Lübnan Elektrik Şirketi, kamu kurumlarının elektriğini kesme uyarısı yaptı

Lübnan Elektrik Şirketi kamu kurumlarını birikmiş faturaların ödenmesi konusunda uyardı

Lübnan Elektrik Şirketi, bakanlıkları elektriği kesmekle tehdit ediyor (NNA)
Lübnan Elektrik Şirketi, bakanlıkları elektriği kesmekle tehdit ediyor (NNA)
TT

Lübnan Elektrik Şirketi, kamu kurumlarının elektriğini kesme uyarısı yaptı

Lübnan Elektrik Şirketi, bakanlıkları elektriği kesmekle tehdit ediyor (NNA)
Lübnan Elektrik Şirketi, bakanlıkları elektriği kesmekle tehdit ediyor (NNA)

Lübnan Elektrik Şirketi, tüm bakanlıklara ve kamu kurumlarına ihtarname göndererek, elektrik kullanımı nedeniyle borçlu oldukları aidatları banka havalesi yoluyla değil, Lübnan lirası cinsinden nakit olarak ödemeleri çağrısı yaptı. Şirket, aidatlarını ödemeyen bakanlık ve idarelerin elektriklerinin kesilmesi cezası kapsamında söz konusu kuruluşlara azami 24 Ekim tarihine kadar süre verdi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Elektrik Şirketi’nden bir kaynak, “Kuruluşun elektrik sağlamaya devam etmesi için tahsilatın bir öncelik haline geldiği göz önüne alındığında, uyarı nihai ve geri alınamaz” dedi.

Kuruluş, yayınladığı bildiride “Elektrik Şirketi, kamu yararı ve vatandaşlara hizmet sağlama açısından ne kadar önemli olursa olsun elektrik enerjisini (bir meta olarak) kamu sektöründeki kişilere bile bedelini tahsil etmeden satamaz. Bu, mali dengesini korumak ve faturalarını düzenli olarak ödeyen vatandaşlar, bakanlıklar ve kurumlar için elektriği güvence altına almaya yönelik ulusal acil durum planının başarısını garanti altına almak üzere ortaya koyulan bir kararlılıktır” ifadelerine yer verdi.

Kararın, önceki açıklamalardan ve 25 Eylül’de Maliye Bakanı Yusuf Halil ve Enerji ve Su Bakanı Velid Fayyad ile yapılan toplantıdan sonra alındığı belirtildi. Toplantıda, Başbakan Necib Mikati’nin 8 Şubat’ta konuyla ilgili yayınladığı genelgeye, ayrıca elektrik sektörüne yönelik ulusal acil durum planının değerlendirilmesi ve ilgili kanun ve yönetmeliklerin uygulanmasından sorumlu bakanlık komitesinin tavsiyesine dayanarak, elektrik tüketim faturalarının kamu idareleri ve su daireleri de dahil olmak üzere kamu kurumları tarafından Elektrik Şirketi yararına ödenmesi konusu gündeme getirilmişti.

Son uyarı

Son kez Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki tüm kamu idarelerine, kamu kurumlarına, su dairelerine ve diğer kamu sektörü bireylerine, ister bu faturalardan vadesi geçmiş olsun, ister yeni ihraçlara ilişkin faturalar olsun elektrik tüketim faturalarını, kuruluşun Lübnan Merkez Bankası nezdinde açılan hesabına transfer yoluyla değil, Lübnan Elektrik Şirketi’ne Lübnan lirası şeklinde nakit olarak ödemeyi taahhüt etmeleri çağrısı yapıldı. Elektrik Şirketi, bu departmanlara durumlarını düzeltmeleri çağrısında bulunurken, aksi takdirde ilgili yasa ve düzenlemelere uygun olarak ödemelerini geciktirenlere elektrik tedarikini kesmek zorunda kalacaklarını bildirdi.

İhlalleri durdurun

Resmi kurumlara yapılan uyarıya, şebekeye yönelik ihlali durdurma ve aidatlarını ödemeyi reddeden taraflarla ilgilenme planı da eşlik ediyor. Elektrik Şirketi’nden bir kaynak, Şarku’l Avsat’a “Uyarı, şirketin Lübnanlılara enerji sağlamaya devam edebilmesi için nihaidir ve geri döndürülemez” dedi. “Vatandaşların kamu idarelerine ek ödeme yapması, idarelerin fatura biriktirmeye ve enerji israfına devam etmesi artık uygun değildir” diyen kaynak, “Şirket, tahsilatları etkinleştirme ve ağ ihlalleri ve hırsızlıklarla mücadele etme kararı aldı. Bu durum, Filistin ve Suriye kampları için de geçerli. Ayrıca tahsilatların etkinleştirilmesi, kaçınılmaz olarak elektrik tedarik saatlerinde artışa olanak sağlayacak” şeklide konuştu.

Geç uyanış

Bu uyarı, özellikle devlet kurumlarında uzun yıllardan beri biriken ve yüz milyarlarca liraya ulaştığı tahmin edilen borçlar nedeniyle Lübnan Elektrik Şirketi için geç bir uyanışı temsil ediyor. Bayındırlık, Enerji ve Su Komitesi Başkanı Milletvekili Seci Atiyye, “Kamu kurumları ve belediyeler, 1 Kasım 2022’den itibaren Lübnanlı vergi mükelleflerine benzer şekilde elektrik faturalarını dolar kuruna göre ödemekle yükümlü hale geldi” dedi. Şarku’l Avsat’a konuşan Atiyye, “Bakanlıklar, kamu idareleri, belediyeler, askeri ve emniyet kurumları ile Su Kurumu, genel elektrik faturası değerinin yüzde 20’sini tüketiyor. Aylık enerji tedarik maliyeti; yakıt fiyatı, bakım, onarım ve ulaşım ağlarının maliyeti de dahil olmak üzere 60 milyon doları buluyor. Bu da devlet kurumlarına faturanın aylık 12 milyon dolar olduğu anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. Atiyye, UNRWA’nın elektrik faturalarını ödemeyi durdurmasının ardından Filistin mülteci kamplarında ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) elektrik faturalarını ödemeyi reddetmesi sonucunda Suriye mülteci kamplarında oluşan birikmiş borçlara da çözüm bulunması gerektiğini vurguladı. Bayındırlık, Enerji ve Su Komitesi Başkanı, özellikle de yıllık değerinin 400 milyon dolar olduğu tahmin edilirken kuruluşların ödeme yapmayı reddetmesi halinde böyle bir kararın yansımaları ne olursa olsun, Filistin ve Suriye kamplarına giden elektriğin kesilmesine yönelik de nihai karar alabileceğini belirtti.

Bakanlıkların yıllık bütçelerinde elektrik giderlerinin yanı sıra sabit telefon faturaları ve internet hizmetlerine de yer vermemesi dikkat çekici. Bu çerçevede eski Enerji Bakanı Sezar Ebi Halil, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Enerji Bakanlığı’nda görev yaptığım süre boyunca 22 basın toplantısı düzenleyerek, kamu idarelerindeki borç birikiminin kötü yansımaları konusunda uyarılarda bulundum. Ama sorun bakanlıkların bu faturaları bütçelerine yansıtmamasıydı. Biz de bu sorunu her bütçede gündeme getirdik” dedi. Ebi Halil, “UNRWA’nın kamplardaki Filistinli mültecilere ait faturaları ödemeyi reddetmesi ve UNHCR’nin de Suriyelilere ait faturaları ödemeyi reddetmesi nedeniyle sorun yalnızca devlet yönetimleriyle sınırlı değil” diyerek, yerinden edilenlerin yalnızca 2017’de 486 megavat enerji kullandığını ve bunun 333 milyon ABD dolarına mal olduğunu kaydetti.



Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
TT

Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)

Hamas Hareketi ve İsrail’den müzakereciler Katar’ın başkenti Doha'da Gazze'de ateşkes konusunda dolaylı müzakerelere başlamaya hazırlanırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ordusundan Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını istedi.

Netanyahu'nun adamları, cumartesi akşamı savaşı yönetmek için yapılan güvenlik toplantılarında yaşananları sızdırdılar. Toplantıda şiddetli tartışmalar, bağırışmalar ve masaya vurmalar yaşandığını söylediler. Ayrıca Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'e Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını ve ateşkesin ilan edilmesi muhtemel görünen Washington ziyaretinden döndükten sonra kendisine sunması talimatı verdiğini aktardılar.

İsrailli analistler bu sızıntının amacına ilişkin farklı görüşlere sahipler. Bazıları, bunun sadece ‘Hamas liderliğine Doha turunda önerileri kabul etmesi için son anda baskı yapmayı amaçladığını’ bazıları ise Netanyahu'nun ‘hükümetin kendisine Gazze'yi işgal etmesi ve Filistinlilere karşı şiddetli operasyonlarının dozunu artırması için baskı uyguladığını sızdıran ordu kademesine öfkesini göstermeyi amaçladığını’ söylediler.

Üçüncü bir analist grubu ise bu gidişatın ‘hükümetin ateşkesi reddetme tutumunun gerçeğini’ yansıttığı görüşündeydi.

Birden fazla sebep

Ancak tüm bu nedenlerin bir araya gelmesi Netanyahu'nun Zamir'den taleplerinin arkasında yatan neden gibi görünüyor. Netanyahu, Hamas'a baskı uygulayarak kalıcı ateşkes şartından vazgeçmesinin yanı sıra (Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in temsil ettiği) Dini Siyonizm akımının hükümetten çekilmemesi için işgal ve sürgün tehdidini masada tutmak ve böylece sağcı tabanını memnun etmek istiyor.

