Korkutan gelişme: ABD'nin Ohio eyaletinde 'kimyasal kazanın' ardından bölge sakinlerinde tuhaf belirtiler görülmeye başladı

Kimyasal madde taşıyan 150 vagonlu trenin 50 vagonunun raydan çıkmasının ardından patlamalar meydana gelmişti

Bölge sakinleri patlamaların ardından özellikle su kaynaklarının kirlendiğine inanıyor (AP)
Bölge sakinleri patlamaların ardından özellikle su kaynaklarının kirlendiğine inanıyor (AP)
TT

Korkutan gelişme: ABD'nin Ohio eyaletinde 'kimyasal kazanın' ardından bölge sakinlerinde tuhaf belirtiler görülmeye başladı

Bölge sakinleri patlamaların ardından özellikle su kaynaklarının kirlendiğine inanıyor (AP)
Bölge sakinleri patlamaların ardından özellikle su kaynaklarının kirlendiğine inanıyor (AP)

ABD'nin Ohio eyaletindeki tren kazasında yayılan kimyasal maddeler bölgede korku ve panik yaratmaya devam ediyor.
Doğu Filistin kasabası yakınlarındaki demir yolunda 3 Şubat'ta meydana gelen kazada, kimyasal madde taşıyan 150 vagonlu trenin 50 vagonunun raydan çıkmasının ardından patlamalar meydana gelmişti.
Patlamalar sonrası çevreye yüksek miktarda zehirli kimyasalın yayılmasıyla bölge sakinlerinin tahliyesine karar verilmişti. Kasaba sakinleri bu hafta olay mahallinin yakınlarındaki evlerine dönmeye başladı.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) kimyasal sızıntının yerel halkın sağlığını nasıl etkileyebileceğini araştırırken, kasaba sakinleri bir dizi tuhaf semptom gözlemlediklerini söylüyor.
Bunlar arasında deride kızarıklık, boğaz ağrısı, mide bulantısı, nefes almada zorluk, gözlerde yanma ve baş ağrısı var. Bazı kişiler de bronşit ve diğer solunum rahatsızlıklarına yakalandıklarını bildirdi.
Kazanın olduğu noktanın yaklaşık 1,5 kilometre yakınında yaşayan Melissa Blake, NBC News'e verdiği röportajda, olaydan iki gün sonra öksürmeye başladığını ve boğazından gri mukus geldiğini söyledi.
Kaza gününün ilerleyen saatlerinde bölgeden tahliye edilen Blake, hastaneye başvurduğunda kendisine "kimyasal dumanlara bağlı akut bronşit" teşhisi konduğunu ifade etti.

"Bana bir solunum cihazı taktılar, oksijen verdiler. Üç çeşit steroid aldım."

"Sesim Mickey Mouse'a benziyor"
Başka bir yerel sakin olan Wade Lovett, kazayı takip eden günlerde nefes almada zorluk yaşadığını ve hatta sesinde olağandışı değişiklikler tespit ettiğini söyledi.

"Sesim Mickey Mouse'a benziyor. Özellikle geceleri nefes almak zor. Geceleri göğsüm o kadar çok ağrıyor ki boğuluyormuş gibi hissediyorum. Çok balgam çıkarıyorum."

New York Post'a konuşan Lovett, "Doktor işe gitmeme izin vermediği için işimi kaybettim" diye de ekledi.
Bu belirtiler henüz resmi olarak tren kazasıyla ilişkilendirilmedi. Ancak trendeki kimyasalların insan sağlığına ve çevreye zarar verme potansiyeline sahip olduğu biliniyor.
Bunların başında vinil klorür geliyor. tren vagonlardan bu yanıcı gazın sızmasının ardından, yetkililer şiddetli bir patlamayı önlemek için kontrollü bir yangın çıkardı. Ortaya çıkan siyah duman bulutu, günlerce kasabanın üzerinde asılı kaldı.
Vinil klorür "A Sınıfı insan kanserojeni" diye tanımlanıyor. Kimyasala uzun süreli maruz kalma, karaciğer hastalığı ve nadir görülen bir karaciğer kanseri türüyle ilişkilendirilmişti.

Yetkililer musluk suyu içti
Öte yandan ABD'li yetkililer, kazadan sadece birkaç gün sonra kasaba sakinlerinin evlerine dönebileceğini söyledi. Çevre Koruma Kurumu (EPA), olay mahallinin yakınında yaşamanın güvenli olduğunda ısrarcı.
Ohio'nun Cumhuriyetçi valisi Mike DeWine ve EPA yöneticisi Michael Regan, kısa süre önce bir sakinin evini ziyaret edip, bölgede yaşamanın güvenli olduğunu kanıtlamak için musluktan su içmişti.

Binlerce hayvan öldü
Öte yandan kazanın ardından yapılan resmi bir sayım, bölgede hayatını kaybeden hayvan sayısının 43 binin üzerine çıktığını ortaya koyuyor.
Doğu Filistin'i çevreleyen nehirlerde ve derelerde binlerce balığın ve su canlısının öldüğü belirlendi.
Yönetim şimdiye dek karada yaşayan herhangi bir memelinin ölmediğini söylese de bölge sakinleri, tavuklar, kediler ve tilkilerin hastalanıp öldüklerini bildirdi.
 
Independent Türkçe, IFL Science, Futurism, NBC News, CNN International



Suudi Arabistan-ABD görüşmesinde Gazze, Sudan, Yemen ve Ukrayna'daki gelişmeler ele alındı

Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan-ABD görüşmesinde Gazze, Sudan, Yemen ve Ukrayna'daki gelişmeler ele alındı

Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve ABD'li mevkidaşı Marco Rubio, Gazze Şeridi, Sudan, Yemen ve Rusya-Ukrayna krizindeki gelişmeleri ele alarak bu konularda ve uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması için sarf edilen çabalar hakkında görüş alışverişinde bulundular.

Washington'da ABD Dışişleri Bakanlığı merkezindedün bir araya gelen ikili, iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda koordinasyon ve ortak eylemleri yoğunlaştırmanın yollarını ele aldı.

Prens Faysal bin Ferhan ve Rubio iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri ve bu ilişkileri çeşitli alanlarda geliştirme ve iyileştirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

sdfrgt
Bakan Rubio, dün Washington'daki bakanlık merkezinde Prens Faysal bin Ferhan'ı kabul etti (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre toplantıya Suudi Arabistan'ın ABD Büyükelçisi Prenses Rima bint Bendar bin Sultan, Siyasi İşlerden Sorumlu Bakan Danışmanı Prens Musab bin Muhammed el-Ferhan ve Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya da katıldı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesini ele almak ve en önemli bölgesel ve uluslararası meselelerle ilgili gelişmeleri ve bunlar üzerinde sarf edilen çabaları görüşmek üzere resmi bir ziyaret için salı günü Washington'a geldi.

Ziyaret, ABD Başkanı Donald Trump'ın mayıs ayında Suudi Arabistan'a yapmayı planladığı ve ikinci dönemindeki ilk dış gezisi olan ziyaretin öncesinde gerçekleşiyor.