Lübnan’da hakimler grevde

Lübnanlı hakimlerin grevini kontrol altına almak için adli ve siyasi hareketlilik yaşanıyor

Beyrut’taki Adalet Sarayı’nda hakimlerin ve davacıların olmadığı boş bir duruşma salonu (AFP)
Beyrut’taki Adalet Sarayı’nda hakimlerin ve davacıların olmadığı boş bir duruşma salonu (AFP)
TT

Lübnan’da hakimler grevde

Beyrut’taki Adalet Sarayı’nda hakimlerin ve davacıların olmadığı boş bir duruşma salonu (AFP)
Beyrut’taki Adalet Sarayı’nda hakimlerin ve davacıların olmadığı boş bir duruşma salonu (AFP)

Lübnan’da 100’den fazla hakimin kendilerine insanca bir yaşam sağlanana kadar çalışmayı bırakacaklarını açıklamasıyla ortaya çıkan yeni ve ani krizin ardından Lübnanlılar, 16 Eylül’de yeni adli yılın başlamasını temkinli bir şekilde bekliyor.

Adalet Bakanı Henry el-Huri, protestonun yuvarlanarak tüm hakimleri ve yargı çevrelerini içine alacak bir çığa dönüşmemesi için adli makamlarla iş birliği yaparak bu tırmanışı kontrol altına almaya ve hakimlerin asgari taleplerini karşılamaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Adalet Bakanlığı’ndan bir kaynak, Huri’nin “hakimlerin, ailelerinin ve çocuklarının sosyal, sağlık ve eğitim koşullarını iyileştirecek kararlar alınması amacıyla Başbakan Necip Mikati, Maliye Bakanlığı, Yüksek Yargı Konseyi ve Hakimleri Destekleme Sandığı ile temaslarını yoğunlaştırdığını” kaydetti. Bakanın “adalet saraylarında, mahkemelerde ve hakimlik ofislerinde uygun çalışma koşulları sağlanmasının yanı sıra, kabul edilebilir düzeyde insan haklarına yönelik çözümler bulma konusunda iyimser olduğunu” açıkladı.

Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Hakim Suheyl Abbud, 111 hakimin iş bırakma eylemi yaptıkları haberini aldığından bu yana, işlerin daha da kötüye gitmemesi ve bu adımın diğer hakimlerin de katılmasını teşvik eden bir unsura dönüşüp yeni yargı yılını sekteye uğratmaması için aralıksız yoğun toplantı ve istişarelerde bulunuyor. Hakim Abbud’un ziyaretçileri, Abbud’un “iki hafta içinde yapılacak olan Hakimler Genel Kurulu’nda hakimlerin kaygılarını dile getirmeyi” planladığını bildirdiler.

Şarku’l Avsat’a konuşan Abbud’un ziyaretçileri “Huri, hakimlerin sıkıntısını ve sorunlarını anlamasına ve taleplerini dinlemesine rağmen adli yılın aksamasını ve adaletin tesisinin sekteye uğratılmasını kabul etmeyecektir. Hele de Lübnanlılar, binlerce davanın birikmesine ve insanların haklarının yitirilmesine yol açan önceki yargı grevinin etkilerini hâlâ yaşarken” dediler. Ziyaretçilere göre Abbud “yargının durumunun ve hakimlerin çok güç ve çetin koşullar altında çalışmasının zorluğunun farkında olduğunu, çoğu sorunu ya da hiç olmazsa mümkün olduğu kadarını çözmeye çalışacağını; ancak hakim arkadaşlarının, insanların davalarının kendilerine emanet edildiğinin idrakinde olmalarını ve vatandaşların haklarının sağlanmasının boyunlarının bir borcu olduğu için görevlerini yapmaktan kaçınmamalarını temenni ettiğini” söyledi.

Sert tutumlar

Protestoyu kontrol altına alma çabalarının aksine, grev yapan hakimlerin pozisyonları daha sert görünüyor. Grev çağrısıyla ilgilenen adli bir kaynak, “artık pazarlığa ve vaatlerin üstüne yatmaya yer olmadığı için, Genel Kurul sırasında hakimlerin çıtasının yüksek olacağını” belirtti. Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda “gerekli olan şeyin, hakimlere hemen dokunup performanslarından ve çalışmalarından duydukları memnuniyeti artıracak önlemler olduğunu” vurguladı. Bu bağlamda, hakimlerin “hala eski sözlerin icraata dökülmesini beklediklerini, verilen vaatler ile bu yılın başında grevden vazgeçtiklerini ancak bu vaatlerden sadece çok azının yerine getirildiğini” hatırlattı.

Lübnan siyasi otoritesinin yargı makamına yönelik yaklaşımına duyulan öfke durumunu gösteren ifadeleriyle, isminin açıklanmasını istemeyen kaynak, “Sanki siyasi otorite, hakimlerin boyun eğmelerini ya da uysal olmalarını kolaylaştırmak için birer dilenciye ya da rüşvetçiye dönüşmelerini istiyor. Ancak bunlar boş hayallerdir. Zira hakimler onurludur ve iktidardaki insanların maşası olmaktansa evlerinde kalmayı tercih ederler” dedi. Kaynak siyasilere hitaben “Size boyun eğmeyeceğiz. Onurumuz sizden ve makamlarınızdan daha değerli” ifadelerini kullandı.

Altı ay süren önceki grevin askıya alınmasından beri yargı birimleri asgari düzeyde faaliyet gösteriyor. Bir hakim haftada sadece iki gün çalışıyor. Bu durum yargının tıkanıklığını artırdı ve davaların birikmesine sebep oldu. Bunun üstüne bir de cezaevleri krizi eklendi. Zira tutuklananların sayısı artarken tahliye kararları gecikiyor. Yargı kaynağı “tüm dereceleriyle mahkemelerin tam potansiyel çalıştığını ve cezaevlerinin sıkıntılarını hafifletmek için belirli aralıklarla duruşmalar düzenlediğini” belirtti. Ancak “oturumların sekteye uğradığını ve davalarda karara varılamadığını” söyleyerek, bunun sebebinin “güvenlik güçlerinin sayısının az olması, tutukluların taşınması için belirlenen askeri mekanizmaların çoğunun arızalı olması ve Güvenlik Güçleri Kurumu’nun mali kriz sebebiyle bunları onaramaması sonucunda mahkumların hapishanelerden mahkemelere taşınamamasının” olduğunu vurguladı.



Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri
TT

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

ABD Başkanı Donald Trump'un bu akşam Washington'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmeden önce tamamlanması için baskı yaptığı İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının yeni metni elde edildi. “Trump anlaşması” olarak bilinen öneri, iki aylık ateşkes, rehinelerin ve esirlerin serbest bırakılması ve İsrail ile Hamas'ın cesetleri iadesini içeriyor.

Londra merkezli al Majalla dergisinin elde ettiği yeni metin, Hamas'ın daha önce iki tarafa teslim edilen metinle ilgili görüşlerini dikkate alıyor

Gazze ateşkes müzakerelerine yakın bir kaynak, bugün “Al-Majalla” dergisine verdiği demeçte, Katar ve Mısır arabuluculuğunda müzakerelerin bugün, Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde Doha'da yeniden başladığını söyledi. Yetkili, Hamas'ın “Al-Majalla” dergisinde yayınlanan anlaşma taslağının üçüncü, beşinci ve on birinci maddelerinde üç değişiklik yapılmasını talep ettiğini ve bu değişikliklerin şunları içerdiğini açıkladı:

Birincisi, insani yardımın ulaştırılma yönteminde köklü değişiklikler yapılması ve bu yardımların “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu” dışındaki BM kuruluşlarını da kapsaması.

İkincisi, 60 gün sonraki görüşmeler sırasında Katar, Mısır ve ABD'nin garantisinde ateşkesin sürdürülmesi.

Üçüncüsü, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki diğer bölgelerden ve Netzarim ekseninden çekilmesi.

İsrail heyeti Hamas'ın değişikliklerini reddetti, ancak taraflar müzakerelerin bugün devam etmesinde anlaştı.

Trump geçen salı günü, İsrail'in Hamas ile 60 gün sürecek ateşkesin son ayrıntılarını belirlemek için gerekli şartları kabul ettiğini ve bu süre zarfında iki tarafın savaşı sona erdirmek için çalışacağını söylemişti. Hamas'a yakın bir kaynak, hareketin, ABD'nin desteklediği yeni ateşkes önerisinin İsrail'in Gazze'deki savaşını sona erdireceğine dair garantiler almaya çalıştığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın  Majalla’dan aktardığı İsrail ile Hamas arasında anlaşmada Amerikan önerisinin tam metni:

1- Süre: 60 günlük ateşkes. Başkan Trump, İsrail'in kararlaştırılan süre boyunca ateşkesin uygulanmasını garanti eder.

2- Rehinelerin serbest bırakılması: “58 kişilik listeden” 10 canlı ve 18 ölü İsrailli rehine, 1, 7, 30, 50 ve 60. günlerde aşağıdaki şekilde serbest bırakılacaktır:

İlk gün 8 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

7. günde 5 rehine cesedi teslim edilecek.

30. günde 5 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

50. günde 2 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

60. günde 8 rehine cesedi teslim edilecek.

thy
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze Şeridi'nde insani yardım malzemeleri taşıyor. (Reuters)

3- İnsani yardım: Yardımlar, Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin ardından derhal Gazze'ye gönderilecektir. Bu yardımlar, sivil halka yönelik yardımlarla ilgili olarak varılacak ve anlaşma süresince uygulanacak bir anlaşma uyarınca sağlanacak ve anlaşma, 19 Ocak 2025 tarihli insani yardım anlaşmasına uygun olarak yoğun ve yeterli miktarda yardımın ulaştırılmasını içerecektir. Yardımlar, Birleşmiş Milletler ve Kızılay da dahil olmak üzere üzerinde mutabık kalınan kanallar aracılığıyla dağıtılacaktır.

İsrail'in Gazze'deki tüm saldırı faaliyetleri bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde durdurulacak.

4- İsrail'in askeri faaliyetleri: Bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde, İsrail'in Gazze'deki tüm saldırı amaçlı askeri faaliyetleri durdurulacaktır. Ateşkes süresince, Gazze Şeridi'nde hava trafiği (askeri ve gözetleme) günde 10 saat, rehine ve mahkumların takası yapılacak günlerde ise günde 12 saat durdurulacaktır.

vfgyju
3 Temmuz 2025'te İsrail'in gerçekleştirdiği hava saldırısının ardından Güney Gazze'den dumanlar yükseliyor. (AP)

5- İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması:

A – İlk gün, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasından sonra (8 kişi), Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminde ve Netzarim koridorunda, insani yardımla ilgili 3. maddeye uygun olarak ve üzerinde anlaşmaya varılacak haritalara göre yeniden konuşlandırılacaktır.

b) 7. gün, İsrailli rehinelerin cesetlerinin teslim edilmesinden sonra (5 ölü), insani yardımla ilgili 3. maddeye uygun olarak ve üzerinde mutabık kalınacak haritalara göre Gazze Şeridi'nin güney kesiminde yeniden konuşlandırma.

c) Teknik ekipler, hızlı müzakereler yoluyla nihai yeniden konuşlandırma sınırları üzerinde çalışacak.

6- Müzakereler: İlk gün, arabulucuların ve garantörlerin gözetiminde, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler hakkında müzakereler başlar. Bu düzenlemeler şunları içerir:

A – İsrail hapishanelerinde bulunan Filistinli tutukluların sayısı üzerinde mutabık kalınacak şekilde, kalan tüm İsrail rehinelerinin takas edilmesinin anahtarları ve koşulları.

B – İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve çekilmesi ile Gazze Şeridi'nde uzun vadeli güvenlik düzenlemeleri ile ilgili konular.

C – Taraflardan herhangi biri tarafından ortaya konacak Gazze Şeridi'nde “ertesi gün” ile ilgili düzenlemeler.

D – Kalıcı ateşkesin ilan edilmesi.

Trump, ateşkes anlaşmasını bizzat kendisi açıklayacak. Başkan, tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve müzakerelerin çatışmaya kalıcı bir çözüm getireceğinden emin.

7- Başkanlık desteği: Başkan (Trump), tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve ateşkes süresince müzakerelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması halinde taraflar arasında bir anlaşmaya varılmasının, çatışmanın kalıcı olarak çözülmesine yol açacağı konusunda ısrarcıdır.

dfgthy
ABD Başkanı Donald Trump 3 Temmuz 2025 (AFP)

8- Filistinli mahkumların serbest bırakılması: İsrail, hayatta olan ve ölen İsrailli rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ve yukarıdaki 2. maddeye göre, üzerinde mutabık kalınacak sayıda Filistinli mahkumun serbest bırakılmasını sağlayacaktır. Serbest bırakma işlemi, yukarıdaki 2. maddeye göre ve üzerinde anlaşmaya varılan bir mekanizma çerçevesinde, genel bir inceleme ve tören olmaksızın, rehinelerin serbest bırakılmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirilecektir.

9- Rehineler ve tutukluların durumu: 10. günde Hamas, kalan tüm rehineler hakkında tam bilgi (hayatta olduklarına dair kanıt ve sağlık durumu raporu/ölüm belgesi) sunacaktır. Buna karşılık İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nden tutuklanan Filistinli mahkumlar ve İsrail'de bulunan Gazze Şeridi'nden ölenlerin sayısı hakkında tam bilgi verecektir. Hamas, ateşkes süresince rehinelerin sağlığı, bakımı ve güvenliğini garanti altına alacaktır.

10- Anlaşma üzerine kalan rehinelerin serbest bırakılması: Kalıcı ateşkes için gerekli düzenlemelerle ilgili müzakereler 60 gün içinde tamamlanmalıdır. Anlaşma sağlandığında, İsrail tarafından sunulan “58 kişilik liste”deki geri kalan İsrailli rehineler (hayatta olanlar ve ölenler) serbest bırakılacaktır. Söz konusu süre içinde ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemelere ilişkin müzakereler tamamlanamazsa, ateşkes aşağıdaki 11. maddeye göre uzatılabilir.

11- Garantörler: Aracılar-Garantörler (ABD, Mısır ve Katar), ateşkesin 60 gün süreyle devam etmesini ve ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler konusunda ciddi görüşmelerin yapılmasını sağlayacaklardır. Aracılar, gerekirse bu çerçevede kararlaştırılan prosedürlere göre ciddi müzakerelerin ek bir süre boyunca devam etmesini garanti ederler.

12- Temsilcinin başkanlığı: Özel temsilci Büyükelçi Steve Wiggoff bölgeye gelerek anlaşmayı tamamlayacak ve müzakerelere başkanlık edecektir.

13- Başkan Trump: Başkan Trump ateşkes anlaşmasını şahsen açıklayacak. ABD ve Başkan Trump, nihai bir anlaşmaya varılana kadar iyi niyetle müzakerelerin devam etmesini sağlamak için çalışmaya kararlıdır.

* Bu metin 4 Temmuz'da yayınlanmış ve 7 Temmuz 2025 Pazartesi sabahı güncellenmiştir.