Abramoviç'e yönelik yaptırımlar Güney Kıbrıs'ı zora soktu

ABD ve Birleşik Krallık'ın yaptırım kararlarının ardından Güney Kıbrıs bankalarında Rus vatandaşlarına ait 10 bine yakın hesap kapatıldı

Abramoviç, Ukrayna savaşının başlamasının ardından Chelsea'yi satmak zorunda kalmıştı (Reuters)
Abramoviç, Ukrayna savaşının başlamasının ardından Chelsea'yi satmak zorunda kalmıştı (Reuters)
TT

Abramoviç'e yönelik yaptırımlar Güney Kıbrıs'ı zora soktu

Abramoviç, Ukrayna savaşının başlamasının ardından Chelsea'yi satmak zorunda kalmıştı (Reuters)
Abramoviç, Ukrayna savaşının başlamasının ardından Chelsea'yi satmak zorunda kalmıştı (Reuters)

Rusya'yla tarihsel olarak yakın siyasi ve ekonomik bağlara sahip olan Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde 13 kişi ve kurum, ABD ve Birleşik Krallık yaptırımlarının hedefi oldu.
Guardian'ın yayımladığı "oligark dosyalarının" ardından gelen yaptırım kararlarıyla birlikte Rus oligarklar Roman Abramoviç ve Alişer Usmanov'la iş yaptığı iddia edilen "finansal aracıların" banka hesapları donduruldu.
Sırasıyla 14 milyar dolar ve 9 milyar dolarlık servetlere sahip olan Usmanov ve Abramoviç, dünyadaki en zengin Rus vatandaşları arasında gösteriliyor.
Britanya basınının "oligark dosyaları" adıyla duyurduğu belgelerde, Güney Kıbrıs'ta yaptırımların etrafından dolaşıldığına ilişkin bilgiler yer alıyordu.
Martta göreve gelen Güney Kıbrıs lideri Nikos Hristodulidis, "Kimsenin ülkemizin ismini lekelemesine izin vermeyiz" ifadelerini kullanırken, ABD ve Birleşik Krallık'tan soruşturmayı derinleştirmek için daha fazla bilgi talep ettiklerini söyledi.
Hükümet sözcüsüyse, yaptırımların denetlenmesi için yeni bir birim kurulacağını belirterek, "Ulusumuzun güvenilirliği korunmalı. AB yaptırımlarından sapma hoşgörülmeyecek" dedi.
Yeni yaptırım biriminin kurulmasında Birleşik Krallık makamlarından destek alınacağı duyuruldu.
Güney Kıbrıs'ın en büyük bankası olan Kıbrıs Bankası, yaptırım haberlerinin ardından 4 bin Rus vatandaşına ait yaklaşık 10 bin hesabın kapatılacağını açıkladı.
Banka sözkonusu hesaplardaki mevduatın, bankanın toplam varlıklarının yüzde 0,5'ine denk olduğu bilgisini paylaştı.
Bu hafta cumhurbaşkanlığında düzenlenen acil durum toplantısına katılan Merkez Bankası Başkanı Konstantinos Herodotou, yerel yetkililerin 43 bin paravan şirketi de kapattığını söyledi.

Krizlerden fırsat çıkaran Güney Kıbrıs
Guardian gazetesi Güney Kıbrıs'ın uzun yıllardır uluslararası krizlerden faydalanma becerisini de sayfalarına taşıdı.
Türkiye'nin 1974'teki askeri müdahalesinin ardından derin bir ekonomik krizle yüzleşen Güney Kıbrıs, devam eden süreçte Lübnan İç Savaşı'ndan kaçan binlerce Lübnanlıya kapılarını açarak ekonomisini ciddi şekilde düzeltmişti.
Gazete, ülkenin Yugoslavya İç Savaşı sırasından vergi cenneti statüsünü avantajına kullandığına dikkat çekerek, Güney Kıbrıs'ın Miloseviç rejiminin kara para aklama merkezi haline geldiğini hatırlattı.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi benzer şekilde, SSCB'nin 1991'de dağılmasının ardından düşük vergiler ve gevşek düzenlemeler nedeniyle Rus oligarkların da ilk adresi olmuştu.
Kremlin'e yakınlığıyla bilinen Rus oligark Roman Abramoviç de Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından elde ettiği serveti Güney Kıbrıs'a taşıyan isimlerden biri olmuştu. Rus milyarder adada kurduğu paravan şirketler yardımıyla servetinin izini kaybettirme yoluna gitmişti.
Güney Kıbrıs'ta 2013'te yürürlüğe giren tartışmalı "altın pasaport" uygulamasıyla birlikte, ülkede 2 milyon dolar ve üzeri maliyetle emlak yatırımı yapan yabancılara vatandaşlık verilmişti. 
2020'de AB'nin müdahalesiyle durdurulan uygulama kapsamında, binden fazla Rus vatandaşının Güney Kıbrıs pasaportu almış, ülke bu yolla 7 milyar dolardan fazla gelir elde etmişti.

Independent Türkçe, Guardian, AP



"Amerikan paralı askerleri, yardım kuyruğundaki Filistinlileri katlediyor"

GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
TT

"Amerikan paralı askerleri, yardım kuyruğundaki Filistinlileri katlediyor"

GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)

ABD'li güvenlik şirketlerine bağlı paralı askerlerin Gazze'de yardım almaya çalışan Filistinlileri öldürdüğü iddiaları gündemden düşmüyor.

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım bölgelerinde görev yapan eski güvenlik görevlilerinden biri, paralı askerlerin savunmasız sivillere ateş açtığını savunuyor.

Kimliğinin gizli kalması koşuluyla BBC'ye konuşan görgü tanığı, paralı askerlerin hiçbir tehdit oluşturmayan aç Filistinlilere makineli tüfeklerle saldırdığını ileri sürüyor.

Kaynak, bir paralı askerin, erzak dağıtım noktasından yavaş ayrıldıkları gerekçesiyle kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan bir gruba makineli tüfekle ateş açtığını iddia ediyor.

GHF'nin yardım bölgelerinde görev yapmış paralı asker, şahit olduğu bir diğer olayı da şöyle anlatıyor:

Paralı askerler kalabalığa 15 ila 20 el ateş açtı. Filistinli bir adam yere düştü, hareketsiz kaldı. Orada duran diğer paralı asker de 'Vay canına, sanırım bir tane vurdun' dedi. Sonra da gülüştüler.

Kaynak, olayın GHF'ye raporlandığını fakat yöneticilerin Filistinli adamın "yorgun düşüp bayılmış ya da ayağı takılmış" olabileceğini savunduğunu iddia ediyor.

Ayrıca paralı askerlere standart operasyon prosedürleri verilmediğini ve bir ekip liderinin kendilerine "Tehdit altında hissederseniz öldürmek için ateş edin" dediğini savunuyor. Kaynak, GHF'nin kültürünü şöyle özetliyor:

Gazze'ye gidiyoruz, o yüzden kural yok. Ne istiyorsanız onu yapın.

Diğer yandan ABD-İsrail destekli yardım kuruluşu, bir dönem kendileriyle çalışmış bu kişinin iddialarının gerçeği yansıtmadığını iddia ediyor.

Amerikan haber ajansı Associated Press de dünkü haberinde, ABD'li paralı askerlerin gerçek mermi kullandığını ve Filistinlileri öldürdüğünü yazmıştı. GHF bu haberi de yalanlamıştı.

Bunlara ek olarak eski Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Amerikan paralı askerlerinin bir ayda 550 Gazzeliyi öldürdüğünü savunmuştu.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Öte yandan İsrail-Hamas arasında ateşkes görüşmeleri de hızlandırıldı. Suudi Arabistan merkezli medya kuruluşu Şark News'ün aktardığına göre Hamas, silah bırakma meselesinde "esnek" davranabilir.

Filistinli örgütün, Katar ve Mısır aracılığıyla silah kaçakçılığına son vermeyi, Gazze Şeridi'ndeki silah üretim faaliyetlerini durdurmayı ve mevcut silah stoklarını başka bir yerde depolanması için teslim edebileceği savunuluyor. Hamas'ın İsrail ve ABD'nin 60 günlük ateşkes teklifine henüz yanıt vermediği aktarılıyor.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, AP