Avrupa'da orta ve şiddetli sıcaklık uyarısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Avrupa'da orta ve şiddetli sıcaklık uyarısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ) Sözcüsü Clare Nullis, gelecek birkaç gün için İsviçre, Fransa ve Polonya da dahil Avrupa'da orta ve şiddetli sıcaklık uyarıları yayımlandığını belirtti.

Nullis, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında dünya genelinde bu yaz etkili olan aşırı doğa olaylarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Temmuz ayının şimdiye kadarki en sıcak ay olarak kayıtlara geçtiğini hatırlatan Nullis, "Önümüzdeki birkaç gün için İsviçre, Fransa ve Polonya da dahil Avrupa'da orta ve şiddetli sıcaklık uyarıları yayınlandı. Yarından itibaren İsviçre'nin çoğu bölgesi sıcak hava dalgasının etkisi altında olacak." dedi.

Kurak havanın bu hafta başlarında İspanya'nın Tenerife kentinde büyük yangınlara neden olduğunu söyleyen Nullis, Japonya'nın da sıcaklık rekorları kıran uzun süreli bir sıcak hava dalgasının etkisi altında kaldığını aktardı.

Nullis, Kanada'da alışılmışın dışında 600'den fazla orman yangınının kontrolden çıktığını, ABD'deki Hilary Kasırgası'nın kategorisinin 4'e çıkarıldığını anlattı.

DMÖ İklim Uzmanı Alvaro Silva da çevrim içi katıldığı toplantıda, yaşanan sıcak hava dalgaları ve aşırı yağışların son yıllarda arttığı ve bunların "yeni normal" olduğunu belirtti.



Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology