Balina köpekbalığına saldıran orka, onun karaciğerini yedi

"Gerçekten saniyeler içinde oldu bitti"

Katil balinanın Latince adı Orcinus orca (Reuters/Arşiv)
Katil balinanın Latince adı Orcinus orca (Reuters/Arşiv)
TT

Balina köpekbalığına saldıran orka, onun karaciğerini yedi

Katil balinanın Latince adı Orcinus orca (Reuters/Arşiv)
Katil balinanın Latince adı Orcinus orca (Reuters/Arşiv)

Meksika'nın Baja California açıklarında katil balina, balina köpekbalığına saldırdı. Orka diye de bilinen hayvanın, balina köpekbalığının gövdesini yırtıp karaciğerini yediği anlar kameraya yansıdı.

Videoda orkanın, köpekbalığının altında yüzdüğü ve kan fışkıran yara bölgesini çiğnediği görülüyor.

Orka işini bitirdikten sonra yüzeye doğru hareketlenirken balina köpekbalığının cansız bedeni denizin dibini boyluyor.

Görüntüler, nisandaki bir keşif gezisi sırasında James Moskito tarafından kaydedildi. Okyanuslara gezi düzenleyen Ocean Safaris adlı şirketin CEO'su olan Moskito şöyle konuştu:

Gerçekten saniyeler içinde oldu bitti. Orka gelip balina köpekbalığının alt tarafını ısırdı... Balina köpekbalığı hiç hareket etmeden alçalarak dibe düştü. Onun öldüğünü farz ediyorum.

Moskito, bundan kısa bir süre sonra orkaların saldırdığı başka bir balina köpekbalığı gördüklerini söyledi.

Dünyadaki en büyük köpekbalığı türü unvanına sahip balina köpekbalıklarının uzunluğu 18 metreye ulaşabiliyor. Orkalar genellikle yavru balina köpekbalıklarına saldırsa da Moskito'nun videosundaki hayvanın yaklaşık 8 metre uzunluğunda bir yetişkin olduğu düşünülüyor. Orkaların boyu 7 metreyi, kilosu 5 tonu bulabiliyor.

Köpekbalığı karaciğeri epey besleyici. Başka bölgelerdeki orkaların da karaciğer yediği daha önce görüldü.

Deniz biyologu Alison Kock, Live Science'a şu açıklamayı yapmıştı:

Orkalar, köpekbalığı karaciğerinin fazlasıyla enerji ve besin sağladığını öğrenmiş olabilir. Köpekbalıklarının karaciğerleri büyük ve suda batmıyor. Bu durum dibe batabilen ya da yerini tespit etmesi daha zor olan diğer organlara kıyasla orkaların karaciğeri tespit edip ona ulaşmasını kolaylaştırıyor.

 

Independent Türkçe, Live Science, Science Alert



Bilim insanları Venüs'ün yüzeyinin altında bir şeylerin hareket ettiğini söylüyor

New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
TT

Bilim insanları Venüs'ün yüzeyinin altında bir şeylerin hareket ettiğini söylüyor

New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)

Bilim insanları Venüs'ün yüzeyindeki gizemli özelliklerin, yüzeyinin altında bir hareketliliğe işaret edebileceğini öne sürdü.

Yeni bir araştırmaya göre, yüzeydeki neredeyse yuvarlak şekiller Venüs'ün aktif bir tektoniğe sahip olduğunu gösteriyor olabilir. Bulgular yeni olsa da bunları keşfetmek için kullanılan veriler aslında 30 yıldan eski ve ilk kez NASA'nın Magellan görevi tarafından bulunmuştu.

Bu davranış, Dünya'daki tektonik levhalara benziyor. Bunlar yoğun bir iç tabakanın üzerinde hareket eden ve yüzeyi sürekli değiştiren devasa kabuk parçalarıdır. Venüs'te tektonik levhalar yok ancak araştırmacılar yine de yüzeyin altındaki erimiş madde tarafından değiştirildiğini öne sürüyor.

Araştırmacılar yüzeydeki deformasyonları anlamak için Venüs'teki koronaları inceledi. Çapları onlarca ila yüzlerce kilometre arasında değişen bu koronalardan gezegende yüzlerce var ve gezegenin mantosundan yükselen maddenin üstteki kabuğu itmesiyle oluştukları düşünülüyor.

Bulgular sadece komşu gezegene ışık tutmakla kalmayıp bize Dünya'nın tarihi hakkında da bilgi verebilir.

Maryland Üniversitesi Baltimore County kampüsü ve NASA'nın Maryland eyaletindeki Greenbelt kentinde yer alan Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nde çalışan ve çalışmanın başyazarı olan Araştırma Görevlisi Gael Cascioli, "Bugün Dünya'da koronalar yok ancak gezegenimiz gençken ve levha tektoniği kurulmadan önce var olmuş olabilirler" diyor.

Yerçekimi ve topografya verilerini birleştiren bu araştırma, halihazırda Venüs'ün yüzeyini şekillendiren muhtemel yeraltı süreçlerine dair yeni ve önemli bir fikir veriyor.

Veriler, gezegenin yörüngesine 1990'larda girmesine rağmen Venüs'ün yerçekimi ve topografyası hakkında en iyi verileri elde eden Magellan görevi tarafından toplandı. Bu veriler koronalar hakkında ayrıntılar içerse de elde edildikleri dönemde bunların nedeni gizemini koruyordu.

Araştırmacılar bunlar için bir dizi açıklama önerdi. Ancak yeni araştırmada koronaların alttan gelen erimiş manto materyaliyle oluşması durumunda ne olacağını inceleyen ayrıntılı modeller yapıldı ve daha sonra bu simülasyonlar, gezegenden gelen gerçek verilerle karşılaştırıldı.

Sonuçlar eşleşiyor gibi görünüyor. Araştırmacılar, çalışmadaki 75 koronadan 52'sinin altında görünüşe göre manto malzemesinin yüzdüğünü ve muhtemelen yüzeyi etkilediğini tespit etti.

Bilim insanları Magellan verilerine, NASA'nın 2031'den önce fırlatılması beklenmeyen ve gezegenin yerçekimi ve diğer ayrıntıları hakkında yeni detaylar sağlayacak VERITAS görevinin de yakında eklenmesini umuyor. Bu sadece koronaları değil, daha genel olarak gezegenin jeolojisini anlamaya da katkı sağlayabilir.

Yeni çalışma hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan "A spectrum of tectonic processes at coronae on Venus revealed by gravity and topography" (Venüs'teki koronalarda yerçekimi ve topografyayla ortaya konan tektonik süreçlerin spektrumu) başlıklı makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe