İran, 500 günden fazla süredir Avrupalı diplomatı serbest bırakmıyor

İsveç vatandaşı Johan Flodderus. (Twitter)
İsveç vatandaşı Johan Flodderus. (Twitter)
TT

İran, 500 günden fazla süredir Avrupalı diplomatı serbest bırakmıyor

İsveç vatandaşı Johan Flodderus. (Twitter)
İsveç vatandaşı Johan Flodderus. (Twitter)

İsveç ve Avrupa Komisyonu dün, bir İsveç vatandaşının İran'da tutulduğunu duyurdu. Bu, New York Times'ın 500 günden fazla gözaltında tutulan kişinin Avrupa Birliği'nin diplomatik çalışma grubu için çalışan İsveçli bir yetkili olduğunu bildirmesinin ardından geldi. İran’da yabancı bir vatandaşın tutuklanmasına ilişkin bahsi geçen bu son dava, Batı ile yaşanan siyasi gerilimin ortasında Tahran'ın elinde önemli bir müzakere kartı haline getiriyor.

İsveç Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Otuzlu yaşlarında bir İsveç vatandaşı, Nisan 2022'de İran'da gözaltına alındı. Dışişleri Bakanlığı ve İsveç'in Tahran Büyükelçiliği konu üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor ve Avrupa Birliği ile yakın temas halinde.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Avrupa Komisyonu Sözcüsü de İran’da bir İsveç vatandaşının tutulduğunu doğruladı ancak ayrıntı vermedi.

New York Times dün günün erken saatlerinde, İsveç ve Avrupa Birliği (AB) otoriteleri tarafından bir yıldan fazla süredir gizli tutulan bu Avrupalı ​​yetkilinin tutuklanmasının, İran'ın 'rehine diplomasisi' olarak bilinen şeyin giderek büyüyen bir modelinin parçası olduğunu bildirdi.

İran Devrim Muhafızları son yıllarda çoğu casusluk suçlamasıyla karşı karşıya kalan onlarca çifte vatandaş ve yabancıyı gözaltına alırken, insan hakları aktivistleri İran'ı diğer ülkelere baskı yapmak amacıyla çifte vatandaş ve yabancıları tutuklamakla suçluyor.

Tahran ve Washington geçtiğimiz ay, İran'da tutulan beş ABD vatandaşının serbest bırakılmasını ve Güney Kore'de dondurulmuş olan altı milyar dolarlık İran varlığının serbest bırakılmasını içeren bir anlaşmaya vardı. Tahran, 10 Ağustos'ta dört ABD vatandaşını Evin Hapishanesi'nden ev hapsi kapsamında bir otele nakletti ve halihazırda ev hapsinde olan diğer ABD vatandaşıyla birlikte  bu beş kişinin  İran'dan ayrılmasına izin verecek bir anlaşmanın ilk adımını attı.

İran, Washington'ın ABD hapishanelerindeki bazı İranlıları da serbest bırakacağını duyurdu.

Geçtiğimiz mayıs ayında İran, casusluk suçlamasıyla İran'da 15 ay hapis cezasına çarptırılan Belçikalı yardım görevlisi Olivier Vandecastel'i serbest bıraktı. Bunun karşılığında ise terör suçundan 21 yıl hapse mahkum edilen İranlı diplomat Esadullah Esedi'nin serbest bırakılması sağlandı.

Son aylarda İran altı Avrupalıyı serbest bıraktı. Ancak ayrıntıları daha önce açıklanmayan bu ikinci dava, tutuklunun Avrupalı ​​bir yetkili olarak mesleki geçmişi dikkate alındığında özel bir yere sahip.

İran’da gözaltına alınan ve İsveç vatandaşı olan yetkilinin adı Johan Flodderus (33) olarak bildirildi. Flodderus, AB  kurumlarında çeşitli görevlerde bulunmuş ve hatta İsveçli gençleri AB’de çalışmaya teşvik etmek için bir reklam kampanyasına katıldı.

New York Times’a göre, Flodderus, yakın arkadaşların özel bir turistik gezi olarak tanımladığı gezinin bir parçası olarak geçtiğimiz yılın bahar mevsiminde İran'ı ziyaret etti. Nisan 2022'de Tahran'dan dönüş uçağına binmeye hazırlandı sırada ise Flodderus, havalimanında gözaltına alındı.

Geçtiğimiz yılın temmuz ayında İran hükümeti bir İsveç vatandaşını casusluk suçlamasıyla tutukladığını ve bu kişinin şu anda başkent Tahran'daki Evin Hapishanesi’nde tutulduğunu duyuran bir açıklama yaptı.

New York Times, davayla ilgili doğrudan bilgisi olan altı kişiyle görüştü. Bu kişilerin hepsi, konuyu ele aldıklarında olumsuz tepkilerden korktukları için isimlerinin açıklanmamasını istemedi. Açıklama yapan herkes Flodderus’un casusluk suçlamasını reddetti.

İsveç ve AB bahsi geçen kişinin ismini açıklamadı. Reuters haber ajansına göre İsveç Dışişleri Bakanlığı, “Bizim tahminimize göre, bakanlığın hamlelerini kamuoyuna açıklaması, konunun ele alınmasını zorlaştıracaktır. Bunun ışığında herhangi bir ismi doğrulamak için bir neden göremiyoruz” açıklaması yaptı.

New York Times, Flodderus'un 2019 yılından itibaren Avrupa Göç Komiseri Yalva Johansson'un asistanı olarak çalıştığını ve 2021'de AB’nin diplomatik kolu olan Avrupa Dışişleri Bakanlığı'na katıldığını bildirdi.

Profesyonel geçmişini bilen kaynaklara göre Flodderus daha önce Avrupa Birliği'ndeki bir çalışma misyonu sırasında İran'ı ziyaret etmiş ve burada AB'nin kalkınma programı için çalışmıştı.

Flodderus Afganistan'la ilgilenen Avrupa diplomatik delegasyonunun bir üyesiydi ancak Taliban'ın Ağustos 2021'de ülkeyi ele geçirmesi nedeniyle Kabil'i hiç ziyaret etmedi. Flodderus çalışmalarını birkaç yıl yaşadığı Brüksel'deki AB genel merkezinde yürütüyor.

Diğer yandan Avrupa Dışişleri Bakanlığı, "İran'da gözaltına alınan bir İsveç vatandaşının vakasını çok yakından takip ettiğini" duyurdu. Ancak ilgili kişinin bu iş için çalıştığını ya da Flodderus’un daha önce İran'ı bir ziyaretin parçası olarak ziyaret ettiğini kabul etmedi.

Avrupa Komisyonu Sözcüsü Nabila Massrali de şu açıklamada bulundu:

“Bu dava aynı zamanda AB vatandaşlarının artan keyfi gözaltı vakaları bağlamında da görülmeli.  İran'da keyfi olarak gözaltına alınan tüm AB vatandaşlarının serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla konuyu İran yetkililerine iletmek için her fırsatı değerlendirdik ve kullanmaya devam edeceğiz.”



Burkina Faso cuntası eşcinselliği yasakladı

Dünyanın en genç liderlerinden birine sahip Burkina Faso, tıpkı müttefikleri Nijer ve Mali gibi, eski sömürgecileri Fransa'yla ilişkileri keserek Rusya'yla yakınlaşıyor (AFP)
Dünyanın en genç liderlerinden birine sahip Burkina Faso, tıpkı müttefikleri Nijer ve Mali gibi, eski sömürgecileri Fransa'yla ilişkileri keserek Rusya'yla yakınlaşıyor (AFP)
TT

Burkina Faso cuntası eşcinselliği yasakladı

Dünyanın en genç liderlerinden birine sahip Burkina Faso, tıpkı müttefikleri Nijer ve Mali gibi, eski sömürgecileri Fransa'yla ilişkileri keserek Rusya'yla yakınlaşıyor (AFP)
Dünyanın en genç liderlerinden birine sahip Burkina Faso, tıpkı müttefikleri Nijer ve Mali gibi, eski sömürgecileri Fransa'yla ilişkileri keserek Rusya'yla yakınlaşıyor (AFP)

Batı Afrika ülkesi Burkina Faso'daki askeri yönetim, eşcinselliği yasaklayan bir kanuna imza attı.

Eşcinsellere 5 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören yasa taslağı, geçiş parlamentosunun seçilmemiş 71 üyesinin tamamı tarafından kabul edildi. 

Adalet Bakanı Edasso Rodrigue Bayala, devlet televizyonu RTB'ye şöyle konuştu:

Bu yasa, 2 ila 5 yıllık hapis cezasının yanı sıra para cezası da öngörüyor. Bir kişi eşcinsellik ya da benzer eylemlerde bulunursa tüm bu tuhaf davranışların sonucu hakimin önüne çıkmak olacak.

Bayala, yabancı ülke yurttaşlarının bu kanunu çiğnemeleri halinde sınır dışı edileceğini aktardı. 

Afrika'da eşcinsellik karşıtı kanunların son örneği bu oldu. 30 civarındaki ülkede benzer adımlar atılmış durumda. 

Burkina Faso'nun müttefiki Mali'deki cunta yönetimi Kasım 2024'te eşcinselliği yasadışı ilan eden bir kanun çıkarmıştı.

Gana ve Uganda'daki eşcinsellik karşıtı kanunlar son yıllarda sertleştirildi.

Uganda'da yapılan değişikliğe göre "ağırlaştırılmış eşcinselliğin" cezası, müebbet hapis ve ölüme varabiliyor.

Mevcut askeri yönetimin Cumhurbaşkanı Yüzbaşı İbrahim Traore, Eylül 2022'de yaptığı darbeyle, Ocak 2022'de yine darbeyle başa geçen Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba'yı devirmişti.

O dönem 34 yaşında olan Traore, dünyanın en genç lideri unvanını almıştı.

Traore, cumhurbaşkanı olarak yemin ettiğinde ülkedeki güvenlik durumunu iki-üç ay içinde düzeltme sözü vermiş ve seçimlerin Temmuz 2024'te düzenleneceğini duyurmuştu.

Ancak Mayıs 2024'te askeri cunta, 5 yıl daha ülkeyi yöneteceğini belirterek sivil yönetime geçişi ertelemişti.

Burkina Faso'daki askeri yönetim, 2018'de kaldırılan idam cezasını geri getirmek istediğini beyan ederek Kasım 2024'te bir kez daha dünya gündemine girmişti.

Ülkedeki son idam infazlarıysa 19 Eylül 1989'da yapılmıştı.

Independent Türkçe, France 24, AFP


Woody Allen, yeni filminde Donald Trump'ı oynatmak istiyor

Fotoğraf: Reuters/AFP
Fotoğraf: Reuters/AFP
TT

Woody Allen, yeni filminde Donald Trump'ı oynatmak istiyor

Fotoğraf: Reuters/AFP
Fotoğraf: Reuters/AFP

Donald Trump'ı "çok iyi" bir oyuncu diye tanımlayan Woody Allen, ABD Başkanı'nı yeni bir filmde yönetmek istediğini söyledi.

İkili, Allen'ın 1998 yapımı filmi Şöhret'te (Celebrity) birlikte çalışmıştı. Trump, Manhattan'ın ikonik Aziz Patrick Katedrali'ni yıkarak yerine "güzel" bir ofis bloğu inşa etme planlarını anlattığı bir sahnede kendisini oynamıştı.

Bill Maher'in Club Random podcast'indeki röportajda Maher, Allen'a "iptal kültürünün" 89 yaşındaki sinemacıyı Trump destekçisi olmaya itip itmediğini sordu.

Allen şöyle yanıt verdi:

Hayır, Trumpçı değilim. Trump'ı yönettiğini söyleyebilecek birkaç kişiden biriyim. Trump'ı Şöhret'te yönetmiştim. Onunla çalışmak bir zevkti ve çok iyi bir aktördü. Çok nazikti, görevini eksiksiz yerine getirdi, her şeyi doğru yaptı ve gösteri dünyasına doğuştan yatkın biriydi.

"Keşke şimdi onu yönetebilseydim. Şimdi başkan olduğu için onu yönetmeme izin verseydi, sanırım harikalar yaratabilirdim" diye devam eden Allen, Maher'ın kahkaha atmasına neden oldu. 

Ama onunla çalışmak çok kolaydı.

Maher'ın Trump'ı "kişisel olarak farklı" diye tanımlamasının ardından Allen konuya açıklık getirdi:

Ben bir Demokratım. Kamala Harris'e oy verdim. Onunla çoğu konuda, belki yüzde 95, hatta yüzde 99 oranında aynı fikirde değilim ama bir oyuncu olarak çok iyiydi. Son derece ikna ediciydi ve karizmatik bir havası vardı. Politikaya atılmak istemesine şaşırdım.

Geçen ay Allen'ın Jeffrey Epstein'a 63. doğum günü münasebetiyle bir mektup gönderdiği ve bu mektupta gözden düşmüş finansçının akşam yemeği partilerini şaka yollu Drakula'nın şatosuna benzettiği ortaya çıkmıştı.

Notta, yazar ve eşi Soon Yi'nin "birçok kez" akşam yemeğine davet edildiği belirtiliyor.

Mektupta, "her zaman kabul ettikleri" çünkü orada bulmayı umdukları çeşitli ve seçkin bir topluluk nedeniyle "her zaman ilginç" geldiği, yemeğin her zaman "görkemli ve bol" olduğu ve "iyi servis edildiği" belirtiliyor.

Mektupta, 1931 yapımı filmde bu rolü oynayan Macar asıllı Amerikalı aktöre atıfta bulunularak, "İyi hizmet diyorum, çoğu zaman profesyonel bir hizmetli tarafından, çoğu zaman da [Bela] Lugosi'nin üç genç kadın vampirle hizmet verdiği Drakula Şatosu'nu hatırlatan birkaç genç kadın tarafından" deniyor.

Buna Jeffrey'nin büyük bir evde tek başına yaşadığı da eklendiğinde, insan onu nemli toprakta uyurken hayal edebiliyor.

Trump, Epstein'e doğum günü mektubu gönderdiği yönündeki haberler nedeniyle Wall Street Journal'a hakaret davası açıyor.

Independent Türkçe


Putin: Rusya kimseye saldırmak istemiyor… Ukrayna'nın NATO üyeliği kabul edilemez

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

Putin: Rusya kimseye saldırmak istemiyor… Ukrayna'nın NATO üyeliği kabul edilemez

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin Ukrayna'daki tek amacının kendi çıkarlarını korumak olduğunu belirterek, Rusya'nın hiçbir zaman kimseye saldırma niyetinde olmadığını ve olmayacağını vurguladı.

Putin, eski ABD Başkanı Donald Trump ile önceki görüşmelerin, yeni yönetimin Rusya'yı dinlediğini gösterdiğini belirterek, Washington ile yapıcı diyaloğun devam etmesini umduğunu ifade etti.

Moskova'nın Zaporijya Nükleer Santrali’nde ABD temsilcileriyle iş birliği yapmaya hazır olduğunu vurgulayan Putin, santral konusunda ABD ve Ukrayna ile üçlü iş birliği olasılığını da dışlamadı.

Slovakya Başbakanı ile yaptığı görüşmede Putin, “Ukrayna'ya gaz arzını kesin. Böylece onlar da başkalarının çıkarlarını ihlal etmenin sınırları olduğunu hemen anlayacaklar” ifadelerini kullandı.

Ukrayna'nın Rusya'ya zarar vermeye çalıştığını, ancak bu zararın ortaklarına da yayıldığını ifade eden Putin, Moskova'nın Kiev'in NATO üyeliğini kabul edilemez bulduğunu vurguladı.

Putin ayrıca, Ukrayna'ya güvenlik garantisi verilmesi konusunda uzlaşma sağlanmasının mümkün olduğunu söyledi.