Tom Cruise'un II. Dünya Savaşı filmine savaş tarihçisinden sert eleştiri

"Tarihin Hollywoodlaştırılması"

Filmde Cruise'a Bill Nighy, Carice van Houten, Kenneth Branagh ve Tom Wilkinson gibi isimler eşlik etmişti (MGM)
Filmde Cruise'a Bill Nighy, Carice van Houten, Kenneth Branagh ve Tom Wilkinson gibi isimler eşlik etmişti (MGM)
TT

Tom Cruise'un II. Dünya Savaşı filmine savaş tarihçisinden sert eleştiri

Filmde Cruise'a Bill Nighy, Carice van Houten, Kenneth Branagh ve Tom Wilkinson gibi isimler eşlik etmişti (MGM)
Filmde Cruise'a Bill Nighy, Carice van Houten, Kenneth Branagh ve Tom Wilkinson gibi isimler eşlik etmişti (MGM)

Ünlü bir savaş tarihçisi, Tom Cruise'un II. Dünya Savaşı gerilimi Operasyon Valkyrie'yi (Valkyrie) değerlendirdi.

2008'de gösterime giren Operasyon Valkyrie'ın senaryosu, son üç Görevimiz Tehlike filminde yönetmen koltuğunda oturan Christopher McQuarrie ve Nathan Alexander'ın imzasını taşıyordu. Filmin yönetmen koltuğundaysa Olağan Şüpheliler (Usual Suspects) ve X-Men serisiyle tanınan Bryan Singer oturuyordu.

Film, Albay Claus von Stauffenberg'in Hitler'e suikast girişiminin gerçek hikayesini anlatıyor ve Cruise, Alman subay rolünü oynuyordu.

Hollywood usulü II. Dünya Savaşı

History Hit YouTube kanalı için hazırlanan yeni bir videoda, savaş tarihçisi ve NATO danışmanı James Rogers, Valkyrie'nin gerçek hayatta yaşanan olayları ne kadar doğru yansıttığını değerlendirdi.

Rogers filmin bir bütün olarak olayları anlatırken çok fazla yaratıcı özgürlüğe sahip olduğunu vurguladı.

Sözlerine "Yalan söylemeyeceğim, bu benim en sevdiğim savaş filmi değil. Tarihin Hollywoodlaştırılması" diye başlayan James Rogers, şöyle devam etti:

Hitler ve generallerinin Polonya'daki Wolfsschanze'de (Kurdun İni) olduğu sahne, filmin en can alıcı anı. Burası dünya üzerindeki en sıkı savunulan yerlerden biri... Bu, Hitler'in hayatına yönelik 40'tan fazla suikast girişimi arasında belki de sonuca en yakın olan 20 Temmuz komplosuydu.

Stauffenberg'in Hitler'in öldüğünü sandığını anlatan Rogers, sözlerini şöyle sürdürdü:

İşini bitirdiğini sanıyor ama çok geçmeden Hitler'in ölmediğini öğreniyor. Ve sonunda derme çatma bir idam mangasının karşısına çıkarak Hitler'e karşı işlediği suçlar nedeniyle öldürülüyor.

Tarihçi "Hollywoodlaşma" derken tam olarak neyi kastettiğini açıklamasa da eleştirmenlere göre bu terim, Hollywood'un belirlediği standartlara uymak için alınan sanatsal kararlar için kullanılabilir.

Alman Subay rolünde Amerikalı Tom Cruise 

Başrole Cruise'un seçilmesinin de Hollywoodlaştırmanın bir yönü olduğunu söylemek mümkün. Amerikalı aktör, Amerikalı sinemaseverlere hitap etmek için Alman baş karakter olarak seçilmişti. Hatta filmin oyuncu kadrosunun neredeyse tamamı Amerikalı ve Britanyalı oyunculardan oluşuyordu.

Gerçek hayattaki tarihi figürler "iyi" veya "kötü" gibi kelimelerle kolayca kategorize edilemese de eleştirmenlere göre Hollywood filmlerinde bu ayrımı yapma ihtiyacı sıklıkla hissediliyor.

Örneğin Stauffenberg'in Hitler'e karşı cephe alması, savaşın sonlarına doğru yaralanmasının sonrasına denk geliyor. Oysa filmde savaşın yanlış olduğunu düşünen ve Hitler'e karşı durmaya çalışan cesur bir subay olarak lanse edilen Stauffenberg, aslında Avrupa'daki Yahudi topluluklarına yapılan zulmün yıllardır farkındaydı. 

