Le Drian, Lübnan Kuvvetleri’ni dinledi

Lübnan’da iki cumhurbaşkanı adayı bir araya gelirken Franciyye’nin şansı hakkında belirsizlik sürüyor.

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Le Drian’ı kabul etti. (Şarku’l Avsat)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Le Drian’ı kabul etti. (Şarku’l Avsat)
TT

Le Drian, Lübnan Kuvvetleri’ni dinledi

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Le Drian’ı kabul etti. (Şarku’l Avsat)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Le Drian’ı kabul etti. (Şarku’l Avsat)

Fransa Cumhurbaşkanı’nın Lübnan Temsilcisi Jean-Yves Le Drian’ın Lübnan siyasi güçlerinin temsilcileriyle Beyrut’ta yaptığı görüşmeler, cumhurbaşkanlığı dosyasındaki çıkmazı sonlandırmayı başaramadı. Ancak bu meselenin uluslararası düzeyde gündem dışı bırakılmadığına dikkat çeken Le Drian, yeni bir gelişme olması durumunda Beyrut’a bir ziyaret daha gerçekleştirme sözü verdi.

Le Drian, kronik siyasi bölünmeler nedeniyle zor görünen bir görev çerçevesinde, Paris liderliğindeki ‘cumhurbaşkanlığı boşluk krizini sona erdirme’ çabalarının bir parçası olarak perşembe günü Beyrut’ta yetkililerle toplantılar gerçekleştirdi. Bu bağlamda Fransız yetkili, çarşamba günü Meclis Başkanı Nebih Berri ile olan görüşmesinin ertesi günü, Başbakan Necib Mikati, Maruni Patriği Beşara er-Rai, Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca, Özgür Yurtsever Hareket Başkanı Milletvekili Cibran Basil ve Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye ile bir araya geldi.

Ziyaretini ‘istikşafi’ olarak nitelendiren Le Drian, herhangi bir alternatif öneri sunmadan çeşitli siyasi güçleri dinledi. Ziyarete eşlik eden Lübnanlı kaynakların aktardığına göre görüşmeler, iki cumhurbaşkanı adayı Franciyye ve eski bakan Ziyad Barud’u da kapsadı. Perşembe akşamına kadar olan görüşme programında, Ordu Komutanı General Joseph Avn ile bir randevu yer almıyordu. Görüşmelere eşlik eden kaynaklar, Fransız heyetine diğer adaylarla görüştükten sonra ordu komutanıyla görüşmemesi tavsiyesinin verildiğini açıkladı. Bu tavsiyeye neden olarak ise ‘ziyaretin, ordu liderliğinin siyasi çatışmanın bir parçası olması üzerine gerçekleştirildiği anlamı çıkarılmaması için’ ya da ‘bazılarının orduyu veya rolünü korumak için ordu komutanını bir taraf olarak görmesi’ gösterildi. 

Le Drian: Yanımda herhangi bir seçenek taşımıyorum

Ziyaret, Lübnan Kuvvetleri’nin ve ona yakın partilerin cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaklaşımlarının dinlenmesi nedeniyle ‘istikşafi ziyaret’ çerçevesine koyuldu. Ayrıca ziyaret çerçevesinde, ‘Lübnan’ın tanık olduğu krize çözüm bulunmasına yardımcı olmak ve çeşitli taraflarla istenen çözüme nasıl ulaşılacağını tartışmak’ amaçlandı. Aynı şekilde Başbakan Necib Mikati ile görüşmesinin ardından Le Drian, kriz için herhangi bir önerisi olmadığını vurguladı.

Fotoğraf Altı: Le Drian ile Rai bir araya geldi. (Şarku’l Avsat)
Le Drian ile Rai bir araya geldi. (Şarku’l Avsat)

Bkerki’deki Maruni patrikhanesinde Patrik Rai ile bir araya gelen Le Drian, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, ilk ziyaretinin ‘siyasi çıkmazdan derhal çıkmak için tüm tarafları dinleyip gerekli istişarelerde bulunmayı, daha sonra ise Lübnan’ın canlılığı ve umudu yeniden kazanması için bir reform gündemini değerlendirmeyi’ amaçladığını söyledi. “Yanımda herhangi bir seçenek taşımıyorum, ama herkesi dinleyeceğim” diyen Fransız yetkili, başka ziyaretlerin gerçekleşeceğine de dikkat çekti. Jean-Yves Le Drian ayrıca “Çözüm Lübnanlılarla başlar” derken, krizden çıkmak için tüm Lübnanlı taraflarla iletişim kuracağını ve Lübnan’ı krizden çıkarmak için umut veren reformlar için bir gündem belirlemeye çalışacağını vurguladı.

Toplantılara ilişkin Hizbullah ve Emel Hareketi’nin yakın bir ortağı olarak, Franciyye’nin cumhurbaşkanı seçilmesi çağrısı yapan önceki Fransız girişiminin akıbeti hakkında çelişkili bilgiler mevcuttu.

Diğer yandan Caca ve Basil, girişim sayfasının ‘kapatıldığını’ belirtirken, Franciyye ise ‘toplantının olumlu geçtiğini ve diyaloğun bir sonraki aşama için yapıcı olduğunu’ söylemekle yetindi. Marada Hareketi’ne yakın kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Franciyye ile yapılan görüşmenin sonuçlarının olumlu olduğunu dile getirdi. “Girişim ölmedi. Ona başarılı olması için bir şans verilmesi konusunda ısrar var” diyen kaynaklar, ikinci planın devreye girdiğini yalanlayarak, “Girişim için alternatif bir plan yok. Franciyye’nin destekçileri, bunu Le Drian’a bildirdi” ifadelerini kullandı. Kaynaklar ayrıca, Franciyye’nin seçim oturumunda aldığı 51 oyun başlangıç olduğunu söyleyerek, rakibi Cihad Azur’un aldığı 59 oyun ise ulaşabileceği en yüksek oy olduğunu vurguladı.

Bu veriler, cumhurbaşkanlığı seçim krizinde bir kırılma olduğunu göstermiyor. Lübnan siyasi ve hükümet çevreleri, ‘mevcut itirazın, cumhurbaşkanı seçiminin önümüzdeki Eylül’den önce yapılmayacağını doğruladığına’ dikkati çekiyor. Ziyaretin atmosferine aşina olan bakanlık kaynakları, Le Drian’ın görüşmelerinin özetini Paris’e taşıyacağını ve daha sonra geri döneceğini kaydederken, bunun zaman alacağına işaret etti.

Diğer yandan ziyarete eşlik eden parlamento kaynakları, çıkmazın ‘Lübnan düğümünün dışarıdan müdahale olmaksızın çözülemeyeceğini kanıtladığını’ söyledi. Kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, “Her bir taraf engelleme yeteneğine sahiptir. Dini, siyasi ve halk baskıları başarısız olduktan sonra, iç diyalog veya anlayışın önünü açan hiçbir sebep yoktur” dedi.

Le Drian’ın görüşmeleri

Le Drian, perşembe günü toplantılarını Başbakan Necib Mikati ile gerçekleştirdiği görüşmeyle başlattı. Toplantı sırasında iki taraf, Lübnan’daki durum ve Fransa’nın siyasi krizi çözmek için yürüttüğü çabalar hakkında ayrıntılı bir sunum yaptı. Başbakan, ‘çözüme giden yolun yeni bir cumhurbaşkanının seçilmesinden geçtiğini’ vurgularken, ayrıca “Hükümet gerekli reform projelerini tamamlamış ve Uluslararası Para Fonu ile ilk anlaşmayı imzalamıştır. Bu projelerin parlamentoda onaylanması, istenen ekonomik ve sosyal çözümlere ivme kazandırmaktadır” dedi. Le Drian, Maarab köyünde ise Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca ile bir araya geldi. Caca, Fransız temsilciyle yapılan toplantının yüzde 100 inceleme niteliğinde olduğunu belirtti. Lübnan Kuvvetleri lideri, Le Drian’ın Lübnan ziyaretini memnuniyetle karşılaması sonrasında ‘cumhurbaşkanlığı hikayesinin 128 milletvekiliyle ilgili olduğunu’ dile getirdi. Caca, Franciyye hakkında konuşmayı ise reddederken, Fransız girişiminin ‘geçmişte kaldığını’ ve ‘bunun çevrilmiş bir sayfa’ olduğunu söyledi. Fransız yetkilinin ‘asla kendilerini Franciyye ya da başka bir aday konusunda ikna etmeye gelmediğini’ dile getiren Caca, “Çaba, Fransızlar tarafından değil, çeşitli Lübnan güçleri tarafından sarf edilmelidir” diyerek, tüm parlamento bloklarının son durumlarını yeniden gözden geçirip yeni bir seçim oturumuna gitme ve kazananın kazanmasına izin verme yönündeki umudunu dile getirdi.

Basil ile görüşmenin ardından ise ‘LBC’ kanalı, Le Drian’ın Yurtsever Hareket liderine ‘bir önceki aşamanın kapatıldığı, turu aracılığıyla yeni bir aşamanın başladığı ve Lübnan- Lübnan diyalogunun temelinin devam ettiği’ konusunda bilgi verdiğini aktardı. Yurtsever Hareket lideri de bir cumhurbaşkanı seçilmesinin ‘ancak daha sonra programın uygulanması için uluslararası destek talep edilmesi şartıyla’, kişi ve program hakkında tüm Lübnanlıların uzlaşmasının sonucu olabileceğini kaydetti. Kanala göre Le Drian, Basil’in açıklamasına olumlu yaklaştı.



Mısır, Sudan'ın birliğini korumak için ‘ortak savunma’ anlaşmasını öne sürdü

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır, Sudan'ın birliğini korumak için ‘ortak savunma’ anlaşmasını öne sürdü

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır, Sudan’daki krizle ilgili olarak ‘kırmızı çizgiler’ çizdiğini duyurdu ve bu çizgilerin aşılmasının ‘Mısır’ın ulusal güvenliğini tehdit edeceği’ uyarısında bulundu. Kahire yönetimi, iki ülke arasında imzalanan ortak savunma anlaşmasının kendisine tanıdığı tüm tedbirleri alma ihtimalini de gündeme getirdi. Uzmanlar, bu açıklamaları Sudan’da savaşın başlamasından bu yana Mısır’dan gelen ‘en sert söylem’ olarak değerlendirdi.

Mısır’ın bu tutumu, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin dün Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’ı kabul etmesiyle eş zamanlı olarak açıklandı. Sisi, görüşmede ‘ülkesinin, Sudan halkının mevcut hassas süreci aşma çabalarına tam destek verdiğini’ ifade etti. Ayrıca ‘Sudan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarını destekleyen Mısır tutumunun değişmez ilkelerine’ vurgu yaparak, bu çerçevede mümkün olan her türlü çabanın gösterilmeye hazır olunduğunu belirtti. Açıklama, Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Muhammed eş-Şenavi tarafından yapıldı.

Mısır, Burhan’ın ziyareti sırasında ayrıca, ‘Sudan’da güvenlik, istikrar ve barışın sağlanmasına yönelik ABD Başkanı Donald Trump’ın vizyonuna tam destek verdiğini’ yineledi. Bu desteğin, ‘ABD yönetiminin dünyada barışı tesis etme, gerilimi artırmaktan kaçınma ve anlaşmazlıkları çözme yönündeki yaklaşımı’ kapsamında olduğu kaydedildi.

Ortak savunma anlaşmasının yürürlüğe girmesi

Kahire yönetimi, söz konusu ilkeleri teyit ederken Sudan krizinde ilk kez ‘kırmızı çizgiler’ belirlediğini açıkladı. Mısır, bu çizgilerin aşılmasına ‘Mısır’ın ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendirdiği ve Sudan’ın ulusal güvenliğiyle yakından bağlantılı olduğu’ gerekçesiyle izin verilemeyeceğini vurguladı. Mısır’ın uyarıları arasında ‘Sudan’ın birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması, Sudan halkının imkân ve kaynaklarıyla oynanmaması ve Sudan topraklarının herhangi bir bölümünün ayrılmasına izin verilmemesi’ yer aldı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı dün yaptığı açıklamada, ‘Sudan devlet kurumlarının korunmasının ve bu kurumlara zarar verilmesinin engellenmesinin de bir diğer kırmızı çizgi olduğunu’ bildirdi.

Açıklamada ayrıca, ‘uluslararası hukukun tanıdığı tüm tedbir ve önlemleri alma konusunda tam hakka sahip olunduğu’ ifade edilerek, bu kapsamda ‘iki ülke arasındaki ortak savunma anlaşmasının devreye sokulmasının da kırmızı çizgilerin ihlal edilmesini veya aşılmasını önlemeye yönelik seçenekler arasında bulunduğu’ kaydedildi.

a
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dün Kahire'de Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ile Sudan arasında Mart 2021’de, ‘eğitim, sınır güvenliğinin sağlanması ve ortak tehditlerle mücadele’ alanlarını kapsayan bir askeri iş birliği anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşmadan önce ise iki ülke, ‘dış tehditlere karşı’ 1976 yılında bir ortak savunma anlaşmasına taraf olmuştu.

Mısır Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komisyonu üyesi Tümgeneral Yahya Kedvani, Mısır’ın ulusal güvenliğinin Sudan topraklarının birliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, “Sudan’ı bölmeyi hedefleyen komploların varlığı, aşılmaması gereken kırmızı çizgilerin belirlenmesini zorunlu kılmaktadır” dedi.

Kedvani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘Sudan’ın birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik Mısır tutumunun sabit ve güçlü olduğunu, Kahire’nin Sudan devlet kurumlarını korumaya yönelik açıkladığı girişim ve söylemleri hayata geçirme kapasitesine sahip bulunduğunu’ ifade etti. Ortak savunma anlaşmasının gündeme getirilmesinin, ‘iki ülke arasında uluslararası meşruiyet ve daha önce imzalanmış anlaşmalar çerçevesinde ortak bir koordinasyonun bulunduğunu teyit etmeyi amaçladığını’ söyledi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yayımlanan açıklamada ise ‘Kahire’nin Sudan’da süregelen gerilimden derin endişe duyduğu’ belirtildi. Açıklamada, bu durumun ‘Sudanlı sivillere yönelik korkunç katliamlara ve insan haklarının en temel kurallarının açık ihlallerine yol açtığı’ vurgulandı. Mısır’ın, ‘Sudan’ın birliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vereceği gerekçesiyle, herhangi bir paralel yapının kurulmasını veya tanınmasını kesin bir dille reddettiği’ kaydedildi.

Diğer yandan eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Salah Halime, ülkenin bölünmesine yönelik tehditlerle mücadelede Mısır-Sudan koordinasyonunun, Mısır, Sudan ve Arap dünyasının ulusal güvenliğini koruma çerçevesinde ele alındığını belirtti. Halime, iki ülkenin Kızıldeniz’e kıyısı olan devletleri bir araya getiren konseyin üyesi olduğuna işaret ederek, bu yapının temel rollerinin ‘savunma ve kalkınma’ olduğunu söyledi.

Halime, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Mısır’ın tutumunun Uluslararası Dörtlü girişimi ile Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ABD ziyareti sırasında gündeme getirdiği inisiyatif kapsamında şekillendiğini ifade etti. Kahire’nin, ‘üç ay sürecek bir ateşkesle başlayacak, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Sudan ordusuna entegre edilmesini ve Sudan askeri kurumunun bütünlüğünün korunmasını öngören bir yol haritasının uygulanmasını desteklediğini’ kaydetti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasına göre Kahire, ‘insani bir ateşkese ulaşılması, bunun kalıcı bir ateşkese dönüşmesi ve Sudanlı sivillerin güvenliği ile korunmasını sağlamak amacıyla güvenli insani sığınaklar ve geçiş koridorları oluşturulması’ hedefiyle Uluslararası Dörtlü çerçevesinde çalışmayı sürdürme konusundaki kararlılığını yineledi. Bu sürecin, Sudan devlet kurumlarıyla tam koordinasyon içinde yürütüleceği belirtildi.

Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve ABD’den oluşan Uluslararası Dörtlü, ağustos ayında sunduğu yol haritasında, ‘üç aylık insani ateşkesin ardından kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını, siyasi sürecin başlatılmasını ve dokuz ay içinde bağımsız bir sivil hükümetin kurulmasını’ öngörmüştü.

sfg
New York'ta düzenlenen Uluslararası Dörtlü toplantısından (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Burhan’ın Mısır ziyareti, geçtiğimiz pazartesi günü Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından geldi. Burhan, söz konusu ziyaretin sonunda, ‘Sudan’ın barışın sağlanması ve savaşın sona erdirilmesi yönündeki çabalarda ABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Özel Temsilci Massad Boulos ile birlikte çalışmaya istekli olduğunu’ ifade etmişti.

El-Ehram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Afrika Programı Direktörü Emani et-Tavil ise ‘Mısır’ın Sudan dosyasında ilk kez kırmızı çizgiler koyduğunu, son tutumunun savaşın başlamasından bu yana en sert duruşu yansıttığını’ belirtti. Et-Tavil, bu yaklaşımın ‘Sudan’ın birliğinin korunması, savaşın durdurulması, paralel yapıların reddedilmesi ve devlet kurumlarının muhafazası’ konularında Suudi Arabistan ve ABD’nin tutumlarıyla örtüştüğünü söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan et-Tavil, ‘Sudan’ın birliği konusunda güçlü tutumlar sergilenmesi noktasında Suudi Arabistan ile Mısır arasında bir uyum bulunduğunu, bunun da ateşkes ilanı ve insani ara verilmesine yönelik bir girişimin şekillendirilmekte olduğunu gösterdiğini’ ifade etti. Ancak et-Tavil, ‘birbirini kabul etmeyen Sudanlı taraflarla yürütülecek siyasi çözümlerin en karmaşık mesele olmaya devam ettiğini’ vurguladı.

Sumud İttifakı bünyesindeki siyasi ve sivil güçler, salı günü Kenya’nın başkenti Nairobi’de, Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile Sudan’daki savaşı durdurmaya yönelik ortak bir ilkeler bildirgesine imza attı. Bu adım, savaşa karşı olan Sudanlı tarafların büyük bölümünü bir araya getiren ilk yakınlaşma olarak değerlendirildi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü dün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Burhan arasındaki görüşmelerde, ‘iki ülke arasındaki ilişkilerin, halkların bütünleşme ve karşılıklı kalkınma beklentilerini yansıtacak şekilde güçlendirilmesinin ele alındığını, ayrıca sahadaki gelişmelerin değerlendirildiğini’ bildirdi.


İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
TT

İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)

İsrail ordusunun yasağına rağmen, dün birkaç İsrailli Gazze Şeridi'ne girdi ve eski bir yerleşim yerinde İsrail bayrağını dalgalandırarak harap olmuş Filistin topraklarının yeniden işgalini istedi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre İsrail sağ kanadıyla bağlantılı sosyal medya hesapları, açık bir alanda İsrail bayrağının etrafında toplanmış yaklaşık 20 erkek, kadın ve çocuğu gösteren bir fotoğraf paylaştı ve fotoğrafın Kfar Darom'da çekildiğini iddia etti.

Gazze Şeridi'nin merkezindeki bu eski kibbutz, diğer 20 yerleşim yeriyle birlikte, İsrail'in 2005'teki tek taraflı çekilmesi sırasında boşaltılmıştı.

O zamandan beri, İsrail sağının bir kesimi, Gazze'de İsrail yerleşimlerinin yeniden kurulmasını savunuyor. Bu çağrı, Gazze Şeridi'ndeki savaşı başlatan 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısından sonra daha da yoğunlaştı.

Bunun ardından, bazı İsrailli yetkililer de Filistinlilerin Gazze'den tahliye edilmesini ve bölge üzerindeki İsrail kontrolünün yeniden kurulmasını savundu.

rty65u7
Gazze'ye yerleşmeyi destekleyen İsrailliler, ordunun kendilerine Gazze Şeridi içinde Hanuka bayramını kutlama izni vermesini talep eden bir yürüyüşe katıldı (Reuters)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ne girenlerin "İsrail topraklarına geri gönderildiğini" duyurdu ve "onlarca" kişinin daha başka bir sınır kapısından sızmasının engellendiğini, ancak bazılarının güvenlik bariyerlerini aşmayı başardığını belirtti.

Açıklamada ayrıca, "savaş bölgesine herhangi bir giriş yasaktır, sivilleri tehlikeye atar ve bölgedeki askeri operasyonları aksatır" denildi.

Sınır kasabası Sderot'ta düzenlenen bir mitingde, yerleşim hareketinin önde gelen isimlerinden Daniella Weis, yaklaşık 100 destekçisine şöyle seslendi: “Allah'ın izniyle, bu bayrağın yükseltilmesi yeni bir dönemin başlangıcını işaret edecek; Gazze'ye geri döneceğimiz bir dönem.”

Şöyle devam etti: “Gazze, Endonezyalılar, Türkler, Mısırlılar veya başka herhangi bir ülke tarafından yönetilmeyecek. Gazze'yi yalnızca İsrail halkı yönetecek.” Bu sözleriyle, ateşkes anlaşması kapsamında Gazze Şeridi'ne konuşlandırılması beklenen uluslararası istikrar gücüne katılması muhtemel ülkeleri kastediyordu.

Geçtiğimiz hafta, Weis'in kurucu ortaklarından olduğu aşırı milliyetçi yerleşim hareketi "Nahala", bir mesajda, Gazze'de İsrail bayrağını dalgalandırmayı organize etme niyetini açıkladı. Bu girişim, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, on diğer bakan ve Knesset'in yirmiden fazla üyesi tarafından destekleniyor.


Hamas, Miami görüşmelerinin İsrail'in "ihlallerine" son vermesini bekliyor

Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)
Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)
TT

Hamas, Miami görüşmelerinin İsrail'in "ihlallerine" son vermesini bekliyor

Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)
Gazze şehrinin Zeytun mahallesindeki yıkımdan, 27 Kasım 2025 (AP)

Hamas liderlerinden biri, Gazze ateşkesinin bir sonraki aşamasına geçmek için bugün Miami'de yapılması planlanan görüşmelerin, İsrail'in ateşkesi "ihlal etmesine" son vermesiyle sonuçlanması gerektiğini söyledi.

Hamas siyasi büro üyesi Basim Naim AFP'ye yaptığı açıklamada, "Halkımız, bu görüşmelerde bulunanların devam eden İsrail saldırganlığına son vermelerini, tüm ihlalleri ve aykırılıkları durdurmalarını ve işgalcileri Şarm el-Şeyh anlaşmasının gereklerine uymaya zorlamalarını bekliyor" ifadelerini kullandı.

Amerika Birleşik Devletleri, Florida'da bu görüşmelere ev sahipliği yapıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff'un, ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasını ilerletmek amacıyla Katar, Mısır ve Türkiye'den üst düzey yetkililerle bir araya gelmesi bekleniyor.