ABD ve NATO’dan İsveç'in ittifaka katılımını kabul etmesi için çağrılar hız kazandı

ABD ve NATO’dan İsveç'in ittifaka katılımını kabul etmesi için çağrılar hız kazandı
TT

ABD ve NATO’dan İsveç'in ittifaka katılımını kabul etmesi için çağrılar hız kazandı

ABD ve NATO’dan İsveç'in ittifaka katılımını kabul etmesi için çağrılar hız kazandı

Brüksel, İsveç'in NATO’ya katılımı konusunda Türkiye'nin tutumunu tartışmak üzere üst düzey bir toplantıya ev sahipliği yapmaya hazırlanırken dün Ankara yönetimi de Stockholm'de Kuran-ı Kerim'in yakılmasını şiddetle kınadı.

Geçtiğimiz yıl 28 Haziran'da imzalanan üçlü mutabakat uyarınca kurulan Daimi Ortak Mekanizması kapsamında önümüzdeki hafta düzenlenecek olan toplantıya Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın dışişleri bakanları, istihbarat şefleri ve ulusal güvenlik danışmanları katılım gösterecek.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, salı ve çarşamba günleri Lahey’de düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

11 ve 12 Temmuz'da Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenecek olan NATO zirvesi öncesinde İsveç'in NATO üyeliğine ilişkin olumlu bir çözüm için umut var. Finlandiya, İsveç ve Türkiye'nin önümüzdeki hafta Brüksel'de bir araya gelmesi konusunda anlaştık.

Ankara'da 14 Haziran'da bir NATO temsilcisinin katılımıyla üç ülke temsilcileri bir araya gelmiş, ancak herhangi bir ilerleme sağlanamamıştı. Bu sebeple Türkiye'nin İsveç'in ittifaka katılımı talebine onay vermesini sağlamak için yeniden çaba göstermek amacıyla yeni bir toplantı talebinde bulunuldu. Ankara ise İsveç'in Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden terör örgütleriyle mücadelede daha fazlasını yapması gerektiğini duyurdu.

SAAS
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Haziran’da Stoltenberg’i Ankara'da ağırladı. (DPA)

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, geçtiğimiz salı gecesi ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Şarku’l Avsat’In edindiği bilgilere göre ikili, yaklaşan NATO zirvesi ve Türkiye'nin İsveç'in ittifaka katılma talebi konusundaki tutumu hakkında görüş alışverişinde bulundu. ABD, İsveç'in talebini kabul ettirme konusundaki kozunu, Türkiye'nin almak istediği F-16 savaş uçaklarının dosyasında kullanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör sorunu çözülmedikçe ve PKK unsurlarının faaliyetleri durdurulmadıkça İsveç'in Vilnius'ta NATO'ya katılmak için Türkiye’den rıza beklememesi gerektiğini vurguladı.

Stoltenberg ise “Bence İsveç, Türkiye'nin NATO üyeliğini onaylaması için öne sürdüğü tüm şartları yerine getirdi. Bunun zamanı geldi” dedi.

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, ülkesinin NATO'ya katılımına izin vermek için Türkiye’nin belirlediği tüm şartları yerine getirdiğini söyledi. Billstrom, salı günü İngiliz mevkidaşı James Cleverly ile düzenlediği ortak basın toplantısında ülkesinin PKK dahil olmak üzere tüm terör örgütlerini kınadığını, ulusal güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye'ye tam destek verdiğini vurguladı. 1 Haziran'da yürürlüğe giren yeni terörle mücadele yasasının İsveç'in Türkiye, diğer Avrupa Birliği (AB) ve NATO üye ülkeleriyle işbirliğini kolaylaştırdığına dikkat çekti. Aynı zamanda İsveç'in ilk günden itibaren NATO’nun güvenliğine katkıda bulunmak için aktif ve sadık bir müttefik olmaya hazır olduğunu kaydetti.

AZSXS
Eski Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 5 Nisan’da Brüksel'de düzenlenen, aralarında Kanada Dışişleri Bakanı’nın da bulunduğu dışişleri bakanlarının bir araya geldiği toplantıda İsveçli mevkidaşı ile görüştü. (AP)

İsveç'te Savcı Hans Ihrman, Ankara’nın PKK’nın bir uzantısı olarak gördüğü YPG için para toplamaktan yargılanan bir kişi için beş yıl hapis cezası ve cezanın ardından şahsın Türkiye’ye iadesini istedi. İsveç Radyosu’nun haberine göre, Ihrman salı günü yaptığı açıklamada PKK'nın uzun süredir örgütlü bir şekilde yürüttüğü daha geniş çaplı faaliyetler kapsamında İsveç'te şantaj yoluyla para toplamakla suçlandığını, suçlanan kişinin örgütü hareket ettirdiğine dair güçlü delillerin olduğunu söyledi.

Stockholm Bölge Mahkemesi'nde görülen davayla ilgili kararı 7 Temmuz'da açıklaması bekleniyor. İsveç devlet televizyonuna göre, sanık ocak ayında bir restorandan silah zoruyla para almaya çalıştığı iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. İsveç İstihbarat Teşkilatı'nın raporuna göre bu kişi PKK’nın ülkedeki başlıca isimlerinden biri sayılıyor.

İsveç geçtiğimiz günlerde bir ilke imza atarak aranan bir PKK destekçisini Türkiye'ye teslim etmeyi kabul etti. Ancak Türkiye, parti saflarında ve İsveç topraklarındaki uzantılarında adı geçen onlarca aktivistin iadesini talep ediyor.

Dün Kurban Bayramı'nın ilk gününde Stockholm'de Kur’an-ı Kerim'in yakılmasını kınayan Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Kur’an-ı Kerim'e yönelik İsveç’te yapılan aşağılık eylemi lanetliyorum. İslam karşıtı bu eylemlere ifade özgürlüğü bahanesiyle izin verilmesi kabul edilemez. Bu tarz menfur eylemlere göz yummak suça ortak olmaktır” dedi.

İsveç polisi, Stockholm’deki en büyük caminin yakınlarında Kur’an-ı Kerim'in yakılması eylemine izin vermişti. Kur’an-ı Kerim yakan kişinin, ülkesinden kaçan 37 yaşındaki bir Iraklı olduğu biliniyor. Benzer bir provokasyon ise ocak ayında radikal sağcı bir aktivist tarafından gerçekleştirilmişti.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP