100 yaşında çalışmaya devam eden kadın, mutlu kariyerin sırrını paylaştı

"Elimden geldiğince çalışmaya devam edeceğim"

Burns, bazı müşterilerin kendisini dükkanda görünce şaşırdığını da söyledi (CNBC)
Burns, bazı müşterilerin kendisini dükkanda görünce şaşırdığını da söyledi (CNBC)
TT

100 yaşında çalışmaya devam eden kadın, mutlu kariyerin sırrını paylaştı

Burns, bazı müşterilerin kendisini dükkanda görünce şaşırdığını da söyledi (CNBC)
Burns, bazı müşterilerin kendisini dükkanda görünce şaşırdığını da söyledi (CNBC)

ABD'de 100 yaşında halen haftada 4 gün çalışmaya devam eden Jayne Burns, uzun ve mutlu bir kariyer için tavsiyesini paylaştı. 

Ülkenin tanınmış medya kuruluşlarından CNBC'ye konuşan Burns, Ohio eyaletindeki Joann Fabric and Crafts adlı kumaş firmasında 26 yıldır çalıştığını belirtti.

Yarın 101 yaşına girecek Burns, "Yaptığım işten zevk alıyorum, bu yüzden yapmaya devam etmek istiyorum. Elimden geldiğince ya da beni kabul ettikleri sürece çalışacağım" dedi.

Burns, 1997'de eşi Dick'i kaybettikten sonra mağazada çalışmaya başladığını ve iş temposunun yas sürecini daha rahat geçirmesini sağladığını söyledi. 

Uzun süre kütüphanelerde çalıştığını da belirten Burns, 70'lerinde ve 80'lerinde emekliliğe ayrılmaya çalıştığını ama her seferinde yeniden iş hayatına döndüğünü ifade etti.

Burns, bu kadar uzun yıllar boyunca mutlu şekilde çalışmasındaki en büyük etkenin iyi iş arkadaşları olduğunu söyledi. 

İş rutininin hayatının önemli bir parçasını oluşturduğunu belirten Burns, "Arkadaş canlısı ve nazik kişileri bulmak önemlidir. Birlikte çalıştığım herkesle konuşmaktan ve çok nazik müşterilerle tanışmaktan keyif alıyorum" dedi.

Harvard Üniversitesi'nden akademisyenlerin yayımladığı 85 yıllık araştırma da Burns'ü doğrulayan nitelikte. 

2017'de yayımlanan çalışmada, pozitif ilişkilerin kişinin hem özel hem de iş hayatında mutlu olmasını sağladığına dikkat çekilmişti.

Independent Türkçe, CNBC, Harvard Health



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe