Nahda Hareketi Başkan Yardımcısı’nın tutukluluğu 4 ay daha uzatıldı

Ali el-Ureyd, ‘Tunuslu gençlerin ülke dışındaki gerilim ve terör yuvalarına gönderen ağlara’ yönelik davada suçlanıyor (EPA)
Ali el-Ureyd, ‘Tunuslu gençlerin ülke dışındaki gerilim ve terör yuvalarına gönderen ağlara’ yönelik davada suçlanıyor (EPA)
TT

Nahda Hareketi Başkan Yardımcısı’nın tutukluluğu 4 ay daha uzatıldı

Ali el-Ureyd, ‘Tunuslu gençlerin ülke dışındaki gerilim ve terör yuvalarına gönderen ağlara’ yönelik davada suçlanıyor (EPA)
Ali el-Ureyd, ‘Tunuslu gençlerin ülke dışındaki gerilim ve terör yuvalarına gönderen ağlara’ yönelik davada suçlanıyor (EPA)

Tunus Terörle Mücadele Şubesi’ndeki soruşturma hakimi, Nahda Hareketi’nin siyaset sahnesinde öne çıktığı 2012 ve 2013 yıllarında ‘Tunuslu gençlerin ülke dışındaki gerilim ve terör yuvalarına gönderen ağlara’ yönelik davayla bağlantılı olarak tutuklanan bazı sanıklarla ilgili tutukluluk süresinin 4 ay daha uzatılmasına karar verdi.

Söz konusu tutuklananlar arasında, eski İçişleri Bakanı ve Nahda hareketi Başkan Yardımcısı Ali el-Ureyd de yer alıyor.

Söz konusu karar, Tunus Kartaca Uluslararası Havalimanı’ndaki Uçak Koruma Ekibi’nin eski Başkanı Abdulkerim Ubeydi ve En Nahda hareketinin liderlerinin emirlerine uyan paralel bir güvenlik aygıtı oluşturmakla suçlanan Kartaca Uluslararası Havalimanı eski Başkanı Fethi Baladi’nin yanı sıra İçişleri Bakanlığı’ndaki çok sayıda eski güvenlik yöneticisini içeriyor.

Bu davada yer alan suçlamalar karşısında güvenlik ve adli soruşturmalara, yasaklı Ensaru’ş Şeria örgütünün liderlerinden Seyfeddin er-Rayes de dahil edildi ve kendisi de bu davada tutuklananlar arasında yer alıyor.

Terörle Mücadele Şubesi’ndeki soruşturma hakimi, Eylül 2022’de, Tunuslu gençlerin ülke dışındaki gerilim ve terör yuvalarına gönderilmesiyle ilgili davada bazı sanıklar hakkında 6 ay hapis cezası vermişti.

Temmuz 2015’te çıkarılan Terörizm ve Kara Para Aklamayla Mücadele Kanunu’nun uygulanması kapsamında tutukluluk süreleri iki kez 4 ay daha uzatılmıştı.

Adli ve güvenlik soruşturmaları, Nida Tunus Hareketi Partisi’nden eski milletvekili Fatıma el-Masdi’nin, binlerce Tunuslu genci, başta Suriye ve Libya olmak üzere Tunus dışındaki gerilim merkezlerine gönderme suçlamasıyla, birçok önde gelen siyasi ve güvenlik figürüne karşı yaptığı şikayet üzerine başlatılmıştı.

Bu şikayet üzerine, Nahda Hareketi’nin Başkan Yardımcısı Ali el-Ureyd, 19 Aralık 2022’de tutuklanmıştı. Ancak bu davada herhangi bir yargı kararı çıkmadı.

Nahda Hareketi’nin Yürütme Ofisi ve Şura Konseyi, Ureyd’in serbest bırakılmasını talep ederek, ‘İslamcıların Tunus siyaset sahnesindeki varlığına karşı olan bir siyasi parti tarafından’ yapılan bu şikayetin kötü niyetli olduğunu vurguladı.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.