Amerikalı uzman, NATO Zirvesi'ni Türkiye-ABD ilişkileri için "yeni bir başlangıç" olarak nitelendirdi

Washington merkezli Hudson Enstitüsü uzmanlarından Luke Coffey, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen NATO Liderler Zirvesi'ni, ABD ve Türkiye ilişkileri açısından "yeni bir başlangıç" olarak niteledi.

AA
AA
TT

Amerikalı uzman, NATO Zirvesi'ni Türkiye-ABD ilişkileri için "yeni bir başlangıç" olarak nitelendirdi

AA
AA

Vilnius'ta bir araya gelen 31 NATO üyesi ülkenin devlet ve hükümet başkanları Rusya’yla ilişkiler ve Ukrayna’nın NATO üyeliği gibi konuları tartışırken, İsveç’in katılım protokolünü TBMM'ye sevk etme kararıyla askeri blokun genişleme hedefinin önünü açan Türkiye, zirvenin ilgi odağı oldu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Vilnius'taki temasları arasında, Ankara'nın Washington ile "yeni bir sürecin" başlangıcı olarak nitelendirdiği ABD Başkanı Joe Biden görüşmesi dikkati çekti.

Erdoğan-Biden görüşmesi, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Amerikalı mevkidaşı Antony Blinken arasındaki bir dizi temasın ardından geldi.

"Güven artırıcı önlemlerin alındığını görüyoruz"

AA muhabirine yaptığı açıklamada Coffey, görüşme sonrası oluşan atmosferin Türkiye-ABD ilişkilerinin ilerletilmesi için değerlendirilebileceğini söyleyerek "temkinli bir iyimserlik" taşıdığını ifade etti.

Coffey, "Kanımca ister İsveç'in İttifak'a katılması ister ABD'nin Türkiye'ye F-16 satması olsun, bazı güven artırıcı önlemlerin alındığını görüyoruz. Bunların olumlu gelişmeler olduğunu düşünüyorum." dedi.

İsveç'in "Türkiye hükümetinin, PKK'nın ülke içindeki rolüne ilişkin meşru şikayetleri ve endişeleri" konusunda adım attığını söyleyen Coffey, "Bunun başka bir yeni başlangıç için bir fırsat sunduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Ukrayna'nın NATO üyeliği değerlendirmesi

Ukrayna’nın olası NATO üyeliğiyle ilgili Coffey, NATO ülkelerinin halihazırda başka bir ülkeyle savaş halinde olan bir ülkeyi İttifak'a sokma "niyetinin" olmadığını dile getirdi.

Coffey, 'Ukrayna'nın bir gün NATO'ya alınması gerektiği konusunda fikir birliği olduğunu düşünüyorum, aslında bildiri de bunu açıkça belirtiyor ancak şu anda olamaz çünkü Ukrayna bir savaşın içinde." dedi.

NATO bildirisinin en önemli yanının Ukrayna için siyasi ve askeri bazı kriterleri içeren Üyelik Eylem Planı sürecinin kaldırılması olduğunu vurgulayan Coffey, bu zamana kadar NATO üyesi ülkelerin bu süreci lağvetmekten kaçındıklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile basın toplantısında, Ukrayna’nın NATO üyeliğini hak ettiğini dile getirdiğini ifade eden Coffey, bunun, "Türkiye'nin uzun süredir devam eden NATO genişlemesini destekleme politikasını" yansıttığını belirtti.

Ukrayna savaşı Rusya için "'büyük bir stratejik başarısızlık"

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS) Rusya ve Avrasya Programı Yardımcı Direktörü Jeffrey Mankoff da NATO Liderler Zirvesi hakkında AA muhabirine konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç, ABD ve diğer üye ülkelerle bu süreçte birçok konuda istişare ettiğini kaydeden Mankoff, İsveç’le PKK ve ilişkili grupların ülkedeki varlığı, ABD ve diğer üye ülkelerle silah satışı, yaptırım ve ambargolar hususunda görüşüldüğünü anımsattı.

Ukrayna’nın NATO'ya üyeliği konusunda Mankoff, NATO üyesi ülkelerin, Ukrayna'yı İttifak'a dahil etmenin bloku ve üyelerini "mevcut çatışmanın tarafı" haline getireceğine dair "makul" bir inanca sahip olduğunu belirtti.

Ukrayna’nın NATO'ya katılımı bağlamında üye ülkelerin fikir birliği içerisinde olduğunu belirten Mankoff, üyelik sürecinde nasıl bir yol izleneceği üzerine konsensüs olmadığını vurguladı.

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını "büyük bir stratejik başarısızlık" olarak niteleyen Mankoff, “İsveç ve Finlandiya'nın İttifak'a katılması ve Ukrayna'nın en azından üyeliğe biraz daha yaklaşması ile NATO'nun genişlemesi konusu, Rusya'nın bu savaşa girerken yaptığı stratejik hesaplamanın önemli ölçüde yanlış olduğunu gösteriyor.” dedi.

 



Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Türk kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi kapsamında yaptıkları görüşmede, Suriye'deki gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele aldıklarını açıkladı.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump ile salıyı çarşambaya bağlayan gece gerçekleşen görüşmesinde, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yeni Suriye ordusuna entegrasyonunu ele aldığını söyledi. Erdoğan, Suriye yönetiminin DEAŞ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu ve Türkiye'nin de bu konuda Suriye yönetimine desteğini sürdürdüğünü vurguladı.

thyu
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz mart ayında SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için SDG lideri Mazlum Abdi ile anlaşma imzaladı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Türk hükümetine yakın medya kuruluşlarından aktardığına göre Erdoğan, SDG'ye ABD desteği konusuna da değindi. Erdoğan, “Mart ayında Şam ile imzalanan anlaşma uyarınca SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesinin ardından bu desteğin sürdürülmesine gerek kalmayacak… Suriye yönetimi, Türkiye'nin de desteğiyle, DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin tutulduğu hapishanelerin kontrolünü ele geçirecek” ifadelerini kullandı.

SDG'ye yönelik suçlamalar

Erdoğan daha önce SDG'yi, lideri Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara arasında imzalanan anlaşmayı geciktirmekle suçlamış, ‘SDG’nin anlaşmanın uygulanmamasının sonuçlarına katlanacağını ve Türkiye'nin bu konuyu yakından takip ettiğini’ belirtmişti.

Türkiye, ABD'nin ‘DEAŞ'a karşı savaşta yakın müttefik’ olarak gördüğü SDG'nin en büyük bileşeni olan YPG’nin dağıtılmasını, yabancı savaşçılarının Suriye'yi terk etmesini ve kalan savaşçıların yeni Suriye ordusuna entegre edilmesini talep ediyor. Washington ise ‘önemli bir müttefik’ olarak SDG'nin yanında durmaya devam edeceğini vurguluyor.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump'la ayrıca, ‘ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması kararının uygulanması için atılan adımları ve ABD'nin Suriye'deki güçlerinin durumunu, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını, bunların durdurulması ihtiyacını ve Suriye'nin birliği ve egemenliğinin desteklenmesi için yapılacak çalışmaları’ da ele aldığını söyledi.

dfrgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer dün Lahey'de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde görüşmelerde bulundu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan dün NATO zirvesi çerçevesinde Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmede, “Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyarak istikrarını desteklemeye devam edecektir” dedi.

Suriyeliler için kolaylıklar

Öte yandan Türkiye'deki Suriyeli sivil toplum aktivistleri, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Göç İdaresi Başkanlığı yetkilileriyle görüştüklerini ve Suriyelilerin statülerine ilişkin güvence aldıklarını açıkladılar.

Aktivistler, ‘Türkiye'de kalmak isteyen hiçbir Suriyelinin ülkesine dönmeye zorlanmayacağı, dönüşün sadece gönüllülük esasına dayanacağı ve daha sonra Türkiye'ye giriş yasağı getirilmeyeceği’ yönünde güvence aldıklarını ifade ettiler.

Türk yetkililer, ‘giriş ve vize işlemlerinin kolaylaştırılacağını, 1 Temmuz itibariyle sınır kapılarının çifte vatandaşlık sahiplerine ve birinci derece akrabalarına açılacağını ve Suriyeli üniversite öğrencilerinin, geçici koruma kartına sahip üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere, yılda dört kez kara kapılarından ülkelerine giriş yapmalarına izin verileceğini’ doğruladı.

Suriyeli aktivistler, Suriyelilerin ve Türklerin, Türkiye ve Suriye'de gayrimenkul sahibi olmalarının önündeki engellerin kaldırılması için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

hyu
Okulların kapanmasının ardından ülkelerine dönen Suriyeli mültecilerin sayısı artmaya başladı. (AFP)

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, geçtiğimiz cuma günü okulların kapanmasının ardından gönüllü ve kalıcı dönüşler kapsamında gözle görülür bir artışa sahne olmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz cuma günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Göç İdaresi Başkanlığı, Türk Kızılayı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yaptığı bir proje kapsamında gönüllü geri dönüşleri desteklemek amacıyla kurulan merkezin açılışında, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana 273 binden fazla Suriyelinin gönüllü olarak ülkelerine döndüğünü açıkladı.