KKTC, ABD'ye ait destroyerin GKRY'ye ziyaretine tepki gösterdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

KKTC, ABD'ye ait destroyerin GKRY'ye ziyaretine tepki gösterdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, ABD donanmasına ait USS Arleigh Burke isimli güdümlü füze destroyerinin Güney Kıbrıs Rum yönetimi (GKRY) kontrolündeki Limasol Limanı'nı ziyaret etmesine tepki gösterdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Doğu Akdeniz'de görev yapan ABD 6. Filosuna bağlı USS Arleigh Burke ile öncesinde bir ABD denizaltısının Rum yönetimi limanlarını ziyaretlerinin, ABD'nin Kıbrıs'ta dengeleri gözetmeden taraf tutmasına örnek teşkil ettiği vurgulandı.

ABD'ye ait denizaltı ve destroyerin GKRY'nin Limasol Limanı'na yaptığı ziyaretin, sözde "ortaklık" ve "planlı ziyaret" gibi gerekçelerinin inandırıcılıktan uzak olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"ABD'nin Güney Kıbrıs Rum yönetimine askeri desteğini artırarak devam ettirmesi, Doğu Akdeniz'de uzlaşı ve diplomasi yerine gerilim ve çekişmeyi tercih ettiğini ortaya koymaktadır. Güney Kıbrıs Rum yönetiminin ise almakta olduğu destek ile Ada ve bölgedeki gerilimi artırma faaliyetlerinden geri durmayacağı ve artarak devam ettireceği aşikardır."

KKTC Dışişleri açıklamasında, ABD'nin Rum kesimine yönelik uyguladığı silah ambargosunu geçen yıl tamamen kaldırdığı ve Rum tarafını Savunma Bakanlığı bünyesindeki Ulusal Muhafızlar Bürosu Eyalet Ortaklığı Programı'na dahil ettiği hatırlatılarak, bu gelişmeler karşısında, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini sağlamak amacıyla atılması gereken tüm adımların Türkiye ile birlikte atılacağı ve gerekli karşılığın gösterileceği kaydedildi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.