AB: Polonya, referanduma götüreceği "göç dayanışması"ndan muaf tutulabilir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

AB: Polonya, referanduma götüreceği "göç dayanışması"ndan muaf tutulabilir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, göçmen sorunuyla mücadele için göçmenlerin her AB ülkesine zorunlu dağıtımını da içeren "dayanışma mekanizması"ndan, bu önleme itiraz ederek konuyu referanduma götürecek Polonya'nın, göç yükü altında olduğuna karar verilerek muaf tutulabileceğini bildirdi.

AB Komisyonu'nun göçten sorumlu sözcüsü Anitta Hipper, AA muhabirine, yeni göç ve iltica paketinin dayanışma unsurunun Polonya'da referanduma götürülecek olmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

"AB Komisyonu, konu göç olduğunda kapsamlı bir yaklaşım önermiştir. Göçün koordineli bir şekilde yönetilmesi önemlidir. Düzensiz göç, sadece Avrupa'nın güneyindeki üye ülkeler için bir zorluk değildir." ifadesini kullanan Hipper, "dayanışma mekanizması"nın, göçmenlerin her üye ülkeye zorunlu yerleştirilmesi anlamına gelmediğini belirtti.

Hipper, göçmenleri kabul edemeyecek ülkelerin, mali, operasyonel veya teknik destek, kapasite geliştirme gibi alternatif önlemlerle katkı sunabileceklerini vurguladı.

- "Fayda dahi sağlayabilir"

AB Konseyi'nin, 1 milyondan fazla Ukraynalıya ev sahipliği yapan Polonya'nın "göç baskısı altında" olduğuna karar verebileceğini kaydeden Hipper, böylece bu ülkenin "dayanışma mekanizması"na katkı yapmaktan muaf tutulabileceğini hatta aynı mekanizma kapsamında üye ülkelerce desteklenebileceğini, dolayısıyla yeni kurallardan fayda sağlayabileceğini bildirdi.

Hipper, Komisyon, Konsey ve Parlamento arasında üçlü görüşmelerin sürdüğünü belirterek, "Konsey'in konumu, Avrupa Parlamentosu ile müzakerelere tabidir." ifadesini kullandı.

Hipper, yine de referandum kararlarının üye ülkelerin ulusal hukukları tarafından yönetilen iç meseleleri olduğunu vurguladı.

- AB ülkelerinin göç anlaşması ve Polonya'nın tutumu

AB, 2015'teki göç krizinden bu yana sığınmacıların üye ülkeler arasında nasıl dağıtılacağına ve iltica başvuruları reddedilenlerin nasıl geri gönderileceğine çözüm arıyor. AB Komisyonunun bu hedefle hazırladığı "göç ve iltica paketi", üye ülkelerin farklı tutumları nedeniyle kabul edilemiyor.

Fransa'nın AB dönem başkanlığı sürecinde paket üzerinde ilerleme sağlanabilmesi için "adım adım yaklaşımı"nı benimsemesi üzerine, 8-9 Haziran'daki AB içişleri bakanları toplantısında paketteki "zorunlu dayanışma mekanizması" unsurunda nitelikli çoğunlukla anlaşmaya varılmıştı.

Polonya, söz konusu mekanizma gereğince göçmenlerin her AB ülkesine zorunlu dağıtımı, aksi halde ise üye ülkelerin kabul etmedikleri her göçmen başına 20 bin avro ödemesini öngören kurallara itiraz etmişti.

İktidarının başından beri AB'nin göçmen yerleştirme planına karşı olduğunu belirten Başbakan Mateusz Morawiecki, 15 Ekim'de yapılacak genel seçimlerle birlikte referandum düzenleyeceğini, vatandaşlara yöneltilecek 4 sorudan birinin "Avrupa bürokrasisi tarafından dayatılan zorunlu göç mekanizmasına uygun olarak binlerce yasa dışı göçmenin kabul edilmesini destekliyor musunuz?" olacağını bildirmişti.



ABD'li yetkililer Avrupa'da Ukrayna ve İran konusunda üst düzey görüşmeler gerçekleştiriyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
TT

ABD'li yetkililer Avrupa'da Ukrayna ve İran konusunda üst düzey görüşmeler gerçekleştiriyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Beyaz Saray temsilcisi Steve Witkoff'un önümüzdeki günlerde Avrupa'yı ziyaret ederek Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirme ve İran'la nükleer anlaşma için zemin hazırlama yollarını görüşeceği belirtildi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'tan aktardığı habere göre bakanlık, Rubio ve Witkoff'un bugün (Çarşamba) ve yarın (Perşembe) Fransa'nın başkenti Paris'te Avrupalı mevkidaşlarıyla bir araya gelerek Ukrayna konusunu ele alacaklarını belirtti.

Fransız bir diplomatik kaynak Rubio'nun yarın mevkidaşı Jean-Noel Barro ile Ukrayna'daki savaş, Ortadoğu'daki durum ve İran nükleer anlaşması üzerine görüşmeler yapacağını söyledi.

ABD'li bir yetkili Witkoff'un daha sonra Roma'da İranlı yetkililerle bir toplantıya katılacağını söyledi.

Yoğun diplomatik kampanya, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Ukrayna'da bir barış anlaşmasına yönelik ilerleme kaydedilmemesi nedeniyle yaşadığı hayal kırıklığının arttığı bir döneme denk geliyor.

ABD Başkanı ve danışmanları Rusya'nın uzlaşmaz tutumunu eleştirirken, Trump da Rusya'nın 2022'de başlayan Ukrayna işgalini genişletmesinden Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i sorumlu tuttu.

Son toplantılar, yönetimin Washington ve Tahran'ın İran'ın nükleer programı konusunda kalıcı bir anlaşma yapıp yapamayacağını araştırmaya devam ettiği bir döneme denk geldi.

İran ve ABD bu hafta başında Umman'da her iki tarafın da olumlu olarak nitelendirdiği dolaylı görüşmeler gerçekleştirmiş, ancak bir anlaşmanın hala çok uzak olduğunu kabul etmişlerdi.

Trump Pazartesi günü yaptığı açıklamada bir anlaşmaya varılamaması halinde İran'ın nükleer tesislerini bombalamaya hazır olduğunu söyledi. Bilgi sahibi kaynaklara göre Salı günü Beyaz Saray'da üst düzey ulusal güvenlik danışmanlarıyla İran'ın nükleer programına odaklanan bir toplantı yaptı.

ABD Başkanı, ilk döneminde İran ile altı dünya gücü arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan ülkesini çektikten ve İran'a ağır yaptırımları yeniden uygulamaya başladıktan sonra Şubat ayından bu yana Tahran'a yönelik “maksimum baskı” kampanyasını sürdürüyor.

İran'ın nükleer programı o tarihten bu yana ilerleme kaydediyor. İki ülke eski Başkan Joe Biden döneminde dolaylı görüşmeler yapmış ancak çok az ilerleme kaydetmişti.