Ermenistan'da Rusya’ya karşı büyüyen hayal kırıklığı

Moskova’nın Ukrayna'ya saldırması, geleneksel müttefikleri ile arasındaki ilişkileri etkiledi

Rusya ve Ermenistan dışişleri bakanlarının cuma günü Semerkant'ta düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu kapsamında görüştü (EPA)
Rusya ve Ermenistan dışişleri bakanlarının cuma günü Semerkant'ta düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu kapsamında görüştü (EPA)
TT

Ermenistan'da Rusya’ya karşı büyüyen hayal kırıklığı

Rusya ve Ermenistan dışişleri bakanlarının cuma günü Semerkant'ta düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu kapsamında görüştü (EPA)
Rusya ve Ermenistan dışişleri bakanlarının cuma günü Semerkant'ta düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu kapsamında görüştü (EPA)

Ermenistan'ın başkenti Erivan'daki bir sokakta Artur Sargsyan, Rusya'yı güvenilmez bir müttefik olarak nitelendirerek eleştiriyor. Bu görüş, Moskova ile uzun süredir müttefiklik bağları olan ülkede gittikçe yaygınlaşıyor.
Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'ya saldırması, Moskova'nın geleneksel müttefiklerini şoke ederken, Ermenistan’da bu şoka Moskova'nın Azerbaycan'ın tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesi üzerinde aylarca uyguladığı kuşatmayı sonlandıramaması eşlik etti.
Artur “Ermenistan'ın Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'nden (CSTO) ve Rusya'nın nüfuz alanından çekileceği bir günün hayalini kuruyorum” ifadelerini kullanarak, Moskova öncülüğündeki bölgesel askeri ittifaka işaret etti. 26 yaşındaki dil uzmanı, Azerbaycan ablukasının malzeme sıkıntısına ve elektrik kesintilerine neden olduğu bir dönemde Rusya ve CSTO’yu ‘Ermenistan'ın kara gününde yanında olmamakla’ suçluyor.
Kafkasya'da eski bir Sovyet cumhuriyeti olan 3 milyon nüfuslu Ermenistan, Rusya'nın askeri ve ekonomik korumasına bel bağlıyor. Ermenistan, bir yıl önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ilan ettiği zorunlu askerlik uygulaması ve savaştan kaçarak ülkeyi terk eden Rus göçmen dalgasının yanı sıra, bir Rus askeri üssüne de ev sahipliği yapıyor.
Bugün giderek artan sayıda Ermeni, Erivan'ın ikincisi 2020'de Ermeni askeri yenilgisiyle sona eren iki savaşa girdiği Azerbaycan'ın baskılarına karşı yurtdışında yeni ortaklar aranması çağrısında bulunuyor. Moskova himayesinde varılan ateşkes kapsamında, Ermenistan, bazı bölgeleri Azerbaycan'a bırakmak zorunda kaldı ve Moskova, bu bölgelere bugün eylemsizlikle suçlanan barışı koruma güçlerini konuşlandırdı.
42 yaşındaki İngilizce öğretmeni Arpine Madaryan; “Ermenistan küçük bir ülke. Gerçek yardım alacağı bir Batı bloğuna, bir ittifaka katılmalı. CSTO'dan ayrılmalıyız. Bize yardım etmiyorlar, onlar bizim dostumuz değiller” değerlendirmesinde bulundu. Erivan ocak ayında, CSTO’dan çıkacak kadar ileri gitmese de tatbikatlara ev sahipliği yapmayı reddederek, Rus müttefikine olan öfkesini göstermişti. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Rus barış güçleri ile ilgili ‘sorunlardan’ şikâyet ederek, Dağlık Karabağ'daki kuşatmanın kaldırılması için uluslararası topluma yardım çağrısında bulunmuştu.
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasından bu yana on binlerce Rus Ermenistan'a sığındı. Ülkede sıradan Ruslar memnuniyetle karşılanırken, Moskova yönetimine karşı olan ruh hali gözle görülür şekilde değişiyor. Siyaset Uzman Vigen Hakobyan, ‘Ermenistan'da Rusya'ya duyulan güvenin tarihi olarak en düşük seviyesinde’ olduğunu vurgulayarak, “Hayal kırıklığı o kadar derin ki bu zamanla Rus karşıtlığını körükleyebilir” diyerek, ‘Ermeni seçkinlerinin ezici çoğunluğunun Rus karşıtı’ olduğunu söyledi. Bununla birlikte birçok uzman, diplomatik geleceği belirsiz olan Ermenistan’ın Rus ekseninden çıkamayacağını düşünüyor.
Nüfusun çoğunluğunun Ermeni olduğu Dağlık Karabağ'da, Bakü güçlerine karşı tek koruma gücü olan Rus kuvvetleri hakkında zıt görüşler var. 56 yaşındaki Dağlık Karabağ sakinlerinden biri Fransız Haber Ajansı’na (AFP) verdiği röportajda, “Rus barış güçleri tüm Ermenileri öldürmek ve bizi evlerimizden sürmek isteyen Azerilere engel oluyor. Ancak Azerbaycan güçleri bir gecede bütün bir köyü ve önemli askeri bölgeleri ele geçirdiğinde, Rusların samimiyetini sorgulamaya başlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ermenistan ve Azerbaycan güçleri arasında sık sık çatışmalar yaşanıyor. Geçen salı günü iki ülke arasındaki sınırda 7 asker hayatını kaybetmişti. Bağımsız Rus analist Konstantin Kalachev, Moskova'nın harekete geçmekte tereddüt etmesinin sebebinin, Azerbaycan'ı koruyan Türkiye'yi kızdırmamaya özen göstermesinden kaynaklandığını belirtiyor. Analist, ‘Moskova’nın pragmatik nedenlerle çatışmada taraf tutmaktan kaçındığını, ancak her halükârda Ermenistan'ın gidecek başka yeri olmadığını” ifade etti.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.