Dibeybe, Libya’daki ‘dış müdahaleleri’ sonlandırma çağrısında bulundu

Temsilciler Meclisi, Devlet Yüksek Konseyi’ni hiçe sayarak önemli makamlara tek başına yetkililer atıyor.

 Dibeybe, Rusya’nın yeni Trablus Büyükelçisi Aydar Aganin’i kabul etti (Dibeybe’nin ofisi)
Dibeybe, Rusya’nın yeni Trablus Büyükelçisi Aydar Aganin’i kabul etti (Dibeybe’nin ofisi)
TT

Dibeybe, Libya’daki ‘dış müdahaleleri’ sonlandırma çağrısında bulundu

 Dibeybe, Rusya’nın yeni Trablus Büyükelçisi Aydar Aganin’i kabul etti (Dibeybe’nin ofisi)
Dibeybe, Rusya’nın yeni Trablus Büyükelçisi Aydar Aganin’i kabul etti (Dibeybe’nin ofisi)

Libya geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, Rusya’nın Trablus Büyükelçisi Aydar Aganin ile Rus büyükelçiliğinin çalışmalarını önümüzdeki ağustos ayında Trablus’a taşımak için anlaştığını duyururdu. Temsilciler Meclisi ise tek taraflı olarak egemen mevkilerdeki yetkilileri seçerek Devlet Yüksek Şurası ile olan anlaşmazlığını tırmandırdı.

Dibeybe, Rusya Büyükelçisi’ni dün başkent Trablus’taki makamında kabul etti. Kendisiyle Rusya’nın Libya’daki diplomatik çalışmalarına yeniden başlamasını görüştükten sonra, toprak bütünlüğü ve egemenliği açısından Libya’ya yönelik uluslararası tutumları birleştirmenin ve ülkedeki her türlü dış müdahaleye son vermenin önemine dikkat çekti.

Dibeybe’nin ofisinin açıklamasına göre Büyükelçi Aganin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin güçlendirilmesinin, UBH’nin istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarının desteklenmesinin ve seçimlerin yapılmasının önemini vurguladığını aktardı. Rus Büyükelçi Rusya ve bölgedeki son gelişmeler hakkında bilgi verirken, Dibeybe de bu bağlamda “durumu yatıştırmak ve mantık diline öncelik vermek için uluslararası çabalara desteğini” dile getirdi.

Öte yandan Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, “kapsamlı ve dışlayıcı olmayan seçimler” düzenleme taahhüdünde bulundu. Başkent Trablus’ta pazartesi akşamı İtalya ve Rusya büyükelçileri ve Fransa’nın Libya Özel Temsilcisi ile yaptığı görüşmeleri fırsat bilerek Konsey’in “bağımsız, şeffaf ve dışlayıcı olmayan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini” düzenlemek üzere çalışacağına söz verdi.

DYK Başkanı Halid el-Mişri ise pazartesi akşamı Fransa’nın Libya Özel Temsilcisi ile bir araya geldi. Halid el-Mişri, seçimlerin yapılması ile sonuçlanacak bir yol haritası önerisini yineleyerek, bunun gözden geçirilip onaylanmak üzere Temsilciler Meclisi ve DYK’ye sunulacağını belirtti. Mişri’ye göre Fransız temsilci, ülkesinin Temsilciler Meclisi ve DYK’den oluşturulan 6+6 Ortak Komitesi’nin çalışmalarının sonuçlarını memnuniyetle karşıladığını ve Libya egemenliğini ve aldığı kararları desteklediğini vurgulayarak, seçimlerin bir an önce tamamlanması için bir yol haritası çizilene kadar çalışmaların devam etme temennisini dile getirdi.

Diğer yandan ABD’nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland dün Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Cezayir’in Trablus Büyükelçisi Süleyman Şenin ile Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy’nin seçimlerin başarıyla yapılmasına yönelik yol haritası üzerinde son dokunuşları yapmayı amaçlayan siyasi müzakereleri başlatma çabalarını desteklemenin ve Libya’yı bölgesel huzursuzluklardan korumanın önemini görüştüklerini belirtti. Öte yandan Temsilciler Meclisi, pazartesi akşamı kapalı bir oturum düzenleyerek Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerini seçmek için oylama yaptığını duyurdu.

Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Belihak’a göre Temsilciler Meclisi, üyelerin İdari Denetim Kurumu Başkanı’nın görevden alınıp yerine Halid el-Mebruk'un getirilmesi yönündeki taleplerini oybirliğiyle kabul etti. Meclis ayrıca, bazı üyelerin Ulusal Planlama Meclisi Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin görevden alınması ve Ahmed Halife başkanlığında yeni bir kurul seçilmesi yönündeki talebini de oybirliğiyle kabul etti.

DYK’den konuyla ilgili yorum gelmezken, İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) örgütüne bağlı Adalet ve İnşa Partisi, bu adımları siyasi anlaşmanın hükümlerinin açık bir ihlali olarak değerlendirerek, Meclis’in siyasi bir taraf olarak yargı gücünü tekeline almaya çalıştığını ve bunun çatışma ve bölünmeyi körükleyeceğini vurguladı.

Temsilciler Meclisi’nin bazı üyeleri bu kararları reddettiklerini açıklayarak, özellikle bu oylama DYK’ye danışılmadan ve Yüksek Mahkeme’nin Temsilciler Meclisi’nin Bingazi’de mahkeme kurma kararının anayasaya aykırı olduğuna hükmetmesine rağmen yapıldığından, kararların iptal edilip Kurban Bayramı’ndan sonra yeterli çoğunluğun sağlandığı bir oturumda yeniden görüşülmesini talep ettiler.

Dibeybe, Ez-Zaviye’de güvenlik ve istikrarın sağlandığı, belediye seçimlerinin ertelenmesi için herhangi bir sebep olmaması nedeniyle seçimlerin yapılması için Yerel Yönetimler Bakanı’nı bir zaman çizelgesi oluşturmakla görevlendirmişti. Dibeybe’nin ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre Dibeybe, Zaviye Belediyesi’nin ileri gelenleri ile yaptığı bir toplantıda katılımcıların Savunma Bakanlığı’nın Batı sahili belediyelerindeki kaçakçılık ve suç yuvalarıyla mücadele planını desteklediklerini dile getirerek, bunu yıllarca eksik olan güvenliği sağlama yolunda önemli bir adım olarak nitelendirdiklerini aktardı. Aynı zamanda projeleri Libya’nın tüm bölgelerine ulaşan Hayata Dönüş Planı için de şükranlarını dile getirdiklerini kaydetti.

Öte yandan UBH, Avrupa Birliği’nin (AB) desteği ve sponsorluğu ile Libya Sahil ve Liman Güvenliği birimini desteklemek için imzalanan anlaşmalar çerçevesinde bir Trablus üssünün İtalya’dan Krubia tipi iki tekne teslim aldığını duyurdu. Libya Deniz Kuvvetleri Komutanı Nureddin el-Buni’nin iki tekneyi Libya devletinin egemenliği altındaki sularda görevlerine başlamadan önce denetlediğini kaydetti.

Paralel İstikrar Hükümeti’nin Başkanı Usame Hammad ise pazartesi akşamı, Bingazi şehrinde Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC) Başkanı Ferhat bin Kıdara ile Temsilciler Meclisi’nin ulusal zenginliklerin dağıtımına ilişkin kararını uygulama mekanizmalarını ve Planlama ve Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası, İdari Denetim Kurumu ve Sayıştay’dan oluşan ilgili bir komitenin oluşturulmasını görüştü.



Gazze'deki Uluslararası Güç: Kimler katılacak ve kimler kontrol edecek?

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

Gazze'deki Uluslararası Güç: Kimler katılacak ve kimler kontrol edecek?

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

İnci Mecdi

ABD, BM Güvenlik Konseyi'nden Gazze'de en az iki yıl süreyle uluslararası bir istikrar gücü konuşlandırma yetkisi talep ediyor. Uluslararası istikrar gücü, ABD Başkanı Donald Trump'ın eylül ayı sonunda sunduğu ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı uzun vadede sona erdirmeyi amaçlayan 20 maddelik planının temel unsurlarından biri.

Amerikan medya kuruluşlarının incelediği taslak karara göre, uluslararası güç, silahlı örgütlerin “kalıcı olarak silahsızlandırılması” da dahil olmak üzere Gazze'deki silahsızlandırma sürecini temin etmek için İsrail ve Mısır ile iş birliği içinde çalışacak. Ayrıca Filistinli polis memurlarına eğitim ve destek sağlayacak, sivilleri koruyacak ve insani yardım koridorlarının güvenliğini sağlayacak. ABD’li yetkililere göre taslak, 15 üyeli konsey ve diğer uluslararası ortaklar arasında kapsamlı müzakerelerden geçmesi beklenen bir ön taslak. Nitekim şu anda tartışılıyor ve bu istişareler doğrultusunda revize ediliyor.

Silahsızlandırma sürecini temin etmenin yanı sıra, bir barış gücü değil, güvenliği sağlamaktan sorumlu bir yürütme organı olacak olan bu gücün, Gazze Şeridi'nin hem İsrail hem de Mısır ile olan sınırlarını güvence altına alması, sivilleri ve insani koridorları koruması ve yeni bir Filistin polis gücü yetiştirmesi öngörülüyor. Taslak, katılımcı ülkelere, Gazze Şeridi’nin geçici yönetimini üstlenmesi beklenen ve henüz kurulmamış olan “Barış Konseyi” ile iş birliği içinde, 2027 yılı sonuna kadar Gazze'de güvenliği sağlama konusunda geniş bir yetki veriyor. Yine taslak, bu gücün Mısır ve İsrail ile yakın istişare ve koordinasyon içinde olmasını da öngörüyor.

İsrail'in itirazı

Taslakta, önerilen uluslararası güce hangi ülkelerin katılacağı veya ne kadar askerle katkıda bulunacağı belirtilmedi. Ancak, istikrar gücüne katılmakla ilgilenen birçok Arap ve Arap olmayan devlet, BM'nin plana verdiği desteğin katılımları için ön koşul olduğunu ifade etti. ABD'nin BM misyonu, Independent Arabia'nın sorularına yanıt vermedi, ancak kaynaklar, ABD'nin talebi üzerine Gazze'de istikrarı sağlamak için uluslararası güce birkaç ülkenin katılmayı düşündüğünü belirtiyor.

Arap Amerikalılar Barış Komitesi Başkanı ve Gazze'de arabuluculuk yapan Bişara Bahbah, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'deki uluslararası istikrar gücüne hem Türkiye hem de Katar'ın katılmasına karşı çıktığını söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun, gücün misyonunun “İsrail'in kendini rahat hissettiği tarafları veya İsrail'in rahatlıkla iş yapabileceği ülkeleri içermesi gerektiği” yönündeki açıklamaları da bunu teyit ediyor. Ancak Rubio belirli bir ülke adı vermedi veya olası bir vetodan bahsetmedi.

Azerbaycan merkezli ANewsZ kanalının haberine göre, ABD, çatışmalar sona erdiğinde Gazze'nin güvenliğini sağlamayı ve insani yardımların ulaştırılması faaliyetlerini genişletmeyi amaçlayan bir misyona katılımı için Azerbaycan ile iletişime geçti. Bakü, hem İsrail hem de Filistin Ulusal Otoritesi ile diplomatik ilişkilere sahip. Kasım 2022'de Azerbaycan Meclisi, Tel Aviv'de bulunması şartıyla İsrail’de bir büyükelçiliğin açılmasını onaylamıştı.

Büyükelçilik, diplomatik temsilcilik ve Bakü'den bir büyükelçinin atanmasıyla Mart 2023'te resmen açıldı. Aynı zamanda Azerbaycan, 2022'nin sonlarında Batı Şeria'daki Ramallah'ta bir “temsilcilik ofisi” kurdu. Bu ofis, Azerbaycan'ın İsrail ile yakın ortaklık ile Filistinlilerle dayanışmayı sürdürmeye yönelik diplomatik stratejisini yansıtıyor.

İsrailli muhalif milletvekili ve Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi üyesi Moşe Tur-Paz, “Diğer ordulara böylesine önemli bir rol vermek soru işaretleri yaratıyor ve bu İsrail'in çıkarına olmayabilir.” dedi. “Hamas'ın Gazze'deki yönetimine son verme çabalarına diğer ülkelerin katılımının iyi bir şey olduğu doğru, ancak aynı zamanda İsrail için bir tehdit de oluşturabilir,” diye ekledi ve Türkiye gibi bir ülkenin Hamas ile yakın bağları olduğunu belirtti.

İsrail'in böyle bir güce hangi ülkelerin katılacağını ne ölçüde belirleyebileceği ise henüz belirsizliğini koruyor. Ancak, Kudüs merkezli bir düşünce kuruluşu olan Yahudi Halkı Politika Enstitüsü'nden Yaakov Katz, basına yaptığı açıklamada, “İsrail'in bakış açısından sorun, artık istediği gibi hareket edememesi ve bunun sonuçları olacak” yorumunu yaptı.

Mısır bir temel taş

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Washington'da bulunan Demokrasileri Savunma Vakfı'ndan Heysem Hasaneyn yaptığı açıklamada, Mısır'ın Gazze'deki herhangi bir uluslararası gücün temel taşı olma ihtimalinin yüksek olduğunu ve Endonezya veya Azerbaycan gibi Arap olmayan Müslüman ülkelerin yanı sıra BAE, Ürdün ve Fas'ın da potansiyel katkıları olabileceğini belirtti.

