Ermenistan, Rus barış güçlerini Azerbaycan’ın ‘saldırganlığını’ durdurmaya çağırdı

Ele geçirilen Ermeni silahları 13 Eylül’de Bakü’de düzenlenen anma sergisinde sergileniyor (AFP)
Ele geçirilen Ermeni silahları 13 Eylül’de Bakü’de düzenlenen anma sergisinde sergileniyor (AFP)
TT

Ermenistan, Rus barış güçlerini Azerbaycan’ın ‘saldırganlığını’ durdurmaya çağırdı

Ele geçirilen Ermeni silahları 13 Eylül’de Bakü’de düzenlenen anma sergisinde sergileniyor (AFP)
Ele geçirilen Ermeni silahları 13 Eylül’de Bakü’de düzenlenen anma sergisinde sergileniyor (AFP)

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, sivillerin Ermenistan’a doğru Laçin Koridoru üzerinde kurulan insani koridorlardan ve diğer yönlerden Dağlık Karabağ’ı terk edebileceğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Bakanlık sivilleri, Bakü’nün başlattığı ‘terörle mücadele’ operasyonu kapsamında, Azerbaycan güçlerinin saldırısına uğrayan meşru askeri hedefler olarak tanımlanan yerlerden uzak durmaya çağırdı.

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı ise, Dağlık Karabağ bölgesindeki Rus barış güçlerini müdahale etmeye ve Bakü’nün ‘kapsamlı saldırganlığını’ durdurmaya çağırdı.

Azerbaycan bugün, Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermeni güçlerine yönelik ‘terörle mücadele operasyonları’ başlattığını duyurdu.

AFP’nin haberine göre, Azerbaycan, bugün Dağlık Karabağ bölgesinde iki mayının patlaması sonucu 4 polis memuru ve 2 sivilin öldüğünü açıklayarak, bu terör eyleminden Ermeni ayrılıkçıları sorumlu tuttu.

Bakü’nün, Temmuz ayında Laçin Koridoru’nu çeşitli gerekçelerle kapatması ve bu durumun büyük bir malzeme sıkıntısına yol açması üzerine Ermenistan ile Azerbaycan arasında gerginlik tırmandı.

Bu durum, özellikle Azerbaycan’ın sınırdaki askeri konuşlandırmasını güçlendirmesi nedeniyle, iki ülke arasında çatışmaların yeniden yaşanabileceğine dair endişeleri artırdı.

İki ülke, Dağlık Karabağ’ın kontrolü için sonuncusu 2020’de olmak üzere iki savaş yaptı. Bu, Ermenistan’ın yenilgisi ve Azerbaycan’ın saha kazanımları elde etmesi sonucu kırılgan bir ateşkesle sona erdi.



Gambiya'daki kadın sünneti tartışmalarının beklenmedik bir sonucu oldu

Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)
Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)
TT

Gambiya'daki kadın sünneti tartışmalarının beklenmedik bir sonucu oldu

Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)
Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)

Gambiya'da kadın sünneti yasağını kaldırmaya yönelik çabalar ilginç bir sonuç doğurdu: Afrika ülkesinde kadınların cinsel hazzı artık daha fazla önemseniyor.

Kadın sünneti, klitoris ve labia minora gibi kadınların dış cinsel organlarının, tıbbi bir gereklilik olmadan tamamen veya kısmen çıkarılmasını ifade ediyor.

Kadınların cinsel hazzını azaltan bu işlemin enfeksiyon, şiddetli ağrılar, kısırlık ve hatta ölüm gibi sonuçları olabiliyor. 

Gambiya'da 2015'te yasaklanan kadın sünnetini uygulayanlar para ve hapis cezasına çarptırılabiliyor. 

Birleşmiş Milletler'e göre Afrika ülkesinde 15-49 yaşındaki kadın ve kız çocuklarının yüzde 76'sı bu işleme maruz kaldı. 

Yasağı kaldırma amacıyla parlamentoya yasa tasarısı sunulmuş ancak teklif geçen yıl temmuzda reddedilmişti.

"Hiç bu kadar açık konuşulmamıştı"

Washington Post'un haberine göre Gambiya'da kadınların cinsel yaşamında bu süreçte önemli değişimler yaşandı. 

26 yaşındaki Seray Sidibeh, ülkedeki çoğu kadının seksin zevk almak için yapıldığını düşünmediğini ancak son zamanlarda bu durumun değiştiğini söylüyor. 

Kadın hakları aktivisti Fatoumata Sanneh de "Her zaman erkekleri memnun etmek ve onların hoşuna giden şeyler önemliydi" diyerek ekliyor: 

Daha önce kadınlar hakkında onları kontrol etmekten başka bir şey konuşulmuyordu. Ama bu tartışmalar sayesinde bu değişiyor; ülke olarak büyüyoruz, ilerliyoruz.

Kadın sünnetini savunanlar uygulamayı kültürel, dini ve sağlık gerekçeleriyle desteklerken, karşı çıkanlar bunun yarattığı tehlikelere dikkat çekiyor.

Aktivist Fallu Sowe, yasağı kaldırmak isteyenlerin bunun kadınların arzularını kontrol etme amacı taşıdığını söyleyerek cinsellikle ilgili daha rahat konuşulmasına zemin hazırladığını ifade ediyor.

27 yıldır kadın sünnetine karşı mücadele eden Sowe, bu meselenin "hiçbir zaman şimdiki kadar açıkça konuşulmadığını" ekliyor.

Erkekler de sorunu fark etmeye başladı

Pozitif maskülenliği teşvik eden bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi Modou Lamin Davies de erkeklerin, kadın sünnetinin yatak odasındaki etkilerini yeni yeni anlamaya başladığını belirtiyor. 

Erkekler, sünnet edilmiş kadınların seks yaparken keyif almakta zorlandığını fark ederek partnerlerini memnun etme yolları aramaya başlamış. 

Sünnet işlemini gerçekleştiren 65 yaşındaki Mariam Njie de kadınların bu şikayetlerinin yakın zamanda ortaya çıktığını söylüyor. Ancak Njie uygulama "nesillerdir" devam ettiği için kadınlara inanmadığını ekliyor.

Washington Post ayrıca genç bir kadının sosyal medyadan seks oyuncakları satmaya başladığını ve bir ay içinde yüzlerce kadın müşterisi olduğunu aktarıyor.

Diğer yandan ismi açıklanmayan kadın, çoğu müşterisinin oyuncakları gizlice aldığını ve önlerinde uzun bir yol olduğunu söylüyor.

Davies yasağı kaldırma tartışmaları hakkında "Her ne kadar korkunç olsa da gizli bir lütuftu" diyor: 

Daha önce hasıraltı edilen pek çok meseleyi gün yüzüne çıkardı.

Independent Türkçe, Washington Post, CNN, Reuters, UNICEF