İsrail: Netanyahu Tel Aviv’de hafif raylı sistem açtı

İsrail Başbakanı Netanyahu, Tel Aviv’deki ilk hafif raylı sistemin açılışını yaptı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tel Aviv’deki ilk hafif raylı tren sistemini hizmete açtı. (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tel Aviv’deki ilk hafif raylı tren sistemini hizmete açtı. (EPA)
TT

İsrail: Netanyahu Tel Aviv’de hafif raylı sistem açtı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tel Aviv’deki ilk hafif raylı tren sistemini hizmete açtı. (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tel Aviv’deki ilk hafif raylı tren sistemini hizmete açtı. (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, aşırı sağ hükümetin sunduğu yargı reformu planına karşı bu yılın başından beri düzenlenen kitlesel protestoların gölgesinde Tel Aviv’de ilk hafif raylı tren sisteminin açılışını yaptı.

Hafif raylı sistem, Tel Aviv’in kuzeydoğusundaki Petah Tikva banliyösünü güneydeki Bat Yam banliyösüne bağlayan 24 kilometre boyunca hizmet verecek.

Netanyahu, Petah Tikva’daki törende, “Bugün İsrail’de şenlikli bir gün. Bu ulaşımda bir devrim. Tarihsel bir vizyon gerçekleşti” dedi. Bu esnada çevrece onlarca kişi protesto düzenlemekteydi.

Hafif raylı sistemin açılışı sırasında, yargı reform planına karşı onlarca gösteri düzenlendi. (Reuters)

Cuma günü (18 Ağustos) resmi olarak halka açılacak olan demiryolu, aralarında 10 metro istasyonunun da bulunduğu 34 istasyondan geçecek. 2013 yılında yapılması planlanan projenin maliyeti yaklaşık 381 milyon dolara mal oldu.

Yeni ulaşım hizmeti, Yahudilerin haftalık bayramı olan cumartesi günleri toplu taşıma araçlarını kullanıp kullanmamaları konusunda tartışmalara yol açtı.

Netanyahu’nun iktidar koalisyonunun bir parçası olan aşırı Ortodoks partiler, cumartesi günleri her türlü faaliyete karşı çıkıyor.

Şarku’l Avsat’ın Tel Aviv merkezli Yediot Ahronot gazetesinden aktardığına göre Hafif raylı sistem, Netanyahu hükümetine ve yargı reform planına karşı protesto gösterileri sırasında Tel Aviv’de hizmet verecek.

Açılış törenine katılmayan Tel Aviv Belediye Başkanı Ron Huldai, hükümetin planının muhalifleri arasında yer alıyor. Huldai Yediot Ahronot’a verdiği demeçte şunları söyledi:

“Demiryolu hattı hizmete başladığı için mutluyum, ancak ülkenin yönetilme biçimine karşı protesto hareketinin bir parçasıyım”

Tel Aviv’de cumartesi akşamları düzenlenen haftalık gösterilere on binlerce İsrailli katıldı.

Geçtiğimiz ay İsrail parlamentosu yargı reformu planında, yüksek mahkemenin hükümet kararlarını bozma yetkilerini sınırlamayı amaçlayan ‘makullük’ maddesi olan kilit bir maddeyi onayladı.

Muhalifler, maddenin hükümeti daha otoriter hale getirmesinden korkuyor. Aşırı sağcı hükümet, reformları seçilmiş milletvekilleri ile yargı arasındaki ilişkiyi yeniden dengelemek için gerekli görüyor. Muhalifler, yolsuzluk suçlamasıyla karşı karşıya olan başbakanı bunu kişisel çıkarlar için kullanmakla suçluyor.

Önerilen plan Yargıtay hakimlerinin atanmasına ilişkin bir madde ve bakanlıklara bağlı hukuk müşavirlerini sınırlayan bir maddeyi de içeriyor.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times