Yeni bir Filistin polis gücünün eğitilmesi konusuna gelince, Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, ülkesinin Filistin güvenlik güçlerini eğitmeye başladığını açıkladı. Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Medbuli, Mısır'ın “Gazze'ye uluslararası desteğin, sahada görev yapacak bir misyonu da kapsamasını memnuniyetle karşıladığını” belirtti. Bu misyonun yetkilerinin “Gazze ile Batı Şeria'da (Doğu Kudüs de dahil) bir Filistin devletinin kurulmasına giden süreci temsil eden tek bir siyasi paket kapsamında uluslararası güçlerin konuşlandırılması yoluyla, Güvenlik Konseyi tarafından belirlenmesinin” şart olduğunu da ifade etti.

Net bir çerçeve ve siyasi bir plan

Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden gözlemciler, Gazze'nin geleceğinin yalnızca Kudüs'te veya Gazze Şeridi'nde değil, aynı zamanda Riyad, Abu Dabi, Ankara ve Doha'da da belirleneceğine inanırken, Körfez ülkelerinin Gazze'ye doğrudan müdahale konusunda çok istekli olmadıklarını belirtiyorlar. Nitekim savaş sırasında diplomatik çerçevelere verdikleri destek, sahada fiili bir katılımdan ziyade, İsrail’e çatışmayı sona erdirmesi ve siyasi süreci yeniden başlatması için baskı yapmayı amaçlıyordu.

Benzer şekilde, Hasaneyn de, Gazze'nin Hamas sonrası geleceği için net, ABD öncülüğünde bir çerçeve ve güvenilir bir siyasi plan olmadığı sürece Körfez ülkelerinin katılımının uzak bir ihtimal olduğunu belirtti ve “hiçbir Arap hükümeti Gazze'yi İsrail adına yönetiyormuş gibi görünmek istemiyor” dedi.

Hamas'ın silahsızlandırılması, Trump'ın ateşkes ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşası için hazırladığı 20 maddelik planın temel meselelerinden biri olmaya devam ediyor; ancak Hamas bu adımı henüz tam olarak kabul etmedi. Hamas liderleri, tüm silahları bırakmanın teslim olmak anlamına geldiğini ve İsrail'e karşı silahlı mücadelenin hareketin ideolojisinin temel bir parçası olduğunu defalarca dile getirdiğinden, uluslararası gücün Gazze'de silahsızlanmayı nasıl gerçekleştireceği belirsizliğini koruyor.

İsrail Savunma Kuvvetleri ile Hamas unsurları arasında bir tampon bölge oluşturmak için “Sarı Hat” adıyla bilinen hat boyunca çokuluslu bir güç konuşlandırılması planlanıyor. ABD tampon bölgenin haritasını çıkarırken, İsrail önemli stratejik noktaların kontrolünü elinde tutacak. Bu arada, AP'ye göre, Ürdün, BAE ve Fas'ın yardımıyla Gazze'nin güneyinde ve kuzeyinde insani yardım bölgeleri kuruluyor.

İngiltere Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bakanı Hamish Falconer, Trump’ın planının ikinci aşamasıyla ilgili birçok soru işareti olduğunu ve ilk aşamanın uygulanmasının henüz tamamlanmadığını söyledi. Falconer, Gazze'deki herhangi bir istikrar gücünün “BM Güvenlik Konseyi yetkisiyle desteklenmesinin” önemli olduğunu da vurguladı.


İsrail Savunma Bakanı Gazze Şeridi'ndeki tüm tünellerin yıkılması talimatını verdi

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)
İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Gazze Şeridi'ndeki tüm tünellerin yıkılması talimatını verdi

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)
İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün (Cuma), ordunun Gazze Şeridi'ndeki tüm Hamas tünellerini “son tünele kadar” imha etmesini ve ortadan kaldırması talimatını verdiğini açıkladı.

Katz, X hesabındaki mesajında şu ifadeleri kullandı:  “Tüneller olmazsa Hamas da olmaz.” Geçen ay Katz, Gazze'yi silahsızlandırma sürecinin sadece grupları silahsızlandırmakla sınırlı olmadığını, aynı zamanda Hamas'ın tünel ağının tamamen yok edilmesini de içerdiğini belirtmişti. Alman Haber Ajansı  DPA'ya göre, ordu İsrail kontrolündeki sarı bölgede tünellerin yıkımını  öncelik hale getirdi.

Görsel kaldırıldı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusı  İsrail'in kontrolündeki Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü temsil eden sarı hattın doğu tarafında, Hamas unsurlarının tünellerde hala saklandığını tahmin ettiklerini belirtti.


Güvenlik Konseyi, Suriye Devlet Başkanı ve İçişleri Bakanı'na yönelik yaptırımları kaldırdı

TT

Güvenlik Konseyi, Suriye Devlet Başkanı ve İçişleri Bakanı'na yönelik yaptırımları kaldırdı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

BM Güvenlik Konseyi, pazartesi günü Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi planlanan Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'ya yönelik yaptırımları kaldırdı.

ABD tarafından dün hazırlanan bir karar tasarısı, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab'a yönelik yaptırımları da kaldırdı.

Karar tasarısına 14 ülke destek verirken, Çin çekimser kaldı.

Güvenlik Konseyi, "Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine tam saygı" taahhüdünü yineledi. Ayrıca, Suriye'nin tam, güvenli, hızlı ve engelsiz insani yardım erişimi sağlama ve terörizmle mücadele etme taahhüdünü memnuniyetle karşıladı. Güvenlik Konseyi kararı ayrıca, Suriye'nin "yabancı terörist savaşçıların" oluşturduğu tehdidi ele almasını, tüm Suriyelilerin insan haklarını korumasını, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele etmesini, geçiş dönemi adaletini ilerletmesini, kalan kimyasal silahları ortadan kaldırmasını ve kapsayıcı, Suriye liderliğinde bir siyasi süreç başlatmasını beklediğini belirtti.

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, kararı memnuniyetle karşılayarak, "Konsey, bu metnin kabulüyle Suriye'nin yeni bir döneme girdiğine dair güçlü bir siyasi mesaj vermiştir" dedi. Çin ise oylamada çekimser kalırken, Çin Büyükelçisi Fu Cong, Suriye'de "kırılgan güvenlik durumundan" "faydalanabilecek" "yabancı terörist savaşçıların" varlığından özellikle endişe duyduğunu belirterek, Konsey'in durumu tam olarak değerlendirmemiş olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Suriye'ye Hoş Geldiniz

Suriye Dışişleri Bakanlığı ise Güvenlik Konseyi oylamasının ardından Suriye'ye ve halkına verdiği destekten dolayı ABD'ye teşekkürlerini iletti. Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, "X" platformunda yaptığı paylaşımda, "Suriye, ABD ve dost ülkelere Suriye'ye ve halkına verdikleri destekten dolayı teşekkürlerini sunar" ifadesini kullandı. Şeybani, Suriye diplomasisinin "engelleri ortadan kaldırma ve daha açık ve istikrarlı bir Suriye geleceğine giden yolu açmada aktif varlığını ve istikrarlı ilerleme kaydetme yeteneğini" bir kez daha teyit ettiğini belirtti.

Eş-Şara'ya yönelik yaptırımların resmen kaldırılması büyük ölçüde sembolik nitelikte; zira benzer adımlar, başkanlık görevi sırasında Suriye dışına çıkmak zorunda kaldığı her seferinde atılmıştı. Varlık dondurma ve silah ambargosu da kaldırılacak. ABD Başkanı Donald Trump, eş-Şara'nın savaştan zarar görmüş ülkesinde barışa doğru "iyi ilerleme" kaydettiğini söylemesinin ardından, 10 Kasım'da Suriye Devlet Başkanı'nı görüşmeler için ağırlayacak.

sdfg
Trump ve Eş-Şara'nın geçen mayıs ayında Riyad'da gerçekleştirdiği görüşmeden (AP)

Bu, eş-Şara'nın Washington'a ilk ziyareti olsa da eylül ayında Birleşmiş Milletler'e yaptığı ve on yıllardır New York'ta BM Genel Kurulu'na hitap eden ilk Suriye devlet başkanı olduğu tarihi ziyaretinin ardından ABD'ye yapacağı ikinci ziyaret olacak. Geçtiğimiz yılın sonlarında yönettiği güçler tarafından Beşşar Esed'i deviren eş-Şara, mayıs ayında ABD başkanının bölge turu sırasında Riyad'da Trump'la ilk kez bir araya geldi. Washington, eş-Şara liderliğindeki silahlı grup Heyet Tahrir eş-Şam'ı geçen temmuz ayında terör örgütleri listesinden çıkardı. Şam, pazar günü yaptığı açıklamada, Suriye devlet başkanının Washington'da kalan yaptırımların kaldırılması, yeniden yapılanma ve terörle mücadele gibi konuları görüşeceğini belirtti.