Ridley Scott, Yaratık'ın devam filmini Blade Runner'a tercih ettiğine pişman

Ana De Armas, Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı'nda (Warner Bros)
Ana De Armas, Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı'nda (Warner Bros)
TT

Ridley Scott, Yaratık'ın devam filmini Blade Runner'a tercih ettiğine pişman

Ana De Armas, Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı'nda (Warner Bros)
Ana De Armas, Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı'nda (Warner Bros)

Ridley Scott, 1982 tarihli bilim kurgu klasiği Bıçak Sırtı'nın (Blade Runner) devam filmini yönetmediği için hayıflandığını itiraf etti.

2017 yapımı Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı'nı (Blade Runner 2049) Scott yerine Denis Villeneuve (Dune) yönetmişti. Ryan Gosling, Ana de Armas ve Jared Leto'nun başrollerini paylaştığı filmde Harrison Ford da ilk filmdeki rolünü yeniden canlandırıyordu.

Başlangıçta devam filmi için Scott görevlendirilse de 2014'te yönetmen, programlarının çakışması nedeniyle bu fırsatı kaçırmak zorunda kaldığını açıklamıştı.

İngiliz sinemacı bunun yerine, başrollerinde Michael Fassbender, Katherine Waterston, Billy Crudup ve Danny McBride'ın yer aldığı 2017 yapımı Yaratık: Covenant'ın (Alien: Covenant) dümeninin başına geçmişti.

Scott yakın zamanda Empire'a verdiği röportajda "Böyle bir karar vermek zorunda kalmamalıydım" dedi.

Ama mecburdum. Bıçak Sırtı 2'yi yapmalıydım.

Ancak yönetmen, Amazon Studios'un yakında çıkacak dizisi Blade Runner 2099'un yapımcısı rolüyle geri dönecek.

Scott, "Her şey yıllar sonrasında geçiyor. Benim gözümde bu, Aldous Huxley'nin Cesur Yeni Dünya romanındaki fikrin etrafında şekilleniyor" dedi.

Amazon Studios'un Küresel Televizyon Başkanı Vernon Sanders geçen yıl yaptığı duyuruda, "Ridley Scott'ın yönettiği ilk Bıçak Sırtı filmi, tüm zamanların en büyük ve en çok etki yaratan bilim kurgu filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Biz de Blade Runner 2099'u küresel çaptaki Prime Video müşterilerimize sunmaktan heyecan duyuyoruz" demişti.

Bıçak Sırtı serisine böyle bir devam sunabilmekten onur duyuyoruz ve Ridley, Alcon Entertainment, Scott Free Productions ve olağanüstü derecede yetenekli Silka Luisa'yla beraber çalışarak Blade Runner 2099'un, diziden önceki filmlerin zekasını, temalarını ve ruhunu koruyacağına eminiz.

Dizinin pilot bölümünü Game of Thrones'un yönetmeni Jeremy Podeswa yönetecek. Dizinin çekimlerinin yazar ve oyuncu grevleri nedeniyle 2024 baharına kadar ertelendiği bildirildi.

Öte yandan Scott halihazırda, modern klasiklerinden biri olan Gladyatör'ün (Gladiator) devam filmi üzerinde çalışıyor.

Gladyatör 2'nin (Gladiator 2) başrolünde Normal People'ın yıldızı Paul Mescal yer alıyor. Mescal, 2000 yapımı filmde Joaquin Phoenix'in canlandırdığı, İmparator Commodus'un yeğeni Lucius'un yetişkin haline hayat veriyor.

Filmde Denzel Washington, Joseph Quinn, Fred Hechinger, Pedro Pascal, Connie Nielsen, Djimon Hounsou ve Derek Jacobi de yer alırken ve son üç isim rollerine geri dönüyor. Russell Crowe, ilk filmdeki ana karakter Maximus Decimus Meridius'un geri dönmeyeceğini doğruladı.

Paramount'ın yöneticileri yakın zamanda verdikleri bir röportajda, Mescal'in West End Tiyatrosu'nda yeniden sahnelenen Arzu Tramvayı'ndaki (A Street Car Named Desire) üstsüz sahnelerinin, oyuncunun Gladyatör'ün devam filmi için doğru kişi olduğuna kendilerini ikna ettiğini açıklamıştı.

Paramount'ın eş başkanı Daria Cercek, "Stanley'i canlandırırken gömleğini çıkardığı birkaç an vardı ve bu çok heyecan vericiydi" demişti.

Gladyatör 2'nin 22 Kasım 2024'te sinemalarda gösterime girmesi planlanıyor.



Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology