Christie's Müzayede Evi, İslam ve Hint sanatlarına ait eserleri sergiliyor

Müzayedede 9’uncu ve 19’uncu yüzyıllar arasındaki döneme ait olan ve ‘muhteşem’ olarak nitelendirilen halı örnekleri bulunuyor.

‘Süleyman’ın kıyafetiyle Baysungur ve Sebe Kraliçesi’ tablosu. Halılar önde gelen bir Avrupalı ​​koleksiyonere ait ve yaklaşık 30 ila 40 yıldır gözlerden uzak tutuluyor. (Christie's Müzayede Evi)
‘Süleyman’ın kıyafetiyle Baysungur ve Sebe Kraliçesi’ tablosu. Halılar önde gelen bir Avrupalı ​​koleksiyonere ait ve yaklaşık 30 ila 40 yıldır gözlerden uzak tutuluyor. (Christie's Müzayede Evi)
TT

Christie's Müzayede Evi, İslam ve Hint sanatlarına ait eserleri sergiliyor

‘Süleyman’ın kıyafetiyle Baysungur ve Sebe Kraliçesi’ tablosu. Halılar önde gelen bir Avrupalı ​​koleksiyonere ait ve yaklaşık 30 ila 40 yıldır gözlerden uzak tutuluyor. (Christie's Müzayede Evi)
‘Süleyman’ın kıyafetiyle Baysungur ve Sebe Kraliçesi’ tablosu. Halılar önde gelen bir Avrupalı ​​koleksiyonere ait ve yaklaşık 30 ila 40 yıldır gözlerden uzak tutuluyor. (Christie's Müzayede Evi)

Christie's Müzayede Evi, doğuya ait kilim ve halıların sergilendiği ‘İslam ve Hint Dünyaları Sanatları’ müzayedesini 27 Nisan'da Londra'da, King Street’teki genel merkezinde gerçekleştireceğini duyurdu. Müzayedede, 9’uncu ve 19’uncu yüzyıllar arasındaki döneme ait el yazmaları, tablolar, seramikler, madeni eşyalar ve halıların muhteşem örnekleri sunulacak.
Müzayededeki parçaların başlıcaları arasında, Hindistan sarayının ihtişamını vurgulayan, mücevherlerle süslenmiş Babür hazinelerinden oluşan etkileyici bir koleksiyon bulunuyor. Bunun yanı sıra biri kraliyet sarayının lüksünü somutlaştıran ve Timurlu sanatsal üretiminin zirvesini temsil eden canlı çizimlere sahip bir tablo ve diğeri ünlü ressam Muhammed Bakır’ın bir Kaçar yağlı boya tablosu olmak üzere iki farklı şaheser daha müzayedede yer alıyor. Müzayede ayrıca özel bir koleksiyondan alınan, İran ve Hint resimlerinden ve el yazmalarından oluşan etkileyici bir koleksiyonu da mevcut. İznik çanak çömleğinin bazı istisnai örnekleri de yine bu müzayedede sergileniyor.
Şarku’L Avsat’In edindiği bilgilere göre müzayede, Rönesans döneminde Batı’da yapılan tablolar ve ‘Avrupa Sanatının Ustaları’ tarafından tasvir edilen ilk şark halısı eserlerinin önemine ışık tutuyor. Ayrıca 16’ıncı ve 17’inci yüzyıllardan kalma seçkin kilim örneklerinden oluşan bir koleksiyon sunuyor. Söz konusu parçaların en önemlileri arasında özel bir koleksiyonda yer alan, çok ender görülen bir Anadolu halısı yer alıyor. Bu halı, Batı dünyasından günümüze ulaşan sayılı örneklerden biri olarak nitelendiriliyor.
İslam ve Hint dünyası sanatı
Müzayedede, birçok kişisel özel koleksiyona ait benzersiz Farsça el yazması ve resim koleksiyonu da yer alıyor. Bunların en göze çarpanları arasında 15’inc yüzyılın ilk yarısından kalma ‘Süleyman’ın kıyafetiyle Baysungur ve Sebe Kraliçesi’ adlı harika bir Timurlu, Timur-Herat, tablosu var. Resim, bir kraliyet mahkemesi sahnesiyle kraliyet ihtişamını temsil ediyor. Bu, daha sonraki dönemlerde İran resminde ortak bir tema haline gelen en eski çizimlerden biri olarak kabul ediliyor.
Müzayede ayrıca 1740-1800 yılları arasında çalışmalar yapan ünlü ressam Muhammed Bakır’ın en iyi eserlerinden biri olarak gösterilen özgün bir tablo da sunuyor. 1759-178 tarihli ‘Yatan Kadın’ adlı tablo, ressam Muhammed Bakır’ın imzasını taşıyor. Müzayede ayrıca Safevi albümünün iki sayfasını da sergiliyor. Bunlardan biri, 15’inci yüzyılın sonlarına tarihlenen, Sultan Ali Meşhadi, Timur Herat tarafından imzalanmış Arap hat sanatı. Üzerinde kağıda yazılmış Farsça şiirler de yer alıyor.
Müzayede, Osmanlı seramiğinin yanı sıra İznik seramiğinin önemli örneklerini ve Kütahya'ya ait küçük bir seramik grubu da sunuyor. Kütahya, bir çömlek fırınının bulunduğu ve İznik çömlekçiliğinin gerilemesinden sonra popülerlik kazanan bir yer olarak biliniyor. Bu bölümde öne çıkan eser ise lavanta zeminli İznik çömlek testisi. Eerin 1570’lerde yapıldığı tahin ediliyor.
Müzayede evinin İslami ve Hint sanatı departmanı başkanı olan Sara Plumbly müzayedeye ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Christie's’in ev sahipliğini yapacağı müzayede, İslam ve Hint dünyasının her yerinden benzersiz ve geniş bir sanat eserini, özellikle de çeşitli alanları kapsayan birçok özel koleksiyonu içeriyor. Burada, Fars ve Hint el yazmaları ve resimlerinden Osmanlı seramiğine kadar çeşitli eserler yer alıyor. 15’inci ve 19’uncu yüzyıllar arasındaki döneme ait birçok İran tablosunu sunmaktan özellikle heyecan duyuyoruz. Bunun yanı sıra Babür takılarından oluşan çok önemli bir koleksiyon da müzayedede yer alıyor.”
Doğunun halıları ve kilimleri
Yaklaşan müzayede, İpek Yolu üzerindeki kasabalarda, köylerde veya Bedevi kamplarında dokunan 96 adet girift desenli, antik doğu halı ve kilimlerini içerecek. Bu parçaların en önemlileri arasında 15’nci yüzyılın sonlarında ve 16’ıncı yüzyılın başlarında Orta veya Doğu Anadolu'da dokunan çok nadir bir Anadolu kilimi de var. Bu kilim, Selçuklu ve erken Osmanlı dönemlerinde ‘hayvan kilimleri’ grubundan günümüze ulaşan 18 örnekten biri. Bu, yer aldığı koleksiyondan geriye kalan tek kilim olması bakımından benzersiz olarak nitelendiriliyor ve üzerinde efsanevi anka kuşu çizimi yer alıyor.
Rönesans döneminin başından itibaren resimlerde oymaya başlandı. Jacopo Bellini'ye ait Brescia'daki müjde tablolarından biri bunlara bir örnek.
15’inci yüzyıldan 17’nci yüzyıla kadar Batı resimlerinde dokuma sanatı
Halılar ve lüks dokumalar binlerce yıldır gücün, statünün ve zenginliğin simgesi oldu. Ancak bunların çoğu, sık kullanımları ve görece kırılgan olmaları sebebiyle yıpranmış halde. Bu nedenle, söz konusu halıları tasvir eden klasik tablolara olan büyük hayranlığımız, onlardan önceki halılar hakkındaki bilgimiz göz önüne alındığında abartılı olarak nitelendirilemiyor. Önceki halılar, bu dokumalar için bir bağlam sağlıyorlar ve onların zengin sahipleri tarafından nasıl işlendiğini, kullanıldığını ve onlara nasıl değer verildiğini görme fırsatı veriyorlar. 15’inci ve 17’inci yüzyılların büyük Avrupalı ​​sanatçıları, bu değerli nesneleri kralların, soyluların saraylarında veya dini meclislerde resmettiler.
Bu halılar 15’inci yüzyıldan kalma fresklerde ‘Madonna ve Çocuk’ tablosunun ayakları altında veya masa ve yataklarda ya da balkonlarda portre şeklinde görülüyor. Bu şekilde 16’ıncı ve 17’inci yüzyıllarda kraliyet veya asil Avrupalılar tasavvur ediliyor. Müzayedede ayrıca Lotto, Ridolfo Ghirlandaio tasarımlarıyla ve Hans Holbein’in küçük desenleri ve çeşitli tarzlarıyla kilim örnekleri de yer alıyor.



Kıyamet senaryolarını sevenlere: Sonsuzluk Yolcusu tadında 7 dizi

30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)
30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)
TT

Kıyamet senaryolarını sevenlere: Sonsuzluk Yolcusu tadında 7 dizi

30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)
30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)

Netflix'in Arjantin yapımı yeni dizisi Sonsuzluk Yolcusu (El Eternauta), yayına girdiği günden bu yana izleyicilerin aklını başından aldı desek abartmış olmayız. Bilimkurgu ve kıyamet sonrasında geçen hikayelere farklı bir coğrafyadan, derin politik arka planlı bir yorum getiren dizi, kısa sürede ikinci sezon onayını da kaptı.

Dizide Juan Salvo, yaz günü bir anda ortaya çıkan ölümcül kar fırtınasında, kızı Clara'yı bulmak için hayatta kalma mücadelesi verirken, izleyiciyi hem büyük bir felaketin hem de insan doğasının karanlık tarafının içine çekiyor. Juan Salvo'yu, Asabiyim Ben (Relatos salvajes) ve Oscar ödüllü Gözlerindeki Sır'la (El secreto de sus ojos) tanınan Arjantinli usta oyuncu Ricardo Darín canlandırıyor. 

Netflix'in Latin Amerika yapımları arasında son dönemin en çok konuşulan işlerinden biri olan Sonsuzluk Yolcusu, yalnızca kıyamet sonrası bir hayatta kalma hikayesi değil, aynı zamanda kültürel ve tarihsel bir miras. Héctor G. Oesterheld'in kaleme aldığı ve Francisco Solano López'in çizdiği, ilk olarak 1957-1959'da yayımlanmış ödüllü kült çizgi romanın uyarlaması olan dizi, ilk sezonuyla gerilim dolu anlar ve cevapsız sorular bıraktı. Özellikle final bölümüyle akıllarda "Peki şimdi ne olacak?" sorusunu uyandıran yapımın ikinci sezon tarihiyse henüz belli değil. 

Elbette bu bekleyişi biraz olsun keyifli hale getirecek alternatif diziler mevcut. Post-apokaliptik dünyalar, ölümcül salgınlar, uzaylı istilaları ve hayatta kalma mücadelelerini sevenler için harika yapımlar bulmak mümkün.

Biz de bu yazıda, Sonsuzluk Yolcusu hayranlarının ikinci sezonu beklerken izleyebileceği, benzer atmosfere ve temaya sahip dizileri derledik. Kimisi kıyamet sonrası distopik bir evren sunuyor, kimisi dünyayı istila eden gizemli varlıkları merkezine alıyor. Bazılarıysa hayatta kalma çabasının en insani ve duygusal yanını keşfetmeyi başarıyor. Listeye göz attığınızda hem aksiyon dolu hem de bolca düşündüren yapımlarla karşılaşacaksınız.

Netflix'te ve diğer dijital platformlarda izleyebileceğiniz, aynı türde ama farklı tatlar sunan bu diziler sayesinde bekleyiş süreniz biraz daha katlanılır olacak. Hazırsanız, ekran başında yine kıyamet senaryolarına, karanlık komplolara ve beklenmedik sürprizlere yer açın. Malum, dünyanın sonu gelirken izlenecek dizi bulmak her zaman kolay değil. Neyse ki biz buradayız...

1- Silo

Eğer Sonsuzluk Yolcusu sizi ekran başında diken üstünde bıraktıysa, sıradaki durağınız kesinlikle Silo olmalı. Apple TV+'ta izlenebilecek dizi, dış dünyanın ölümcül olduğu söylenen bir gelecekte, yerin 144 kat altındaki devasa bir sığınağa hapsolmuş 10 bin kişinin hikayesini anlatıyor. Rebecca Ferguson'ın başrolünde parladığı dizide, karakterlerin yaşadığı dünya kadar, saklanan sırlar ve anlatılmayan geçmiş de izleyiciyi içine çekiyor.

csdfgrthy
Fotoğraf: Apple

Başlangıç noktası farklı gibi görünse de Silo ve Sonsuzluk Yolcusu aslında benzer ruhlara sahip. Her ikisi de tehlikeli, kapalı bir dünyada hayatta kalmaya çalışan insanların, asıl tehdidin dışarıda mı yoksa içeride mi olduğunu anlamaya çalıştığı öyküler. Silo, komplolarla örülü hikayesi ve bol sürprizli bölümleriyle bir solukta izlenen dizilerden.

Hugh Howey'nin çok satan roman üçlemesinden uyarlanan dizi, uzun süredir hayranları tarafından bekleniyordu. İlk sezonu 2023'te yayına giren Silo, hem atmosferi hem de karakter derinliğiyle övgü topladı. İkinci sezonunu 2024 sonbaharında izleyicilerle buluşturan yapım, üçüncü ve final bölümlerini içerecek 4. sezonlarının onayını da şimdiden aldı. Silo'da Ferguson'a Rashida Jones, David Oyelowo, Tim Robbins ve Harriet Walter gibi yıldızların eşlik ettiğini de hatırlatalım. 

Kapalı kapılar ardındaki büyük sırlar, ölümcül gerçekler ve "Bize anlatılan her şey doğru mu?" sorusu ilginizi çekiyorsa, Silo tam size göre.

Nereden izlenir: Apple TV+

2- The Last of Us

The Last of Us, post-apokaliptik hikayesini duygusal bir baba-kız yolculuğu üzerinden anlatan, son yılların tartışmasız en güçlü dizilerinden biri. HBO imzalı yapım, bir mantar enfeksiyonunun insanlığı zombiye benzer yaratıklara dönüştürdüğü bir dünyada geçiyor. Pedro Pascal ve Bella Ramsey'nin başrollerini paylaştığı dizide, Joel ve Ellie'nin hayatta kalma mücadelesi izleyiciyi derinden etkiliyor.

8ıoş
Fotoğraf: HBO

Tıpkı Sonsuzluk Yolcusu'nda Juan ve Clara'nın birbirine kavuşma isteği gibi, burada da Joel ve Ellie arasında kurulan aile bağı, olayların kalbinde yer alıyor. Tabii ki dizide bolca aksiyon ve gerilim dolu sahne de mevcut. Özellikle "enfekte" yaratıklar ve dizinin karanlık atmosferi, Sonsuzluk Yolcusu'ndaki uzaylı istilası sahnelerini hiç de aratmayacak türden.

Sony ve PlayStation ortaklığıyla hayata geçirilen dizi, aynı adlı efsane video oyun serisinden uyarlandı. İlk sezonu 2023'te yayımlanan The Last of Us, hem eleştirmenlerden hem izleyicilerden tam not aldı. 2025'te ikinci sezonuyla geri dönen dizi, şimdiden üçüncü sezon onayını da cebine koydu. İkinci sezondaki bazı bölümlerin yer yer gözleri nemlendiren sahnelerle hafızalara kazındığını da hatırlatalım.

Hayatta kalma, kayıp, umut ve insan olmanın anlamı üzerine etkileyici bir öykü arayanlar için The Last of Us, Sonsuzluk Yolcusu'nun bıraktığı boşluğu fazlasıyla dolduracak bir alternatif.

Nereden izlenir: Max

3- Dark 

Dark, kayıp bir çocuğun ardından 4 ailenin karanlık sırlarını ve zamana yayılan kaderlerini ortaya çıkaran nefes kesici bir bilimkurgu. Baran bo Odar ve Jantje Friese imzasını taşıyan dizi, Netflix'in ilk Almanca orijinal yapımı olarak 2017'de başladı.

Winden adlı küçük kasabada başlayan esrarengiz olaylar, 2019'dan 1953'e, 1986'dan 2053'e ve hatta 1888'e uzanan bir zaman yolculuğu hikayesine dönüşüyor. Dizi, birbirine bağlı karakterlerin ve onların kuşaklar arası sırlarının iç içe geçtiği, zihin yoran bir yapı kuruyor.

o9p0
Fotoğraf: Netflix

Dark, yalnızca zamanda değil, paralel evrenlerde de geçen karmaşık kurgusuyla dikkat çekiyor. Tüm bu karmaşanın merkezinde, nükleer santralin altındaki mağarada saklı bir solucan deliği var.

Her sezonunda temposunu düşürmeden, izleyicisini karanlık, felsefi ve atmosferik bir dünyanın içine çekiyor. Özellikle zaman döngüsü ve kader kavramlarını işleyişiyle Sonsuzluk Yolcusu'ndaki apokaliptik döngü hissini modern bir dille yeniden yaratıyor.

Etkileyici müzikleri ve sinematografisiyle de öne çıkan dizi, detaylı anlatımı ve karakter derinliğiyle türünün en iyileri arasına adını yazdırdı.

2021'de BBC'nin "21. Yüzyılın En İyi Dizileri" listesinde 58. sırada yer alarak kült statüsünü perçinledi. Zamana kafa yormayı, gizem çözmeyi ve atmosferik hikayeleri sevenler için Dark, her ne kadar izlemesi zor da olsa kaçırılmaması gereken bir başyapıt.

Nereden izlenir: Netflix

4- The Leftovers

Dünyanın yüzde 2'sinin gizemli bir şekilde ortadan kaybolması sonrası hayat, artık hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır... Konusunu en özet haliyle bu sözlerle açıklayabileceğimiz The Leftovers, bu büyük kaybın ardından hayatta kalanların yasını, inancını ve deliliğe sürüklenen ruh hallerini konu alıyor.

Başrollerde Justin Theroux, Carrie Coon ve Christopher Eccleston'ın yer aldığı dizi, "çok bozmadan önce" sansasyon yaratan Lost'la da tanınan Damon Lindelof ve Tom Perrotta'nın imzalarını taşıyor. Dizinin ilk sezonu kayıplarla dolu Mapleton kasabasında geçerken, ikinci sezonda olaylar mucizevi şekilde kimsenin kaybolmadığı Jarden kasabasına taşınıyor.

u7ı8o9
Fotoğraf: HBO

Her sezonunda atmosferi daha da ağırlaşan yapım, insan psikolojisini derinlemesine işleyen karanlık ve dokunaklı bir anlatıya sahip. Kayıpların ardından kurulan tarikatlar, inançsızlık ve çaresizlik içindeki karakterlerin hikayeleriyle dizi, izleyicisini sürekli tetikte tutuyor.

Juan Salvo ve arkadaşlarının Sonsuzluk Yolcusu'nda yaşadığı apokaliptik kayıp duygusu neyse, The Leftovers'ta Kevin Garvey ve çevresindekiler için de o... Dizinin Alman besteci Max Richter imzalı müzikleri, hüznü ve umutsuzluğu iliklere kadar hissettiriyor.

Zamanla kült bir hayran kitlesine ulaşan The Leftovers, televizyon tarihinin en iyi ve en cesur işlerinden biri olarak anılıyor. Kayıp, yas ve inanç kavramlarını derinlikli bir anlatımla işleyen bu yapım, mutlaka izlenmesi gereken özel dizilerden.

Nereden izlenir: Max

5- The 100

Post-apokaliptik bilimkurgu sevenler için The 100, son dereve sürükleyici bir yolculuk. Dizi, nükleer savaş sonrası insanlığın uzaydaki istasyonlarda hayatta kalma mücadelesiyle başlıyor. Aradan geçen 97 yılın ardından, Dünya'nın yaşanabilir olup olmadığını test etmek için 100 genç mahkum gezegene gönderiliyor.

İlk sezonlarda gençlerin doğayla ve yeryüzündeki hayatta kalanlarla çatışmasını izliyoruz. Ancak ilerleyen bölümler, diziyi Sonsuzluk Yolcusu'na yaklaşan bir distopyaya dönüştürüyor. Zihin kontrolü, güçlü düşmanlar ve insanlığın evrimsel yolculuğu derken, hikaye her sezon biraz daha katmanlanıyor.

sdfrgty
Fotoğraf: The CW

The 100, sadece hayatta kalma mücadelesi değil, insan doğasının sınırlarını da keşfeden bir yapım. Clarke Griffin, Bellamy Blake ve Octavia Blake gibi karakterler zamanla büyük liderlere dönüşüyor. Dizinin son sezonlarında ise felsefi ve bilimkurgu yönü iyice derinleşiyor.

Özellikle Sonsuzluk Yolcusu'nun yüksek konseptli bilimkurgu evrenini sevenler, The 100'ün sonlarına doğru karşılaştıkları sürprizlerle çok keyif alacak. Eğer insanlık, ahlak, fedakarlık ve hayatta kalmanın bedeli üzerine yoğun bir anlatı arıyorsanız, bu dizi tam size göre.

Nereden izlenir: Türkiye'de bir platformda yer almıyor

6- Falling Skies 

Listede Sonsuzluk Yolcusu'na genel hatlarıyla belki de en çok benzeyen dizi Falling Skies... Bu dizi uzaylı istilası temasını sevenler için sürükleyici bir alternatif. Heyecan dolu dizi, gizemli uzaylıların dünyayı ele geçirmesinin ardından hayatta kalmaya çalışan insanların mücadelesini konu alıyor. Hikaye, istiladan 6 ay sonra, tüm büyük şehirler yok edilmiş ve insan nüfusu büyük ölçüde azalmışken başlıyor.

efrgty7u
Fotoğraf: TNT

Şu sıralar çok beğenilen medikal drama The Pitt'le adından söz ettiren Noah Wyle, eski tarih profesörü Tom Mason karakteriyle karşımıza çıkıyor. Mason, direniş grubunun liderlerinden biri olarak hem ailesini korumaya hem de insanlığın hayatta kalmasına öncülük ediyor.

Falling Skies, Sonsuzluk Yolcusu'nun istilacı yabancı tehdidini seven izleyiciler için biçilmiş kaftan. Özellikle böcek benzeri yaratıklar ve uzaylıların teknolojiyi yok etme taktikleriyle Sonsuzluk Yolcusu'na fazlasıyla göz kırpıyor.

Büyük ölçekli işlerin efsanevi ismi Steven Spielberg'ün yapımcı koltuğunda oturduğu dizi, Sonsuzluk Yolcusu'na kıyasla daha aksiyon odaklı ve sürükleyici bir bilimkurgu deneyimi sunuyor. Hikayesi ilerledikçe, karakterlerin direniş, kayıp ve umut dolu yolculuğu derinleşiyor.

5 sezon süren dizi, hem insan doğasına hem de toplumsal direnişe dair çarpıcı detaylar barındırıyor. Eğer Sonsuzluk Yolcusu'ndan sonra karanlık bir uzaylı istilası hikayesine dalmak istiyorsanız, Falling Skies listenizde olmalı.

Nereden izlenir: Türkiye'de bir platformda yer almıyor

7- Snowpiercer

Snowpiercer, kıyamet sonrası donmuş bir dünyada hayatta kalmaya çalışan insanları konu alan çarpıcı bir dizi. Dünyanın ekolojik felaketten sonra buzla kaplanması ve hayatta kalanların sürekli hareket eden dev bir trenle yaşamını sürdürmesini anlatıyor.

Dizideki tren, 1001 vagondan oluşuyor ve dünyanın etrafını yılda 2,7 kez turlayarak yolcularını ölümcül soğuktan koruyor. Ancak trenin içi, sınıfsal ayrımcılık ve sosyal adaletsizlikle kaynıyor.

sdefrgt
Fotoğraf: TNT / AMC

Başrollerde Jennifer Connelly ve Daveed Diggs'in yer aldığı Snowpiercer, 4 sezon boyunca hem hayatta kalma savaşını hem de sınıf mücadelesini gözler önüne seriyor. Dizinin karla kaplı, umutsuz atmosferi ve gizemli olay örgüsü, Sonsuzluk Yolcusu'na epey benziyor.

Andre Layton karakteri, liderlik vasfı ve direniş ruhuyla Juan Salvo'yu andırıyor. Sadece dışarıdaki ölümcül soğuk değil, trenin içindeki insan doğası da en az hava kadar tehlikeli.

Dizi, Parazit'le (Gisaengchung) 2020 Oscar gecesinde tarih yazan Bong Joon-ho'nun, 2013 tarihli filminden ve Fransız çizgi romanı Le Transperceneige'den uyarlanmış. Politik alegorisi ve sınıf çatışmalarıyla bilimkurgu severler için etkileyici bir alternatif.

Kısacası, karlar altında distopik hayatta kalma macerasıyla Snowpiercer, Sonsuzluk Yolcusu'nu beğenenlerin memnun kalacağı yapımlardan biri.

Nereden izlenir: İlk üç sezonu Netflix'te