Türkiye’nin Kahire Maslahatgüzarı Büyükelçi Şen: Türkiye-Mısır ilişkileri normal haline döndü

Türkiye’nin Kahire Maslahatgüzarı Büyükelçi Şen: Türkiye-Mısır ilişkileri normal haline döndü
TT

Türkiye’nin Kahire Maslahatgüzarı Büyükelçi Şen: Türkiye-Mısır ilişkileri normal haline döndü

Türkiye’nin Kahire Maslahatgüzarı Büyükelçi Şen: Türkiye-Mısır ilişkileri normal haline döndü

Türkiye’nin Kahire Maslahatgüzarı Büyükelçi Salih Mutlu Şen, “Türkiye-Mısır ilişkilerinin normal haline döndüğünü” söyledi.

Suudi Arabistan merkezli “Eş-Şark lil-Ahbar” televizyon kanalına video-konferans yöntemiyle bağlanan Büyükelçi Şen, Türkiye ile Mısır arasındaki diplomatik ilişkiler, ekonomik, ticaret ve turizmin yanı sıra çeşitli alanlarda ortak meselelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Mısır ile normalleşmeye yönelik önemli adımların atıldığını ve iki ülke arasında güvenin yeniden tesis edildiğini ifade eden Şen, “İki kardeş ülke (Türkiye-Mısır) ve halkları gelecekte tüm alanlarda iş birliği yapma arzusunda. İki ülke arasında bazı engeller vardı ama, tüm bunların hepsinin üstesinden gelmeyi başardık. Türkiye-Mısır ilişkileri normal haline döndü. Biz şu anda ise ekonomik, turizm ve kültür gibi çeşitli alanlarda iki ülkenin halklarının çıkarları çerçevesinde çalışabileceğimiz resmi iş birliği imkanlarını konuşuyoruz. Bundan dolayı iki ülke arasındaki durum, üst düzey güven ve saygı çerçevesinde geleceğe doğru ilerliyor.” dedi.

Geçen 10 yıllık süreçte her iki ülkenin de ekonomik ilişkilere önem verdiğini ve ekonomik ilişkilerin siyasi durumdan etkilenmemesine özen gösterildiğini söyleyen Şen, ekonomik iş birliğinin, diplomatik ilişkilerin tamamen iyileşmesiyle daha fazla gelişmesinin mümkün olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2002 yılında Türkiye-Mısır arasındaki ticaret hacmi 9,7 milyar dolara ulaşmıştı. Şu anda ise iki ülkenin liderlerinin arasındaki siyasi iradeyle iş insanları toplumu da ticaret alanında daha fazla iş birliğine gidecektir. Orta vadede yıllık ticaret hacminin 20 milyar dolara yükselebileceğini söyleyebilirim. Ayrıca, Mısır'ın en büyük ihracat pazarının Türkiye olduğu gerçeğini de vurgulamam gerekiyor. Aynı zamanda Türkiye, Mısır gazını satın alan bir numaralı müşteri.”

Mısır’a gelen Türk turist sayısının orta vadede 3 katına çıkacağını tahmin ediyoruz”

Mısır ile Türkiye arasındaki turizm sektörüne de değinen Büyükelçi Şen, Mısır’ın turistik kentlerini ziyaret eden Türk turist sayısının orta vadede 3 katına çıkmasının beklendiğini belirtti.

Şen ayrıca, “Tatil, alışveriş ve Türk lezzetlerini tatmak için ülkemize gelen çok sayıda Mısırlı turist bulunuyor. Mısır hükümetinin Türk vatandaşlarına yönelik vize konusunda sağladığı kolaylıkların ardından Hurgada, Şarm eş-Şeyh ve Asvan gibi Mısır’ın turistik kentlerine gelen Türk turist sayısının orta vadede 3 katına çıkacağını tahmin ediyoruz. Bu alanda birçok çalışmaya da şahit olacağız.” şeklinde konuştu.

Büyükelçi Şen, Türk firmalarının Mısır’daki yatırımına ilişkin ise halihazırda ülkede yaklaşık 2,5 milyar dolar değerinde ihracat ve yerel pazara yönelik çeşitli alanlarda yatırımların bulunduğunu ve Mısır’daki en büyük ihracatçı tekstil şirketlerinin Türk şirketleri olduğunu bildirdi.

İki ülkenin halklarının çıkarları çerçevesinde ekonomik ilişkilerin her zaman korunduğunu ve siyasi ilişkilerden etkilenmediğini aktaran Şen, “Mesela Mersin-İskenderiye arasında Ro-Ro seferleri vardı ama bazı lojistik sorunlardan dolayı sekteye uğradı. Yani siyasi meselelerden etkilenmedi. Bundan dolayı Türkiye-Mısır arasındaki Ro-Ro seferlerini yeniden aktifleştirmeyi arzuluyoruz. Önümüzdeki süreçte de bu konuya odaklanacağız.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sisi’nin önümüzdeki 3-6 ay içinde bir araya gelmesi bekleniyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin beklenen görüşmesine de değinen Büyükelçi Şen, söz konusu görüşmenin önümüzdeki 3-6 ay içinde gerçekleşebileceğini ifade etti.

Şen, “Cumhurbaşkanı Sisi’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği tebrik mesajı ve iki lider arasında yapılan telefon görüşmesi gayet dostça bir adımdı. Bu adımın, ilişkilerde ilerlemeye yönelik güçlü siyasi bir arzunun teyidi olduğunu söyleyebilirim.” ifadelerini kaydetti.

Büyükelçi Şen, şöyle devam etti: 

“Zaten diplomatik ilişkilerin en üst düzeye, Büyükelçi düzeyine çıkartılması kararlaştırıldı. Yani iki lider arasında bir zirve olacaktır. Ben şahsen bu görüşmenin önümüzdeki 3-6 içinde gerçekleşeceğini tahmin ediyor ve temenni ediyorum. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yoğun bir programı olacaktır. Bu yılın sonuna kadar Ankara veya Kahire’de liderlerin bir araya geleceğini tahmin ediyorum.”

-“Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması konusu işbirliğine açıktır”

Spikerin sorusu üzerine Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması konusuna değinen Şen, “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması konusu işbirliğine açıktır, rekabet konusu değildir.” dedi.

Söz konusu meseleye ilişkin Büyükelçi Şen, “Belki uzmanlar da söylediklerime katılacaktır, Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması konusunda Mısır-Türkiye arasında esas noktasında bir anlaşmazlık yoktur. Önümüzdeki süreçte bu konuyu da kapsayan çalışmalar yapılacak ve ilerleme kaydedilecektir. Daha önce de söylediğim gibi bu konuda Türkiye-Mısır arasında esas noktasında bir anlaşmazlık yok.” değerlendirmesinde bulundu.



Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) cesaretini İsrail'den aldığını belirterek, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejimine karşı muhalefetle hiçbir zaman birlikte hareket etmediklerini kaydetti.

Suriye'nin güneyinde yaşananlar hakkında Fidan şu ifadeleri kullandı: “Özellikle Güney meselesi fevkalade önemli. Şu anda bizim belki en büyük risk alanımız o. Güney'deki sıkıntı tek başına çok fazla büyük risk oluşturduğu için değil. O da yönetilebilir bir konu. İsrail'in ona müdahil olmasından dolayı ortaya çıkan bir risk alanı var. Bu risk alanını çok iyi yönetmek gerekiyor. Çünkü daha büyük riskleri de beraberinde getirebilir. "

PKK'nın silahsızlanma sürecinin "Türkiye tarafından çok şeffaf ve çok iyi bir şekilde" yönetildiğini  vurgulayan Fidan “Ancak örgütün ne yapmayı planladığı konusunda henüz bir kelime bile duymadık” dedi.

Türkiye Savunma Bakanlığı sözcüsü Zeki Aktürk cuma günü yaptığı açıklamada, bazı ülkelerin SDG'yi silahsızlanmayı reddetmeye ve Suriye ordusuna entegre olmamaya teşvik ettiğini belirterek, ülkesinin Suriye'de askeri bir operasyon başlatma niyetinde olmadığını söyledi.

Ankara'da düzenlenen basın toplantısında konuşan sözcü, "SDG'nin zaman kazanma girişimleri boşuna ve Suriye ordusuna entegre olmaktan başka seçenekleri yok" diyerek, SDG’nin faaliyetlerinin Suriye'de istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik çabalara zarar verdiğinin altını çizdi.

Sözcü, Türk ordusunun Suriye'de askeri bir operasyona hazırlandığı iddialarını yalanlayarak, Türk ordusunun son hareketlerinin "rutin birlik rotasyonlarının" parçası olduğunu belirtti.

Sözcü, Türkiye'nin daha önce SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu istediğini ifade ettiğini ve SDG'nin hareketlerinin ve Suriye ordusunun faaliyetlerinin izlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, 10 Mart'ta SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki sivil ve askeri kurumları entegre etme konusunda bir anlaşma imzaladı, ancak bu anlaşma henüz uygulanmadı.


Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.