Renk değiştiren balığın "derisiyle görebildiği" keşfedildi

"İçeriden kendi derilerinin fotoğrafını çekiyorlar"

Domuz balığının, tortulara gömülü kabukluları aramak için kullandığı çok uzun bir burnu var (Wikimedia Commons)
Domuz balığının, tortulara gömülü kabukluları aramak için kullandığı çok uzun bir burnu var (Wikimedia Commons)
TT

Renk değiştiren balığın "derisiyle görebildiği" keşfedildi

Domuz balığının, tortulara gömülü kabukluları aramak için kullandığı çok uzun bir burnu var (Wikimedia Commons)
Domuz balığının, tortulara gömülü kabukluları aramak için kullandığı çok uzun bir burnu var (Wikimedia Commons)

ABD'li bilim insanları, renk değiştiren domuz balıklarının aynı zamanda derilerini adeta göz gibi kullanarak etrafı algılayabildğini keşfetti.

Latince adı Lachnolaimus maximus olan bu balıklara, Kanada'dan Meksika'ya kadar tüm Amerika kıyılarında rastlanabiliyor.

Bu canlılar, üç yaş civarında dişiden erkeğe geçiş yapıyor ve daha sonra her biri çiftleşmek için genç dişilerden oluşan bir harem topluyor.

Kuzey Karolina Üniversitesi'nden biyolog Lori Schweikert, balığın ten rengini değiştirme yeteneklerinin burada da işe yarayabileceğini ifade ediyor. Buna göre balıklar renkleri değiştikçe eşlerine kur yapıp rakiplerini tehdit edebiliyor.

Bu tür, birkaç milisaniye içinde beyazdan alacalıya ve kırmızımsı kahverengiye dönüşerek mercanlara, kuma veya kayaların arasına karışabiliyor.

Schweikert, "Kendi renk değişimlerini izliyor gibi görünüyorlar" ifadelerini kullandı:

Aynanız olmasaydı uygun şekilde giyinip giyinmediğinizi nasıl anlardınız?

"Kendilerini görüntülüyorlar"

Domuz balıkları, deri değiştirirken ahtapotlar veya bukalemunlar gibi dinamik ten renklerini kullanan diğer hayvanlara benzer şekilde, kromatofor adı verilen pigment dolu hücreleri kullanıyor.

Ancak bu tür hayvanların, renk değiştirebilmek için bu yapıları tam olarak nasıl kullandıkları belirsizdi.

Hakemli bilimsel dergi Nature Communications'ta yayımlanan yeni araştırmada domuz balıklarının, derilerinde etkinleşen ve opsin adı verilen ışığa duyarlı bir proteine ait gen taşıdığı tespit edildi. Üstelik bu genler, balıkların gözlerinde yer alan genlerden farklıydı.

Araştırma ekibi bu genlerin bir çeşit "ışık dedektörü" olduğunu söylüyor.

Schweikert, "Bunları domuz balığında bulduğumuzda şöyle dedim: Derilerinde neden ışık dedektörü var?" ifadelerini kullandı:

Bir hipotez, ışığa duyarlı derinin hayvanların çevrelerini algılamasına yardımcı olduğu yönündeydi. Ancak yeni bulgular başka bir olasılığı öne sürüyor: Bu özelliği kendilerini görüntülemek için kullanıyor olabilecekleri.

"İçeriden kendi derilerinin fotoğrafını çekiyorlar"

Araştırma ekibi domuz balıklarından aldıkları deri örneklerini mikroskop altında inceledi.

İncelemeler, opsinlerin renk değiştiren kromatofor hücrelerinde üretilmediğini gösterdi. Bunun yerine opsinler bu dokunun altındaki diğer hücrelerde yer alıyordu.

Mikroskopla elde edilen görüntüler, kromatoforların hemen altında, opsin proteiniyle dolu, önceden bilinmeyen bir hücre tipini ortaya çıkardı.

Schweikert, "Bu da deriye çarpan ışığın, ışığa duyarlı katmana ulaşmadan önce pigmentle dolu kromatoforlardan geçmesi gerektiği anlamına geliyor" dedi.

Bulgular, balığın ışığa duyarlı opsinlerinin Polaroid film gibi davrandığını, yukarıdaki pigmentle dolu hücrelerden filtrelediği ışıktaki değişiklikleri yakaladığını gösteriyor.

Duke Üniversitesi'nden biyolog Dr. Sönke Johnsen, "Hayvanlar kelimenin tam anlamıyla içeriden kendi derilerinin fotoğrafını çekebiliyor" dedi:

Bir bakıma derilerinin neye benzediğini anlayabiliyorlar.

Independent Türkçe



Alpler'in tepesinde gizlenen Roma askeri kampı ortaya çıkarıldı

Askeri kampın kurulduğu alan, muhtemelen Romalıların yaklaşan düşmanlarını kolayca tespit etmesini sağlıyordu (Andrea Badrutt/Graubünden Kantonu)
Askeri kampın kurulduğu alan, muhtemelen Romalıların yaklaşan düşmanlarını kolayca tespit etmesini sağlıyordu (Andrea Badrutt/Graubünden Kantonu)
TT

Alpler'in tepesinde gizlenen Roma askeri kampı ortaya çıkarıldı

Askeri kampın kurulduğu alan, muhtemelen Romalıların yaklaşan düşmanlarını kolayca tespit etmesini sağlıyordu (Andrea Badrutt/Graubünden Kantonu)
Askeri kampın kurulduğu alan, muhtemelen Romalıların yaklaşan düşmanlarını kolayca tespit etmesini sağlıyordu (Andrea Badrutt/Graubünden Kantonu)

İsviçre Alpleri'nde Antik Romalılara ait 2 bin yıllık askeri kamp keşfedildi. 

Arkeologlar, 2021'den beri İsviçre'nin doğu kısmındaki Alpler'de Roma tarihine dair çalışmalar yürütüyor. 

Özellikle Antik Roma'nın, 2 bin yıl kadar önce bölgede hakimiyet kurma amacıyla Suanetes kabilesiyle karşı karşıya geldiği bir savaş alanına odaklanıyorlardı. 

Projede yer alan bir gönüllü geçen yıl deniz seviyesinin yaklaşık 2 bin 220 metre yukarısındaki dağlarda daha önce bilinmeyen bir askeri kamp alanı buldu. 

Ülkenin doğusundaki Graubünden Kantonu, 29 Ağustos'ta yaptığı açıklamada keşfi duyurdu. Lazer darbeleriyle bir yerin konumunu anlamaya yarayan LiDAR teknolojisi kullanan ekip, bölgeyi detaylıca inceledi. 

Savaş alanından yaklaşık 900 metre yüksekteki tepede yer alan kamp, çevredeki vadileri rahatça izlemeye olanak sağlamış gibi görünüyor. Araştırmacılar bu nedenle kampın "stratejik açıdan elverişli bir konumda" yer aldığını belirtiyor. 

Ekip ayrıca askeri kampın, üç hendek ve bir duvarla güçlendirildiğini tespit etti. 

Basel Üniversitesi'nden öğrencilerin de katılımıyla duvar-hendek yapısının içindeki kalıntılar araştırıldı. 

Sapanlarla fırlatılan kurşunlar ve ayakkabı çivileri bulundu. Kurşunlarda Roma'nın Üçüncü Lejyonu'nun işareti de vardı.

Bu lejyonun aşağıdaki alanda savaştığı bilindiğinden, araştırmacılar kamp alanının savaş alanıyla ilişkili olduğuna neredeyse emin. 

Ayrıca diğer bulgular da yaklaşık 2 bin yıl önceye tarihlendi. 

Graubünden Kantonu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: 

Graubünden'de bir Roma askeri kampının ses getiren keşfi, 'Roma İsviçre'sine' yönelik arkeolojik araştırmaların büyük sürprizler barındırmaya devam ettiğini bir kez daha gösteriyor.

Independet Türkçe, Live Science, Popular Mechanics, Interesting Engineering, Graubünden Kantonu