Meşhur bilimkurgu "The X-Files" 30. yaşını kutluyor

"Terimin kendisi 'Işınla beni Scotty' gibi bir şey haline geldi"

1993 ve 2018 arasında yayımlanan dizi, 16 Emmy ödülü kazanmıştı (Fox)
1993 ve 2018 arasında yayımlanan dizi, 16 Emmy ödülü kazanmıştı (Fox)
TT

Meşhur bilimkurgu "The X-Files" 30. yaşını kutluyor

1993 ve 2018 arasında yayımlanan dizi, 16 Emmy ödülü kazanmıştı (Fox)
1993 ve 2018 arasında yayımlanan dizi, 16 Emmy ödülü kazanmıştı (Fox)

The X-Files hayranları, ikonik bilimkurgu dizisinin 30. yıldönümünü kutluyor. 

Dizide David Duchovny'yle Gillian Anderson, paranormal ve doğaüstü olaylarla ilgili çözülmemiş vakaları araştıran FBI ajanlarını canlandırıyordu. 

1993'teki prömiyerinin ardından The X-Files, toplam 11 sezon yayınlanmış, 1998 ve 2008'de de devam niteliğindeki iki sinema filmi çekilmişti.

"En iyi FBI ajanları"

The X-Files'ın Fox'ta yayımlanmasının üstünden 30 yıl geçerken, Chris Carter'ın yaratıcısı olduğu bilimkurgu dizisinin hayranları, bu dönüm noktasını kutlamak için Twitter'a akın etti. 

Bir Twitter kullanıcısı "X-Files'ın 30 yılı, en iyi FBI ajanlarının 30 yılı: Mulder ve Scully" diye yazdı.

@billyjarrettugh isimli kullanıcıysa Gillian Anderson'ın karakterinin kendini tanıttığı görüntüyü paylaşarak Scully ve Mulder'ın ilk tanışmasını hatırlattı.

Dizinin bir diğer hayranı, paylaştığı videoya not düşerek The X-Files'ın "şimdiye kadar yapılmış en iyi dizi" olduğunu ifade etti.

Bir Twitter hesabı da dizinin ilk fragmanını paylaşarak şöyle yazdı:

1993'ün sonbaharında FOX'un yeni dizisi için yayımlanan ve her şeyi sonsuza dek değiştirecek ilk fragman. 30 yıl önce bu gece, The X-Files için son rötuşlar yapılıyordu.

Chicago'daki DePaul İletişim Fakültesi'nde Medya ve Popüler Kültür Profesörü olan ve hayran çalışmaları konusunda uzmanlaşan Paul Booth, "X-Files teriminin kendisi, 'Işınla beni Scotty' gibi bir şey haline geldi" diyerek ekledi:

Gizli belgelerden X-Files olarak bahsetmek popüler kültürün bir parçası oldu.

The X-Files, büyük ölçüde FBI ajanları Mulder ve Scully'nin etrafında dönüyordu. Konu, dizinin süregelen mitolojisinin çekirdeğini oluşturan uzaylı ve UFO'ların araştırılmasının yanı sıra "Haftanın Canavarı" olarak bilinen, bölümlerin merkezinde yer alan çeşitli yaratıklar ve gizemler arasında gidip geliyordu.

Bir inanan, bir şüpheci

Mulder'ın inanan, Scully'ninse şüpheci olarak konumlandırıldığı dizide izleyiciler, çoğu zaman ürkütücü hikayelerin yanı sıra iki ajanın ilişkilerinin doğasına dair sorular da dahil olmak üzere, zorlayıcı karakter dinamikleriyle karşılaşmıştı. 

Kuzey Carolina'daki Appalachian Eyalet Üniversitesi'nde kıdemli öğretim görevlisi Don Presnell, "20. yüzyılın son 10 yılıydı, bu yüzden tüm o yüzyılın sonunun belirsizliği vardı" diyerek, dizinin çekiciliğinin ilk yayımlandığı dönemle bağlantılı olduğunu ifade etti.

