Diriye Projesi’ni Suudi Arabistan için önemli kılan şey ne?

Kral Sela 2019 yılında Diriye Kapısı Projesini’nin temelini atarken (Şarku’l Avsat)
Kral Sela 2019 yılında Diriye Kapısı Projesini’nin temelini atarken (Şarku’l Avsat)
TT

Diriye Projesi’ni Suudi Arabistan için önemli kılan şey ne?

Kral Sela 2019 yılında Diriye Kapısı Projesini’nin temelini atarken (Şarku’l Avsat)
Kral Sela 2019 yılında Diriye Kapısı Projesini’nin temelini atarken (Şarku’l Avsat)

Diriye Projesi, Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından 2030 Vizyonu kapsamında ülkenin içinden geçtiği gelişim sürecindeki en önemli çalışmalarından biridir. 9 Ocak’ta Kamu Yatırım Fonu (PIF) kapsamına alınan Diriye Projesi PIF’in beşinci dev projesi oldu. Diriye Projesi, küresel bir turizm, kültür destinasyonu yaratma, yurt içinden ve dışından gelen ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyim sağlama ve bu alanda yerel yetenekler geliştirerek Suudi Arabistan'ın kültürel tarihini tanıtma ve koruma olarak görülüyor. Ayrıca, Suudi mirasının değerini yükseltmek, Diriye ile ilişkilendirilen tarihle gurur duymak, altyapı, turizm hizmetleri ve tesislere yatırım yapmak için sürdürülebilir getirilerle yerli üretime katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Diriye Kapısı Geliştirme Kurumu (DGDA) CEO'su Jerry Inzerillo konuyla ilgili yaptığı açıklamada,  Diriye’nin kendine has bir karakteri, geçmişinin özgünlüğü ve kadim tarihi olduğunu belirterek, tüm bu özelliklerin geliştirme projeleriyle ilişkili büyük bir değer oluşturduğunu ve bunun yalnızca belirli bir projeyle sınırlı olmadığını bildirdi.


Tamamlandıktan sonra Bucairi projesindeki uluslararası restoranlardan biri (Şarku’l Avsat)

Inzerillo, Diriye Projesi’nin, Turaif Bölgesi, el Bucairi manzarası veya Vadi Hanife boyunca uzanan spor alanı gibi kentsel ve ticari çevreyle tüm projeler için ayırt edici bir özelliğe sahip olduğunu, bunun gelenek ve gelişmeyi birleştirmeyi arzulayan  genç kuşakların ihtiyacını karşılayacağını dile getirdi.

Diriye Kapısı inşası
Şarku’l Avsat’a konuşan Inzerillo, 14 kilometrekareden fazla bir alanı kaplayan DGDA’nın yakın zamanda Suudi Arabistan’ın çeşitli bölgelerinden ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçilere açılan el Bucairi ve tarihi Turaif mahallesinin imarının tamamlandığını belirterek, altyapıyı geliştirmenin projenin genel planına uygun olarak yapıldığını dile getirdi.

Vadi Safar ve Diriye Meydanı
Bu bağlamda Inzerillo, “Vadi Safar’ı geliştirmek için sürekli çalışmalarımıza ek olarak DGDA, ticaret merkezi ve Diriye Kapısı'nın atan kalbi olarak Diriye Meydanı projesi için gelecekteki vizyonunu daha önce duyurdu. Üst düzey uluslararası markaları içerecek meydanın 2024 yılında açılması planlanıyor. Diriye Meydanı, ziyaretçilere ve bölge sakinlerine lüks otel tesis ve hizmetin yanı sıra alışveriş ve eğlence açısından çeşitli seçenekler sunuyor. Bahsettiklerim önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi düşündüğümüz projelerin bir kısmının basit bir örneği” dedi.

Yoğun katılım gelecek vaat eden bir pazar yaratıyor
DGDA CEO’su, projenin içerdiği yatırım ve ticari fırsatların çok ve çeşitli olduğuna dikkati çekerek, “Projenin tamamlanmasından sonra Diriye’yi ziyaretçi yoğunluğu bekliyor. Çünkü bu katılım, niteliksel fırsatlarla dolu umut verici, rekabetçi bir pazar yaratacak. Karşılığında, girişimcileri, küçük ve orta ölçekli işletmeleri, çalışmalarını yöneten tutarlı standartlar, kontroller ve yükümlülükler çerçevesinde Diriye Kapısı Geliştirme İdaresi ve Diriye Şirketi tarafından sağlanan hizmet ve projeler sistemine katılmaya teşvik ediyoruz” dedi.

Sürdürülebilirlik
DGDA’nın kuruluşundan bu yana tüm projelerinde sürdürülebilirlik standartlarına büyük önem verdiğini belirten Inzerillo, araştırma ve geri dönüşüm alanında işbirliğini geliştirmek adına kullanılmış malzemeleri üreten yerel pazarı destekleyerek satın alma düzeyinde veya inşaat atığı ve elektronik cihaz gibi geri dönüşüm konusunda uzmanlaşmış şirket ve kuruluşlarla anlaşmalar yapıldığını söyledi.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve DGDA CEO’su Formula E yarışlarında bir araya geldi.

Açıklamasında, projenin ekonomik getiriyi yükseltmek, sürdürülebilirliği artırmak ve en önemli hedeflerden biri olan yaşam kalitesini yükseltmeye katkıda bulunacağına değinen CEO, Diriye projelerinin ekonomik etkisini en üst düzeye çıkarmak için yatırım sektörleri ve deneyimli şirketlerle etkin ortaklıklar kurmak için de çalıştıklarını vurguladı.

Çok sayıda başarıya imza atıldı
DGDA yetkililerine göre, 2017 yılında Kraliyet emriyle kurulan Diriye Kapısı Geliştirme Kurumu beş yıl boyunca proje kapsamında üstlendiği sorumluluklarda nicelik ve nitelik açısında birçok başarıya ulaştı. Bu başarı, Kamu Yatırım Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Veliaht Prens Muhammed bin Selman, PIF’in NEOM, Kızıldeniz, Qiddiya ve ROSHN’dan sonra beşinci dev projesinin Diriye Projesi olmasını duyurmasıyla taçlandı. Diriye Projesi, sürdürülebilirlik kavramını geliştirmeyi ve geleceğin gereksinimlerine ayak uydurmayı amaçlayan dev projelerden biridir.
Yetkililer, Diriye halkı, ülkenin çeşitli bölgelerinden ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler için bir dizi kültürel, tarihi ve eğlence destinasyonu açacak şekilde geliştirme aşamalarını tamamlama konusunda büyük adımlar atıldığını teyit etti. Projenin diğer etaplarının da tamamlanması için çalışmalar hızla devam ediyor.

Projenin niteliksel değeri
Suudi Arabistan'ın en büyük projelerinden biri olan ve Kamu Yatırım Fonu'nun ana varlıklarından biri olan Diriye Projesi’ni öne çıkaran faktörlerin neler olduğu sorusuna yetkililer, “Diriye, yaklaşık 300 yıl önce Suudi devletinin kuruluşunun beşiği, kralların ve kahramanların ülkesi olarak tarih, kültürel ve medeniyetsel sembollere sahip” diyerek projenin Hanife Vadisi’nin yakınında olmasıyla dünyada bir ilk olan kültür ve turizm destinasyonuna dönüştürülmesi dahil bir çok özel hedefe sahip olduğunu ifade ettiler.


Tarihi Turaif Mahallesi (Şarku’l Avsat)

Proje, 2010 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde kayıtlı olan ve yakın zamanda imar çalışmalarının tamamlanmasının ardından ziyarete açılan tarihi Turaif mahallesini de içeriyor. Yetkililer, Diriye’nin Suudi Arabistan’ın kuruluşu sırasında ülkenin yönetim merkezi olarak kabul edildiğini ve içerisinde bir dizi saray ve camiyi barındırdığını kaydetti. Ayrıca, bölgede 20’den fazla uluslararası restoran yer alıyor.


Tamamlandıktan sonra Bacairi projesinin bir parçası (Şarku’l Avsat)

Diriye projesi tamamlandığında bölgedeki toplam otel sayısının, dünyanın en prestijli ve ünlü markalarıyla 38’e ulaşması planlanıyor.  Bu otellerden ilkinin açılışı önümüzdeki dönemde yapılacak. Yetkililere göre, projede ayrıca 23'ten fazla ofis binası içeren 110 bin metrekarelik ofis alanı olacak. Tüm bu faktörler, Diriye Projesi'ni Suudi Arabistan'daki en önemli niteliksel projelerden biri ve Kamu Yatırım Fonu portföyündeki beşinci büyük proje yapan şeyin bir parçası.

Diriye Projesi’ndeki gelişmeler
Her yıl çeşitli proje ve varlıkların açılışının duyurulması planlanan Diriye Projesi’nin tamamlanması hızlanıyor. Projede, doğa ve bitki örtüsünün korunması için özel alanlarda mevcut. Diriye'nin genel planının ortasında yer alacak meydan, otantik karakteri ile 100 Suudi pazarının yanı sıra 400'den fazla üst düzey uluslararası markayı bünyesinde barındıracak.

Stratejik planı çizen yeni şirket ve konsept
Yasama ve kalkınma çalışmaları arasında bir denge sağlayan yeni bir stratejik aşamaya geçme planının bir parçası olarak DGDA, Diriye Şirketi’ni kurdu. Şirket, yasama organını ve tüm devlet hizmetlerinin sağlayıcısını temsil edecek olan Diriye Kapısı Geliştirme Kurumu’ndan bağımsız. Ayrıca, DGDA şirketi destekleyecek ve çalışanlarının yeteneklerinin tüm geliştirme ve işletme işlerine hizmet etmesini sağlayacak. Diriye, turizm destinasyonu ve ilgili varlıklar için bir pazarlama kolu olmak amacıyla ticari marka olarak lanse edildi.


Diriye’deki Selva Sarayı (Şarku’l Avsat)

Diriye, çeşitli varlıklara ve diğer yatırım fırsatlarına doğrudan yatırım yoluyla yeni ve gelecek vaat eden fırsatları araştırırken, gelirlerin ve gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesine katkıda bulunmayı hedefliyor. Turizm ve ekonomi açısında rekabet edilebilirliğin yükseltilmesine katkı sağlayan Diriye, performans seviyesini yükselterek tüm yetenek ve kabiliyetleri etkin bir şekilde kullanmak için çalışmalarını sürdürürken, dünyada bir numaralı destinasyon noktası haline gelmek ve ekonomik büyümeye katkı sağlamayı planlıyor.

Suudi Arabistan liderliğinden sınırsız destek
Yetkililer, Diriye Projesi’nin Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu’nun bir parçası olması sebebiyle ülke liderliğinden sınırsız destek gördüğünü vurguladı. Proje, Suudi Arabistan’ın tarihi mirasının korunması ve yaklaşık 300 yıl önceki devletin başlangıç noktası olmasıyla geleceğe ışık tutuyor.



Çeyrek asırda Suudi Arabistan: Modern kalkınma devletinin mimarisi

Görsel: Reuters/Al Majalla
Görsel: Reuters/Al Majalla
TT

Çeyrek asırda Suudi Arabistan: Modern kalkınma devletinin mimarisi

Görsel: Reuters/Al Majalla
Görsel: Reuters/Al Majalla

Abdullah Faysal er-Rabih

Gözlemciler ve ekonomistler, Suudi Arabistan'ın gelecekteki büyük dönüşümlerini geriye dönüp bakarak incelediklerinde, ekonomiyi yeniden şekillendiren en önemli dönüm noktası olarak 2016 yılında başlatılan ‘Vizyon 2030'u uzun uzun ele alacaklar, onu ekonomiyi ve toplumu yeniden şekillendiren ve ülkeyi tek bir kaynağa bağımlılıktan çeşitlilik ve sürdürülebilirlik beklentilerine kaydıran en önemli dönüm noktası olarak değerlendireceklerdir. Ancak, modern Suudi Arabistan sahnesini yalnızca bu dönüm noktasına indirgemek, 2026’nın gelişiyle, Vizyon 2030 hedeflerine doğru yolun yarısını geride bırakırken kümülatif gelişimin bağlamını anlamada bir eksikliğe yol açabilir. Objektif bir okuma yapılması için 21. yüzyılın ilk çeyreğinin tamamını kapsayacak şekilde zamansal merceğin genişletilmesi gerekir.

Riyad, NEOM ve ülkenin tüm bölgelerinde büyük inşaat projeleri ve teknolojik ve lojistik dönüşümler açısından tanık olunanlar, birdenbire ortaya çıkan bir olgudan ziyade uzun ve dikkatle düşünülmüş bir modernleşme sürecinin meyvesidir. Bu süreç, milenyumun ilk on yılında eğitim ve altyapı temellerinin atılması aşamasından, ikinci on yılda ve sonrasında dijital dönüşümün başlatılması ve kapsamlı ekonomik çeşitlendirme aşamasına geçti. Sadece finansal politika mühendisliği yoluyla değil, aynı zamanda veri, yapay zeka (AI), turizm ve yaşam kalitesine dayalı bir petrol sonrası ekonomi kurarak kaynaklarını akıllıca yeniden yatıran bir ülkenin hikayesine tanık oluyoruz.

Bu çeyrek asırlık süreç, küresel ölçekte rekabetçi bir ekonomi inşa etme stratejik hedefi doğrultusunda birbirini tamamlayan iki aşamaya ayrılabilir. Milenyumun başlarından 2015 yılına kadar süren ilk aşama, burs programları ve üniversitelerin kurulması yoluyla insan sermayesine yapılan yoğun yatırımlarla öne çıkıyor. 2016 yılında başlayan ikinci aşama ise, bu yatırımların meyvelerinin toplandığı ve bu beyinlerin ve enerjilerin modern bir ekonomik ve teknolojik sistem kurmak için kullanıldığı, Suudi Arabistan’ın G20'nin en güçlü ekonomileri arasındaki etkili konumunun pekiştirildiği bir dönemdi.

Kaynak yönetiminden kurumsal performans verimliliğine

Bu dönüşümün altında yatan dinamikleri anlamak için, öncelikle hükümet yönetimi felsefesinde meydana gelen değişimin özünü incelemeliyiz. Gelişmeler, devlet kurumlarının kapsamlı bir rasyonalizasyonu (rationalisation) olarak tanımlanabilir. Daha önce, odak noktası geleneksel kalkınma istikrarını sürdürmek için doğal kaynaklardan elde edilen gelirlerin dağıtılmasıydı. Suudi Arabistan bugün, bu vizyonun mimarı olan Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın liderliğinde, hedef odaklı yönetim modeline (management by objectives) geçerek, başarı ve değerlendirme için temel gösterge olarak temel performans göstergelerini (KPIs) benimsedi.

Petrol 20. yüzyılın yakıtıysa, veri de 21. yüzyılın petrolüydü. Suudi Arabistan, bu gerçeği erken dönemde fark etti ve yapay zeka ekonomisini kalkınma stratejisinin merkezine yerleştirdi.

Hükümet projeleri artık sadece bütçelerinin büyüklüğüyle değil, aynı zamanda somut ekonomik ve sosyal etkileriyle ve sıkı zaman çizelgelerine bağlılıklarıyla da değerlendiriliyor. Yönetimde yaşanan bu radikal değişim, büyük küresel teknoloji şirketlerinin hızı ve esnekliğiyle rekabet eden dinamik bir çalışma ortamı yaratırken geleneksel bürokrasiye alternatif olarak liyakati esas alan bir sistem kurdu.

Devletin idari yapısı, merkezi planlama ve hızlı karar alınması amacıyla çok sayıda kurumun kaldırılması ve yetkilerinin biri Ekonomi ve Kalkınma Konseyi diğeri Siyasi ve Güvenlik İşleri Konseyi olmak üzere iki ana konseyde birleştirilmesi ile yeniden düzenlendi. Bu yapısal gelişme, devletin büyük bir dijital dönüşüm gerçekleştirmesini sağlayan sağlam bir temel oluşturmuş ve Suudi Arabistan’ın dijital devlet hizmetleri için küresel göstergelerin ön saflarına taşımıştı. ‘Absher’ ve ‘Tawakkalna’ gibi platformlar, teknolojiyi ekonomi ve topluma hizmet etmek için kullanmanın küresel modelleri haline gelmiş ve zaman ve kaynak israfının azaltılmasına ve ulusal üretkenliğin artırılmasına doğrudan katkıda bulunmuştu.

Tek sektöre bağlılığın sonlandırılıp ekonominin çeşitlendirilmesi

Gelecekte en büyük bir etkiye sahip olacak olan ikinci dönüşüm, petrole dayalı tek sektörlü ekonominin sonlandırılıp küresel şoklara karşı yüksek dirençli, çeşitlendirilmiş ve esnek bir ekonominin kurulmasıydı. Rakamlar, bu başarının ölçeğini gösteren en doğru gösterge olmaya devam etmektedir. Petrol dışı faaliyetler hızlı ve istikrarlı bir büyüme kaydederken, petrol dışı gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) büyümesi son üç yılda ortalama yüzde 4,5'i aşarak 2024 yılında yüzde 4'e yaklaştı. Tüm bunlar, enerji piyasalarının oynaklığından uzak yeni büyüme motorları yaratma konusunda ekonomik çeşitlendirme politikalarının başarısını yansıtıyor.

Bu dönüşümün merkezinde yer alan Kamu Yatırım Fonu (PIF), geleneksel devlet fonu işlevinin ötesine geçerek piyasa yapıcı ve etkili bir küresel yatırımcı haline gelip stratejik bir rol oynuyor.

Son veriler, fonun yönettiği varlıkların 2024 yılı sonuna kadar yaklaşık 3,4 trilyon riyal (yaklaşık 925 milyar dolar) yükseldiğini ve iç yatırım portföyünün büyüklüğünde yüzde 50'nin üzerinde dikkat çekici bir artış olduğunu gösteriyor. Bu durum, fonun ulusal ekonominin damarlarına likidite pompalamaya olan bağlılığını teyit ediyor.

sdvd
Suudi Arabistan'ın Riyad'da 2034 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma adaylığı kapsamında düzenlenen medya turu sırasında NEOM kentindeki The Line projesinin maketi, 30 Ekim 2024 (AFP)

PIF, (Ceer ve Lucid Motors şirketleri aracılığıyla) elektrikli araç endüstrisi, temiz teknolojiler, askeri üretim, eğlence, turizm ve küresel spor yatırımları gibi Suudi Arabistan ekonomisinde daha önce hiç duyulmamış olan gelecek vaat eden sektörlere odaklandı. Bu strateji sadece finansal kazanç elde etmeyi değil, aynı zamanda teknoloji ve bilginin aktarılması ve yerelleştirilmesini ve Suudi gençler için kaliteli iş fırsatları yaratılmasını da amaçlıyor.

Dijital dönüşüm ve yapay zeka: Tüketimden ihracata

Petrol 20. yüzyılın yakıtıysa, veri 21. yüzyılın petrolüydü. Suudi Arabistan bu gerçeği erken fark etti ve yapay zeka ekonomisini kalkınma stratejisinin merkezine yerleştirdi. Suudi Arabistan teknoloji ithalatıyla yetinmedi, küresel teknoloji devlerini (Google, Microsoft ve Oracle gibi) çekerek ve onlarla ortaklık kurarak bulut bölgeleri ve devasa veri merkezleri oluşturmak suretiyle bölgesel bir teknoloji merkezi haline gelmeyi hedefledi ve böylece üç kıtayı birbirine bağlayan dijital bir köprü olarak konumunu güçlendirdi.

Dijital göstergelerin okunması, bunların temel itici gücü olan insan faktörü dikkate alınmazsa eksik kalır. Suudi Arabistan’ın işgücü piyasasında yaşanan dönüşüm, yüzeysel bir değişimden öteye geçerek işin kültürel ve değer yapısını da etkiliyor.

Düzenleyici rolünün ötesine geçerek dijital dönüşümün ulusal düzeydeki başlıca destekçisi haline gelen Suudi Veri ve Yapay Zeka Kurumu’nun (SDAIA) hayati rolünü en iyi göstergesi de buydu. SDAIA, devletin kaynaklarını benzeri görülmemiş bir verimlilikle yönetmesini sağlayan sağlam bir dijital altyapı kurmayı başardı.

Karar destek platformu ‘İstişraf’ın büyük verileri analiz ederek ve hükümet harcamalarının verimliliğini artırma fırsatlarını belirleyerek 50 milyar riyali aşan mali tasarruf ve getiriye katkıda bulunması, bunun en iyi örneğiydi.

Öte yandan Suudi Arabistan'ın bu alandaki hedefleri, yurt içi kullanımın ötesine geçiyor, zira artık teknolojisini ihraç etmek ve başarılı dijital deneyimini dünyayla paylaşmak istiyor.

Suudi Arabistan’da 22 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren Nefaz ve 33 milyondan fazla kullanıcısıyla kapsamlı bir ulusal uygulama veya Süper Uygulama haline gelen Tawakkalna gibi platformlar değerlerini ve yüksek güvenilirliklerini kanıtladıktan sonra, bu çözümler akıllı dijital hükümet için modeller olarak ihraç edilebilir ürünlere dönüştü.

Suudi Arabistan, belirli girişimler ve ‘Made in Suudi Arabistan’ teknoloji programı aracılığıyla kendisini 2030 yılına kadar teknoloji ve inovasyonun küresel merkezi haline getirmeyi amaçlayan iddialı bir veri ve yapay zeka stratejisiyle ulusal şirketlerin küresel pazarlarda rekabet edebilmesini sağlamaya çalışıyor. Bu yaklaşım, Suudi Arabistan’ın yükselen bir teknoloji gücü olarak jeopolitik konumunu güçlendirmekle kalmayıp, petrol dışı GSYİH'ye katkıda bulunacak yeni ve sürdürülebilir bir ekonomik akış da oluşturuyor.

Yaşam kalitesi ve yeni bir gerçekliği yansıtan rakamlar

Önceki kalkınma modelinde, vatandaşlar ve ekonomi arasındaki ilişki, hizmet tüketiminden kalkınma ve değer yaratmada ortaklığa doğru ilerlerken, uluslararası standartlara uygun bir yaşam kalitesi sağladı.

Devletin kronik sorunları umut verici ekonomik fırsatlara dönüştürme becerisinin parlak bir örneği olan konut programının yıllık raporundaki verilere göre vatandaşların ev sahipliği oranı, vizyonun başlatılmasından önce yüzde 50'nin altındayken, 2024 yılı sonunda yüzde 65'in üzerine çıktı. Bu rakam sadece istatistiksel bir gösterge değil, entegre ve akıllı konut projeleri inşa eden ROSHN gibi büyük şirketlerin öncülüğünde inşaat, gayrimenkul finansmanı ve kentsel gelişim sektörleri için hayati bir itici güç oldu.

sdfrg
Suudi Arabistan’ın 2034 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapma teklifi sunumundan bir kare (Reuters)

Aynı zamanda, turizm Krallığın en önemli başarı öykülerinden biri olarak öne çıkıyor. Suudi Arabistan, onlarca yıl uluslararası toplumdan tecrit edildikten sonra, engelleri aşmayı başardı ve yeni rekorlar kırdı. 2023 yılında (yerli ve yabancı) 109 milyondan fazla turist ağırlayan ülkede bu rakam 2024 yılında 116 milyona ulaşarak yükselmeye devam etti. Turizmdeki bu ivme, sadece otel ve havacılık sektörlerini canlandırmakla kalmadı, aynı zamanda 255 milyar riyali aşan gelirlerle yerel ekonominin yanında çeşitli bölgelerde binlerce mevsimlik ve kalıcı iş olanağının yaratılmasına katkıda bulundu ve tarihi şehirlerdeki ve köylerdeki yerel ekonomileri canlandırdı.

En değerli yatırım olarak işgücü

Bu rakamlar, temel itici güçleri olan insan faktörü dikkate alınmadan tam olarak anlaşılamaz. Suudi işgücü piyasasında yaşanan dönüşüm, yüzeysel değişikliklerin ötesine geçerek işin kültürel ve değer yapısını da etkiliyor. Pastoral zihniyetin ve devlete olan tam bağımlılığın yavaş yavaş ortadan kalkarak, üretkenlik ve bireysel inisiyatif kültürünün yerini aldığını görüyoruz.

İyi düşünülmüş Suudileştirme politikaları, iyileştirilmiş eğitim verimliliği ve küçük ve orta ölçekli işletmelere verilen destek, bir araya gelerek yaratıcı ve girişimci bir nesil yarattı. Genç Suudilerin kariyer hedefleri artık geleneksel devlet işleriyle sınırlı değil, inovasyon, finansal teknoloji (FinTech) ve yaratıcı endüstriler gibi sektörlere de açıldı.

Uluslararası festivaller, Riyad ve Cidde sezonları, el-Ula ve Diriya'daki tarihi mekanların restorasyonu, Suudi Arabistan’ı turizm, yatırım ve yaşam için küresel bir destinasyon haline getirmeyi hedefleyen tek bir stratejik amaca hizmet ediyor.

Bu çerçevede kadınların güçlendirilmesi dönüşüm sürecini taçlandırdı. Devlet bu konuyu sadece insan hakları perspektifinden ele almakla kalmadı, aynı zamanda acil bir ekonomik gereklilik (womenomics) olarak da değerlendirdi. Bu vizyon, kadınların işgücüne katılımının vizyonun başlatılmasından önce yaklaşık yüzde 17'den bugün yüzde 35'in üzerine çıkmasıyla gerçeğe dönüşürken başlangıçtaki hedefleri yıllar öncesinden aştı.

Ekonomik açıdansa bu, toplumun yarısını fiili üretim döngüsüne entegre etmek, ulusal rekabet gücünü artırmak ve kalkınmanın damarlarında atıl durumda olan belirli beceri ve yetenekleri devreye sokmak anlamına geliyor.

Ekonomik bir kaynak olarak yumuşak güç olarak kültür

Gözlemciler için belki de en çarpıcı dönüşüm, kültür ve mirasın yeniden konuşlandırılmasıydı. Sessiz bir yerel mirastan, küresel bir ürüne ve karlı getiriler sağlayan bir eğlence ve turizm endüstrisine dönüştü.

Önceki dönemde, kültürel faaliyetler içe dönüklükten dolayı gölgede kalmış ve bu da Krallığı küresel turizm haritasından uzaklaştırmıştı. Ancak bugün, denklem tamamen yeniden yazıldı. Kültür, yumuşak gücün kaynağı ve stratejik bir ekonomik varlık haline geldi.

c
Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde düzenlenen NEOM adlı yeni şehirle ilgili sergide 3D sunumu izleyen ziyaretçiler, 25 Ekim 2017 (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Devlet, cesurca bir açıklık stratejisi izlemeye başladı. Artık küreselleşmeden korkmuyor, aksine küreselleşmenin araçlarına yatırım yapıyor. Uluslararası festivaller, Riyad ve Cidde sezonları, el-Ula ve Diriya'daki tarihi mekanların restorasyonu, Suudi Arabistan’ı turizm, yatırım ve yaşam için küresel bir destinasyon haline getirmeyi hedefleyen tek bir stratejik amaca hizmet ediyor. Sanat, eğlence ve sinemaya yönelik bu açıklık, ‘geçici eğlence’ alanında değil, aksine, binlerce kişiye istihdam sağlayan ve yaşam kalitesini artıran yeni bir ekonomik sektörün temelini oluşturuyor. Esasen, bu durum doğrudan yabancı yatırımların en önemli itici güçlerinden biri. Yabancı yatırımcılar ve küresel yetenekler sadece iş fırsatları ve finansal getiri değil, aynı zamanda canlı ve çekici bir yaşam ortamı da arıyor.

Mühendislik, mega projeler ve geleceğin şehirleri

NEOM, Kızıldeniz, Qiddiya ve New Square gibi mega projelerden bahsetmeden bu tabloyu tamamlamış olmayız. Bu projeler, geleneksel gayrimenkul geliştirme kavramının ötesine geçiyor. Geleceğin endüstrisinde inovasyon için kuluçka merkezleri haline geliyor. Örneğin NEOM, sadece yeni bir şehir değil, yüzde 100 yenilenebilir enerjiden akıllı ulaşım sistemlerine ve biyoteknolojiye kadar yarının teknolojileri için bir ‘yaşayan laboratuvar’ olarak karşımıza çıkıyor. Özetle NEOM, 21. yüzyılda ‘şehir’ ve kentsel yaşam kavramını yeniden tanımlamaya yönelik cesur bir girişimdir.

Bugün Suudi Arabistan, kendisini dünyaya sadece bir enerji rezervuarı olarak değil, aynı zamanda önemli bir yatırım gücü, küresel bir lojistik merkezi ve geleceğin ekonomilerini şekillendirmede aktif bir ortak olarak tanıtıyor.

Bununla birlikte başkent Riyad da radikal bir dönüşüm geçiriyor. Yaklaşık 15 milyon kişiyi barındırmayı planlayan şehir, toplu taşıma (şehrin arterlerini birbirine bağlayacak Riyad Metrosu'nun açılmasıyla), yeşil alanlar (Kral Selman Parkı projesi gibi) ve ikonik mimari projelerle entegre edilen hareketli bir şantiyeye dönüşüyor. Bu entegre sistem, ‘ekonomiyi yerelleştirmeyi’ amaçlıyor. Devlet, vatandaşların daha iyi bir yaşam ve iş fırsatlar arayışıyla dünyanın dört bir yanındaki başkentlere göç etmelerini sağlayacak şekilde artık dünyayı onlara getiriyor.

Gelecekteki haklar ve verimlilik taahhüdü

2025 yılı sona ererken, Suudi Arabistan artık kendisini yalnızca petrol mirasıyla değil, mevcut başarıları ve gelecekteki hedefleriyle tanımlıyor. Bu bağlamda, Expo 2030'a ev sahipliği yapma yarışını kazanmak ve 2034 Dünya Kupası'nı düzenlemek için dünyanın güvenini kazanmak, ulusal sistemi (hem kamu hem de özel) sıkı zaman kısıtlamalarıyla karşı karşıya bırakırken çalışmaların en yüksek verimlilik ve disiplin standartlarıyla yürütülmesini gerektiriyor.

g
Kızıldeniz'deki mega proje NEOM şehrinin kalbinde yer alan iki adet 500 metre yüksekliğindeki paralel yapıya ilişkin önerilen tasarımı gösteren fotoğraf, 26 Temmuz 2022 (AFP)

Bu uluslararası etkinlikler, sadece kutlamalardan ibaret olmamakla birlikte altyapı çalışmalarının tamamlanmasını hızlandırmak, ulaşım ağlarını geliştirmek ve yeni şehirler kurmak için akıllı yönetim araçları ve stratejik katalizörler olarak işlev görürler. Kısacası bu, Suudi Arabistan'ın, gelişmiş ülkelerden muadillerine eşdeğer ve hatta onları aşan bir verimlilikle büyük etkinlikleri organize etme ve yönetme kapasitesine ve finansal gücüne sahip, güvenilir bir uluslararası ortak olduğunu dünyaya açıkça gösteren mesajlar.

İnovasyonda küresel bir ortak olarak Suudi Arabistan

Suudi Arabistan'ın son çeyrek yüzyılda ve son on yılda hızlanan bir şekilde tanık olduğu gelişmeler, modern kalkınma devleti kavramının kapsamlı bir şekilde yeniden kurulmasını temsil ediyor. Devlet, sınırlı doğal kaynaklara bağımlılıktan, yenilenebilir insan ve teknik kaynaklara yatırım yapmaya geçti. Geleneksel bir ekonomiden rekabetçi bir dijital ekonomiye dönüştü. İçine kapanık bir kültürden, açıklık ve inisiyatif alan bir kültüre adım attı. Bugün Suudi Arabistan, kendisini dünyaya sadece bir enerji rezervuarı olarak değil, aynı zamanda önemli bir yatırım gücü, küresel bir lojistik merkezi ve geleceğin ekonomilerini şekillendirmede aktif bir ortak olarak tanıtıyor. Rakamlar ve başarılarla bir dönüşümün hikayesi yazılırken geleceğe ve insanlara yatırım yapmanın her zaman kazançlı bir yatırım olduğu gözler önüne seriliyor.


Suudi Arabistan, Pakistan'da polis memurlarının hedef alınmasını kınadı

Pakistan polisi (AP)
Pakistan polisi (AP)
TT

Suudi Arabistan, Pakistan'da polis memurlarının hedef alınmasını kınadı

Pakistan polisi (AP)
Pakistan polisi (AP)

Suudi Arabistan, Pakistan'ın Hayber Pahtunhva eyaletine bağlı Karak bölgesinde Pakistan polis memurlarını hedef alan saldırıyı kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, tüm terörist ve aşırılıkçı eylemleri tamamen reddettiğini, Pakistan'ın ve kardeş halkının güvenliğini ve istikrarını baltalama girişimlerini kınadığını yineleyerek, bu acı trajedide kurbanların ailelerine, Pakistan hükümetine ve halkına en içten taziyelerini ve başsağlığı dileklerini iletti ve herkes için güvenlik ve huzur diledi.


Suudi Arabistan, Pakistan'da polis memurlarının hedef alınmasını kınadı

Pakistan polisi (AP)
Pakistan polisi (AP)
TT

Suudi Arabistan, Pakistan'da polis memurlarının hedef alınmasını kınadı

Pakistan polisi (AP)
Pakistan polisi (AP)

Suudi Arabistan, Pakistan'ın Hayber Pahtunhva eyaletine bağlı Karak bölgesinde Pakistan polis memurlarını hedef alan saldırıyı kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, tüm terörist ve aşırılıkçı eylemleri tamamen reddettiğini, Pakistan'ın ve kardeş halkının güvenliğini ve istikrarını baltalama girişimlerini kınadığını yineleyerek, bu acı trajedide kurbanların ailelerine, Pakistan hükümetine ve halkına en içten taziyelerini ve başsağlığı dileklerini iletti ve herkes için güvenlik ve huzur diledi.