Tunus Meclisi tren kazasından hükümeti sorumlu tutuyor

Tren kazasından sorumlu tutulanlar arasında Ulaştırma Bakanı Mecidi ve Demiryolu Şirketi Genel Müdürü de bulunmakta

Tunus’ta yüzlerce kişinin yaralandığı trenin görüntüsü (AFP)
Tunus’ta yüzlerce kişinin yaralandığı trenin görüntüsü (AFP)
TT

Tunus Meclisi tren kazasından hükümeti sorumlu tutuyor

Tunus’ta yüzlerce kişinin yaralandığı trenin görüntüsü (AFP)
Tunus’ta yüzlerce kişinin yaralandığı trenin görüntüsü (AFP)

Tunus’un güneydoğusunda yer alan Susa kentindeki Mesakin istasyonu yakınlarında yaşanan tren kazasının ardından, Tunus Meclisi Stratejik Planlama ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi 2022 seçimlerinde çıkan bir yasaya göre karar verdi.

Listede sorumlu tutulanlar arasında Ulaştırma Bakanı Rabia el-Mecidi, bakanlığın yetkilileri, Tunus Demiryolu Şirketi Genel Müdürü ile Ekipman ve İskan Bakanlığı Temsilcisi yer aldı.

Tunus’taki kalkınma planı taslağının 2023-2025 dönemi için ana yönleri ve belirlenen öncelikleri üzerinde düşünmek için geçtiğimiz Çarşamba günü komite başkanı Şefik Zafevri şunları söyledi:

“Parlamento komitesinin 2 üyesi, arkasındaki nedenleri açıklığa kavuşturmak için kaza mahalline gitti ve Tunus Ulaştırma Bakanlığı tarafından açılan soruşturmanın sonuçlarını komiteye sundu. Kaza ve nedenleri belirledikten sonra sağlanan resmi istatistiklere göre kaza 2 kişinin hayatını kaybetmesine ve 33 yolcunun yaralanmasına neden oldu”

FOTO: Tunus Parlamentosu üyelerinin oturumundan (Tunus Parlamentosu hesabı)
 Tunus Parlamentosu üyelerinin oturumundan (Tunus Parlamentosu hesabı)

Tunus Meclisi, gerekli demiryolu özelliklerine uymayan vagonların satın alınmasına ek olarak, filonun yaşlanması, yetersiz bakım, aydınlatma eksikliği, demiryolu ağının bozulması nedeniyle genel olarak ulaştırma sektörünün ve özellikle Tunus’ta demiryolu taşımacılığının yaşadığı bir dizi sorunu gündeme getirdi.

Şarku’l Avsat’ın Tunus Sağlık Bakanlığı’ndan aktardığına göre, 30 yaralı hastaneden sağlıklı bir şekilde ayrılırken 3 yaralıdan 2’si Susa’daki Sahloul Üniversitesi Hastanesi ortopedi bölümünde cerrahi müdahale için müşahede altında tutuluyor.

Tunus Demiryolları Sendikası Başkanı Necib el-Cellasi basına verdiği demeçte, Tunus’taki demiryolu taşımacılığı sektörünü rahatsız eden bir dizi sorunu, özellikle de bakım ekipmanlarının yokluğunu ve önemli bir yedek parça kıtlığını ortaya çıkardı. Cellasi, bazı araçların 40 yaşından büyük olması nedeniyle demiryollarının aşınmasını ve filonun eskimesine vurgu yaptı.

Tunus devlet kurumlarının gözlemcilerine göre Gafsa Fosfat Şirketi, Tunus Havayolları Şirketi ve sağlık kurumları gibi büyük devlet kurumlarının çoğunda finansal sorun yaşanıyor. Tunus, çoğunlukla finansal zorluklardan mustarip ve IMF’nin finansal kredi vermesi için gerekli olan yapısal ekonomik reformlar programına dahil edilmiş bir ülke.

Tunus demiryollarının 2015 yılında el-Fahs bölgesinde (Zağvan) meydana gelen ve 19 kişinin öldüğü ve onlarca kişinin yaralandığı kaza da dahil olmak üzere acı verici bir dizi kazaya tanık olması dikkat çekici. 2016 yılında, Tunus’un başkentinin güneyinde yer alan Jebel Jelloud bölgesindeki demiryolu ile karayolu arasındaki kavşaklardan birinde trafik ışıklarının arızalanması, 5 kişinin ölümüne ve yaklaşık 150 kişinin yaralanmasına neden olan ölümcül bir trafik kazasına neden olmuştu.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.