Valkyrie, Hollywood yıldızlarıyla dolu heyecan dolu bir yapım olsa da Rogers'ın yorumları, filmin gerçek olay ve insanların doğru bir tasviri olarak görülmemesi gerektiğini doğruluyor.

Independent Türkçe



Margot Robbie, Para Avcısı'ndaki doğaçlama yüzünden tutuklanacağını sanmış

Margot Robbie, 2013 yapımı Para Avcısı'nda Leonardo DiCaprio'yla oynamıştı (Paramount)
Margot Robbie, 2013 yapımı Para Avcısı'nda Leonardo DiCaprio'yla oynamıştı (Paramount)
TT

Margot Robbie, Para Avcısı'ndaki doğaçlama yüzünden tutuklanacağını sanmış

Margot Robbie, 2013 yapımı Para Avcısı'nda Leonardo DiCaprio'yla oynamıştı (Paramount)
Margot Robbie, 2013 yapımı Para Avcısı'nda Leonardo DiCaprio'yla oynamıştı (Paramount)

Margot Robbie, Para Avcısı (The Wolf of Wall Street) için girdiği son seçmede senaryo dışına çıktıktan sonra tutuklanacağından endişe ettiğini hatırladı.

Martin Scorsese'nin Oscar adayı komedi gerilim filminde Leonardo DiCaprio'yla rol alan 34 yaşındaki Avustralyalı oyuncu, Talking Pictures podcast'inin son bölümünde bu anısını anlattı.

Oynadığı karakterin, DiCaprio'nun canlandırdığı borsacı Jordan Belfort'u öpmesini gerektiren sahnelerden birinden bahsederken, ona doğru yürüdüğünü ve şöyle düşündüğünü hatırlıyor:

Leonardo DiCaprio'yu kesinlikle öpebilirim ve bu harika olur. Bunu tüm arkadaşlarıma anlatmak için sabırsızlanıyorum.

"Sonra düşündüm ki... Hayır. Ve suratına yumruğu patlattım" diyen Robbie, şöyle devam etti:

Sonsuzluk gibi gelen ama muhtemelen üç saniye süren bir sessizlik oldu. Sonra kahkaha patlattılar. Leo ve Marty o kadar çok gülüyordu ki 'Bu harikaydı' dediler.

O sırada şöyle düşündüğünü hatırlıyor:

Tutuklanacağım, bunun saldırı ve darp olduğuna eminim.  Bir daha asla çalışamayacak olmanı bırak, aslında bunun için hapse gireceksin, seni aptal.  Ayrıca neden ona bu kadar sert vurmak zorundaydın? Daha hafif vurmalıydın.

Robbie, 2013 yapımı filmde gerçek hayattaki Belfort'un eski eşi Nadine Macaluso'ya dayanan Naomi Lapaglia rolüyle çıkış yaptığında henüz 22 yaşındaydı.

Daha önce filmden sonra yaşadığı şöhretin sonuçlarına nasıl hazırlıklı olmadığından bahsetmiş ve bunu "en kötü anlarından" biri diye nitelemişti.

Filmin ardından kaybettiği mahremiyeti Vanity Fair'a anlatan Robbie şunları söylemişti:

O ilk aşamalarda bir şeyler oluyordu, her şey epey korkunçtu ve anneme 'Bunu yapmak istediğimi sanmıyorum' dediğimi hatırlıyorum. O da bana baktı, tamamen düz bir yüz ifadesiyle, 'Hayatım, bence bunun için çok geç' dedi. İşte o zaman tek yolun ilerlemek olduğunu anladım.

Robbie daha sonra Hollywood'un en çok talep gören oyuncularından biri haline geldi ve Barbie (2023), Yırtıcı Kuşlar (Birds of Prey, 2020) ve Ben, Tonya (I, Tonya, 2017) gibi filmlerde başrol oynadı.

Talking Pictures podcast'inin başka bir yerinde, 2022 yapımı Babil'in (Babylon) başarısız olmasına şaşırdığını ifade ederek "insanların neden nefret ettiğini hâlâ anlayamadığını" söyledi.

Damien Chazelle'in meşhur gişe başarısızlığı için "Ben çok seviyorum" dedi.

Projeye çok yakın olduğum ve belli ki ona inandığım için önyargılı olduğumu biliyorum ama insanların ondan neden nefret ettiğini hâlâ anlayamıyorum. Acaba 20 yıl sonra insanlar 'Bir dakika, Babil zamanında iyi iş yapmamış mıydı? ' diyecel. Tıpkı Esaretin Bedeli'nin (The Shawshank Redemption) zamanında başarısız olduğunu duyduğunuzda 'Bu nasıl mümkün olabilir' demeniz gibi.

Independent Türkçe