HTŞ, örgütün en önemli isimlerinden biri olan Ebu Maria el-Kahtani’yi görevden aldı

HTŞ unsurları, Çarşamba günü İdlib vilayetinin kırsalında (AFP)
HTŞ unsurları, Çarşamba günü İdlib vilayetinin kırsalında (AFP)
TT

HTŞ, örgütün en önemli isimlerinden biri olan Ebu Maria el-Kahtani’yi görevden aldı

HTŞ unsurları, Çarşamba günü İdlib vilayetinin kırsalında (AFP)
HTŞ unsurları, Çarşamba günü İdlib vilayetinin kırsalında (AFP)

Suriye’nin kuzeybatısında faaliyet gösteren ve Nusra Cephesi olarak bilinen Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ), Uluslararası Koalisyon, Rusya veya Suriye rejimiyle ilişkisi olduğundan şüphelenilen kişilerin gözaltına alındığına dair bilgiler ıçerçevesinde örgütün en önemli isimlerinden biri olan Ebu Maria el-Kahtani’nin açığa alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, HTŞ tarafından yapılan açıklamada, örgütün Genel Komutanlığı tarafından görevlendirilen özel bir komitenin, ‘hakkındaki şüpheleri ve kafa karışıklığını ortadan kaldırmak için’ Kahtani’yi şeffaf bir şekilde sorguladığı ifade edildi.

Komite, Kahtani’nin pozisyonunun hassasiyetine bakmadan veya izin almadan ve bu iletişimin anlamını açıklığa kavuşturmadan ‘bazı taraflarla’ temaslarını yönetmede hata yaptığını tespit etti.

Bu açıklama, Kahtani’nin yabancı taraflarla iş yaptığından şüphelenilen hücrelerde çalışan diğer kişilerle birlikte gözaltına alındığına dair haberlerin ardından yayınlandı.

Ancak Kahtani’nin ‘iletişim kurduğu taraflar hakkında daha fazla bilgi verilmeyen açıklamada, ‘gözaltı iddiası’ reddedilerek, yalnızca kurduğu temaslarda ‘hata yaptığı’ vurgulandı.

gth5
HTŞ’den iki unsur, Çarşamba günü Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib vilayetinde düzenlenen askeri eğitimde (AFP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise HTŞ liderlerinin Kahtani ve Uluslararası Koalisyon için çalışan hücredeki bir grup insanın davası hakkında bilgi sızdırdığını öne sürdü.

Kimliği belirsiz kaynaklara göre örgüt lideri Ebu Muhammed el-Colani, örgütün güvenlik ve askeri liderlerini, Kahtani’nin durumunu medyada veya başka herhangi bir yerde tartışmamaları konusunda uyararak, aksi durumda ceza verileceğini belirtti.

Bu bağlamda, Colani ve diğer önde gelen liderler arasında anlaşmazlıklar çıktı ve Kahtani’nin HTŞ’nin nüfuz alanlarındaki varlığının sona erdirilmesi konusunda anlaşmaya varıldı.

HTŞ Şura Meclisi üyesi olan Kahtani, Colani liderliğindeki örgütün en önemli liderlerinden biri olarak kabul ediliyor.

ABD, eski adı Nusra Cephesi olan örgütün El Kaide’nin Suriye’deki bir kolu olduğunu göz önünde bulundurarak, HTŞ’yi terör örgütü olarak sınıflandırıyor.

Colani, 2016’da örgütü El Kaide’den ayırdı ve Batı’da Suriye topraklarından kaynaklanan terör eylemleriyle hiçbir ilgisi olmadığına dair tekrarlanan güvencelerin ortasında, Nusra Cephesi olan örgütünün adını Heyetu Tahriru’ş Şam olarak değiştirdi.

xsc
HTŞ unsurları, Çarşamba günü İdlib vilayetinde düzenlenen askeri eğitimde (AFP)

Kahtani, geçtiğimiz aylarda El Kaide eleştirisi içeren bazı duruşlar sergiledi.

Ebu Maria el-Kahtani, Şubat ayında Telegram üzerinden yaptığı bir açıklamada, “(İran’da ikamet eden) Seyful Adl’ın El Kaide’nin yeni lideri olarak atandığına dair haber doğruysa, bu El Kaide kararlarının artık İran Devrim Muhafızları’nın eline geçtiği anlamına gelir. El Kaide örgütü sona erdi ve ben bunu yıllar önce söylemiştim” ifadelerini kullandı.

ABD, bir yıl önce El Kaide lideri Eymen Ez-Zevahiri’nin Kabil’de bir silahlı insansız hava aracı (SİHA) saldırısında öldürüldüğünü duyurdu, ancak El-Kaide henüz onun ölümünü doğrulamadı.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.