Netflix'in yıldızlarla dolu yeni filmi yerden yere vuruldu

Harry Potter'ın yönetmeninin imzasını taşıyan filmin Rotten Tomatoes puanı 100 üzerinden yalnızca 17

Filmin senaryosu Wells Tower ve Evan Hughes imzasını taşıyor (Netflix)
Filmin senaryosu Wells Tower ve Evan Hughes imzasını taşıyor (Netflix)
TT

Netflix'in yıldızlarla dolu yeni filmi yerden yere vuruldu

Filmin senaryosu Wells Tower ve Evan Hughes imzasını taşıyor (Netflix)
Filmin senaryosu Wells Tower ve Evan Hughes imzasını taşıyor (Netflix)

Emily Blunt ve Chris Evans'ın başrollerini paylaştığı yeni film Acı Reçete (Pain Hustlers), dünya prömiyerinin ardından olumsuz eleştiriler aldı.

Harry Potter'ın yönetmeni David Yates'in yönettiği film Andy Garcia, Jay Duplass ve Catherine O'Hara gibi güçlü bir yardımcı oyuncu kadrosuna sahip olsa da bu durum eleştirmenleri ikna etmeye yetmedi.

18 eleştiriden sadece üçü olumlu

Netflix, filmin konusunu kısaca şöyle özetliyor:

Kızına bakabilmek için, batmakta olan bir ilaç şirketi girişiminde işe giren bir kadın, kendini tehlikeli ve yasa dışı bir operasyonun içinde bulur.

Dünya prömiyerini 11 Eylül'de 48. Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yapan Acı Reçete, şu ana kadar eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'ta 100 üzerinden sadece 17 puan alabildi. Filmle ilgili kaleme alınan 18 eleştiriden yalnızca üçü olumlu. 

The Wrap'ten Kristen Lopez, Acı Reçete'nin oyuncu kadrosunun fark yarattığını itiraf etse de yine de filmin konusunu eleştirdi:

Acı Reçete güçlü başrol oyuncuları sayesinde eğlendiriyor ama çok daha iyi filmlerin klişelerine dayandığını düşünmemek elde değil.

BBC, "Filmin adı muhtemelen Liza Drake olmalıydı, Emily Blunt'ın canlandırdığı satış temsilcisinin adı, bu duyarsız dramayı neredeyse tek başına kurtarıyor" ifadesini kullandı.

Indiewire'dan David Ehrlich, Acı Reçete'yle ilgili şöyle yazdı:

Yates'in filmi, acının kaynağını anlamlı bir şekilde ele almaktan ziyade kolay yutulur olmaya odaklanıyor.

Screen International'ın Netflix filmiyle ilgili eleştirisinde şu ifadelere yer verildi:

Kapitalizmin kötülükleri ve ilaç şirketlerinin canavarlığı hakkında ironik bir şekilde eğlenceli bir ibret öyküsü olmaya çalışan Acı Reçete, ne baştan çıkarıyor ne de tiksindiriyor. Bu sözde acı hap çok kolay yutuluyor.

The Guardian'dan Benjamin Lee, 5 üzerinden iki yıldız verdiği filmi şöyle değerlendirdi:

Blunt, adanmışlığını sonuna kadar koruyor ama o bile sıkıcı son perdeye parlaklık katamıyor, onu ekranda görmenin keyfi yerini hak etmediği bir başka projenin acısına bırakıyor.

Acı Reçete, 20 Ekim'de Netflix'te yayımlanacak.

Independent Türkçe



Yıldız aktris, saçlarını kazıttığı için travma geçirmiş

Pugh bu rolün kendisini doğru bir zamanda bulduğunu düşünüyor (AFP)
Pugh bu rolün kendisini doğru bir zamanda bulduğunu düşünüyor (AFP)
TT

Yıldız aktris, saçlarını kazıttığı için travma geçirmiş

Pugh bu rolün kendisini doğru bir zamanda bulduğunu düşünüyor (AFP)
Pugh bu rolün kendisini doğru bir zamanda bulduğunu düşünüyor (AFP)

Britanyalı oyuncu Florence Pugh, son filmi için saçlarını kazıtmanın kendisini zor duruma soktuğunu anlattı. 

Vogue'a konuşan yıldız, Andrew Garfield'la birlikte rol aldığı We Live in Time'dan da bahsetti.

28 yaşındaki aktris, romantik komedi için saçlarını kestirmesinin kendisinde hem fiziksel hem de duygusal etki yarattığını söyledi. 

Son yıllarda Oppenheimer, Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki (Dune: Part Two) ve Küçük Kadınlar (Little Women) gibi merakla beklenen pek çok yapımda rol alan oyuncu şu ifadeleri kullandı:

Pek çok dinde vücudun en değerli kısmı saçlardır: Hatıralarını, hayallerini ve tarihini orada saklarsın. Gerçekten çok tuhaf bir deneyimdi. Kafam o kadar hassasken çok fazla kişi kafama dokunmaya çalıştı, canlılığını hissettim. Vücudum bundan dolayı bir çeşit travmaya girdi, hep soğuktu.

Filmde rol arkadaşının saçını kesmekle görevli olan Andrew Garfield, "Bu işin bana verilmesi bir imtiyazdır" derken sahne öncesinde endişe duyduğunu da itiraf etti:

Ya neslinin en iyi oyuncularından birinin kafasını mahvetseydim? Çok korkutucuydu ama nihayetinde çok güzel ve samimi bir sahne oldu. Tanrı'ya şükür ki iyi bir şekle sahip bir kavun gibi bir kafası var.

Brooklyn, Kapalı Devre (Closed Circuit) ve Yanlış Hesap (Intermission) gibi filmlerle tanınan yönetmen John Crowley'in filmi, Pugh'un canlandırdığı Michelin yıldızlı şef Almut'la Garfield'ın hayat verdiği Tobias'ın 10 yıla yayılan ilişkisini işliyor. 

7 Eylül'de Toronto Uluslararası Film Festivali'nde prömiyerini yapan We Live in Time, gelecek aydan itibaren sinemalarda da izlenebilecek. Ancak Türkiye'de ne zaman gösterime gireceği henüz net değil.

Pugh derginin Birleşik Krallık edisyonunun ekim sayısı için verdiği röportajda aşk hayatından da bahsetti. "Gerçekte ne olduğumuzu bulmaya çalışıyoruz. Bir şeylerin gelişmesine izin veriyorum. İlk kez kendimi bir yarışa sokmuyorum" dedi.

Sevgilisinin adını vermeyen Pugh, daha önce meslektaşı Zach Braff'la birlikteydi. Aralarındaki 21 yaş farka yönelik eleştirilere "Bu benim hayatım ve milleti memnun etmek için hiçbir şey yapmayacağım" diye yanıt vermişti. 

2020'de Küçük Kadınlar'la (Little Women) Oscar'a aday gösterilen, sarsıcı korku filmi Midsommar'da izleyicileri büyüleyen Florence Pugh, en çok talep gören oyunculardan biri oldu.

Independent Türkçe, CNN, Vogue, AFP