Sırp lider Dodik: Bosna Hersek kurumlarından çekilmeleri için Hırvatları ikna etmeye çalışıyorum

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Sırp lider Dodik: Bosna Hersek kurumlarından çekilmeleri için Hırvatları ikna etmeye çalışıyorum

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Bosna Hersek'teki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti'nin (RS) Başkanı Milorad Dodik, ülkedeki kurumlardan çekilmeleri için Hırvatları ikna etmeye çalıştığını söyledi.
Son dönemde ayrılıkçı söylemleriyle dikkatleri üzerine çeken Dodik, Sırbistan basınına yaptığı açıklamada, RS'nin "anayasaya aykırı bir Bosna Hersek"te yaşamaya karşı çıktığını savunarak, "Tüm detayları açıklamak istemiyorum ancak bir kısmını söyleyeyim. Bosna Hersek, kurumlarında üç halk (Boşnak, Sırp, Hırvat) bulunduğu sürece işlevsel olabilir. Hırvatları, Sırplarla aynı anda kurumlardan çekilmeleri için ikna etmeye çalışıyorum." dedi.
Dodik, Sırpların, Bosna Hersek'teki kurumlardan çekilme kararından "çok da uzakta olmadıkları" değerlendirmesini yaparak, "Mülklerimizle oynamayın, tüm adamlarımızı çekeriz. RS, meclisinde bir buçuk saat sürecek bir oturumun ardından bağımsız bir devlet olabilir. Bizi köşeye sıkıştırmayın." diye konuştu.
ABD'nin, Bosna Hersek'teki sorunların nasıl çözüleceğini belirleme hakkı olmadığına işaret eden Dodik, Bosna Hersek'i "sömürge devlet" şeklinde tanımlayarak, kendisinin de buna karşı bir ayaklanmanın lideri olduğunu iddia etti.
Dodik'in bu açıklamalarını "tehlikeli" şeklinde tanımlayan Sosyal Demokrat Parti (SDP) Genel Başkanı Nermin Niksic de söylemlerin Bosna Hersek kurumlarına açık bir tehdit ve darbe niteliği taşıdığını vurguladı.
RS Başkanı, son dönemde bulunduğu her etkinlikte RS'nin bir "devlet" olduğunu savunurken, "entiteye ait taşınmaz mülklerin kendilerinde kalması için RS'yi Bosna Hersek'ten ayıracağını" söylemişti.

- Bosna Hersek'teki taşınmaz mülk sorunu
Taşınmaz mülklerin Bosna Hersek'te 1992-1995'te yaşanan savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşması'na göre entitelere ait olduğunu savunan RS, söz konusu yasayla mülklerin idaresinin de kendilerinde bulunduğunu ileri sürüyor.
Taşınmaz mülk sorunu, Bosna Hersek'teki savaştan bu yana konuşulmaya devam eden bir konu olurken ülkedeki taşınmazların devlete mi yoksa bunları kullanan entitelere mi ait olduğu tartışılıyor.
RS Ulusal Meclisinde (NSRS), Aralık 2022'de oylanan ve anayasaya aykırı olan taşınmaz mülklere ilişkin yasanın 28 Şubat'ta yürürlüğe girmesi beklenirken, Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt, tartışmalı yasayı askıya aldığını açıklamamıştı.
Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi de 2 Mart'ta, RS'deki taşınmaz malların entite mülkiyetine alınmasını kapsayan tartışmalı yasayı yürürlükten kaldırmıştı.
Daha önce de Anayasa Mahkemesi, kamuya ait mülklerin işletme yetkisinin entiteye, mülkiyet hakkının ise Bosna Hersek devletine ait olduğuna hükmetmişti.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.