Mısır’da Ulusal Diyalog çalışmalarında evlilik yaşını yükseltmek için öneride bulunuldu

Katılımcılar ‘birleşik eğitim yasası’ çağrısı yaptı.

Mısır’da ulusal diyalog toplantıları sürüyor. (Facebook’taki ulusal diyalogun resmi sayfası)
Mısır’da ulusal diyalog toplantıları sürüyor. (Facebook’taki ulusal diyalogun resmi sayfası)
TT

Mısır’da Ulusal Diyalog çalışmalarında evlilik yaşını yükseltmek için öneride bulunuldu

Mısır’da ulusal diyalog toplantıları sürüyor. (Facebook’taki ulusal diyalogun resmi sayfası)
Mısır’da ulusal diyalog toplantıları sürüyor. (Facebook’taki ulusal diyalogun resmi sayfası)

Mısır’da dün, eğitim ve nüfus krizi konularını tartışmak için düzenlenen Ulusal Diyalog oturumları, eğitim hizmetlerinin seviyesindeki düşüş ve nüfus artışını sınırlamaya yönelik uzun vadeli bir stratejinin hayata geçirilmesine özen gösterilmemesi nedeniyle siyasi partiler ve uzmanların eleştirilerine tanık oldu. Katılımcılardan bazıları ‘birleşik bir eğitim yasası çıkarılması’ tavsiyesinde bulunurken, katılımcıların bir kısmı da ‘evlilik için asgari yaşı 21’e yükseltmek’ için bir çalışma yapılması çağrısında bulundu.

Nüfus sorununun tartışıldığı iki oturumda, nüfus ve ekonomik büyüme oranları arasında bir denge sağlamaya yönelik uzun vadeli bir nüfus stratejisinin hayata geçirilmesi konusunda resmi makamların gösterdiği önemin azalması, siyasi partiler ve uzmanlar tarafından eleştirildi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Sağlık Bakanı’nın Nüfus İşlerinden Sorumlu Yardımcısı ve Ulusal Nüfus Konseyi Raportörü Tarık Tevfik, 2005’ten 2014’e kadar nüfus dosyasına büyük bir ilgi olmadığını söyledi. Yeni bir ulusal nüfus stratejisinin (2015-2030) geliştirilmesinin, 22 kurum ve bakanlık tarafından sunulan sağlık hizmetlerinin ‘olumlu göstergelerine’ katkıda bulunduğunu kaydetti.

Katılımcılar ayrıca nüfus artışını azaltmanın bir yolu olarak Mısır’da asgari evlilik yaşının 18’den 21’e çıkarılması çağrısında bulundu. Toplumsal meselelerden sorumlu yardımcı raportör Dr. Hania Sholkamy öneri hakkında, ‘evlilik ve çocuk doğurma için uygun yaşla ilgili mevzuat taslağı hazırlanmadan önce istatistiksel bir analiz yapılması’ çağrısı yaptı.

Mısır 2008’den bu yana, hem erkek hem de kadınlar için 18 yaşına ulaşmamış bir kişinin evlilik akdini belgelemesine izin verilmemesini şart koşan bir yasa çıkardı. Ancak resmi kurumlar ve insan hakları kuruluşları tarafından hazırlanan raporlar, özellikle erken yaşta evliliğin yaygın olduğu kırsal alanlarda bu yasanın ihlal edildiğine dair birçok durumun olduğunu gösteriyor.

Diyalog oturumlarına katılanlar, yoksul bölgelerdeki ailelerin çocukları iş gücü olarak kullanmak üzere birden fazla çocuk yapmalarından kaynaklanan yüksek doğurganlık oranlarını azaltmak için çocuk işçi çalıştırmanın katı şekilde yasaklanmasını istedi. Ayrıca, reşit olmayan yaşta evliliklerin yasaklanması ve eğitimden ayrılmaya yönelik daha sert cezalar da dahil olmak üzere bir dizi birbirini tamamlayan yasanın uygulamaya konulmasını önerdi. Uzmanlar ayrıca doğum sayısını düzenleyen ve çocuklarını eğitmeye kendini adamış ailelere olumlu teşvikler verilmesi çağrısında bulundu.

Mısır’da üniversite öncesi eğitimin de ele alındığı oturumlarda, çeşitli siyasi partilerden katılımcılar, mevcut durumda yürürlükte olan birçok yasaya alternatif olarak, eğitim için birleşik bir yasa çıkarılması çağrısı yaptı. Katılımcılar, eğitim sürecinde öğretmenin rolünün merkeziliğini ve eğitim çıktılarını işgücü piyasasına bağlanmasının önemini vurguladı.

Eğitim Komisyonu Raportör Yardımcısı ve eski Mısır Eğitim Bakanı Mahmud Ebu el-Nasr, yeni bir eğitim yasası çıkarılması talebini desteklediğini söyledi. Bu bağlamda “Çıkarılmasının üzerinden 30 yıl geçen her yasa değiştirilmelidir” ifadeleri kullanıldı.

Eğitim Komitesi Genel Raportörü Cemal Şeyha, birleştirilmiş eğitim yasası taslağı üzerinde çalıştaylar düzenleneceğini ve karar alması için taslağın Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’ne sunulacağını belirtti.

Ulusal Diyalog Genel Koordinatörü Ziya Raşvan, birleşik eğitimle ilgili bir yasa taslağı olan herkese, tüm önerilerin incelenmesi arasından belirlenen bir formülün cumhurbaşkanına sunulması için taslakları hızla gönderme çağrısında bulundu.

Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti üyesi Dr. Talat Abdulkavi çeşitli ekonomik ve sosyal alanlara etkisi nedeniyle nüfus sorununun şu an Mısır’daki ‘en tehlikeli dosya’ olduğuna dikkat çekti. Ekonomik büyüme hızı ile nüfus artışı arasındaki süregelen dengesizliğin olumsuz etkisine de dikkat çekti.

Abdulkavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada kontrolsüz nüfus artışının vatandaşların kalkınmanın meyvelerini ve getirilerini görememesine, ayrıca kaynakların sürekli tükenmesine ve kalite aşamasına geçişin gecikmesine yol açtığını sözlerine ekledi.

Eğitim hizmetlerinin seviyesindeki düşüşle ilgili söylenenlerin büyük ölçüde nüfus sorunuyla ve doğum oranlarındaki yıllık artışla ilgili olduğuna dikkat çekti. Abdulkavi ayrıca devletin çabasının, ulusal diyalog oturumlarında herkesin talep ettiği üzere yüksek kalitede eğitim sunma fırsatı sağlayarak, sayısı artan öğrencilere eğitim hizmeti vermeye odaklanacağını kaydetti.



Mısır Türkiye’den neden SİHA alıyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısırlı mevkidaşı Sisi, Kasım ayında Riyad’da düzenlenen Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin oturum aralarında görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısırlı mevkidaşı Sisi, Kasım ayında Riyad’da düzenlenen Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin oturum aralarında görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır Türkiye’den neden SİHA alıyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısırlı mevkidaşı Sisi, Kasım ayında Riyad’da düzenlenen Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin oturum aralarında görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısırlı mevkidaşı Sisi, Kasım ayında Riyad’da düzenlenen Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin oturum aralarında görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Şubat’ta Kahire’ye yapması beklenen ziyaretten hemen önce, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, iki ülke arasındaki normalleşme süreci kapsamında, Mısır’ın Türkiye’den silahlı insansız hava aracı (SİHA) alacağını açıkladı.

Bu adım, Mısır’ı Türkiye’den SİHA almaya iten nedenlere ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Uzmanlar anlaşmayı, ilişkilerin yeniden canlanmasının ardından ‘iki ülke arasında artan yakınlaşmanın göstergesi’ olarak değerlendirdi.

Fidan Pazar günü yaptığı açıklamada şunları söyledi;

Normalleşme süreci büyük ölçüde tamamlandı. İki ülke arasındaki ilişkiler bölgenin güvenliği ve ticareti açısından önemlidir. Akdeniz’in güvenliği için Mısır’la ciddi ilişkiler kurmamız gerekir. Mısır’a SİHA verme konusunda onlarla anlaştık.

Erdoğan’ın Kahire ziyareti, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin on yıl süren bir kopuşun ardından geçen yıl büyükelçilik seviyesine yükseltilmesinden bu yana ilk ziyaret olacak.

Erdoğan, Kahire’ye son ziyaretini Kasım 2012’de gerçekleştirmiş ve ziyaret sırasında merhum Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile görüşmüştü.

Fidan açıklamasında, Erdoğan’ın Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah Es-Sisi ile ticaret, enerji ve güvenlik dahil ikili ve bölgesel konuları görüşeceğini de bildirdi.

Mısır-Türkiye ilişkileri, Ankara’nın 30 Haziran 2013 devriminin ardından Mısır’da yasaklanan Müslüman Kardeşler (İhvan) grubuna verdiği destek nedeniyle, tam on yıl süren kesinti ve gerginlikten sonra, geçtiğimiz aylarda artan bir normalleşme eğilimine tanık oldu.

İki ülke, geçtiğimiz Temmuz ayında diplomatik ilişkileri büyükelçilik düzeyine çıkardıklarını açıkladı ve iki ülke cumhurbaşkanları geçtiğimiz yıl uluslararası etkinliklerin oturum aralarında iki kez bir araya geldi.

İki ülkenin bakanları ve önde gelen yetkilileri de birçok kez bir araya geldi.

Türkiye’nin SİHA anlaşması, iki ülke arasındaki ilişkilerin özellikle askeri alanda normalleşmesinin yeni bir işareti olarak görülüyor.

Mısırlı askeri uzman emekli Tümgeneral Samir Farag, özellikle son zamanlarda SİHA’ların önemine dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’a görüş bildiren Farag, “Modern savaşlarda, önemi Rusya-Ukrayna savaşı sırasında ortaya çıkan insansız hava araçları da dahil olmak üzere yeni yöntemler ve silahlar var” dedi.

Farag, Türkiye’nin Bayraktar’ının yanı sıra İran, Çin, Rus ve ABD menşeili olmak üzere çeşitli askeri SİHA’lar olduğuna vurgu yaparak, “Her tipin kendine has potansiyeli, kabiliyeti ve diğerinden farklı yükü var” dedi.

Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsü’nün (ISPI) 2021 tarihli raporunda, “Bundan önceki beş yıl içinde İsrail hariç Ortadoğu bölgesinde SİHA’lara yapılan harcamanın miktarı 1,5 milyar dolardı. Önümüzdeki on yılda SİHA pazarına yapılan yatırımların 100 milyar dolara ulaşması bekleniyor” denildi.

Türkiye’nin SİHA’ları büyük ün kazandı ve Suriye, Libya, Azerbaycan ve Ukrayna’daki savaşta görülen rollerinin ardından uluslararası talep arttı.

Addis Ababa’nın Nil Nehri’nin ana kolu üzerine inşa ettiği, Kahire’nin sudan payını etkileyeceğinden korktuğu Nahda Barajı (Rönesans Barajı) nedeniyle Mısır’la ilişkileri gerginleşen Etiyopya da dahil olmak üzere birçok Afrika ülkesi bu SİHA’lardan satın aldı.

Farag açıklamasında, “Mısır’ın silah kaynaklarını çeşitlendirme konusundaki istekliliğinin bir parçası olarak, Türkiye’nin kendisine SİHA sağlama teklifini kabul etti” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Mısır’ın SİHA ürettiğini ancak, Türk menşeili SİHA’nın bunlardan farklı olduğunu ve ülkenin çeşitli yeteneklere sahip modern silahlara sahip olmasının önemli olduğunu belirtti.

Henüz ayrıntıları Ankara tarafından açıklanmayan anlaşmaya ilişkin, Mısır’dan resmi bir yanıt gelmedi.

Mısır ordusu, Aralık ayında Kahire’de düzenlenen EDEX Savunma Sanayii Fuarı’nda, keşif drone’ları da dahil İHA filosunu sergiledi.

Fuarda ayrıca, İHA ve SİHA’ları tespit etmek ve taktik seviyeye kadar karşı koymak için sistemlerin tasarımını ve üretimini içeren bir sistem de tanıtıldı.

Mısır Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Tümgeneral Ahmed el-Avadi konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi;

Sisi’nin cumhurbaşkanı olmasından bu yana silah kaynaklarını çeşitlendirme konusunda istekli olan Mısır, İsrail’le yapılan barış anlaşması çerçevesinde ABD yardımlarından elde ettikleriyle sınırlı kalmadı, Fransa, Rusya ve birçok ülkeden silah almaya başladı. Bu politika, Mısır ordusunu güçlendirmeyi ve devletin kararlarına siyasi kısıtlamalar getirmeden ulusal güvenliği korumayı amaçlıyor.

Avadi, Mısır ordusunun modern silahlarla desteklenmesi için Türk SİHA’ları almanın önemine de dikkat çekti.

Son yıllarda, Almanya, Rusya ve ABD ile yapılan diğer anlaşmaların yanı sıra, 2021’de 30 Fransız Rafale savaş uçağının satın alınması da dahil olmak üzere, Mısır ordusunun gerçekleştirdiği birçok silah anlaşmasına tanık olundu.

Türkiye konusunda uzman olan Mısırlı araştırmacı Kerem Said, “Mısır-Türkiye ilişkileri askeri ve ekonomik alanda, iki ülke arasındaki uzaklaşma döneminde bile durmadı” dedi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Said şu ifadeleri kullandı;

On yıldan uzun süredir devam eden siyasi anlaşmazlığa rağmen, her iki ülke de ilişkilerin tamamen kopma noktasına gelmemesinden yanaydı. Türkiye’nin SİHA anlaşması, Sisi ile Erdoğan’ın Katar’da düzenlenen Dünya Kupası’nın oturum aralarında yaptığı görüşme ve daha sonraki toplantılarda buzdağının kırılmasıyla iki ülke arasındaki ilişkilerde dikkate değer bir yakınlaşmanın göstergesidir.

Kahire ile Ankara arasında eşi benzeri görülmemiş düzeyde ekonomik ilişkilere dikkat çeken Said, “Askeri ve güvenlik işbirliğini geliştirmek ve zorlukların üstesinden gelmek için verimli, destekleyici bir ortam var” dedi.

Said, Mısır’ın herhangi bir yabancı varlığı reddettiği Libya konusunda işlerin daha büyük bir anlaşmaya doğru gittiğini söyleyerek, değerlendirmesine şöyle devam etti;

İki ülke arasında deniz sınırları konusunda da herhangi bir hukuki ihtilaf bulunmuyor ve Akdeniz’deki gizli zenginliklerden yararlanma konusunda anlaşma var. Bu konudaki anlaşmazlık Yunanistan ve Kıbrıs’ladır (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) ve Kahire bu sorunu yatıştırmada arabulucu rolü oynayabilir.

Said ayrıca, “Erdoğan’ın yaklaşan ziyaretini duyurmak ve SİHA anlaşmasından bahsetmek, daha fazla yakınlaşmaya ve zorlukların üstesinden gelmeye yönelik eğilimi doğruluyor” diye ekledi.