Mısır ve Türkiye’den askeri sanayileşme alanında iş birliği planı

İki ülke ilişkilerin yeniden kurulmasının ardından iş birliğini artıracak.

Mısır Askeri Üretimden Sorumlu Devlet Bakanı Mustafa ve Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Şen. (solda) (Mısır Bakanlar Kurulu)
Mısır Askeri Üretimden Sorumlu Devlet Bakanı Mustafa ve Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Şen. (solda) (Mısır Bakanlar Kurulu)
TT

Mısır ve Türkiye’den askeri sanayileşme alanında iş birliği planı

Mısır Askeri Üretimden Sorumlu Devlet Bakanı Mustafa ve Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Şen. (solda) (Mısır Bakanlar Kurulu)
Mısır Askeri Üretimden Sorumlu Devlet Bakanı Mustafa ve Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Şen. (solda) (Mısır Bakanlar Kurulu)

Mısır ve Türkiye, ikili ilişkilerin yeniden kurulması ardından askeri sanayileşme alanında iş birliğini görüştü. Mısır Askeri Üretimden Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed Selahaddin Mustafa ve Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi ve Maslahatgüzarı Salih Mutlu Şen iki taraf arasında iş birliği yollarını görüşmek için bir araya geldi.

Mısır ve Türkiye, ardı ardına düzenlenen istişare turları ardından bu ayın başında diplomatik ilişkilerini büyükelçiler düzeyine çıkardıklarını duyurmuştu. Mısır Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi olarak Büyükelçi Salih Mutlu Şen'i, Mısır'ın da Ankara Büyükelçisi olarak Amr Elhamamy'i aday gösterdiğini bildirmişti.

Mısır Bakanlar Kurulu tarafından dün yapılan açıklamaya göre Mısır'da Askeri Üretimden Sorumlu Devlet Bakanı yan kuruluşların ve birimlerin imalat, teknik ve teknolojik kapasitelerini gözden geçirdi. Toplantıda çeşitli üretim alanlarında askeri üretim şirketleri ve benzer Türk şirketleri arasında ortak iş birliği yönündeki umutlar ele alındı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Mısırlı Bakan, şu açıklamayı yaptı:

“Askeri Üretim Bakanlığı, sanayi ile ilgili her şeyle ilgilenmekte, fabrikalarını modern teknolojilerle tanıştırmakta, askeri ve sivil ürün yelpazesini genişletmekte, bunların kalitesini ve küresel pazarlardaki rekabet gücünü yükseltmektedir.”

Aynı zamanda Türk askeri sanayi şirketlerini aralık ayında Kahire'de düzenlenmesi planlanan EDEX-2023 Savunma Fuarı'na katılmaya çağırarak şunları söyledi:

 “Artık iki taraf arasındaki ekonomik ilişkileri pekiştirecek yönde endüstriyel ilişkileri desteklememiz gerekiyor. Askeri Üretim Bakanlığı, Arap ve Afrika pazarlarına girmek için ufuklar ve daha geniş bir alan açan Türk tarafıyla iş birliği içinde yeni üretim hatları kurmaya hazır.”

sadf
Mısırlı ve Türk yetkililer dün Kahire'de ortak askeri iş birliği yollarını görüştü. (Mısır Bakanlar Kurulu)

Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkiler, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Kasım'da Katar'da düzenlenen Dünya Kupası'nın açılış oturum aralarında el sıkışması ardından hız kazandı. Erdoğan o sırada Sisi ile yaklaşık 30 ila 45 dakika görüştüğünü bildirdi. Türkiye ve Suriye'de yaşanan depremler, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin Suriye ve Türkiye'de etkilenen bölgelere yaptığı ziyaretin ardından iki ülke arasındaki ilişkilere bir ivme kazandırmış oldu. Söz konusu dönemde Sisi ile Erdoğan, depremle ilgili dayanışma çerçevesinde bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi ve Maslahatgüzarı Salih Mutlu Şen, dün yaptığı açıklamada, “Mısır ve Türkiye birçok alanda karşılıklı güven ve saygıya dayalı yapıcı iş birliğine sahip. Askeri üretim şirketleri ve birimleri en üst düzeyde üretim, teknolojik, teknik, araştırma, insan ve altyapı yeteneklere sahip” vurgusunda bulundu. Bakanlığın Mısır'daki yatırımları destekleme ve teşvik etmede oynadığı rolü takdirle karşıladıklarını söyleyen Şen, her iki tarafın da yararına olacak şekilde yeni iş birliği fırsatları bulma ve yatırım için yeni ufuklar açma arzusunu dile getirdi.

Mısır mayıs ayında Türk vatandaşlarının Mısır havaalanlarına vardıklarında giriş vizesi almalarını kolaylaştırmaya bir karar almıştı. Mısır'da Askeri Üretimden Sorumlu Devlet Bakanlığı Sözcüsü Muhammed Eid Bekr, dün yaptığı açıklamada, “Bakanlığın çalışma politikası, çeşitli alanlarda faaliyet gösteren tüm uluslararası şirketlerle iş birliğine açık olmayı esas almakta” dedi.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.