Lübnan'da liman patlaması davasındaki tutukluların serbest bırakılması protesto edildi

Liman patlaması kurbanlarının aileleri, Beyrut'taki Adalet Sarayı önünde Lübnan Cumhuriyet Başsavcısını protesto etti (Reuters)
Liman patlaması kurbanlarının aileleri, Beyrut'taki Adalet Sarayı önünde Lübnan Cumhuriyet Başsavcısını protesto etti (Reuters)
TT

Lübnan'da liman patlaması davasındaki tutukluların serbest bırakılması protesto edildi

Liman patlaması kurbanlarının aileleri, Beyrut'taki Adalet Sarayı önünde Lübnan Cumhuriyet Başsavcısını protesto etti (Reuters)
Liman patlaması kurbanlarının aileleri, Beyrut'taki Adalet Sarayı önünde Lübnan Cumhuriyet Başsavcısını protesto etti (Reuters)

Lübnan'daki Beyrut Limanı patlamasında hayatını kaybedenlerin yakınları, soruşturmada tutuklu yargılananların serbest bırakılmasına tepki göstermek için Adalet Bakanlığı önünde eylem düzenledi.
Onlarca kişi, Lübnan Temyiz Mahkemesi Başsavcısı Gassan Uvaydat'ın dün açıkladığı, "istisnasız bir şekilde" liman patlamasında yargılanan tüm tutukluların serbest bırakılması kararını kınamak ve soruşturmayı yürüten yargıç Tarık Bitar'a destek için Adalet Bakanlığı binasının önünde bir araya geldi.
Patlamada hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıyan göstericiler, soruşturmanın Lübnan mahkemelerinde değil adaletin yerini bulması için uluslararası mahkemelere taşınması talebinde bulundu.
AA muhabirine konuşan ve patlamada oğlunu kaybeden Ahmed Kadan, "Lübnan'daki yargıçlar ve yargı bağımsız değil. Yargımız suçluları yargılamak yerine onları serbest bıraktı. Bu yüzden dosyanın uluslararası mahkemeye taşınmasını istiyoruz." dedi.
Soruşturma dosyasından el çektirilen ve tüm yetkileri alınan yargıç Bitar'a destek için eyleme katılan Iyad İtani, "Bitar, şerefli, onurlu bir yargıçtır. Eli kanlı olanlardan hesap sormaya çalışıyor. Dosyanın siyasi bir mesele haline gelmesine karşıyız." diye konuştu.
Konuşmasında Hizbullah'ı işaret eden İtani, "Maalesef elinde silah bulunduran partinin sözünün dışına kimse çıkmıyor ve tüm siyasi partiler ona mahkum." ifadelerini kullandı.

Göstericiler bakanlığa girmeye çalıştı
Bakanlık binası önünde bekleyen bir grup gösterici de girişteki demir kapının zincirini kırarak Bakanlık binasına girmeye çalıştı.
Göstericilerin baskın girişimi, güvenlik güçlerinin sert müdahalesi ile sonuçlandı. Göstericiler ve emniyet güçleri arasında arbede yaşanırken, her iki taraftan da hafif şekilde yaralananlar oldu.
Eylemcilerin, Adalet Bakanlığı önündeki bekleyişi sürerken, polisin yanı sıra askerler de Bakanlık önüne intikal etti.

Beyrut Limanı'ndaki patlama
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış, ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.
Patlamada 200'den fazla kişinin hayatını kaybettiği, 6 binden fazla kişinin yaralandığı ve 300 bin kişinin patlama nedeniyle yerinden olduğu açıklanmıştı.

Soruşturma süreci ve siyasi tartışmalar
Patlamayla ilgili soruşturma süreci Lübnan'da siyasi tartışmalara yol açmıştı.

Soruşturmayı yürütmekle görevlendirilen ilk yargıç Fadi Savvan, eski Başbakan Hassan Diyab ile 3 eski bakanı olayda "ihmali ve kusuru bulunmakla" suçlamasının ardından görevden alınmış ve yerine Tarık Bitar atanmıştı.
Ancak yargıç Bitar da Savvan gibi siyasilere yönelik kararlarından sonra hedef haline gelmişti.
Eski Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Gazi Zuaytir'in avukatları, Aralık 2021'de, Bitar'ın "soruşturmayı siyasileştirdiği" iddiasıyla görevden alınması talebiyle dava açmıştı.
Bunun üzerine Temyiz Mahkemesi, Beyrut Limanı'ndaki patlamayla ilgili soruşturma sürecini askıya almıştı.
Lübnan basınında 23 Ocak'ta yer alan haberlerde ise hakkındaki şikayetlerin üzerinden yasal sürenin geçmesi ve herhangi bir sonuca varılmaması üzerine Bitar'ın yeniden soruşturmaya başladığı belirtilmişti.
Bitar, 13 aylık aradan sonra tekrar başladığı soruşturma kapsamında, "cinayet, kundaklama ve sabotaj" gibi suçlamalardan dolayı Başsavcı Uvaydat ve 3 hakimin ismini daha iddianameye eklemişti.
Uvaydat, dün yaptığı açıklamada, Bitar'ın dosyadan el çektirildiği ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı verilerek tüm yetkilerinin alındığını duyurmuştu.
Bitar ise hakkında iddianame hazırlanana kadar dosyayı inceleyerek görevine devam edeceğini ifade etmişti.
Uvaydat ayrıca "istisnasız bir şekilde" liman patlamasında yargılanan tüm tutukluların serbest bırakılması ve söz konusu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı vermişti.



İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
TT

İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).

İsrail'in açıklamaları ve eylemleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Batı Şeria'daki yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik ölümcül saldırılarını eleştirmesinin ardından, mevcut ABD yönetimi içinde nadir görülen bir tutuma ilişkin endişeleri ortaya koydu.

Rubio, bu saldırıların Başkan Donald Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planını baltalayabileceği korkusunu ifade ederken yumuşak bir dil kullansa da İsrail hükümet çevreleri bunları "endişe kaynağı olarak değerlendirdi ve yerleşimlere karşı sert bir tutuma dönüşmelerini önlemek için çaba gösterilmesi gerektiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail'in 12. Kanalından aktardığına göre siyasi bir kaynak dün yaptığı açıklamada, "İsrail, Gazze'deki küçük ayrıntılara odaklanma yaklaşımından vazgeçmeli" ifadesini kullandı.

Yerleşimci saldırıları dün de devam etti. Yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Salfit'in batısında, Deyr İstiya ve Kafr Haris kasabaları arasında bulunan Hacı Hamida Camii'ne saldırdı. Caminin bazı kısımlarını ateşe verdiler ve duvarlarına ırkçı sloganlar yazdılar.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, caminin bulunduğu yeri araştırmak üzere asker gönderdiğini ancak herhangi bir şüpheliyi tespit edemediğini, "olayı İsrail polisi ve güvenlik güçlerine ilettiklerini" ifade etti.


Sudani'nin muhalifleri başbakanlığı ele geçirmeye çalışıyor

Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
TT

Sudani'nin muhalifleri başbakanlığı ele geçirmeye çalışıyor

Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)

Irak'taki Şii "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderleri, seçimlerde önemli sayıda sandalye kazanan Muhammed Şiya es-Sudani'den başbakanlığı almak için "en büyük bloğu" oluşturmak üzere hızla istişarelere başladı. Sudani'nin partisi, ikinci bir dönem için yeterli olmasa da önemli sayıda sandalye kazandı.

Sudani yaklaşık 45 sandalye elde etti, ancak rakipleri- Nuri el-Maliki liderliğindeki Hukuk Devleti koalisyonu, Kays el-Hazali liderliğindeki Asaib Ehlil-Hak, Hadi el-Amiri liderliğindeki Bedir Örgütü ve Ammar el-Hakim liderliğindeki Devlet Güçleri bloğu- toplamda 90'dan fazla sandalye kazandı.

Sudani muhalifleri, Yüksek Yargı Konseyi'nin parlamento ve hükümeti anayasal sınırlar içinde kurmak için partilerin diyaloğu hızlandırması yönündeki çağrısının ardından, yeni hükümetin kurulmasını görüşmek üzere dün ikili istişarelere başladı.

Bu arada, Muhammed el-Halbusi liderliğindeki " Takaddüm” ittifakı, en yakın rakiplerine kıyasla önemli bir farkla önde gelen Sünni parti olarak ortaya çıktı ve bu da ona gelecekteki koalisyon müzakerelerinde önemli bir nüfuz sağladı.

ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya ise seçimlerin "başarısını" överek, ülkesinin "silahlı grupları engelleme konusunda güçlü bir kararlılığa sahip olduğunu" vurguladı.


SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi
TT

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi tarafından dün yapılan açıklamada, SDG liderleri ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında yapılan toplantıda, SDG'nin Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa bağlılığını yinelediği bildirildi. Medya Merkezi, toplantının Suriye hükümeti ile müzakereler ve 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanma yollarına odaklandığını açıkladı. Katılımcılar, SDG'nin ulusal diyaloğa olan bağlılığını ‘Suriye topraklarında barış ve istikrarı sağlamanın en doğru yolu’ olarak nitelendirdiler.

Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, üst düzey ABD’li ve Suriyeli yetkililerin huzurunda ABD Başkanı Donald Trump'ın karşısında otururken görülüyor. (AP)Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, üst düzey ABD’li ve Suriyeli yetkililerin huzurunda ABD Başkanı Donald Trump'ın karşısında otururken görülüyor. (AP)

Katılımcılar ayrıca, yaptırımların askıya alınması ve diplomatik koordinasyon kanallarının açılmasının, tüm Suriyelilerin katılımıyla kapsamlı bir siyasi çözümü desteklemeye yönelik olumlu bir değişim olduğunu düşünerek, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera arasında Washington'da yapılan toplantının sonuçlarını memnuniyetle karşıladılar. SDG Medya Merkezi tarafından yapılan açıklamada, Suriye'nin DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na (DMUK) dahil edilmesi övüldü ve SDG'nin ‘bu koalisyonun temel taşı olduğu ve olmaya devam edeceği’ vurgulandı. Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce, Şera ve Trump'ın görüşmelerde ‘kurumların birleştirilmesi ve ulusal güvenliğin güçlendirilmesi sürecinin bir parçası olarak SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonu da dahil olmak üzere 10 Mart anlaşmasına devam edilmesi’ konusunda anlaştıklarını açıklamıştı. Açıklamada, ABD Başkanı’nın Şera ile görüşmesi sırasında Suriye'nin önceki aşamayı başarıyla yönetme çabalarını ve ülkede istikrarı yeniden sağlama konusundaki başarılarını övdüğü ve ABD'nin yeniden inşa ve kalkınma sürecinin başarısı için Suriye liderliğinin ihtiyaç duyduğu gerekli desteği sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiği kaydedildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta SDG'yi Suriye ordusu ve güvenlik kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladı. (EPA)Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta SDG'yi Suriye ordusu ve güvenlik kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladı. (EPA)

Geçtiğimiz mart ayında Suriye Cumhurbaşkanlığı, SDG'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumları, sınır geçişlerini, havaalanlarını, petrol ve gaz sahalarını devlet kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladığını duyurdu.

Suriye TV dün, Washington'un önümüzdeki günlerde Şam'da Suriye hükümeti ile SDG arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Brad Cooper'ın katılımıyla bir toplantı düzenlemeye hazırlandığını bildirdi.

Deyrizor'un doğusundaki kırsal bölgelerde devriye gezen ABD güçleri (Arşiv)Deyrizor'un doğusundaki kırsal bölgelerde devriye gezen ABD güçleri (Arşiv)

Kanal, ismi açıklanmayan bir kaynaktan, toplantıda ‘petrol, devlet kurumları, sınır geçişlerinin durumu ve Kamışlı Havalimanı'nın yanı sıra, SDG'nin orduya entegre edilme mekanizması gibi hassas konuların ele alınacağını’ aktardı. SDG lideri Mazlum Abdi salı günü yaptığı açıklamada, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmenin sonuçlarını Barrack ile yaptığı telefon görüşmesinde ele aldığını söyledi. X platformunda yaptığı açıklamada, görüşmede ‘SDG'nin Suriye devletine entegrasyonunu hızlandırma taahhüdünün’ de ele alındığını ifade etti.