Monica Bellucci, Tim Burton'la ilişkisine dair ilk kez konuştu: "Onu seviyorum"

Tim Burton, 21 Ekim 2022'de 14. Lumiere Film Festivali'nde Monica Bellucci'den Lumiere Ödülü'nü almıştı (AFP)
Tim Burton, 21 Ekim 2022'de 14. Lumiere Film Festivali'nde Monica Bellucci'den Lumiere Ödülü'nü almıştı (AFP)
TT

Monica Bellucci, Tim Burton'la ilişkisine dair ilk kez konuştu: "Onu seviyorum"

Tim Burton, 21 Ekim 2022'de 14. Lumiere Film Festivali'nde Monica Bellucci'den Lumiere Ödülü'nü almıştı (AFP)
Tim Burton, 21 Ekim 2022'de 14. Lumiere Film Festivali'nde Monica Bellucci'den Lumiere Ödülü'nü almıştı (AFP)

Monica Bellucci, şubatta çiftin çıktıklarına dair söylentilerin çıkmasının ardından, Tim Burton'la ilişkisi hakkında ilk kez kamuoyu önünde konuştu.

Ekranların 58 yaşındaki büyüleyici İtalyan yıldızı, 64 yaşındaki sinemacıyı “sevdiğini” ve bir araya gelmelerinin “hayatta nadiren gerçekleşen” bir şey olduğunu söyledi.

Bellucci, Elle France'a verdiği yeni röportajda şunları söyledi:

"Ne diyebilirim ki... Her şeyden öncebu adamla tanıştığıma memnunum."

Hayatta nadiren gerçekleşen o karşılaşmalardan biri... Adamı tanıyorum, onu seviyorum ve şimdi yönetmenle tanışacağım, başka bir macera başlıyor.

Bellucci, "Tim'i seviyorum" diye ekledi. 

Ve Tim Burton'a büyük saygı duyuyorum.

Çift, Sevgililer Günü'nde Ritz Paris Oteli'nin dışında kol kola yürürken ve öpüşürken görüntülenmişti. Haberlere göre, Ekim 2022'de Lyon'daki Lumiere Film Festivali'nde birbirlerini gördükten sonra, o zamana kadar zaten 4 aydır çıkıyorlardı.

İkili, ilk kez 16 yıl önce 2006 Cannes Film Festivali'nde kırmızı halıda tanışmıştı ancak söylenene göre Lyon'da yeniden bir araya geldiler.

The Matrix Reloaded'ın yıldızı, Lumiere Film Festivali'nin onur konuğu olmuş ve Burton'a Lumiere Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü takdim etmişti.

Model ve aktris, şu anda Londra'da Burton'la Beterböcek 2'nin (Beetlejuice 2) çekimlerini sürdürüyor.

Bellucci dergiye şunları söyledi: 

Canavarların nazik olduğu bu rüya dünyasını seviyorum, sanki karanlık yönlerimizi parlak, bağışlayıcı bir şeye dönüştürebilirmişiz gibi.

Tim Burton'ın filmleri bunun hakkında çok şey söylüyor.

Edward Makaseller'in (Edward Scissorhands) yönetmeni daha önce Helena Bonham-Carter'la uzun süreli bir ilişki yaşamıştı. 2014'te ayrılana kadar 13 yıl birlikte olan çiftin 20 yaşındaki Billy ve 16 yaşındaki Neil adında iki oğulları var.

Eski çift, Belsize Park'ta bitişik evlerde yaşamış ve daha sonra mülkleri birleştirmiş ancak ayrı evlerde yaşamıştı.

The Crown'ın yıldızı geçen yıl, Burton'la ayrılması hakkında samimi açıklamalarda bulunmuş ve çift hiç evlenmemiş olmasına rağmen bunu "acılı bir boşanma" olarak tanımlamıştı. Bonham-Carter, şu anda kendisinden 20 yaş küçük sanat tarihçisi Rye Dag Holmnoe'yla çıkıyor.

Öte yandan Bellucci, daha önce İtalyan fotoğrafçı Claudia Carlos Basso'yla ve ardından Fransız aktör Vincent Cassell'le olmak üzere iki kez evlenmişti. 

Bellucci'nin Basso'yla evliliği sadece 6 ay sürmüştü. Bellucci, Cassell'le 1999'da evlenmiş ve 2013'te boşanmıştı. Çiftin Deva ve Leonie adında iki kızları var.

2009'da Cassell, Bellucci'yi "ilk gerçek aşkı" olarak tanımlamış ve birlikte çalışmanın bazı evli oyuncular için işe yaramasa da kendileri için işe yaradığını söylemişti.

O dönem Cassell "Bütün günü sevdiğiniz biriyle geçirmek eğlenceli ama işi ve hayatı ayrı tutuyoruz" demişti. 

Uyumadan önce yatakta yatıp senaryoları karşılaştırmıyoruz.



Bakteri kullanılarak plastikten ağrı kesici üretildi

Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
TT

Bakteri kullanılarak plastikten ağrı kesici üretildi

Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)

Bilim insanları bir bakteriyi kullanarak plastik atıkları ağrı kesiciye dönüştürmeyi başardı. 

Günümüzde birçok ilaç gibi, asetaminofen veya daha yaygın ismiyle parasetamol de büyük ölçüde fosil yakıtlardan üretiliyor. İklim kriziyle mücadelede fosil yakıtların kullanımının azaltılmasının yanı sıra plastik atıkların dönüştürülmesi de büyük önem taşıyor.

Birleşik Krallık'taki Edinburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu iki hedefe aynı anda hizmet eden çığır açıcı bir buluşa imza attı. 

Bilim insanları genetiği değiştirilmiş Escherichia coli adlı bakteri yardımıyla şişelerde kullanılan plastikten parasetamol üretti. 

Bulguları hakemli dergi Nature Chemistry'de dün (23 Haziran) yayımlanan çalışmada şişe ve gıda ambalajlarında sıkça yer alan polietilen tereftalat (PET) türündeki plastikler kullanıldı. 

Araştırmacılar PET şişeleri kimyasal yolla parçalayarak işe koyuldu. Daha sonra bu malzemeyi, genetiği değiştirilmiş E. coli bakterilerine verdiler. 

Ekip bu süreçte bakterinin katalizör olarak fosfatı kullanarak molekülleri azot içeren organik bir bileşiğe dönüştürdüğünü gözlemledi. 

Çalışmaya göre bu dönüşümde Lossen düzenlenmesi denen bir tepkime gerçekleşmiş olmalı. İlginç bir şekilde normalde doğada görülmeyen ve zorlu laboratuvar koşulları gerektiren bu tepkime canlı hücreler aracılığıyla başarıyla gerçekleştirildi. 

Araştırmacılar tepkime sonucu ortaya çıkan PABA'nın, bakterilerin büyümek için ihtiyaç duyduğu kritik bir madde olduğunu ve genellikle hücre içinde diğer maddelerden üretildiğini söylüyor. Ancak deneyde genetiği değiştirilerek bu üretimi yapması engellenen E. coli, PET'ten gelen malzemeyi kullanmak zorunda kaldı.

Bilim insanları daha sonra bakteriye, biri mantarlardan, diğeri toprak bakterilerinden alınan iki geni ekleyerek PABA'yı parasetamole dönüştürmesini sağladı.

Kimya ve biyolojiden yararlanan atılım, aynı anda hem plastik kirliliğine hem de fosil yakıt kullanımına çözüm sunuyor.

Makalenin başyazarı Prof. Stephen Wallace, "İnsanlar halihazırda parasetamolün petrolden elde edildiğini bilmiyor" diyerek ekliyor: 

Bu teknoloji, kimya ve biyolojiyi ilk kez bu şekilde birleştirerek parasetamolü daha sürdürülebilir bir şekilde üretebileceğimizi ve aynı zamanda çevredeki plastik atıkları temizleyebileceğimizi gösteriyor.

Ekip, E. coli'yi kullanarak PET bazlı hammaddeyi 24 saatten kısa bir sürede yüzde 92'ye varan verimle parasetamole dönüştürebildiklerini belirtiyor. Ayrıca sürecin oda sıcaklığında gerçekleşmesi, ısıtma veya soğutma için enerji harcanmadığı anlamına geliyor.

Bu işlemin endüstriyel ve ticari açıdan uygulanabilir olduğunu kanıtlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Ancak bulgular umut vaat ediyor ve araştırmacılar başka plastik ve bakteri türlerinin de kullanılabileceğini düşünüyor.
Independent Türkçe, Guardian, Science Alert, Nature Chemistry