Le Drian, cumhurbaşkanlığı toplantılarının sonucunu Paris’e taşıyor

Canbolat ve Cemayel ile iki samimi görüşme gerçekleştirildi.

Le Drian, Demokratik Buluşma Bloğu’nun Başkanı Velid Canbolad, oğlu Teymur ve Fransa'nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo ile bir araya geldi. (Fransa Büyükelçiliği)
Le Drian, Demokratik Buluşma Bloğu’nun Başkanı Velid Canbolad, oğlu Teymur ve Fransa'nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo ile bir araya geldi. (Fransa Büyükelçiliği)
TT

Le Drian, cumhurbaşkanlığı toplantılarının sonucunu Paris’e taşıyor

Le Drian, Demokratik Buluşma Bloğu’nun Başkanı Velid Canbolad, oğlu Teymur ve Fransa'nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo ile bir araya geldi. (Fransa Büyükelçiliği)
Le Drian, Demokratik Buluşma Bloğu’nun Başkanı Velid Canbolad, oğlu Teymur ve Fransa'nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo ile bir araya geldi. (Fransa Büyükelçiliği)

Fransa’nın Lübnan’daki Özel Temsilcisi Jean-Yves Le Drian, Lübnan’daki parlamenter blokların yetkilileri ve temsilcileriyle yaptığı görüşmelerin sonuçlarını Paris’e taşıyor. Le Drian, Lübnan’da cumhurbaşkanlığı adayları da dahil olmak üzere görüştüğü kişilerin endişelerini ve tutumlarını dinlemişti. Beyrut’un siyasi çevrelerinde Fransa’nın ‘yürütme araçlarına sahip olmadığına’ dair yaygın bir inanç sürerken, cumhurbaşkanlığı boşluğunu sona erdirme planını açıklamadı. Son toplantılarına katılan kaynaklara göre bu, diplomatik hareketini cumhurbaşkanlığı krizinde bir atılım elde etme ‘çabası’ çerçevesiyle sınırlandırdı.

Le Drian, 23 Haziran’da Beyrut’ta parlamento bloklarının yetkilileri ve temsilcileriyle görüşmelerini tamamladı. Fransız yetkilinin görüşme programında Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye ve eski Bakan Ziyad Barud’un sonrasında cumhurbaşkanlığı için üçüncü aday olarak kabul edilen Ordu Komutanı General Joseph Avn ile görüşme de vardı. Üç adayın karşı karşıya geldiği bir dönemde siyasi güçler arasında karşılıklı vetolar yaşanıyor. Bu da siyasi uzlaşma olmadan içlerinden birinin seçilmesini zorlaştırıyor.

Le Drian’ın kendileriyle görüşenlere ‘önümüzdeki haftalarda geri döneceğini’ söylemesinin de gösterdiği gibi, Fransızların çabası ‘yoğun bir gedik açma girişimi’ olarak görülüyor. Ortaya çıkan belirtiler, krizin askıda kaldığını ve boşluğu en az üç ay önce kapatma konusundaki iyimserliğin dağıldığını gösteriyor. Ziyarete eşlik eden kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığına göre Fransız tarafı, ABD gibi ‘diğer etkili ülkelerin desteği olmadan veya ülkede nüfuz sahibi olan ve şu anda tarafsız bir pozisyon alan diğerlerinin desteği olmadan belirleyici sonuçlara ulaşabilir. Ayrıca Fransa, bir ihlal gerçekleştirmek için yeterli operasyonel araca sahip değil. Bu çerçevede “İyimserlikten bahsediyorsak, o zaman çok uzak” açıklamasında bulunan kaynaklar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tarafları dinlemeyi kendine görev edinen Le Drian, beklenen ve ilan edilen hiçbir şeyi ortaya koymadı. Pozisyonları araştırdı. Görüşmelerinin sonucunu Lübnan mevzilerini forma sokmak için Elysee Sarayı’na taşıyacak.”

Le Drian, adaylar konusunda bölünmüş tüm blokları dinledi ve görüşmelerini 23 Haziran’da İlerici Sosyalist Parti lideri Velid Canbolat ve Demokratik Buluşma Bloğu Başkanının oğlu Teymur Canbolat ile tamamladı. Milletvekili Mişel Muavvad, Eşref Rifi ve Fuad Mahzumi’nin de dahil olduğu Yenilenme Bloğu’ndan bir heyet ile görüşmesinin yanı sıra Lübnan Ketaib Partisi Genel Başkanı Milletvekili Sami Cemayel, Temsilciler Meclisi üyesi Nedim Cemayel ve Salim es-Saye ile görüşmedi. Fransız yetkili, ‘Değişim Bloğu’ milletvekilleri İbrahim Mneymene, Halime Kakur, Mişel ed-Duveyhi, Paula Yacoubian, Vaddah es-Sadık, Yasin Yasin ile de bir akşam yemeğinde bir araya geldi.

Velid Canbolat, görüşmeler hakkında “Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo’un katılımıyla Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Özel Temsilcisi eski bakan Jean-Yves Le Drian ile dostane ve samimi bir görüşmede bulunduk” dedi. Demokratik Buluşma kaynakları ise ‘El-Cedid’ kanalına yaptığı açıklamada, “Tüm siyasi partilerin üzerinde mutabık kaldığı bir cumhurbaşkanı konusunda fikir birliğine varmak için ciddi bir diyaloğu harekete geçirme gerekliliği konuşuldu” ifadelerini kullandı ve cumhurbaşkanlığı isimlerinin görüşüldüğü iddiasını ise yalanladı.

Diğer yandan Sami Cemayel, görüşmeye dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Görüşme sırasında Ketaib’in cumhurbaşkanlığı dosyasına ilişkin yaklaşımını sunduk. Devletin egemenliğini yeniden tesis etmesi, üzerindeki vesayetin kaldırılması ve Lübnan halkını krizin derinliklerinden çıkarmak için gerekli reformların uygulanması temelinde çözüm için yazılı bir yol haritası da sunduk.”

Marada liderinin muhaliflerine güvence verecek bir başbakan karşılığında, Franciyye’nin seçilmesini gerektiren Fransız girişimiyle ilgili olarak Le Drian’ın pozisyonları hakkında çelişkili yorumlar vardı. Lübnan Kuvvetleri ve Özgür Yurtsever Hareket kaynakları, girişimin geçmişte kaldığını dile getirdi. Güçlü Cumhuriyet Bloğu’nun bir üyesi milletvekili Giyas Yazbek’in değerlendirmesi şöyle oldu:

“Le Drian, dürüst ve tarafsız bir şekilde konuştu. Herkes gibi üçüncü seçenekleri ve açıklanan iki aday çerçevesi dışındaki isimleri öne sürdü ve sordu. Ancak Lübnan Kuvvetleri’nin cevabı, öncelikle milletvekili Mişel Muavvad ve ikinci olarak eski bakan Cihad Azur ile olmak üzere muhalefette savaştığı yönünde açıktı. Herhangi bir isim altında geri adım atmayacak. Bugün gerekli olan şey, önceki tüm deneyimlerden sonra karşıt hattın, özellikle de ‘Hizbullah’ın Franciyye’den vazgeçmesidir. Bu, Franciyye’nin kötü niyetli değil nesnel nedenlerle reddedilmesine ilişkin son ulusal fikir birliğine bağlı son oturumda da ortaya koyuldu.”

Ancak Franciyye’yi destekleyen kaynaklar, Şarku’l Avsat’a Fransızların Franciyye’ye desteklerini resmi olarak açıklamadıklarını ve fikirleri değerlendirdiklerini aktardıkları açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Franciyye’nin destekçileri, onun adaylığını desteklemekte kararlılar. B planları yok. Rakibi Cihad Azur 59 oy alarak zirveyi elde ederken, seçimlerin ilk turunda topladığı 51 oyu, artırılabilecek başlangıç ​​noktası olarak görüyorlar.”

Ayrıca Fransızlar, son oturumun parlamentodaki güç dengesinde bir denge oluşturduğuna ve bu boşluğun kapanmasına katkı sağlamadığına inanıyor.

8 Mart kaynakları, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Le Drian’ın perşembe günü Hizbullah parlamento bloğu ile görüşmesinde, son seçim oturumunun sonuçlarının ele alındığını belirtti. Kaynaklar, Hizbullah temsilcilerinin Franciyye’yi desteklemeye bağlı kalacaklarını aktardı. Kaynaklar açıklamada, “Fransa Cumhurbaşkanı’nın temsilcisi, cumhurbaşkanlığının anayasal konumu göz önüne alındığında Hizbullah’ın endişelerini ve aradığı garantileri ve siyasi konumu hakkında Franciyye’yi dinledi” dedi. 8 Mart kaynakları, Hizbullah temsilcilerinin ‘partinin tutumu açıklandığı ve bilindiği için’ ikna etme açısından bu konuyu ele almadıklarını söyledi.

Le Drian, toplantı programına dün milletvekili Mişel Muavvad ile yaptığı görüşmeyle başladı. Muavvad’ın açıklaması şöyle oldu:

“Herkesin devlete dönmesi ve onun egemenliğine, anayasasına, yasalarına ve kurumlarına saygı duyması dışında ne istikrar ne de çözüm var. Aksi takdirde Lübnan, kaçınılmaz olarak sonu gelmeyen bir çatışma alanına dönüşecek ve Lübnan’ın her düzeydeki kabiliyetinden geriye kalanları da yok edecektir.”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ‘Lübnanlılar arasındaki bölünmeyi şiddetlendirecek bir siyasi ve mezhepsel hegemonya projesini sürdürme girişimi için değil, devletin yeniden kurulması için bir giriş noktası’ olması gerektiğine dikkat çeken Mişel Muavvad, “Bu durum, daha çok kurumların tasfiyesine, gerilimlere, yoksullaşmaya, aşağılanmaya, para hırsızlığına ve hak gaspına yol açacaktır” dedi.

Milletvekili Eşref Rifi’ye göre Yenilenme bloğu, Temsilciler Meclisi oturumlarının bir cumhurbaşkanı seçmeye ve Cihad Azur için oylamaya devam etmeye açık olduğunu vurguladı.

Değişim Bloğu milletvekilleri ile görüşmesi sonrasında ise milletvekili Vaddah es- Sadık da açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Lübnan cumhurbaşkanlığı seçimlerine bakış açımızı, cumhurbaşkanının Lübnanlılar için bir güven kaynağı olması ve ‘kapsamlı bir reform vizyonuyla ve egemen bir Lübnan beklentisiyle’ anayasanın uygulanmasının savunucusu olması gerektiğini kendisine ilettik. Fransa’nın taraf olmadığını, bir inisiyatifi veya adayı olmadığını vurgulayan Fransız Elçi, engeli aşmak ve reforma dayalı bir çözüm bulmak amacıyla çeşitli tarafları dinlemek için Lübnan’ı ziyaret ediyor.”

Le Drian, Lübnan’daki krizi sona erdirme çabalarıyla ilgilenen beş üyeli komiteye üye ülkelerin (ABD, Fransa, Suudi Arabistan, Mısır ve Katar) büyükelçileriyle bir araya geldi.

Fransız basınının aktardığına göre diplomatik bir kaynak, Uluslararası Para Fonu’nın (IMF) yardımı karşılığında ve ülkenin ilerlemesi için bir program çerçevesinde ekonomik ve sosyal reformlara girişmeye hazırlık olarak, Lübnan için gecikmeden bir cumhurbaşkanı seçme gerekliliği üzerinde uzlaşı sağladıklarını açıkladı.



Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor

Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor
TT

Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor

Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor

Lübnan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus’un Beyrut'a gelmesini bekliyor. Barrack ve Ortagus, Tel Aviv'de yetkililerle yaptıkları görüşmelerin ardından Lübnan'ın ‘ABD tarafından sunulan belgeye’ verdiği cevaba ilişkin İsrail'in yanıtını iletecekler.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre ABD merkezli haber sitesi Axios, İsrailli ve ABD’li üç kaynaktan, Barrack'ın İsrail'e geldiğini ve dün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelerek ABD'nin İsrail'den Lübnan'a yönelik saldırılarını sınırlaması ve Suriye ile müzakereleri sürdürmesi talebini görüştüğünü aktardı. Axios, Barrack'ın ayrıca İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar ve Savunma Bakanı Yisrael Katz ile de görüştüğünü ekledi.

Bu gelişme, kaynaklara göre Lübnan Cumhurbaşkanlığı ile Hizbullah arasında silahların devletle sınırlandırılması konusunda yürütülen müzakerelerin herhangi bir sonuç vermemesi üzerine gerçekleşti.


UNRWA: Gazze Şeridi sakinleri cehennemde yaşıyor

Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini (Reuters)
Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini (Reuters)
TT

UNRWA: Gazze Şeridi sakinleri cehennemde yaşıyor

Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini (Reuters)
Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini (Reuters)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi sakinlerinin "her türlü cehennemi" yaşadığını söyledi.

Lazzarini, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail hükümetinin farklı bir anlatıyı yaymayı bırakıp, insani yardım kuruluşlarının Gazze Şeridi halkına kısıtlama olmaksızın yardım sağlamasına izin vermesinin zamanının geldiğini belirtti.

BM Yüksek Komiseri ayrıca İsrail hükümetine, uluslararası gazetecilerin Gazze'deki durum hakkında serbestçe haber yapmalarına izin vermesi çağrısında bulundu.

Birleşmiş Milletler'in de katıldığı uluslararası bir gıda güvensizliği değerlendirmesi, cuma günü Gazze Şeridi'nde resmen kıtlık ilan etti ve kıtlığın eylül ayı sonuna kadar Deyr el-Belah ve Han Yunus vilayetlerine yayılacağını öngördü.

BM Haber Merkezi'ne göre, Entegre Gıda Güvenliği Faz Sınıflandırması'na (GGK) göre Gazze Şeridi'nde yarım milyondan fazla insan, aşırı açlık, ölüm, yoksulluk ve akut yetersiz beslenmenin son derece kritik seviyelere ulaştığı 5. Faz olarak adlandırılan felaket koşullarıyla karşı karşıya.


İİT dışişleri bakanlarının Filistin'deki gelişmeleri görüşmek üzere olağanüstü toplantısı bugün Cidde'de yapılacak

Cidde'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Merkezi (İİT internet sitesi)
Cidde'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Merkezi (İİT internet sitesi)
TT

İİT dışişleri bakanlarının Filistin'deki gelişmeleri görüşmek üzere olağanüstü toplantısı bugün Cidde'de yapılacak

Cidde'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Merkezi (İİT internet sitesi)
Cidde'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Merkezi (İİT internet sitesi)

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dışişleri bakanları, bugün Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde olağanüstü bir toplantı düzenleyerek İsrail'in Filistin halkına yönelik devam eden saldırıları, soykırım ve açlık suçları ile Gazze halkını yerinden etme girişimlerini görüşecek.

İİT, Tel Aviv'in Gazze Şeridi üzerinde tam kontrol kurma girişimleri ışığında, toplantının çok hassas bir zamanda gerçekleştiğini ve ‘soykırım, açlık, yerinden edilme ve İsrail ablukası’ olarak nitelendirdiği konularda İslam dünyasının ortak bir tutum sergilemesi gerektiğini vurguladı. İİT, siyasi ve bölgesel koşullardaki değişikliklere bakılmaksızın Filistin meselesinin gündemindeki ‘merkezi mesele’ olmaya devam edeceğini belirtti.

Ellerindeki boş kaplarla Gazze şehrindeki bir aşevinin önünde pirinç pilavı almak için bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)Ellerindeki boş kaplarla Gazze şehrindeki bir aşevinin önünde pirinç pilavı almak için bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

İİT yaptığı açıklamada, ‘uluslararası toplumun, Birleşmiş Milletler (BM) destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması'nın (IPC) Gazze Şeridi'nde yayılan kıtlık hakkındaki değerlendirmesine yanıt olarak yüksek sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini’ ifade etti. Ayrıca, işgalci güç olan İsrail'i ‘bu suç ve sonuçlarından tamamen sorumlu’ tutarak, bunu ‘açlık politikalarının, yasadışı ablukanın, sistematik yıkımın ve yardım erişimini engellemenin doğrudan bir sonucu’ olarak nitelendirdi. İİT, bu uygulamaların savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil ettiğini kaydetti.

İİT, kıtlık ilanının ‘insani, siyasi ve hukuki bir suçun küresel uyarısı’ olduğunu ve acil uluslararası eylem gerektirdiğini vurgulayarak, kuşatma altındaki sivillerin hayatlarını kurtarmak için insani yardımların derhal ve güvenli bir şekilde ulaştırılmasını sağlamak üzere acil durum mekanizmalarının devreye sokulmasını talep etti. Ayrıca, kuşatma ve kasıtlı aç bırakma suçlarıyla ilgili dosyanın Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) sevk edilmesi gerektiğini vurguladı ve tüm ülkeleri, İsrail'e yaptırımlar uygulamak, silah tedarikini yasaklamak ve suçlarından sorumlu tutulması için uluslararası adalet mekanizmalarını desteklemek dahil olmak üzere, hukuki, siyasi ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı.

Suudi Arabistan'ın çabaları önemli sonuçlar verdi

Siyasi analist Dr. Nayef el-Vaka, ‘Suudi Arabistan'ın Arap ve İslam çerçevelerinde yürüttüğü çabaların önemli siyasi sonuçlar verdiğini’ belirtti. El-Vaka, “Arap Birliği ve İİT zirvelerinin sonuçları ve Filistin'i tanıyan veya tanımak üzere olan bazı Avrupa ülkeleriyle uluslararası ilişkilerde yapılan yatırımların tümü, kabul edilebilir bir siyasi performansı yansıtmaktadır” dedi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)

Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘İsrail'in politikalarını sürdürmeye devam etmesinin uluslararası dokunulmazlığı ve çifte standartları yansıttığını’ vurgulayan el-Vaka, “Tepkiyi siyasi ve medya çerçevesine sınırlamak, Tel Aviv'e saldırganlığını bedelsiz sürdürmesi için yeşil ışık yakacaktır” uyarısında bulundu.

Tutumların koordinasyonu

Yazar ve siyasi araştırmacı Mubarek Al Ati ise toplantının ‘tutumların koordinasyonu, safların sıkılaştırılması ve ortak çabaların birleştirilmesi çerçevesinde, İsrail'in işgali zorla pekiştirmeyi ve İsrail savaş makinesi tarafından tahrip edilen Gazze Şeridi üzerinde tam kontrol sağlamayı amaçlayan karar ve planlarına karşı koymak için yapıldığını’ söyledi.

Al Ati'ye göre, soykırım, açlık, yerinden edilme, İsrail kuşatması ve Gazze Şeridi'ndeki eşi görülmemiş insani kriz suçları, İİT dışişleri bakanlarının, İsrail'in oldubitti politikasıyla dayatmaya çalıştığı ve tüm Filistin davasını baltalamaya çalıştığı durumla sorumlu bir şekilde ilgilenmelerini zorunlu kılıyor.

 İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Al Ati, ‘İİT çatısı altında düzenlenen toplantının, Filistin davasının tüm İslam ülkelerinin öncelikli meselesi olmaya devam ettiğini ve bu davayı desteklemenin İslam'ın ayrılmaz bir sorumluluğu olduğunu teyit ettiğini’ düşünüyor.

Toplantının sonuçlarına ilişkin olarak Al Ati, toplantının ‘Gazze Şeridi'nde derhal ve koşulsuz ateşkes, insani yardım malzemelerinin sağlanması, su ve elektrik tedariki ve Gazze Şeridi'ne yeterli miktarda acil yardım ulaştırmak için insani koridorların açılması’ çağrısında bulunmasını bekliyor. Al Ati ayrıca toplantının, açlık, su ve yakıtın kesilmesi dahil olmak üzere soykırım ve etnik temizlik suçlarının devam etmesinin tehlikesine karşı uyarıda bulunacağını tahmin ediyor.

Al Ati'ye göre toplantı, Filistin halkını topraklarından sürmek, yerinden etmek veya zorla nakletmek için yapılan her türlü girişimi kategorik olarak reddettiğini ve her türlü yolla karşı çıktığını teyit edecektir.