Öldürülen başkan adayının ailesi, Ekvador devletine dava açıyor

Villavicencio öldürülse de seçmenler sandıklara giderken onun fotoğraflarını görecek (AFP)
Villavicencio öldürülse de seçmenler sandıklara giderken onun fotoğraflarını görecek (AFP)
TT

Öldürülen başkan adayının ailesi, Ekvador devletine dava açıyor

Villavicencio öldürülse de seçmenler sandıklara giderken onun fotoğraflarını görecek (AFP)
Villavicencio öldürülse de seçmenler sandıklara giderken onun fotoğraflarını görecek (AFP)

Ekvador'da devlet başkanı adayı Fernando Villavicencio'nun seçime 11 gün kala öldürülmesinin yankıları, 20 Ağustos'ta düzenlenecek seçim öncesinde hissedilmeye devam ediyor. 

Eski devlet başkanı Rafael Correa'nın kurucusu olduğu Yurttaş Devrimi hareketinin Esmeraldas bölgesi direktörü Pedro Briones'in de hafta içinde düzenlenen silahlı saldırıyla hayatını kaybetmesi, ülkede gergin bir seçim atmosferi oluşturdu.

Fernando Villavicencio'nun ölümüyle ilgili konuşan ailesi, suikastten Ekvador devletini sorumlu tuttu. Ülkenin suç örgütleri tarafından yönetildiğini savunurken Villavicencio'nun bu gruplardan tehdit aldığını kamuoyuna defalarca duyurduğunu vurguladılar. 

Cuma günü basının karşısına çıkan aile, "kasten görevi ihmal" iddiasıyla yasal şikayette bulunduklarını açıkladı. Ailenin avukatı Marco Yaulema, basın toplantısında şöyle konuştu:

Fernando Villavicencio'nun hayatını kollamak zorundalardı, onun pek çok tehdit alan bir gazeteci olduğunu biliyorlardı.

Ekvador Başsavcılığı da bu başvuruyu doğruladı. Suç duyurusunda Devlet Başkanı Guillermo Lasso ve İçişleri Bakanı Juan Zapata, Villavicencio'yu koruyamamakla itham ediliyor. 

Bakan Zapata aynı gün düzenlediği basın toplantısında polisin iki iç soruşturma başlattığını ve sonuçların gelecek hafta ortaya çıkabileceğini söyledi. Ailenin şikayetini saygıyla karşıladığını belirterek "Bunun yapılması gerektiğine inanıyorlarsa elimizdeki yasal zeminle yanıt verebiliriz" dedi.

Devlet Başkanı Guillermo Lasso'ysa Ekvadorlu yetkililerin böyle bir eylemi tasarladığının düşünülmesini "kabul edilemez" diye niteledi. Hükümetin yaptığı açıklamada da "davanın siyasallaştırılmaması" talep edildi. 

Seçim kampanyasını yolsuzluk karşıtlığı üzerine kuran Villavicencio, 9 Ağustos'ta başkent Kito'daki bir lisede yaptığı konuşmanın ardından aracına binerken vurularak öldürülmüştü.

Suikasta kurban giden Fernando Villavicencio kimdir?

Uzun yıllar devlet petrol şirketi Petroecuador'da sendika başkanlığı yapan Villavicencio, 2017'den bu yana milletvekili olarak görev yapıyordu.

Ekvador'daki yolsuzluk karşıtı kampanyalara önderlik eden 59 yaşındaki siyasetçi, ülkedeki uyuşturucu kaçakçılığı şebekelerinin neden olduğu şiddet sarmalını da açıktan eleştiriyordu.

Eski devlet başkanı Rafael Correa'ya iftira attığı suçlamasıyla 18 ay hapis cezasına çarptırılan Villavicencio, cezanın ardından çareyi Peru'ya kaçmakta bulmuş, Correa'nın 2020'de yolsuzluk suçlamasıyla hapis cezasına çarptırılarak görevinden ayrılmasının ardından ülkeye geri dönmüştü.

Geniş bir merkez sağ ittifakının adayı olarak seçimlere girmeye hazırlanan Villavicencio, anketlerde 8 aday içinde 4. veya 5. konumda gösteriliyordu.

Meksika kartellerine bağlı çeteler savaşıyor

5 çocuk babası Ekvadorlu siyasetçi, bu yıl yaptığı bir açıklamada ülkenin bir "narko devlete" dönüştüğünü öne sürmüştü. 

Villavicencio suikasttan önce katıldığı bir televizyon programında Los Choneros çetesi ve Sinaloa karteli gibi gruplardan ölüm tehditleri aldığını açıklamıştı.

Ekvadorlu siyasetçi, aldığı tehditlerle ilgili "İşte buradayım, yüzümü gösteriyorum. Onlardan korkmuyorum" ifadelerini kullanmıştı.

1990'larda ortaya çıkan bir uyuşturucu çetesi olan Los Choneros'un şu anda Sinaloa karteli için çalıştığı biliniyor. 

Los Choneros, suikastı üstlenen Los Lobos, Tiguerones ve Chone Killers isimli Ekvadorlu çetelerle çatışmalara giriyor. Bu çetelerin de bir diğer Meksikalı grup olan Jalisco Yeni Nesil Karteli için çalıştığı biliniyor.

Ekvador'da durum nasıl?

Cinayet ve çete suçlarında keskin bir artışa sahne olan Ekvador, son yıllarda bir şiddet sarmalının içinde bulunuyor.

Aşırı kalabalık cezaevi sorununu aşmaya çalışan Güney Amerika ülkesinde, çeteler birçok cezaevini de kontrol ediyor ve yüzlerce mahkumun öldürüldüğü olaylar görülebiliyor.

Uyuşturucu çetelerinin rekabetinin çok sayıda cinayete neden olduğu ülke Güney Amerika'yla Kuzey Amerika arasındaki kokain kaçakçılığı rotasının önemli bir ayağını oluşturuyor.

Ülkede yılın ilk yarısında 3 bin 500'den fazla cinayetin işlendiği tahmin ediliyor.

Seçim sürecinde Manta kentinin belediye başkanı Agustin Intriago ve milletvekili adayı Rider Sanchez de suikasta kurban giden isimler olmuştu.

Independent Türkçe, CNN, AA



ABD ve İsrail’in savaş sonrası Gazze planı ortaya çıktı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)
TT

ABD ve İsrail’in savaş sonrası Gazze planı ortaya çıktı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)

ABD ve İsrail, Washington'ın savaş sonrası Gazze'de geçici bir süre için yönetime liderlik etmesi hakkında görüşme yaptı.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan kaynaklar, ABD’li ve İsrailli üst düzey yetkililer arasında yapılan görüşmede, Washington’ın tamamen silahsızlandırılana dek Gazze’yi denetlemesi gündeme getirildi.

ABD'li bir yetkilinin başkanlık edeceği geçiş yönetiminde, Hamas veya Filistin Ulusal Yönetimi’nin söz sahibi olmayacağı fakat Filistinli teknokratların yönetime katılabileceği belirtiliyor. Ayrıca yönetimde yer alması için başka ülkelerin de davet edilebileceği aktarılıyor.

Kaynaklar, görüşmelerin henüz erken aşamada olduğunu ve herhangi bir anlaşmaya varılmadığını söylüyor. Teklifi ABD tarafının mı yoksa İsrail’in mi getirdiğine dair bilgi paylaşılmadı.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, görüşmeler hakkında yorum paylaşılmazken, “Biz barış sağlanmasını ve rehinelerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” dendi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisiyse yorum taleplerini reddetti.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ait Sky News Arabia'ya nisanda verdiği röportajda, savaş sonrasında "ılımlı Arap ülkelerinin" de dahil olduğu uluslararası bir mütevelli heyetinin Gazze'yi denetleyeceğini söylemişti.

Batı Şeria’daki Filistin Ulusal Yönetimi yorum yapmazken Hamas, ABD liderliğinde kurulacak bir geçiş yönetimi fikrini reddettiklerini bildirdi.

Irak’ta 2003’te Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından ABD öncülüğünde Geçici Koalisyon Yönetimi kurulmuştu. ABD ve Birleşik Krallık’a ek olarak 32 ülkenin daha katkı sağladığı bu yönetim, birçok Iraklı tarafından işgalci güç olarak görülmüştü. Geçici yönetim, ülkede çıkan isyanı kontrol altına alamayınca iktidarı geçici bir Irak hükümetine devretmişti.

Reuters’ın analizinde, Gazze'de ABD öncülüğünde kurulacak bir geçici yönetimin Washington’ı savaşa daha fazla çekeceğine ve ABD’nin Irak işgalinden bu yana Ortadoğu'daki en büyük müdahalesi anlamına geleceğine dikkat çekiliyor.

BAE, ABD ve İsrail'e Gazze'nin savaş sonrası yönetiminin uluslararası bir koalisyon tarafından denetlenmesini ocak ayında önermişti. Ancak bu yönetime Filistin Ulusal Yönetimi'nin dahil edilmesi ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasına yönelik adımlar atılmasını şart koşmuştu.

BAE Dışişleri Bakanlığı, Filistin Yönetimi'nin yer almadığı ABD liderliğindeki bir geçici yönetimi destekleyip desteklemeyeceğine ilişkin sorulara yanıt vermedi. Netanyahu hükümetiyse “İsrail karşıtı” olmakla suçladığı Filistin Yönetimi'nin Gazze'de herhangi bir rol üstlenmesini kesinlikle reddediyor.

Netanyahu, pazartesi günü yaptığı açıklamada, Hamas’a saldırıların yoğunlaştırılacağını duyurmuş, bu adımı Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in tavsiyesiyle attığını söylemişti. İsrail Güvenlik Kabinesi de Gazze Şeridi’ne saldırıların genişletilmesini pazar günü onaylamıştı. Plan kapsamında Gazze’deki "tampon bölgelerin" genişletileceği, askerlerin de kara harekatlarıyla ele geçirilen bölgelerden geri çekilmeyip işgali sürdüreceği aktarılmıştı.

Independent Türkçe, Reuters, New Arab