Japonya, Ürdün'e 106,5 milyon dolarlık kalkınma kredisi sağlayacak
Ürdün'ü ziyaret eden Japonya Dışişleri Bakanı Hayaşi Yoşimasa, Fukuşima'daki atık suyun tahliyesinin uluslararası standartlara göre olacağını ifade etti
Japonya, Ürdün'e 106,5 milyon dolarlık kalkınma kredisi sağlayacak
(AA)
Japonya Dışişleri Bakanı Hayaşi Yoşimasa, Ürdün'le, 106,5 milyon dolarlık kalkınma kredisi için 2 anlaşma imzaladıklarını belirtti.
Resmi temasları kapsamında Ürdün'ü ziyaret eden Japonya Dışişleri Bakanı Hayaşi, başkent Amman'da Ürdünlü mevkidaşı Eymen es-Safedi ile bir araya geldi.
Hayaşi, görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, stratejik diyalog turu çerçevesinde Ürdün'ü ziyaret ettiğini belirtti.
İki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve güvenlik ilişkilerinde ilerleme kaydedildiğini ifade eden Hayaşi, Ürdün'e biri 100 milyon dolar, diğeri 6,5 milyon dolar değerinde kalkınma kredisi sağlamak için 2 anlaşma imzaladıklarını kaydetti.
Hayaşi, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'nden radyoaktif atık suyun boşaltılmasına ilişkin de "Atık suyun tahliyesinin uluslararası standartlara göre olacağını ve Japonya'nın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile yakın işbirliğini sürdüreceğini" söyledi.
Japonya'da 2011'deki depremin ardından meydana gelen tsunamide zarar gören Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'ndeki radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltılmasına 24 Ağustos'ta başlandığı bildirilmişti.
Mart 2024'e kadar toplam 31 bin 200 ton radyoaktif atık suyun tahliyesi planlanıyor.
Ürdün Dışişleri Bakanı
Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi de Japon mevkidaşı ile Filistin topraklarındaki gelişmeler ve Suriye sorununu ele aldıklarını söyledi.
Konuk Bakan'la Filistin'deki gerilime son verilmesi için harcanan çabaları ve iki devletli çözüme dayalı barış müzakerelerinin başlatılması meselesini görüştüklerini ifade eden Safedi, Ürdün'ün müttefik ülkelerle beraber Suriye sorunun Birleşmiş Milletler kararları temelinde çözüme kavuşturulması için çalışmayı sürdüreceğini vurguladı.
Keşmir, Güney Asya'da Pandora'nın kutusunun açılmasına mı sebep oluyor?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5137212-ke%C5%9Fmir-g%C3%BCney-asyada-pandoran%C4%B1n-kutusunun-a%C3%A7%C4%B1lmas%C4%B1na-m%C4%B1-sebep-oluyor
Keşmir, Güney Asya'da Pandora'nın kutusunun açılmasına mı sebep oluyor?
Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki bölgesinden Hindistan tarafına doğru bakan turistler (EPA)
Hindistan, Çin ve Pakistan arasındaki toplam nükleer başlık sayısı yaklaşık 630. Çin, 2035 yılına kadar nükleer cephaneliğini 320'den bin 500'e çıkarmayı hedefliyor. Dolayısıyla, bu üç ülkenin, aralarındaki aşırı düşmanlık nedeniyle ‘nükleer terör üçgeni’ olarak adlandırılan bölgeyi oluşturduğu söylenebilir. Eğer dünya düzeninin, özellikle de ekonomik düzenin ağırlık merkezi doğuya kayıyorsa, Çin ve Hindistan hayal edilen dünya düzeninin iki ana sütununu oluşturacak (demografik olarak: Çin + Hindistan = dünya nüfusunun yüzde 36,21'i). Eğer Çin halen ABD tarafından ilk adalar hattı üzerinden çevreleniyorsa, Tayvan adası çevreleme stratejisinin baş tacı olacaktır. ABD’li düşünür Robert D. Kaplan'a göre Hindistan, Hint Okyanusu'nu engelsiz bir şekilde görebilmektedir, zira bu okyanus yeni dünya düzeninin merkezi olacaktır.
Hindistan sınırına yakın bir askeri karakolda asılı Pakistan bayrağı (Reuters)
Çin, Batılı sömürgeciler tarafından içine sokulduğu yüzyıllık aşağılanmadan kurtulmaya çalışıyor. Ayrıca hem yakın çevresinde hem de diğer kıtalarda etki alanları yaratmaya uğraşıyor. Aksi takdirde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Kuşak ve Yol Girişimi’nin ne anlamı kalır? Öte yandan Hindistan, ulusal güvenliğine yönelik üç yönden gelen hayati risk ve tehditleri bertaraf ederek jeopolitik konumunu güvence altına almaya çalışıyor. Pakistan'ın bulunduğu kuzeybatı cephesi, özellikle de Babürlerin Hindistan'ı Babür Sultanlığı olarak 300 yıl boyunca yönetmek için bu ovalık bölgeden gelmeleri nedeniyle söz konusu bölge yumuşak karın olarak kabul ediliyor. Kuzeydoğu tarafında Hindistan'ın Çin ile bir sınır anlaşmazlığı var, ancak uzmanlar iki devi ayıran Himalaya sıradağlarını yarattığı için doğaya teşekkür ediyor. Son olarak, Hindistan'ın 7 bin 516 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridi, Hindistan'ın ulusal güvenliği için denizcilik açısından sürekli bir tehdit oluşturuyor. İngilizler Babür İmparatorluğu'nu denizden yıkmadı mı? İngilizler Lord Louis Mountbatten aracılığıyla Hindistan'ı bölerek Hindistan'ın baş düşmanı Pakistan'ı yaratmadı mı? İngiliz Lord Mortimer Durand, Orta Asya'daki Büyük Oyun sırasında İngilizler ve Rusya arasındaki ayrım çizgisini (Durand Hattı) çizerek bugünkü Afganistan'ı o zamanki büyük güçler arasında bir tampon devlet olarak kurmadı mı?
Bir sonraki jeopolitik oyun Doğu Asya'nın da katılımıyla Güney Asya'da oynanıyor:
Çin, ister karada ister denizde olsun Hindistan'ı çevrelemek için harekete geçti. Çin, Hindistan'ın Hint Okyanusu'ndaki hareket kabiliyetini sınırlandırarak Sri Lanka adasına dolaylı olarak hâkim olmaya çalışıyor. Böylece Çin, Palk Boğazı'nı kontrol ederek ve Hindistan'ın güneyine 80 kilometreden daha uzak olmayan bir mesafede, Çin'in yakın çevresinde ve yakın etki alanlarında yoğunlaşıyor.
Hintli aktivistler bugün Ahmedabad'da Pakistan bayrağı yaktı. (Reuters)
Kuşak ve Yol Girişimi yatırımlarının bir parçası olarak Çin, Umman Körfezi'ne doğrudan bakan Pakistan'ın Gwadar Limanı’na karadan ulaşmak amacıyla Pakistan'a yaklaşık 60 milyar dolar yatırım yaptı. Çin bunu yaparken dünya denizlerine hâkim olan ABD'nin deniz gücünü ve tüm boğazları bypass etmiş oluyor. Ancak en önemli husus Hindistan'ı çevrelemek ve kontrol altına almak.
Hindistan Batı, özellikle de ABD ile ittifak arayışında olup, tarihi bağlaşıklık kültürünü her zaman korumaya çalışıyor. Japonya ile ittifak arayışında ve ortak deniz manevralarına katılıyor. Hindistan ayrıca, Afganistan ve Pakistan arasında 1893 yılında Mortimer tarafından çizilen ve Peştun ulusunu ikiye bölen (Afganistan ve Doğu Pakistan) hattan kaynaklanan tarihi düşmanlıktan faydalanarak Afganistan ile de ittifak arayışında. Hindistan'ın amacı elbette Pakistan'ı çevrelemek.
Hindistan, Çin gibi kıtasal bir deniz devleti olduğu için daha fazla uçak gemisi inşa ederek (şu anda iki tane var) deniz kuvvetlerini modernize etmeye ve geliştirmeye çalışıyor. Ayrıca batıya yönelerek silah kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışıyor.
Hindistan, ABD ile iş birliği içinde, koşullar uygun olduğu takdirde Hindistan'ın Mumbai kentinden Arap Körfezi bölgesi üzerinden Avrupa'ya uzanan ekonomik koridora katılmayı prensipte kabul ederek Kuşak ve Yol Girişimi’ni etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Bu, Hindistan'ın Dörtlü grup üyeliğine ek bir adımdır.
Sonuç olarak, Hindistan'ın Keşmir'deki son terör saldırısına verdiği tepki aşırı bir tepki olabilir, ancak jeopolitik derinliği itibariyle Güney Asya'nın Pandora'nın kutusunda gizlenen kötülüklerini yansıtıyor.
*Bu makale, Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı