Arap dünyasında fark edilmeyen gizli bir tehlike: Dijital uyuşturucular

Etkisi kimyasal değil psikolojik olan dijital uyuşturucular "geleceğin eroini" haline gelebilir.

Dijital uyuşturucular; belirli web siteleri üzerinden ulaşılabilen ses dosyaları / Görsel: Independent Arabia
Dijital uyuşturucular; belirli web siteleri üzerinden ulaşılabilen ses dosyaları / Görsel: Independent Arabia
TT

Arap dünyasında fark edilmeyen gizli bir tehlike: Dijital uyuşturucular

Dijital uyuşturucular; belirli web siteleri üzerinden ulaşılabilen ses dosyaları / Görsel: Independent Arabia
Dijital uyuşturucular; belirli web siteleri üzerinden ulaşılabilen ses dosyaları / Görsel: Independent Arabia

Gufran Yunus
Somut bir fiziksel varlığı olmadan vücuda alınan, solunan veya enjekte edilen hiçbir ilaç yok.
Ancak dijital uyuşturucular (digital drugs), çağdaş yaşamla ve insanların yaşamlarını ele geçiren ve onları dijital uyuşturucuların dünyanın her yerine pazarlandığı bir örümcek ağına bağlayan sanal dünyayla ilişkili bir kavram olarak fiziksel uyuşturucuların etkisini simüle ediyor.
Bir dijital uyuşturucu kullanıcısının eroin, kokain, kristal meth (metamfetamin) veya başka bir uyuşturucu maddeye ihtiyacı olmaz.
Farklı frekanslarda ses dalgaları yayımlayarak beyni aldatmak için programlanmış bir geometriye göre hareket eden değişen şekiller ve renkler, bazen görsel malzemelerle ilişkilendirilen ses dosyalarını kulaklıkla dinlediği internet hizmetine sahip olması yeterli.
Her bir seste, dinleyiciye geleneksel uyuşturucu türlerinden birinin hissini simüle eden belirli bir duygu iletir.

İşitsel uyuşturucular
Psikolojik danışmanlık uzmanı Abdullah Safir el-Gamidi, dijital uyuşturucuları "Sağlığı yok etmek, zaman almak ve aktiviteyi zayıflatmak için avını aramak üzere internet siteleri aracılığıyla evlerimize sızan bir tehlike" olarak tanımlıyor.
El-Gamidi, kimyasal uyuşturucu olarak nitelendirilen ve analizler yapılarak tespit edilen geleneksel uyuşturucuların aksine, işitsel uyuşturucular olarak sınıflandırdığı bu tür uyuşturucuların varlığını çoğu ülkenin henüz tanımadığını ifade etti.
Dijital uyuşturucuların, kişinin dinlediği tonları ve beyin elektriğini manipüle ederek kişiyi gerçek uyuşturucu kullanımına benzer bir uyuşukluk durumuna sokan dalgalar içeren ses dosyaları olduğunu belirten el-Gamidi, "İşitsel uyuşturucular, sahibine biraz neşe ve zevk vermek için mırıldanma ve tıklama ilkesine dayanan özel bir müzik türüdür" dedi.

Dijital uyuşturucular nasıl çalışır?
Dijital uyuşturucular, belirli internet sitelerinden sesler işitilerek ve her iki kulağa kulaklık takılarak alınan ses dosyaları.
Bu dosyalardan yayılan müzik ritimleri iki kulak arasında farklı ve işitsel olarak algılanan sinyaller işitme siniri aracılığıyla beyne iletilerek beyin ve sinir sistemi arasındaki nörotransmitterlerin elektrokimyasal etkileşim düzeyini etkiler.
Bu konuda psikoterapist Nasır bin Raşid el-Gadani, dijital uyuşturucu olarak dinlenen ses dalgalarının farklı frekanslarda olduğunu belirtti.
El-Gadani konuyla alakalı olarak, "Örneğin sağ kulak 325 Hz'lik bir dalgaya ve sol kulak 315 Hz'lik bir dalgaya maruz kalsaydı, o zaman beyin otomatik olarak iki kulak arasındaki frekansları birleştirerek bir seviyeye ulaşır. Beynin her iki kulakta yayınlanan iki frekansı birleştirerek tek bir ses seviyesi elde etmeye çalışması beyin fonksiyonlarında bozulmaya yol açar" ifadelerini kullandı.
Tek kişilik bir odaya çekilmek, rahatlamak ve gözleri kapatmak gibi istenen etkiyi ve coşkuyu elde etmek için kendilerine ait bir atmosfere ihtiyaç duyan dijital uyuşturucular, ağızdan alınan, enjekte edilen veya solunan geleneksel uyuşturucuları taklit eden bir etkiye sahip.
Dijital uyuşturucular, kullanıldığında gerçek uyuşturucuyla aynı etkiyi yaratacak belirli sinyalleri beyne getiren belirli frekansları ileterek, öfori ve psikolojik etki açısından kokain kullanımı ile aynı etkiyi üretebilir.

Beyin bozukluğunun sonuçları
Dijital uyuşturucuların beyinde yarattığı dengesizlik, duygusal belirtilere neden olur ve kullanıcının sosyal aktiviteleri de bundan etkilenir.
El-Gadani, "Ortaya çıkan duyusal müdahale nedeniyle, sinirlilik ve dışa dönüklükten zevk ve duygusal durumu kurcalamaya neden olan dereceye kadar değişen iki karşıt beyin tahrişi ile sonuçlanır. Bu da mutluluk hormonu olan dopaminin salgılanmasına neden olur. Aynı zamanda nevrotizm, kasılma, korku ve risk beklentisi hormonu olan adrenalin ve noradrenalin hormonunun salgılanmasını da sağlar" dedi.
El-Gadani, "İki hormonun aynı anda salınması, kan zehirlenmesine ve kişide kasılmalara yol açan sinir şokuna neden olabilir. Ayrıca depresyon, üzüntü, şiddetli depresyon, neşe, mutluluk ve canlılık arasındaki ikilik ve duygu çatışması, duygusal depresyon (bipolar) veya manik depresyon durumuna yol açar. Buna bağlı olarak zihin, iki frekans arasında bir denge bulmak için çok uğraşır ve yarımkürelerini sıfırlamak için beyni yorar" ifadelerini kullandı.
Kullanıcının genel davranışına gelince, sosyal izolasyonun yanı sıra hafızanın işlevsel performansı, duygusal ve bilişsel yetenekler, zayıf konsantrasyon, dikkat eksikliği, hiperaktivite, hareket, beceri, algılama, anlama ve özümseme eksikliği gibi duygusal ve bilişsel süreçlerde bir kusurdan mustarip olacaktır. 

Gizli bağımlılık
1981 yılında kurulan psikotrop maddelerin azaltılmasına yönelik ilk Arap derneği olan JAD Derneği'nin başkanı Joseph Charles Hawat, dijital uyuşturucu bağımlılığını 'gizli bir bağımlılık' olarak tanımlıyor.
Bu tür uyuşturucular, bir genç tarafından odasında ve iki arkadaşıyla birlikte, somut materyaller olmadan kullanılabilir. Bu nedenle tespit edilmesi zor.
Bir gencin ilgisini çekmenin bir yolu olarak, geleneksel uyuşturucularla (eroin ve kokain) aynı adlara sahip dijital uyuşturucuları tanıtan ücretsiz web siteleri var.
Aynı bağlamda el-Gadani, dijital uyuşturucuların bilgisine ilişkin araştırmacıların bu türlerin teşvikçilerinin hileleri ve aldatıcı yöntemleri karşısında her zaman büyük bir şaşkınlık içinde durduğuna dikkat çekti.
El-Gadani cümlelerinin devamında şunları söyledi:
"Her geçen gün gençleri baştan çıkarmak ve onları bu tehlikeli bağımlılığa düşürmek için yeni şeyler keşfediyoruz. Promotörler, gençleri, ergenleri ve genç yetişkinleri çekebilecek ve onları neşelendirmek ve endişelerini unutmak için bazı sosyal ağ siteleri aracılığıyla cezbedici etiketler sunuyor. Çilek veya portakal ve diğerleri gibi, tadın lezizliğinden ve manzaranın güzelliğinden ilham alan etiketler kullanıyorlar. Bunların bazıları güç, hareketlilik, canlılık ve bazıları da baştan çıkarmalarla ilişkilendiriliyor."

Arap dünyası
Hawat, bazı Arap ülkelerinin küresel olarak var olmasına rağmen bu tür uyuşturucuların varlığını kabul etmek istemediklerine ve şayet bunu görmezden gelmeye devam edersek, dijital uyuşturucuların 'geleceğin uyuşturucusu' olacağına inanıyor.
Arap dünyasında dijital uyuşturucuya bağımlıların yokluğuna atıfta bulunaan Hawat, "Ama ne var ki istismarcılar var ve bir süre sonra bağımlılık aşamasına geleceğiz" dedi.
Bazıları, bu bilgilerin geçerliliğini doğrulayan hiçbir bilimsel çalışma olmadığı için dijital uyuşturucuların beyin kimyasında yarattığı dengesizliğin abartılı bir konu olduğuna inanıyor.
Dijital uyuşturucular konusunun abartıldığına inanan ve her iki kulağa farklı frekanslarda müzik gönderen bu ses dosyalarının ne işe yaradığının gerçekliğini doğrulayan hiçbir çalışmanın bulunmadığına inanan psikolog ve terapist Faruk Cehlan'ın bulunduğu nokta da burası.
Cehlan, insanların bu dosyaların gerçek uyuşturucuların yerine geçen ilaçlar olduğu bilgisini aldıklarında, insanların dijital uyuşturucu olgusuna psikolojik olarak bağlandıklarına inanıyor.
Bu fikre olan psikolojik bağlılık, bu dosyaların kullanıcısını gerçek uyuşturucuların yerine geçen ilaçları kullandığını hayal etmeye sevk ediyor.
Bu insanlar genellikle önerme yeteneğine sahiptir, psikolojik sorunlar yaşar ve gerçeklikten ayrılmak isterler. Bu dosyaları alan kişiler genellikle yeni bir şey deneme arzusu duyan gençler.
Cehlan, "Bağımlılık eğilimi olmayan kişiler, bağımlılığa yatkınlığı olan kategorinin aksine bu ses dosyalarından etkilenmeyecekleri için bu dosyalarla sanki gerçek bir uyuşturucuymuş gibi psikolojik olarak etkileşime girmeye başlıyorlar" ifadelerini kullandı.

Psikolojik bağımlılık
Dijital ilaçlara bağımlılık vakalarının ilaç tedavisi veya hastaneye yatış gerektirmediği için bir psikiyatrist tarafından tedavi edilebileceğine inanan Hawat'ın açıkladığı gibi, bu ilaçlar fiziksel değil psikolojik bağımlılık yaratıyor.
Psikolog Nasır bin Raşid el-Gadani, dijital uyuşturuculardan kurtulmanın, tedavi görüşmesiyle sorunu netleşebilecek vakaların her biri için uygun bir tedavi planı geliştirilmesini gerektirdiğine inanıyor.
Terapist, dijital ilaçların tehlikelerinin açıklanmasında temsil edilen tedavi seanslarından önce hastaya farkındalık ve önleyici seanslardan geçmesi koşuluyla en az 14 seanslık bir tedavi programı kurabilir ve hasta ayrıca bilişsel-davranışçı terapi seanslarına tabi tutulabilir.
Sosyal ve politik psikoloji profesörü Haydar el-Cevrani, dijital uyuşturucuların kullanımı sonucunda ortaya çıkan ağrı kesici, kaygı ve gerilimi azaltma gibi olumlu etkileri olduğunu gösteren araştırmalar olduğuna inanıyor.
Ancak aynı zamanda yapılan diğer çalışmalar, bu türün uyuşturucu ve esrar gibi geleneksel uyuşturucuların kullanımını dijital uyuşturucularla karıştırarak, ikili kullanım deneyimini yenilemek amacıyla bir katalizör olabileceğine işaret etti. 

Dijital uyuşturucu türleri
El-Gadani'nin işaret ettiği ve geleneksel uyuşturucularda olduğu gibi, birçok dijital uyuşturucu türü bulunuyor.
Örneğin gevşemeye, halüsinasyonlara ve sükunete yol açan ve acı verici anıların akışıyla ruhta coşku ve zihinsel gezinme uyandıran bir tür sakin ton olan 'crystal myth' (metamfetamin) var.
Diğer bir tür ise, 'heavy metal' dalgası olarak bilinen, vücudun ve beynin tüm hücrelerinin uyarılmasına neden olan ve beyni inanılmaz bir şekilde uyarmak için çalışan bir tür yüksek tonlu sesler.
Bu şiddetli ses bireyin aktivitesini gerçek enerjisinden daha fazla artırır.
El-Gadani, Birleşmiş Milletler (BM) tıp komitesi danışmanı nörolog Raci el-Umde'nin dijital uyuşturucu kullanıcılarının titreşimlerin ve ses dalgalarının sadece alıcıyı neşeli hissettirmekle kalmadığını aynı zamanda beyin elektriği seviyesinde kötü bir etkiye yol açtığını söylediğine dikkat çekti. 
Titreşimler ve ses dalgaları, bireyi gerçeklikten uzaklaştırmaya, konsantrasyon seviyesi düşürmeye, beynin ulaşabileceği en tehlikeli anlardan biri olan zihinsel gezinme olarak bilinen duruma yönlendirir.
Tekrarlanan akıl tutulması sarsıcı seviyelere, artmış kalp atış hızına ve yüksek tansiyona yol açabilir.
Daha önce kullanan bazı vakalarda halüsinasyonlar, kasılmalar, titreme, hızlı nefes alıp verme ve hızlı kalp atışı görülebildiği için bu durum gözlemlenmiştir.

Ölüme neden olur mu?
Söz konusu olgunun yeniliği nedeniyle, dijital uyuşturucu kullanımının ölüme neden olma ilişkisini doğrulayan kesin bir araştırma yok.
Bu olgu hâlâ bazı uzmanlar tarafından tam olarak anlaşılamadı. Hawat, dijital uyuşturucu kullanımına bağlı ölümlerin kaydedilmediğini ifade etti.
Ayrıca bu tür, geleneksel uyuşturucularda olduğu gibi ölüme yol açabilecek doz aşımı içermez.
Bilim, geleneksel uyuşturucuların vücudun aktivitelerini tam olarak etkilediğini kanıtlarken, dijital uyuşturucuların beyin sağlığı üzerindeki etkilerine toplumları ikna etmek için daha fazla çalışma ve araştırmaya ihtiyaç var.

Independent Türkçe



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.