Libya Başbakanı Dibeybe: İnsanların ölümüne sebep olanlar yetkili olmaya layık değildir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Libya Başbakanı Dibeybe: İnsanların ölümüne sebep olanlar yetkili olmaya layık değildir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, insanların ölümüne sebep olanların yetki sahibi olmaya uygun olmadıklarını söyledi.

Dibeybe, başkent Trablus'ta iki gün süren çatışmaların ateşkesle son bulmasının ardından başkentteki bazı belediye başkanları ve şehrin önde gelenleriyle buluştu.

Toplantıda konuşan Dibeybe, çatışmalar sırasında Noflin bölgesinde kendi ailesinin bulunduğu yerin yakınına da roket düştüğünü söyledi.

Libya'da olanlarla uluslararası toplumun ilgilenmediğini belirten Dibeybe, "Sudan'da yaşanan savaştan ibret almalıyız. Buna benzer bir senaryonun Libya'da tekrar yaşanmasını istemiyoruz. İnsanların ölümüne sebep olanlar yetkili olmaya layık değildir. Bu, ben bile olsam." dedi.

Libya halkı için yalnızca istikrar ve mutluluk istediklerini dile getiren Dibeybe, "Bizler din için, vatan için ölürüz. Ancak, bir makam ve yönetim uğrunda ölmek kınanacak ve kabul edilmeyecek bir şeydir." ifadelerini kullandı.

Dibeybe, istikrarın parayla ölçülemeyeceğini, Libyalıların canlarıyla oynayanlara karşı sert tedbirler alacaklarını vurguladı.

- Salı günü ateşkes sağlanmıştı

Trablus'un Ayn Zara bölgesi ve güneyi, hafta başı Libya Başkanlık Konseyi Başkanlığına bağlı Suç ve Terörle Mücadele Birimi "Rada" ile Ulusal Birlik Hükümeti'ne bağlı "444 Tugayı" arasında çatışmalara sahne olmuştu.

Libya basınında, çatışmanın fitilini, "Rada"nın "444 Tugayı" komutanı Mahmud Hamza’yı alıkoymasının ateşlediği yönünde haberler çıkmıştı.

Ulusal Birlik Hükümeti, salı günü Mahmud Hamza'nın teslim edilmesinin ardından ateşkesin sağlandığını duyurmuştu. İki gün süren çatışmalarda 55 kişinin öldüğü, 146 kişinin yaralandığı bildirilmişti.



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian