BM uzmanları, İran silah kaçakçılığına karşı mücadelenin sıkılaştırılmasını tavsiye ediyor

Uzmanlar, Husilere kara ve deniz yoluyla silah akışının devam ettiğini doğruladılar

İki asker Perşembe günü Umman Körfezi'nde ele geçirilen İran silahlarını taşırken (ABD Donanması)
İki asker Perşembe günü Umman Körfezi'nde ele geçirilen İran silahlarını taşırken (ABD Donanması)
TT

BM uzmanları, İran silah kaçakçılığına karşı mücadelenin sıkılaştırılmasını tavsiye ediyor

İki asker Perşembe günü Umman Körfezi'nde ele geçirilen İran silahlarını taşırken (ABD Donanması)
İki asker Perşembe günü Umman Körfezi'nde ele geçirilen İran silahlarını taşırken (ABD Donanması)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Yemen konusunda kurduğu Yaptırımlar Komitesi'ne bağlı BM uzmanlarından oluşan ekip, 2022 yılındaki gelişmelere ilişkin son raporunda, kara ve deniz yoluyla Husilere giden İran silahlarının kaçakçılığıyla mücadeleyi yoğunlaştırma gereğini vurguladı.
Ekip, BMGK’ye, üye devletleri gübre ve diğer kimyasalların kaçakçılığıyla mücadele çabalarını artırmaya çağırmasını tavsiye etti. Zira bu maddeler Husiler tarafından patlayıcı yapmak ve diğer askeri amaçlar için kullanılabilir.
Ayrıca üye devletlerin, mali yaptırımların uygulanmasını sağlamak için narkotik uyuşturucu ve psikotrop madde kaçakçılığıyla mücadele çabalarını artırmaya çağrılması tavsiyesinde bulundu. Raporda, uluslararası deniz kuvvetleri ve sahil güvenlik güçleri tarafından uluslararası sularda tespit edilen vakalarda usulüne uygun olarak, yetkili makamların failleri adalet önüne çıkarabilmesi için soruşturmaya izin veren uygun yasal araçların benimsemesi tavsiye edildi.
Uzman grubu, BMGK üye devletlerini denizde ele geçirilen silahlar, mühimmat ve ilgili malzemeler hakkında Yemen hükümeti, Umman Denizi ve Kızıldeniz'de faaliyet gösteren uluslararası deniz kuvvetleri ve diğer ülkelerle bilgi alışverişini iyileştirmeye çağırdı. Ayrıca Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) gibi ilgili taraflara, Yemen'de gözaltına alınan kaçakçıların yasal kovuşturulmasına izin verilmesi istendi.
Grup, BMGK’ye bölgedeki üye devletlere silah, cephane ve ilgili materyallerin ele geçirilmesi ve topraklarında kaçakçılık yapan kişi ve kuruluşlar hakkında Yemen hükümeti ile bilgi alışverişini artırma çağrısında bulunmasını tavsiye etti. Grup, Husilere silah tedarik modelinin 2022 yılında önemli bir değişiklik olmadan devam ettiğini, çünkü silahların, mühimmatın ve ilgili malzemelerin çoğunun Umman Denizi'nde geleneksel Arap yelkenlileri ve daha küçük tekneler kullanılarak kaçırıldığını belirtti. Grup, bazıları patlayıcı yapımında kullanılabilecek gübre ve diğer kimyasalların ve katı yakıt yapımında oksitleyici bir maddenin kaçakçılığını içeren 7 yeni deniz kaçakçılığı vakasını araştırıyor.
Uzman grubu genellikle ülkenin güneydoğusunda Yemen hükümeti tarafından kontrol edilen bölgelerde bulunan sahillere taşınan silah ve mühimmatın aksine, diğer malzemelerin Cibuti üzerinden Kızıldeniz'de Husi kontrolünde bulunan limanlara kaçırıldığını bildirdi.
Umman kara sınırından ticari bir kamyonun içine gizlenmiş tanksavar güdümlü füze rampalarının kaçakçılığını araştırdığını bildiren ekip, Yemen ve Umman'daki Husilerle bağlantılı, mürettebat toplayan, hükümet kontrolündeki topraklarda hareketlerini kolaylaştıran ve onlara araç ve bot sağlayan bir ağ tespit edildiğini açıkladı.
Uzman ekip, Umman sınırında ele geçirilen tanksavar güdümlü füzeler gibi bazı silahların teknik özellikleri ve işaretleri bakımından İran'da üretilenlerle aynı olduğu konusundaki görüşlerini koruduğunu belirtti. Aralık 2021'de ele geçirilen saldırı tüfekleri ve mühimmatlar, orijinal olarak diğer üye devletlerden İran'daki kuruluşlara alınmış olabilir.
Uzman ekibin İran silah kaçakçılığıyla mücadele çabalarını ikiye katlama vurgusuna ek olarak, BMGK Husileri ve Yemen hükümetini Kızıldeniz, Yemen ve bölgede olası bir çevresel ve insani felaketi önlemek için Safer petrol tankerinin güvenli bir şekilde kurtarılması konusunda BM ile iş birliği yapmaya çağırdı.
Uzmanlar, BMGK'nin Stockholm Anlaşması taraflarını anlaşmayı baltalayacak her türlü tedbiri almaktan kaçınmaya çağırması ve bu tür eylemleri gerçekleştirenlere yaptırım uygulama niyetini belirtmesi tavsiyesinde bulundu.
Tavsiyeler arasında, BMGK'nin Husileri, Yemen Merkez Bankası tarafından Aden'de basılan banknotları kabul etmeye ve yasal süreç olmaksızın güç kullanarak kişi ve kuruluşların arazilerine, binalarına ve diğer mülklerine keyfi olarak el koymaktan kaçınmaya çağırması yer alıyor.
Ekip, BMGK’nin Husileri Hudeyde, Saleef ve Ras İsa limanlarının gelirlerini Hudeyde şehrindeki maaşların ödenmesine katkı olarak Yemen Merkez Bankası’na yönlendirmek için önlemler almaya çağırmasını tavsiye etti. Ayrıca Stockholm Anlaşması uyarınca Yemen genelinde tüm paydaşlara gerektiği gibi danışmadan bankacılık veya ticari işlemlerde faizi yasaklayan herhangi bir yasayı uygulama konusunda acele etmekten kaçınmaları çağrısında bulundu.
ABD Donanması'nın iddialarına göre, aralarında ABD, İngiliz ve Fransızların da bulunduğu uluslararası deniz kuvvetlerinin son üç ayda İran'dan Husiler tarafından kontrol edilen bölgelere doğru gelen yaklaşık 7 silah ve uyuşturucu sevkiyatını önlemesi dikkat çekicidir.  Şarku>’l Avsat’ın bilgisine göre bu silah sevkiyatlarından en sonuncusu İngiliz Kraliyet Kuvvetleri tarafından 23 Şubat'ta Umman Körfezi'nde ABD Donanması'nın desteğiyle duyuruldu. Söz konusu sevkiyat tanksavar güdümlü füzeler ve orta menzilli balistik füzeler için bileşenler içeriyordu.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times