BBC: Yunan sahil güvenliği, suçunu örtbas etmek için göçmenlere baskı yaptı

Göçmen faciasının ardından düzenlenen protestolarda eylemciler, açtıkları pankartta facianın tarihini yazarak "Adalet yoksa barış da yok" ifadelerini kullanmıştı (Reuters)
Göçmen faciasının ardından düzenlenen protestolarda eylemciler, açtıkları pankartta facianın tarihini yazarak "Adalet yoksa barış da yok" ifadelerini kullanmıştı (Reuters)
TT

BBC: Yunan sahil güvenliği, suçunu örtbas etmek için göçmenlere baskı yaptı

Göçmen faciasının ardından düzenlenen protestolarda eylemciler, açtıkları pankartta facianın tarihini yazarak "Adalet yoksa barış da yok" ifadelerini kullanmıştı (Reuters)
Göçmen faciasının ardından düzenlenen protestolarda eylemciler, açtıkları pankartta facianın tarihini yazarak "Adalet yoksa barış da yok" ifadelerini kullanmıştı (Reuters)

Birleşik Krallık’ın (BK) kamu yayımcısı BBC, Yunan sahil güvenlik yetkililerinin, geçen ay yaşanan tekne faciasından kurtulanlara baskı uyguladığını öne sürdü.

En az 82 kişinin hayatını kaybettiği faciadan kurtulan ve kimlikleri Ahmed’le Musab olarak paylaşılan iki göçmen, teknedeki 9 Mısırlıyı kaçakçı olarak teşhis etmeleri için sahil güvenlik ekiplerinin kendilerine baskı yaptığını iddia etti. 

Mora Yarımadası'nda yer alan Pilos kasabası açıklarında 14 Haziran'da yaşanan olayda, tekneden kurtarılan 9 Mısır yurttaşı hakkında hukuki işlem başlatılmıştı. 

20 ila 40 yaşındaki şüpheliler, kasıtsız adam öldürme, suç örgütüne üye olma ve insan kaçakçılığı gibi suçlamalarla 20 Haziran’da mahkemeye çıkarılmıştı.

Mora Yarımadası'ndaki Kalamata şehrinde düzenlenen duruşmada şüpheliler, hakkındaki suçlamaları reddetmiş, mahkeme de bu kişilerin bir sonraki duruşmaya kadar tutuklanmasına karar vermişti. Duruşmanın tarihi henüz belirlenmedi.

Yunanistan’ın başkenti Atina’da BBC muhabirlerinin görüştüğü Musab, Yunan sahil güvenlik ekiplerinin tekneye halat bağladığını ve alabora olmasına yol açtığını savunarak, şunları söyledi: 

Soldan bir halat bağladılar. Herkes dengeyi sağlamak için teknenin sağına geçti. Yunan gemisi çok hızlı hareket edince bot alabora oldu. Tekneyi epey sürüklemeye devam ettiler.

İki saat boyunca denizde kaldıklarını öne süren Musab, Yunan sahil güvenliğinin ancak bundan sonra gelip kendilerini kurtardığını savundu.

Musab, Kalamata’ya ulaştıklarında tekneden kurtarılan göçmenlerin, Yunan sahil güvenlik ekiplerinden şikayetçi olduğunu belirtti. Göçmen, bunun üzerine kimliği paylaşılmayan bir yetkilinin kendilerine “Ölümden kurtuldunuz! Olay hakkında konuşmayı kesin! Daha fazla soru sormayın, çenenizi kapatın!” diye bağırdığını iddia etti. 

Ahmed ise Yunan yetkililerin kendilerine baskı uyguladığını ileri sürerek, “İnsanlar faciaya Yunan sahil güvenliğinin sebep olduğunu söyleyince, sorgulamayı yapan yetkili bizden susmamızı istedi” dedi.

Ahmed ve Musab, Yunan yetkililerin göçmenlere olaydan söz konusu 9 Mısırlıyı sorumlu tutmaları talimatını verdiğini iddia etti. Musab, Mısırlıların haksız yere tutuklandığını savunarak, “Yunan makamları suçlarını örtbas etmek istiyor” dedi. 

Yunan sahil güvenlik yetkilileri, 9 Haziran'da Libya'dan yola çıkan ve yaklaşık 700 kişinin bulunduğu tekneden kurtarılan 104 göçmenden 47'sinin Suriye, 43'ünün Mısır, 12'sinin Pakistan ve ikisinin Filistin yurttaşı olduğunu açıklamıştı.

BK merkezli Save The Children adlı sivil toplum kuruluşu da görgü tanıklarından edindiği bilgilere dayanarak, batan teknenin ambarında yaklaşık 100 çocuğun mahsur kaldığını bildirmişti. 

Facianın ardından Yunan sahil güvenlik botunun, göçmen teknesine halat bağladığı ve tekneyi çekerken aşırı sürat nedeniyle alabora olmasına yol açtığı iddiaları da gündeme gelmişti.

Yunan makamları, ilk başta kurtarma gemisinin tekneye yanaşmadığını söylemiş, daha sonraysa dengesi bozulan tekneyi stabilize etmek için halat atıldığını bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Kathimerini



Rusya, "İran nükleer" çıkmazının çözümüne katkıda bulunmaya hazır olduğunu dile getirdi

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Ocak 2025'te Moskova'daki görüşmelerinin ardından imza töreni için bir araya geldi, (AP)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Ocak 2025'te Moskova'daki görüşmelerinin ardından imza töreni için bir araya geldi, (AP)
TT

Rusya, "İran nükleer" çıkmazının çözümüne katkıda bulunmaya hazır olduğunu dile getirdi

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Ocak 2025'te Moskova'daki görüşmelerinin ardından imza töreni için bir araya geldi, (AP)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Ocak 2025'te Moskova'daki görüşmelerinin ardından imza töreni için bir araya geldi, (AP)

Rusya, İran ve ABD'nin diplomatik ilişkilerinde çıkmaza girmesinin ardından, özellikle uranyum zenginleştirme konusunda tarafların kırmızı çizgilerini korumaya devam etmeleri üzerine, bu çıkmazdan çıkılması için belirleyici bir rol oynamaya hazır olduğunu açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yapılan son telefon görüşmesi, Moskova ve Washington'un İran'ın nükleer silaha sahip olmasını engelleyecek bir formül bulmaya önem verdiğini gösterdi.

Gelecekteki herhangi bir nükleer anlaşma, Rusya'nın daha önce 2015 nükleer anlaşmasında üstlendiği ve tekrarlayabileceği bir görev olan İran'ın fazla uranyumunun elden çıkarılması gibi teknik çözümler gerektiriyor. Tahran ayrıca anlaşmayı güvence altına almak ve gelecekte ABD'nin çekilmesini önlemek için Moskova ve diğer ülkeleri de sürece dahil etmeye çalışıyor.

Putin'in yakında Tahran'ı ziyaret etmesi planlanıyor. Analistlere göre bu ziyaret, gelecekteki herhangi bir nükleer anlaşmada Rusya'nın tutumunu koordine etmek için fırsat oluşturacak.