Azerbaycan Büyükelçiliğine düzenlenen saldırının ardından Tahran Emniyet Müdürü görevden alındıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/4122881/azerbaycan-b%C3%BCy%C3%BCkel%C3%A7ili%C4%9Fine-d%C3%BCzenlenen-sald%C4%B1r%C4%B1n%C4%B1n-ard%C4%B1ndan-tahran-emniyet-m%C3%BCd%C3%BCr%C3%BC
Azerbaycan Büyükelçiliğine düzenlenen saldırının ardından Tahran Emniyet Müdürü görevden alındı
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine düzenlenen silahlı saldırının ardından bir araya geldi
Azerbaycan Büyükelçiliğine düzenlenen saldırının ardından Tahran Emniyet Müdürü görevden alındı
Azerbaycan Büyükelçiliği (AA)
İran'da Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine düzenlenen silahlı saldırının ardından Tahran Emniyet Müdürü Hüseyin Rahimi'nin görevden alındığı bildirildi.
İran'ın yarı resmi Tesnim Haber Ajansına göre, Tahran Emniyet Müdürü Rahimi, Emniyet Genel Müdürü Ahmed Rıza Radan tarafından görevden alındı.
Tahran Emniyet Müdürlüğüne Elburz Emniyet Müdürü Abbas Ali Muhammediyan getirilirken Rahimi de Ekonomik Güvenlik Polisi Başkanı olarak atandı.
Öte yandan İran resmi ajansı IRNA, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi'nin Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine düzenlenen silahlı saldırıyı değerlendirmek için görüştüğünü duyurdu.
Ne olmuştu?
Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine sabah saatlerinde düzenlenen silahlı saldırıda büyükelçiliğin güvenlik amirinin hayatını kaybettiği ve iki güvenlik görevlisinin yaralandığı bildirilmişti.
Tahran Emniyet Müdürü Hüseyin Rahimi, saldırganın olaydan sonra yakalandığını ve ilk incelemelere göre saldırının "şahsi ve ailevi sorunlar nedeniyle" düzenlendiğini açıklamıştı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı da saldırıyı kınamış ve Tahran Büyükelçiliğinin tahliye edileceğini duyurmuştu.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, saldırıyı terör eylemi şeklinde niteleyerek, "Bu terör eyleminin bir an önce soruşturulmasını ve teröristlerin cezalandırılmasını talep ediyoruz. Diplomatik misyonlara terör saldırısı kabul edilemez." ifadelerini kullanmıştı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.
Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.
Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)
Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.
SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)
Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.
Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.