Yeniden çekilebilir

Mulder ve Scully, ikonik bir ikili olmaya devam ederken, Amerikalı sinemacı Ryan Coogler'ın X-Files'ı yeniden çekeceğine dair haberler de dolaşıyor. Ancak bunun nasıl şekil alacağı henüz belli değil. 

Bununla birlikte, hem eleştirmenlere hem de hayranlara göre X-Files'ın yıllarca yaşayacak bir seri olduğu olduğu açık.

Independent Türkçe



Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
TT

Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)

Bilim insanları şizofreni ve bipolar bozukluktan muzdarip kişilerin beyin zarında Hepatit C virüsü tespit etti. Bulgular bu kişilerdeki bazı semptomlara enfeksiyonun yol açabileceğine işaret ediyor.

Şizofreni, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi sorunların bazı psikiyatrik belirtileri uzun zamandır viral enfeksiyonlarla ilişkilendiriliyor. Ancak bugüne dek bu teoriyi doğrudan destekleyecek bir virüse beyinde rastlanmamıştı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun virüslerin doğrudan beyne girmeyip beyin zarını hedef almasından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Translational Psychiatry'de 14 Temmuz Pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyonu olan kişilerin ölümden sonra beyinlerinden alınan koroid pleksus örneklerini, sağlıklı bireylerin beyinlerinden alınanlarla karşılaştırdı.

Koroid pleksus, sıvı dolu boşlukların yani ventriküllerin zarını oluşturan ve özellikle beyni ve omuriliği koruyan beyin omurilik sıvısını üreten hücre topluluğunu ifade ediyor. Daha önceki çalışmalarda beyin içinde virüs keşfedilmediği için virüslerin bulaştığı bilinen bu bölgeye odaklandılar. 

Araştırmacılar 3 binden fazla hücreyi saptayabilen bir teknolojiyi kullanarak şizofreni veya bipolar bozukluktan muzdarip kişilerden alınan örneklerde daha fazla virüs tespit etti. Ancak sadece bu kişilerin beyin zarında Hepatit C vardı. 

Ayrıca kronik Hepatit C tanısı olan bazı kişilerde virüse rastlanmadı. Bu da enfeksiyonun her zaman beyin zarına ulaşmadığını gösteriyor

Bilim insanları daha sonra yaklaşık 285 milyon kişinin sağlık verilerinin tutulduğu bir veritabanına başvurdu. Şizofreni hastalarının yüzde 3,6'sında ve bipolar bozukluğu olanların yüzde 3,9'unda Hepatit C virüsünün belgelendiği saptandı. 

Majör depresyonu olanların neredeyse yüzde 1,8'inde virüs tanısı görülürken, kontrol grubunda bu oran sadece yüzde 0,5'ti. 

Ayrıca beyin zarında Hepatit C olan kişilerin, öğrenme ve hafızayla ilgili beyin bölümü hipokampusunda virüse rastlanmadı. Ancak yine de virüsün varlığı, hipokampustaki gen ifadesini değiştiriyordu. Bu durum zarda meydana gelen bir enfeksiyonun, beyin fonksiyonlarını ve davranışını etkileyebileceği ihtimaline işaret ediyor.

Araştırmacılar bulguların, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan herkesin Hepatit C enfeksiyonu olduğunu göstermediği uyarısında bulunuyor. Ancak beyin zarındaki virüsün, semptomlarla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

Bu rahatsızlıklardan muzdarip kişilere virüs testi yapılması ve buna yönelik tedavi uygulanması semptomların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Enfeksiyon genellikle antiviral ilaçlarla tedavi ediliyor.

Çalışmaya liderlik eden Sarven Sabunciyan "Bulgularımız, bazı kişilerin enfeksiyon nedeniyle psikiyatrik semptomlar yaşıyor olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor:

Hepatit C enfeksiyonu tedavi edilebildiğinden, bu hastalara antiviral ilaçlar verilerek psikiyatrik semptomlarının azalmasına yardımcı olunabilir.

Independent Türkçe, Johns Hopkins Üniversitesi, Neuroscience News, Translational Psychiatry