Hizbullah ile çatışmakla suçlananlar hakkında idam dahil çeşitli askeri cezalar verildi

Eleştirilerde cezaların yargı kararından çok ‘geleneksel’ kararlar olduğu, çünkü karşı tarafın ‘hem yargıç hem de cellat’ olduğu vurgulandı

Hizbullah ile çatışmakla suçlananlar hakkında idam dahil çeşitli askeri cezalar verildi
TT

Hizbullah ile çatışmakla suçlananlar hakkında idam dahil çeşitli askeri cezalar verildi

Hizbullah ile çatışmakla suçlananlar hakkında idam dahil çeşitli askeri cezalar verildi

Lübnan Askeri Mahkemesi, 2021 yılında (başkent Beyrut'un güneyinde bulunan) Halde bölgesinde bölge sakinleri ile Hizbullah üyeleri arasında yaşanan olaylarla ilgili sanıklar hakkında karar verdi. Halde Arapları olarak bilinen aşiretlerden olaylara karışanlara çeşitli hapis cezaları verildi. Bu sonuç, mahkeme kararında silahlı çatışmalara karışan diğer tarafın yani Hizbullah'ın kayırıldığını düşünen aşiretleri kızdırdı.
Arap aşiretlerinin yaşadığı bölgede 21 Ağustos 2021 tarihinde Hizbullah üyesi Ali Şibli'nin kan davası nedeniyle öldürülmesinin ertesi günü cenaze töreni sırasında Hizbullah üyesi silahlı kişiler ile Direniş Tugayları arasında çatışma çıktı. Çatışmada Direniş Tugaylarının dört üyesi öldü, her iki taraftan da onlarca kişi yaralandı.
Tuğgeneral Halil Jaber başkanlığındaki askeri mahkeme tarafından salı günü tek oturum olarak görülen duruşmada, bazıları firari olan sanıklar hakkında idamdan ağır çalışmaya kadar değişen cezalar verdi. Beş saat süren duruşma, salıyı çarşambaya bağlayan gece yarısı kararların verilmesiyle sona erdi. Dava dosyasıyla ilgilenen bir yargı kaynağı, mahkeme kararlarının tek oturumda hızlı bir şekilde verilmesinin, Halde aşiretleri ile Hizbullah arasında Lübnan ordusu istihbaratının arabuluculuğundaki uzlaşı girişiminin başarısız olmasını bir sonucu olduğunu söyledi. Aşiretlere yakın bir kaynak ise sanıkların savunma ekibinin, oturumlar sırasında sunduğu, çatışmalara karışan Hizbullah üyelerinin isim ve adreslerinin olduğu not ve belgelerin yanı sıra yüzlerini ve olaylar sırasında yaptıklarını gösteren ses ve video kayıtlarının göz ardı edilmesi nedeniyle görevlerini özgürce yerine getiremediklerini belirtti.
Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu deliller, soruşturmayı genişletmek ve karşı taraftan olaylara karışanları çağırmak için bir giriş noktası olmak yerine dosyaya dahil edildi ve savunma ekibinin taleplerinin çoğu dikkate alınmadı.”
Mahkeme, firari sanıklar, Behçet el-Esad, Musa el-Ali, Muhammed Gusn, Faysal eş-Şahin, Asker eş-Şahin, Zahir Gusn, Ali Kaplan Nevfel, Ali Mahmud Asker ve Muhammed Ahmed Nevfel hakkında idam cezası verdi. Haklarında tutuklama kararları çıkarıldı. Bazı sanıklar ise haklarında delil yetersizliğinden ötürü beraat ettiler.
Sanıkların bazıları hakkında bir buçuk yıl ile on yıl arasında değişen sürelerle ağır çalışma, para cezası ve medeni haklardan mahrum edilme gibi çeşitli kararlar alındı. 18 yaşın altındaki bir sanığın dosyası ise çocuk mahkemesine tevdi etmesi için Cumhuriyet Savcılığına havale etti.
Öte yandan mahkeme, 11 sanık hakkında beraat kararı alırken, bir buçuk yıl hapis cezasına çarptırılan 6 sanığın cezalarını az bularak değiştirdi.
Halde Olayları Dosyasını İzleme Komitesi üyesi Şeyh Bilal el-Menla, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Verilen cezalar yargı kararı değil geleneksel cezalardır. Çünkü karşı taraf (Hizbullah) hem yargıç hem de cellattır. İlkemiz yasalara uymaktır. Kararlara Askeri Yargıtay nezdinde itiraz edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Menla, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Beklentilerin ötesinde çok sert cezalar verildi. Halde bölgesinde, halkın sokağa dökülmesi beklentisiyle gergin bir hava hakim. Bu yüzden Lübnan ordusu, Halde ve Saadiyat bölgelerine askeri birlikteler konuşlandırdı.”
Öte yandan sanıkların avukatlarından Diyala Şehade, kararların ‘siyasi ve adaletsiz’ olduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Şehade, “Bu, Genelkurmay Başkanlığının desteklediği arabuluculukla uzlaşmaya varılamamasının bir sonucudur. Hukukçular olarak biz buna hiçbir şekilde müdahil olmadık. Mahkeme kararları Halde aşiretleri için adaleti sağlamadı. Beraat kararları ve gözaltı süresinin hapis cezasından düşürülmesi dışındaki kararları temyiz için bağımsız ve adil bir hakim olan John el-Azzi başkanlığındaki Askeri Yargıtay’a götüreceğiz” şeklinde konuştu.



Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP