Hartum fırınları bir hafta sonra hizmet dışı kalacak

Un stoklarının günden güne azaldığı kentte uzun süreli elektrik kesintileri yaşanıyor

Günlük ihtiyaçlarını almak için Hartum fırınlarının önüne gelen vatandaşlar, sabahtan öğlene kadar süren uzun kuyruklar oluşturuyor / Fotoğraf: AFP
Günlük ihtiyaçlarını almak için Hartum fırınlarının önüne gelen vatandaşlar, sabahtan öğlene kadar süren uzun kuyruklar oluşturuyor / Fotoğraf: AFP
TT

Hartum fırınları bir hafta sonra hizmet dışı kalacak

Günlük ihtiyaçlarını almak için Hartum fırınlarının önüne gelen vatandaşlar, sabahtan öğlene kadar süren uzun kuyruklar oluşturuyor / Fotoğraf: AFP
Günlük ihtiyaçlarını almak için Hartum fırınlarının önüne gelen vatandaşlar, sabahtan öğlene kadar süren uzun kuyruklar oluşturuyor / Fotoğraf: AFP

Osman el-Esbat

Sudan'da yaşanan insani kriz günden güne şiddetini artırıyor. Yıkıcı durum, Hartum'daki kriz ekonomisini tam bir çöküşe doğru iterken yaşanan kriz yoğunlaştı ve vatandaşların hayatını daralttı.

Bu, özellikle ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar ikinci ayına girdikten ve insani durum kötüleştikten sonra, sahnenin bulanıklığını artırdı ve birçok kişinin planlarını alt üst etti.

Bu arada, başkent ve çevresinde un, gaz, maya ve diğer üretim girdileri eksikliği nedeniyle ekmek krizi dramatik bir şekilde genişledi.

Beş günlük ateşkese ve Port Sudan şehrine büyük miktarlarda yardım malzemesi gelmesine rağmen, uluslararası kuruluşların çabalarının Hartum'daki halka yardım sağlamada başarısız olduğu ortada.

Yeni sıkıntılar

Ülke, vatandaşla ilgili en önemli yaşamsal metanın temininde büyük bir kriz yaşıyor ve çoğunluğun başkentte bir lokma ekmek alabilmek için saatlerce ayakta durmaktan ve beklemekten başka çaresi yok.

Günlük ihtiyaçlarını almak için Hartum fırınlarının önüne gelen vatandaşlar, sabahtan öğlene kadar süren uzun kuyruklar oluşturuyor.

Sudanlı vatandaş Ömer et-Ticani et-Tahir, Hartum halkının savaş koşullarında ekmek için bekletilerek hayatına yeni sıkıntılar eklenmesini eleştiriyor.

Bu adımı insanların hayatını tehlikeye atması nedeniyle küçük düşürücü olarak nitelendiren et-Tahir, "Yetkililerin un krizinin varlığını ve tayınların yetersiz olduğunu inkâr etmesi, vatandaşların ekmek almak için beklemek zorunda bırakıldıkları gerçeğiyle örtüşüyor" dedi.

Et-Tahir, özellikle bazı fabrikaların üretiminin durdurulması ve diğerlerinin de yağmalanmasının ardından, silahlı çatışmaların devam etmesi durumunda krizin ve insanların çektiği acının şiddetlenmesinden korkuyor. 

"Emtiada ciddi bir kıtlık olduğunu" düşünen Ömer et-Ticani, "Kriz zamanlarında ekmeğin fiyatının artmasını, zaman zaman da olmamasını kabul eden vatandaşa büyük bir haksızlık yapılıyor" diye konuştu.

Gaz ve un krizi

Omdurmanlıları ekmek kuyrukları yorarken, krizin önümüzdeki günlerde daha da şiddetleneceği endişesiyle uzun kuyruklar başladı.

Hartum'daki Fırın Sahipleri Derneği Sözcüsü İsam Ukaşe, "Ekmek krizinin, başkentte gazın tamamen kesilmesi ve akut un kıtlığına ek olarak arz eksikliği de dahil olmak üzere farklı gerekçeleri ve nedenleri var. Örneğin malzeme sağlayan tek şirket, HDK tarafından hedef alındıktan sonra bir hafta önce durdu. Ayrıca, savaşın başlangıcından bu yana üçüncü bir şirketin operasyonlarının askıya alınmasına ek olarak, iki şirket daha yağmalandı" ifadelerini kullandı.

Ukaşe, ekmekçilik sektörünü etkileyen ve vatandaşın yaşam koşullarını doğrudan etkileyen krizleri felaket olarak nitelendirdi.

Fırın Sahipleri Derneği Sözcüsü, ordu ile HDK arasındaki çatışmanın devam etmesinin ardından Sudan'da endüstrinin geleceğine dair kasvetli bir tablo çizdi.

Ukaşe, "Tüm un, başkentin güneyindeki el-Cezire Eyaleti’nden geliyor ve şu anda akış durmuş vaziyette" dedi.

Ukaşe, "savaş bir hafta daha devam ederse, başkent Hartum'daki tüm fırınların önümüzdeki dönemde hizmet dışı kalacağı" tahmininde bulundu.

Mantıksal gerekçeler

Fırın sahiplerinin bazıları kapılarını kapattı, diğerleri ise üretim girdilerinin yüksek fiyatlarından ve istihdam krizinden şikâyet etti.

Omdurman kentindeki et-Tevekkül Fırını'nın sahibi Fadıl Ömer Mehdi konuyla ilgili olarak, "Gaz, maya ve un başta olmak üzere üretim girdileri piyasada yok. Ayrıca, uzun süreli elektrik kesintileri gibi yeni bir ana faktörün ortaya çıkmasıyla bazı fırınlarda un stokları şu anda çok düşük" dedi.

Mehdi, şu anda ekmek fiyatlarına zam yapılmayacağını vurgulayarak, "Maliyet artışını karşılamak için gramajın düşürülmesi gerektiğini" belirtti.

Yardım gelmiyor

Uluslararası insani yardım kuruluşlarının, şehrin ihtiyaç duyduğu yardımı sağlayamamasının ardından yeniden başlayan silahlı çatışmalar, vatandaşların gıda maddelerine ulaşma umutlarını paramparça etti.

Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşları, ateşkese rağmen Hartum ve diğer yerlere yardım ve yardım ekipleri göndermek için onay ve güvenlik garantisi almakta zorlandıklarını söyledi.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), çatışmaların başlamasından bu yana Sudan'da 17 bin ton gıdanın yağmalandığını ve önümüzdeki aylarda ülkede yaklaşık 2,5 milyon insanın açlıktan ölmesini beklediğini söyledi.

WFP tarafından yapılan açıklamada geçen pzartesi günü, nisan ortasında çatışmaların patlak vermesinden bu yana ilk kez başkentin bazı bölgelerinde gıda dağıtımına başlandığı bildirildi.

Kuzey Hartum'un Kobar semtindeki vatandaşlardan biri olan Halid Hüseyin Said, uluslararası kuruluşların halka yardım sağlaması için çatışmanın her iki tarafını da güvenli geçitler açmaya çağırdı.

"Ülkenin gerçek bir kıtlıktan mustarip olduğuna, acil eyleme ihtiyacı olduğuna ve ateşkese rağmen yeniden başlayan çatışmalar ışığında insani durumun trajik olduğuna" işaret eden Said ayrıca, "temel malların yüksek fiyatlarından, azalan gelirlerden ve çoğu şehirde işsizlik ve yoksulluk oranlarındaki artıştan" şikâyet etti.

Said, "Ekonomik krizlerin her geçen gün daha da çetrefilli hale geldiğini ve şu anda abluka nedeniyle işçilerden ve çeşitli mesleklerden sınırlı geliri olanlar çalışamadığı için durumun çökmenin eşiğine geldiğini" söyledi.

Buna karşılık Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Sudan'da 13,6 milyonu aşkın çocuğun hayatlarını idame ettirebilmek için gerekli insani yardıma ihtiyaç duyduğunu ve Sudan'ın toplam nüfusunun 49 milyon olduğunu bildirdi.

BM, Sudan krizine altı aylık müdahale için bağışçılardan 470 milyon dolar yardım talebinde bulundu.

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi'nin söylediğine göre bu miktarın sadece yüzde 1'i kanalize edildi.

 

 

Independent Arabia



Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin Moskova ziyaretinde Mısır ve Rusya arasındaki ikili iş birliğinin derinleştirilmesinin yanı sıra Gazze savaşındaki son gelişmeler ele alınacak. Sisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetiyle Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere dün Rusya'nın başkentine geldi.

Şarku’l Avsat’ın Mısır resmi haber ajansı MENA’dan aktardığına göre Sisi bu akşam Rus mevkidaşı ile bir araya gelecek. Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü münasebetiyle bugün Moskova'daki Kızıl Meydan'da askeri bir geçit töreni düzenlenecek ve ardından devlet başkanları Alexander Bahçesi'ndeki Meçhul Asker Anıtı'na gidecek... Sisi ve diğer devlet başkanları anıta çiçek bırakacak, ardından toplu fotoğraf çektirecek.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi Nezih en-Necari, Sisi'nin Zafer Günü'ne katılma davetinin Rus mevkidaşının kendisine duyduğu yakın ilişki ve sevgiyi yansıttığını söyledi. Mısır Nil televizyon kanalına verdiği demeçte en-Necari, Sisi'nin Moskova ziyaretinin ikili ilişkiler ile uluslararası ve bölgesel arenadaki durum, özellikle de Gazze Şeridi'ndeki durum, devam eden İsrail saldırganlığı ve kendi kaderini belirlemek ve kendi devletine sahip olma hakkını elde etmek isteyen Filistin halkı üzerindeki baskılar hakkında istişarelerde bulunmak için bir fırsat olacağını belirtti.

“Mısır her zaman Filistin davasının ilk savunma hattında yer almıştır” diyen en-Necari, Cumhurbaşkanı Sisi'nin bu konuda büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Rusya'nın uluslararası arenada önemli bir role sahip olduğunu ve Filistin davasına yönelik tarihi bir rolü olduğunu kaydeden en-Necari, İsrail'in acımasız saldırganlığını durdurmak için neler yapılabileceği konusunda iki cumhurbaşkanı arasında koordinasyon ve istişare gerektiğini vurguladı.

15 Ocak'ta Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varıldığı ve İsrail ile Hamas arasında Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda üç aşamada uygulanmak üzere esir ve mahkûm değişimi yapılacağı açıklanmış ve anlaşma 19 Ocak'ta yürürlüğe girmişti. İlk aşama, anlaşmanın başlamasından 42 gün sonra ateşkesi istikrara kavuşturacak bir anlaşmaya varılamadan sona erdi.

Mısır, ateşkesin istikrara kavuşturulması, esir ve mahkûmların serbest bırakılması ve insani yardım malzemelerinin Gazze Şeridi'ne girişi de dâhil olmak üzere anlaşmanın üç aşamasının uygulanmasını sağlamak için çabalarını sürdürüyor.

fgthyju
Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

Rusya'nın Kahire Büyükelçiliği, Sisi'nin Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Moskova'ya gelişini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Büyükelçilik dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın ‘Cumhurbaşkanı Sisi'yi eski ve değerli bir dost olarak’ karşıladığını belirtti. Büyükelçilik, 9 Mayıs Zafer Günü yıldönümü kutlamalarının ve bugün yapılması planlanan zirve düzeyindeki görüşmelerin, iki halk arasındaki derin karşılıklı sempati ve iki lider arasındaki güçlü ve yakın ilişkilere dayanan Rus-Mısır ortaklığına yeni bir ivme kazandıracağına inandığını kaydetti.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi en-Necari, Rusya ve Mısır devlet başkanları arasındaki görüşmelerde Sudan, Libya ve Suriye'deki durumların ele alınacağını, Mısır'ın bölgenin istikrarında tarihi bir rolü olduğunu ve bölgesel ortamın mümkün olduğunca istikrarlı hale getirilmesiyle ve kardeş Arap halklarının barış ve istikrar içinde yaşamasıyla ilgilendiğini ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Enformasyon Servisi’ne göre, Mısır-Rusya ilişkileri Cumhurbaşkanı Sisi döneminde yeni ve güçlü bir ivme kazanmış ve istikrarsızlıkla karakterize edilen mevcut uluslararası koşullar ışığında daha belirgin hale gelmiştir. Ayrıca Mısır'ın Rusya ile ilişkileri, Mısır-Rusya yakınlaşmasında önemli bir rol oynayan uluslararası düzeydeki siyasi koşullarla bağlantılıdır.

sdfrgt
Mısır ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler önemli büyüme kaydediyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)

Mısır ve Rusya arasındaki mevcut projelerle ilgili olarak en-Necari, iki devlet başkanının bu projelerin gerekli hız ve doğrulukla tamamlanması için siyasi irade yoluyla büyük bir itici güç oluşturduğunu ve bunun aralarında bir istişare konusu olduğunu belirterek, “Moskova, Mısır'daki Rus sanayi bölgesine büyük önem veriyor” dedi.

En-Necari, Mısır'ın BRICS grubuna üyeliğinin ticaret ve yatırım alanındaki ekonomik rolünün bir teyidi olduğunu ve gelecekte Mısır'a çok şey kazandıracağını vurguladı. Öyle ki BRICS, Mısır devletine, küresel ekonomiye ve dolayısıyla üye ülkelerin ekonomilerine daha fazla istikrar getirmek için izlenebilecek politikalar konusunda istişarede bulunma ve ticaret, yatırım ve teknoloji alışverişi alanlarında iş birliğini geliştirme imkânı veriyor.

Mısır ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler, iki ülke arasındaki ticari alışverişin yeni bir rekor seviyeye ulaşarak 2024 yılında 8 milyar dolara ulaşması nedeniyle önemli bir büyümeye tanıklık ediyor (Mısır bankalarında 1 ABD doları 50,6 cüneyh).