Husi hapishanelerindeki yüzlerce sivilin akıbeti halen belirsizliğini koruyor

Husi hapishanelerinde tutuklu bulunan Abdulhafız es-Salahi’nin ailesinin Şarku’l Avsat’a verdiği oğullarının fotoğrafı.
Husi hapishanelerinde tutuklu bulunan Abdulhafız es-Salahi’nin ailesinin Şarku’l Avsat’a verdiği oğullarının fotoğrafı.
TT

Husi hapishanelerindeki yüzlerce sivilin akıbeti halen belirsizliğini koruyor

Husi hapishanelerinde tutuklu bulunan Abdulhafız es-Salahi’nin ailesinin Şarku’l Avsat’a verdiği oğullarının fotoğrafı.
Husi hapishanelerinde tutuklu bulunan Abdulhafız es-Salahi’nin ailesinin Şarku’l Avsat’a verdiği oğullarının fotoğrafı.

Halid es-Siyaği yedi yıl önce, Yemen’in Taiz kentinin (güneybatı) el-Havban bölgesindeki çalıştığı fabrikada meslektaşlarıyla öğle yemeğindeyken, Husi istihbarat ajanları baskın düzenledi ve Siyaği’yi bilinmeyen bir yere götürdü. Ailesi ve çocukları bugüne kadar kendisinden haber alamadı.
Siyaği’nin ailesi, Yemen dosyasında tanık olunan son gelişmeler doğrultusunda Husilerin onu serbest bırakmasını umuyor. Zira Siyaği’nin tek suçu, Taiz şehrinin el-Cahmeliye mahallesindeki Tevhid caminde vaiz olması.
Tutuklama dosyası üzerinde çalışmalar yürüten isimler, yüzlerce kişinin halen kaçırılmalarının ardından ortadan kaybolduğu ve bunların hükümet tarafı ile Husiler arasındaki müzakerelerin çerçevesi dışında olduğu tahmininde bulunuyor. Husilere onları serbest bırakmaları veya nerede olduklarını açıklamaları için baskı yapabilecek sosyal etkiye sahip olmadıkları için ya da davasını benimseyip mübadele listelerine girmelerini sağlayacak siyasi etkiyi oluşturmadıkları için hükümet söz konusu kayıp vatandaşlar konusunda adım atamıyor.
Tutuklularla ilgili son müzakerelere katılanlardan alıntı yapan kaynaklar, Husilerin kendileri tarafından gözaltına alınan yaklaşık 500 kişiyi ifşa ettiklerini ve onları kendi savaşçılarından olan mahkumlarla takas etmek istediklerini aktardı. Ancak hükümet tarafı bu isimleri bilmeyi reddetti, bu yüzden tutuklulukları hala devam ediyor.
Bu dosya üzerinde çalışanlar, bu mağdurların sayısını kimsenin kesin olarak bilemeyeceğini vurguladı. Zira Husiler şimdiye kadar, özellikle de kendi kontrolleri altındaki bölgelerde evlerinden veya işyerlerinden kaçırılanların sayısını açıklamayı reddetti. Ayrıca bu, Husi hapishanelerinde hala bin 400’den fazla sivilin tutuklu olduğunu belirten İnsan Hakları Bakanlığı Müsteşarı Macid Fedail tarafından açıklanan sayıların yanlışlığını ortaya koyuyor.
Siyaği’ye yakın isimler, el-Cahmeliye mahallesinde yaşayan Husi yanlıların onu ihbar ederek kaçırılmasını sağladığını ve ona yönelik işkenceye katıldığını aktardı. Husi makamları onun tutuklu bulunduğu yeri halen açıklamıyor. Husi makamları, cenazesi teslim edilmemesine rağmen onun öldüğünü bildirdi. Bu da Siyaği’nin babasının üzüntüden yaşamını yitirmesine neden oldu.
Suudi Arabistan ve Umman liderliğinde yürütülen arabuluculuk kapsamında her iki taraftan da yaklaşık 900 mahkum serbest bırakıldı. Genç adamın yakınları halen hayatta olduğunu belirtiyor. Saada Valiliği’ndeki gizli biri yerde gözaltında olduğuna inanıyorlar. Genç adamın yakınları, es-Salih şehri hapishanesinde, önleyici güvenlik hapishanesinde veya Husilerin şimdiye kadarki en kötü gözaltı tesisi olan ve ‘DAEŞ hapishanesi’ olarak adlandırılan başka bir hapishanede olabileceği ihtimalini de göz önünde bulunduruyor. Cami imamlarını, vaizleri ve din adamlarını hedef alan Husiler, tutukluları kasıtlı olarak hapishaneler arasında transfer ediyor. Bu sayede aileler tutukluların nerede olduğunu öğrenemiyor.
Benzer şekilde kaçırılan Abdulhafız es-Salahi’nin ailesi de oğullarının 2016’nın başından bu yana herhangi bir suçlamada bulunulmaksızın Husiler tarafından gözaltında tutulduğunu aktardı. Husiler, sosyal, siyaset ve insan hakları alanlarındaki aktivist ve muhalif politikacıların oğullarında tutuklular arasında olduğunu bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın tutukluların ailelerinden aktardığına göre Husi liderleri, durum nispeten istikrara kavuştuğunda onları serbest bırakacağına söz verdi. Husilerin dört yıl sonra, gözaltına alınanları serbest bırakmaya başladıkları da dolaşan haberler arasında. Husiler, fidye karşılığı veya mezhepsel kültür kurslarına gitmeleri karşılığında tutukluları serbest bırakacağını bildirdi. Ancak Salahi ve diğerleri hakkında henüz bir gelişme yok. Aileler, Husilerin kontrolündeki terör ve devlet güvenlik davalarında uzmanlaşmış mahkemenin tek oturumda 12 yıl hapis cezası veren kararlarına tepkili.



Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin Moskova ziyaretinde Mısır ve Rusya arasındaki ikili iş birliğinin derinleştirilmesinin yanı sıra Gazze savaşındaki son gelişmeler ele alınacak. Sisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetiyle Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere dün Rusya'nın başkentine geldi.

Şarku’l Avsat’ın Mısır resmi haber ajansı MENA’dan aktardığına göre Sisi bu akşam Rus mevkidaşı ile bir araya gelecek. Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü münasebetiyle bugün Moskova'daki Kızıl Meydan'da askeri bir geçit töreni düzenlenecek ve ardından devlet başkanları Alexander Bahçesi'ndeki Meçhul Asker Anıtı'na gidecek... Sisi ve diğer devlet başkanları anıta çiçek bırakacak, ardından toplu fotoğraf çektirecek.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi Nezih en-Necari, Sisi'nin Zafer Günü'ne katılma davetinin Rus mevkidaşının kendisine duyduğu yakın ilişki ve sevgiyi yansıttığını söyledi. Mısır Nil televizyon kanalına verdiği demeçte en-Necari, Sisi'nin Moskova ziyaretinin ikili ilişkiler ile uluslararası ve bölgesel arenadaki durum, özellikle de Gazze Şeridi'ndeki durum, devam eden İsrail saldırganlığı ve kendi kaderini belirlemek ve kendi devletine sahip olma hakkını elde etmek isteyen Filistin halkı üzerindeki baskılar hakkında istişarelerde bulunmak için bir fırsat olacağını belirtti.

“Mısır her zaman Filistin davasının ilk savunma hattında yer almıştır” diyen en-Necari, Cumhurbaşkanı Sisi'nin bu konuda büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Rusya'nın uluslararası arenada önemli bir role sahip olduğunu ve Filistin davasına yönelik tarihi bir rolü olduğunu kaydeden en-Necari, İsrail'in acımasız saldırganlığını durdurmak için neler yapılabileceği konusunda iki cumhurbaşkanı arasında koordinasyon ve istişare gerektiğini vurguladı.

15 Ocak'ta Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varıldığı ve İsrail ile Hamas arasında Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda üç aşamada uygulanmak üzere esir ve mahkûm değişimi yapılacağı açıklanmış ve anlaşma 19 Ocak'ta yürürlüğe girmişti. İlk aşama, anlaşmanın başlamasından 42 gün sonra ateşkesi istikrara kavuşturacak bir anlaşmaya varılamadan sona erdi.

Mısır, ateşkesin istikrara kavuşturulması, esir ve mahkûmların serbest bırakılması ve insani yardım malzemelerinin Gazze Şeridi'ne girişi de dâhil olmak üzere anlaşmanın üç aşamasının uygulanmasını sağlamak için çabalarını sürdürüyor.

fgthyju
Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

Rusya'nın Kahire Büyükelçiliği, Sisi'nin Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Moskova'ya gelişini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Büyükelçilik dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın ‘Cumhurbaşkanı Sisi'yi eski ve değerli bir dost olarak’ karşıladığını belirtti. Büyükelçilik, 9 Mayıs Zafer Günü yıldönümü kutlamalarının ve bugün yapılması planlanan zirve düzeyindeki görüşmelerin, iki halk arasındaki derin karşılıklı sempati ve iki lider arasındaki güçlü ve yakın ilişkilere dayanan Rus-Mısır ortaklığına yeni bir ivme kazandıracağına inandığını kaydetti.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi en-Necari, Rusya ve Mısır devlet başkanları arasındaki görüşmelerde Sudan, Libya ve Suriye'deki durumların ele alınacağını, Mısır'ın bölgenin istikrarında tarihi bir rolü olduğunu ve bölgesel ortamın mümkün olduğunca istikrarlı hale getirilmesiyle ve kardeş Arap halklarının barış ve istikrar içinde yaşamasıyla ilgilendiğini ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Enformasyon Servisi’ne göre, Mısır-Rusya ilişkileri Cumhurbaşkanı Sisi döneminde yeni ve güçlü bir ivme kazanmış ve istikrarsızlıkla karakterize edilen mevcut uluslararası koşullar ışığında daha belirgin hale gelmiştir. Ayrıca Mısır'ın Rusya ile ilişkileri, Mısır-Rusya yakınlaşmasında önemli bir rol oynayan uluslararası düzeydeki siyasi koşullarla bağlantılıdır.

sdfrgt
Mısır ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler önemli büyüme kaydediyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)

Mısır ve Rusya arasındaki mevcut projelerle ilgili olarak en-Necari, iki devlet başkanının bu projelerin gerekli hız ve doğrulukla tamamlanması için siyasi irade yoluyla büyük bir itici güç oluşturduğunu ve bunun aralarında bir istişare konusu olduğunu belirterek, “Moskova, Mısır'daki Rus sanayi bölgesine büyük önem veriyor” dedi.

En-Necari, Mısır'ın BRICS grubuna üyeliğinin ticaret ve yatırım alanındaki ekonomik rolünün bir teyidi olduğunu ve gelecekte Mısır'a çok şey kazandıracağını vurguladı. Öyle ki BRICS, Mısır devletine, küresel ekonomiye ve dolayısıyla üye ülkelerin ekonomilerine daha fazla istikrar getirmek için izlenebilecek politikalar konusunda istişarede bulunma ve ticaret, yatırım ve teknoloji alışverişi alanlarında iş birliğini geliştirme imkânı veriyor.

Mısır ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler, iki ülke arasındaki ticari alışverişin yeni bir rekor seviyeye ulaşarak 2024 yılında 8 milyar dolara ulaşması nedeniyle önemli bir büyümeye tanıklık ediyor (Mısır bankalarında 1 ABD doları 50,6 cüneyh).