Uluslararası araştırma ekibi: Kuantum sisteminin içinde zamanı geriye sardık

Kuantum fiziği araştırmacıları, zamanda yolculuk ve ışınlanmanın mümkün olup olmadığını uzun süredir tartışıyor (Pixabay)
Kuantum fiziği araştırmacıları, zamanda yolculuk ve ışınlanmanın mümkün olup olmadığını uzun süredir tartışıyor (Pixabay)
TT

Uluslararası araştırma ekibi: Kuantum sisteminin içinde zamanı geriye sardık

Kuantum fiziği araştırmacıları, zamanda yolculuk ve ışınlanmanın mümkün olup olmadığını uzun süredir tartışıyor (Pixabay)
Kuantum fiziği araştırmacıları, zamanda yolculuk ve ışınlanmanın mümkün olup olmadığını uzun süredir tartışıyor (Pixabay)

Uluslararası bir araştırma ekibi, kuantum dünyasının alışılmadık özelliklerinden yararlanarak belirli bir sistemin saatini hızlandırmanın, yavaşlatmanın ve hatta tersine çevirmenin yolunu bulduğunu iddia ediyor.
Kuantum fiziği, süperpozisyon (bir parçacık aynı anda bir durumda, başka bir durumda veya her ikisinde de olabilir), dolaşıklık (aralarında uzun mesafeler olsa bile bir parçacık üzerindeki etkinin anında diğerinde de olması) iki sıradışı fenomeni içeriyor.
İspanyol gazete El Pais'in haberine göre ekip, son deneylerin ardından, bu kuantum parçacıklarının yenilenebileceğini veya önceki duruma geri döndürülebileceğini ortaya koydu.
Avusturya Bilimler Akademisi ve Viyana Üniversitesi'nin liderliğindeki ekip, "geri sarma protokolü" adını verdikleri bir sistem geliştirerek, herhangi bir parçacığın (elektron, proton veya müon) önceki durumuna dönmesini sağlayabildiklerini ifade ediyor.
Araştırmacılar, yaptıkları deneylerde ışığın temel birimi olan fotonları bir kristalin içinden geçirdi.
Böylece "kuantum anahtarı" adı verilen deneysel bir cihazı kullanarak, ışık parçacığının yolculuğun en başındaki haline geri dönmesini sağladılar.
Ekip, deneyden elde ettikleri bulguları, Physical Review X, Quantum, Arxiv, Physical Review Letters ve Optica adlı dergilerde yayımladıkları 6 farklı makalede detaylandırdı.
Avusturya Bilimler Akademisi Kuantum Optik ve Kuantum Bilgisi Enstitüsü'nde araştırmacı olan Miguel Navascués, kuantum fiziği ve klasik fizik arasındaki farkı şu benzetmeyle açıkladı:
"Bir sinemada filmi  seyircinin ne istediğine bakmaksızın baştan sona yansıtırlar, bunun klasik fiziği temsil ettiğini düşünün. Ama evde, yani kuantum dünyasında filmi kontrol etmek için bir uzaktan kumandamız var."
"Önceki bir sahneye geri sarabilir veya birkaç sahneyi atlayabiliriz" diyen araştırmacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilim kurguyu gerçeğe dönüştürdük!"
Independent Türkçe, Futurism, El Pais



Çin ve Tayvan arasında Vatikan gerginliği

Başta sıvılaştırılmış doğalgazla (LNG) çalışması planlanan gemi, daha sonra batarya teknolojisiyle donatıldı (Incat)
Başta sıvılaştırılmış doğalgazla (LNG) çalışması planlanan gemi, daha sonra batarya teknolojisiyle donatıldı (Incat)
TT

Çin ve Tayvan arasında Vatikan gerginliği

Başta sıvılaştırılmış doğalgazla (LNG) çalışması planlanan gemi, daha sonra batarya teknolojisiyle donatıldı (Incat)
Başta sıvılaştırılmış doğalgazla (LNG) çalışması planlanan gemi, daha sonra batarya teknolojisiyle donatıldı (Incat)

Dünyanın bataryayla çalışan en büyük gemisi suya indirildi.

Avustralyalı gemi firması Incat’ın tasarladığı Hull 096, Güney Amerikalı feribot işletmecisi Buquebus’un Arjantin-Uruguay hattında çalışacak.

Bugün denize indirilen gemi, 2 bin 100 yolcu ve 255 araç taşıma kapasitesine sahip, tamamen batarya ve elektrik gücüyle çalışıyor.

Incat’ın yönetim kurulu başkanı Robert Clifford, şunları söylüyor:

Tazmanya'da 40 yılı aşkın bir süredir dünyada lider konumdaki gemileri inşa ediyoruz. Hull 096 bugüne kadar üzerinde çalıştığımız en iddialı, en sofistike ve en önemli proje.

Şirketin paylaştığı bilgilere göre 130 metre uzunluğundaki Hull 096, sadece dünyanın en büyük elektrikli gemisi değil, aynı zamanda "türünün şimdiye kadar yapılmış en büyük elektrikli aracı" olma özelliğine sahip.

Firmanın CEO’su Stephen Casey de 250 tondan fazla bataryaya sahip geminin, “büyük ölçekli, düşük emisyonlu taşımacılık çözümleri” alanında bir atılım olduğunu belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'na göre, dünyadaki yıllık emisyonların yaklaşık yüzde 3'ünü küresel denizcilik sektörü oluşturuyor.

Melbourne’deki RMIT Üniversitesi'nden Liam Davies, yeni geminin düzenli bir feribot rotasında hizmet vermesinin önemli olduğunu ifade ediyor.

Elektrikle çalışan gemilerde olası sorunların takip edilmesi için Hull 096’nın iyi bir örnek teşkil edeceğini söyleyen akademisyen, gelecekte batarya sistemlerinin konteynır gemilerinde de kullanılabileceğini belirtiyor.

Independent Türkçe, Guardian, RTE