Muin Abdulmelik: Gerçek nedenleri ele almadıkça Yemen sorunu çözülemez

Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, Çarşamba günü Cenevre'de ABD Özel Temsilcisi ile bir araya geldi (SABA)
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, Çarşamba günü Cenevre'de ABD Özel Temsilcisi ile bir araya geldi (SABA)
TT

Muin Abdulmelik: Gerçek nedenleri ele almadıkça Yemen sorunu çözülemez

Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, Çarşamba günü Cenevre'de ABD Özel Temsilcisi ile bir araya geldi (SABA)
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, Çarşamba günü Cenevre'de ABD Özel Temsilcisi ile bir araya geldi (SABA)

Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, Çarşamba günü Cenevre’den yaptığı açıklamada, Yemen krizinde çözüme ancak üzerinde uzlaşılan referanslar mucibince krizin kökleri ve gerçek nedenlerinin ele alınması yoluyla ulaşılabileceğini vurguladı. Ayrıca Yemen hükümetinin kalıcı bir barışa ulaşmaya yönelik uluslararası çabalara verdiği desteği yineledi.
Başbakan Muin Abdulmelik, Yemen hükümetine siyasi ve ekonomik destek sağlanması amacıyla uluslararası ve Birleşmiş Milletler (BM) düzeyinde yetkililerin bir araya geldiği bağışçılar konferansına katılmıştı.
Hükümet medyasının aktardığına göre, Cenevre’de ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking ile bir araya gelen Başbakan Abdulmelik, ABD’nin Yemen halkına cömert desteğine övgüde bulundu. Washington, 2023 Yemen İnsani Müdahale Planı’na 444 milyon dolar değerinde destek verdiğini açıklamıştı.
SABA’nın haberine göre, Başbakan Abdulmelik ve Lenderking, İnsani Müdahale Planı Finansman Konferansı'nın neticelerini, Yemen’de kaydedilen çeşitli gelişmeleri, Yemen'deki barış sürecini ilerletme yönünde devam eden çabaları, Husi milislere baskı uygulamak için gerekli bölgesel ve uluslararası pozisyonları ele aldı.
Hükümetinin ve Başkanlık Konseyi'nin, BM’nin barışın temellerini atma ve Husi milislerin ateşlediği savaşı sona erdirme yönündeki çabalarını desteklediğini belirten Başbakan Abdulmelik, “Yemen'de kapsamlı bir çözüm, sorunun kaynağını ve gerçek nedenlerini ele almadıkça başarılı olmayacaktır” vurgusunda bulundu. Tüm çabaları yerel düzeyde anlaşmaya varılan, uluslararası düzeyde desteklenen görev tanımına dayalı adil ve sürdürülebilir bir barış yönünde birleştirmenin önemini vurguladı.
ABD’nin Yemen'de güvenlik, istikrar ve barışı tesis etme yönündeki rolüne övgüde bulunan Abdulmelik, Washington'un mevcut zorluklarla mücadelede Yemen hükümetine bilhassa ekonomik düzeyde verdiği sürekli desteğin altını çizdi.
Ülkesinin Yemen'de barışçıl ve kapsamlı bir siyasi çözüme verdiği desteği yineleyen ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Lenderking ise ABD’nin Yemen ekonomisini destekleme, insanların acılarını hafifletme çabalarında hükümete yardım etmeye istekli olduğunu vurguladı.
Cenevre’de bir araya gelen Başbakan Abdulmelik ve BM Yemen İnsani İşler Koordinatörü William David Gressly, BM himayesinde İsviçre ve İsveç hükümetleri tarafından düzenlenen 2023 Yemen İnsani Müdahale Planı Finansman Konferansı'nın neticelerini, hükümet ve BM arasındaki gerekli koordinasyonu, acil önceliklere uygun olarak taahhütlerin verimli bir şekilde kullanılması hususlarını ele aldı.
Kaynakların bildirdiğine göre Gressly, küresel bir çevre felaketinden kaçınmak için BM'nin Safir petrol tankını boşaltma ve bakımını yapma planındaki son gelişmeler hakkında Abdulmelik’i bilgilendirdi. İkili ayrıca BM kurum ve kuruluşlarının yardım ve insani çabalarını, Yemen hükümeti ile mevcut ortaklığını ele aldı.
SABA’nın haberine göre Başbakan Abdulmelik, hükümetin ve kurumlarının ekonomik istikrarı sürdürme çabalarının desteklenmesi, yardım ve kalkınma çalışmaları arasında denge kurulması üzerinden Yemen’deki insani acıların hafifletilmesi yönünde uygulanabilir politikaların izlenebileceğini vurguladı.
Açıklanan taahhütlerin mevcut ihtiyacın çok gerisinde kaldığına dikkat çeken BM Koordinatörü Gressly, Yemen İnsani Müdahale Planı 2023 için ek desteği seferber etmek üzere iletişimi sürdürme arzusunu teyit etti.
2023 Yemen İnsani Müdahale Planı için 4,3 milyar dolar değerinde bir fona ihtiyaç duyulduğu tahmin edilirken BM ise 1,2 milyar dolar tutarında taahhüt toplamayı başarmıştı.
Bu yıl kaydedilen zayıf uluslararası taahhüt, Yemen'deki yardım faaliyetlerinin kısıtlanacağı tehdidini taşıyor. Zirâ nüfusun en az üçte ikisi (yaklaşık 20 milyon kişi) gıda, sağlık, eğitim, geçim kaynakları ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında çeşitli düzeylerde insani ihtiyaçlardan yoksun durumda.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.