Arjantin'de ön seçimi kazanan Milei: "Musevi olmak istiyorum"

"Başkan olursam Şabat'ta ne yapacağım?

Javier Milei, seçim kampanyası döneminde sık sık Donald Trump'la kıyaslanmıştı (AFP)
Javier Milei, seçim kampanyası döneminde sık sık Donald Trump'la kıyaslanmıştı (AFP)
TT

Arjantin'de ön seçimi kazanan Milei: "Musevi olmak istiyorum"

Javier Milei, seçim kampanyası döneminde sık sık Donald Trump'la kıyaslanmıştı (AFP)
Javier Milei, seçim kampanyası döneminde sık sık Donald Trump'la kıyaslanmıştı (AFP)

Arjantin'de geçen hafta yapılan ön seçimleri ilk sırada tamamlayan radikal sağcı başkan adayı Javier Milei, Musevi olmak istediğini söyledi.

Arjantin'de seçimler öncesinde Merkez Bankası'nı kapatma vaadinde bulunan, ülkenin para birimini Amerikan dolarına çevirmek istediğini söyleyen ve iklim değişikliğinden cinsel eğitime kadar tüm tartışmalı konularda dikkat çeken açıklamalar yapan Milei, şimdi de Musevi olmak için bir hahamla yaptığı görüşmelerle gündeme geldi.

Javier Milei El Pais'e verdiği röportajda, Museviliği geçiş için önündeki en önemli engellerden birinin "Şabat" olduğuna dikkat çekerken şu ifadeleri kullandı:

Başkan olursam Şabat'ta ne yapacağım? Cumadan cumartesiye kadar ülkeden kopacak mıyım? Bu dini benim için uyumsuz yapan bazı konular var. Bana yardım eden haham, Tevrat'ı ekonomik analiz bakış açısıyla okumamı önerdi.

Ekonomi alanında çalışan bir akademisyen olan Javier Milei'nin bir Katolik olarak yetiştiği ve Musevilikle ilgili konuları Buenos Aires'teki Arjantin-Fas Yahudi topluluğu ACILBA'nın başkanı haham Shimon Axel Wahnish'le tartıştığı biliniyor.

Buenos Aires merkezli Yahudi radyosu Jai'ye verdiği röportajda Wahnish'le görüşmelerine ilişkin konuşan Milei, "O çok sevdiğim ve düzenli olarak danıştığımı bir insan. Benim için çok tatmin edici olan bu konuşmalar iki ya da üç saat sürebiliyor. Büyümeme ve bazı konuları daha derinden anlamama yardımcı oluyor" diye konuştu.

Arjantin siyasetinin yükselen yıldızı Javier Milei, tüm anketler kendisinin yüzde 15-20 bandında oy alacağını tahmin ederken geçen hafta yapılan ön seçimlerde oyların yüzde 30'unu hanesine yazdırarak büyük bir sürprize imza atmıştı.

Milei'nin iktidardaki merkez sol Peronist partiyi ve ana muhalefetteki muhafazakar ittifakı geride bırakması Arjantinli seçmenin geleneksel partilere duyduğu öfkenin bir yansıması olarak görülüyor.

Genellikle radikal sağ, liberteryen ve anarko-kapitalist olarak tanımlanan Milei'nin konuşmalarından Tevrat'tan alıntılar yaptığı biliniyor.

En büyük iki müttefikinin ABD ve İsrail olduğunu söyleyen Arjantinli siyasetçi ayrıca başkan seçilmesi durumunda ilk ziyaretini İsrail'e yapacağını ve Arjantin Büyükelçiliği'ni Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacağını belirtmişti.

Milei'nin sahip olduğu iki köpeğe Yahudi ekonomistler Milton Friedman ve Murray Rothbard'ın isimlerini vermesi de gündem olmuştu.

Buna karşın Milei ve başkan yardımcısı adayı Victoria Villaruel, 1994'te Buenos Aires'teki Yahudi merkezinin bombalandığı 18 Temmuz'un ulusal yas günü ilan edilmesine karşı çıkan iki vekildi. Konuyla ilgili gelen eleştirilen ardından Milei oyunu değiştirmeye çalışmış ancak meclis başkanı bu talebi reddetmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz



Putin’in Ukrayna stratejisi: Sonuna dek savaşa hazırlanıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Putin’in Ukrayna stratejisi: Sonuna dek savaşa hazırlanıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’nin tehditlerini ciddiye almayarak savaşın şiddetini artırıp daha fazla Ukrayna toprağını ele geçirebilir.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan Kremlin’e yakın üç kaynak, Putin’in ekonomik yaptırımlara ve askeri baskılara rağmen savaşmaya devam edeceğini savunuyor.

Kaynaklardan biri, Putin’in bakış açısına ilişkin şunları paylaşıyor: 

Putin şu ana kadar barışın detayları hakkında kendisiyle kimsenin ciddi şekilde müzakere etmediğini düşünüyor, buna Amerikalılar da dahil. Bu yüzden hedeflerine ulaşana kadar devam edecek.

Putin’in savaşı sonlandırmak için öne sürdüğü koşullar arasında, Ukrayna’nın NATO’ya katılmaması ve ittifakın doğuya doğru genişlememesi, Kiev’in askeri açıdan tarafsız kalması ve Moskova’nun ilhak ettiği Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson’un Rus toprağı olarak tanınması yer alıyor. 

Analizde, Rus ordusunun son üç ayda Ukrayna’da 1415 kilometrekarelik ilerleme kaydettiği belirtiliyor. Kremlin güçleri, halihazırda Ukrayna’nın beşte birini kontrol ediyor. 

Kaynaklar, Putin’in Ukrayna'nın savunması çökene kadar savaşmaya devam edebileceğini ve toprak taleplerini artırabileceğini savunuyor. Böyle bir durumda Kremlin’in Dnipro, Sumi ve Harkov şehirlerini de ele geçirmek isteyebileceği belirtiliyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, dünkü açıklamasında, Patriot hava savunma sistemlerinin Almanya'dan Ukrayna’ya sevkıyatına başlandığını bildirmişti. Cumhuriyetçi lider ayrıca 14 Temmuz’daki açıklamasında, Moskova’nın 50 gün içinde Kiev’le anlaşmaya varmaması halinde Rusya’ya vergileri yüzde 100 artıracağını açıklamıştı.

Kaynaklar, Putin’in Trump’a yönelik stratejisi hakkında şunları söylüyor: 

Putin, Trump’ın hoş olmayan şeyler yapabilecek öngörülemez biri olduğunu anlıyor. Onu çok fazla kızdırmamak için manevralar yapıyor.

CNN’in analizinde de Putin’in, 50 günlük süreyi savaşı tırmandırıp daha fazla toprağı ele geçirmek için fırsat olarak kullanabileceği savunuluyor. 

Independent Türkçe, CNN, Reuters