Jfkfjf
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Kudüs'ün eski kentinde dolaşıyor (Arşiv - Reuters)

Son olarak Netanyahu, ordunun kendini savunma konumunda kalmasını istiyor ve başarısızlıkla suçlanmaktan korkuyor. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’a da Netanyahu’nun kendisi gibi ‘sadece güç yoluyla barış istediği’ mesajını veriyor.

Toplantıda neler oldu?

Toplantı, ateşkes anlaşmasına varılamaması durumunda askeri planların görüşülmesi üzerineydi. İsrail merkezli televizyon kanalı Kanal 12'nin haberine göre toplantı, İsrail ordusunun ‘Gideon'un Arabaları Operasyonu’nun hedeflerine ulaşmaya yaklaştığını açıklamasının ardından, ‘savaşın, rehineleri kurtarma ve Hamas'ı hezimete uğratma hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla siyasi düzeyde sunacağı çeşitli olasılıkların ve planların ortaya çıkmasının ardından gerçekleşti.

Kanal 12, toplantıda Başbakan Netanyahu ile Genelkurmay Başkanı Zamir arasında sert bir tartışma yaşandığını, bakanlar Ben Gvir ve Smotrich'in ise başbakanı desteklediğini bildirdi.

Ben Gvir ve Smotrich'in Genelkurmay Başkanı'nı siyasi düzeydeki tavsiyeleri uygulamamakla suçladığını aktaran Kanal 12, Genelkurmay Başkanı'nın ise “Gazze'de oyalanacak zaman yok... Sözlerinize dikkat edin. Savaşlarda askerler ölüyor” şeklinde yanıt verdiğini kaydetti.

Toplantı sırasında Netanyahu'nun sesini yükselterek masaya yumruğunu vurduğunu ve Gazze halkı için geniş çaplı bir tahliye planı hazırlanarak onların Gazze'nin güneyine yerleştirilmesini talep ettiğini iddia eden Kanal 12’ye göre Netanyahu, “Taviz vermeyeceğim. Hamas hiçbir koşulda Gazze'de kalmayacak” dedi.

Kanal 12 ayrıca Genelkurmay Başkanı Zamir’in İsrail'in Gazze halkı üzerinde kontrolünü sürdürmesine karşı çıktığını ve kontrolün kaybedileceği konusunda uyardığını bildirdi.

İsrail Genelkurmay Başkanı toplantıda, “Askeri yönetim mi istiyorsunuz? İki milyon aç ve aşağılanmış insanı kim yönetecek?” diye sordu. Bunun üzerine Netanyahu yüksek sesle “Ordu ve İsrail Devleti” yanıtını verdi ve ardından “Askeri yönetim istemiyorum, ancak Hamas'ı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğim” diye ekledi.

Zamir, Netanyahu'nun sözlerine “Bunu konuşmalıyız, bu konuda anlaşamadık. Aç ve öfkeli insanları kontrol etmek, kontrolün kaybedilmesine ve ordunun saldırıya uğramasına yol açabilir” diye yanıt verdi. Zamir ayrıca, bu planın İsrail ekonomisi ve toplumu üzerinde muazzam etkileri olacağını ve düzenli ve yedek kuvvetlerin konuşlandırılması açısından büyük kaynaklar gerektireceğini belirtti.

Netanyahu, toplantı sırasında Zamir'den, ABD Başkanı Donald Trump ile Gazze ve İran konusunda görüşmeler yapmak üzere Washington'a gittikten sonra geri dönene kadar Gazze Şeridi için tahliye planı hazırlamasını istedi. Netanyahu, hafta sonuna kadar Washington'da kalacak.

Zafer pozu arayışı

İsrail ordusu Gazze'deki operasyonlarını korkunç bir şekilde yoğunlaştırdı. Çünkü savaşı güçlü bir zafer pozuyla bitirmek istiyor.

Şimdiye kadar onun Lübnan, Suriye ve İran cephelerinde ‘başarılı’, ancak Gazze cephesinde ‘başarısız’ olduğu yönünde bir tablo ortaya çıktı. Savaşın Hamas'a ağır darbeler indirilmeden sona ermesini hayal edemeyen İsrail ordusu, Gazze'de şimdiye kadar elde ettiği başarıların hükümet tarafından siyasi kazanca dönüştürülmesi için yeterli olduğuna inanıyor.

Netanyahu’nun öfkesinin sebebi de tam olarak bu eğilim. Çünkü bu durum topu kendi sahasına atıyor. Oysa sorumluluğu başkalarına yükleme konusunda gerçek bir usta olan Netanyahu 7 Ekim 2023’ten bu yana görevden aldığı çoğu komutan ve güvenlik yetkilisiyle de aynısını yapmıştı.

Hem Netanyahu hem de Zamir, Hamas'ın İsrail askerlerinin hayatına kasteden operasyonlarını sürdürmesinden dolayı bir miktar hayal kırıklığı yaşıyor. Halbuki Hamas büyük suikastlara uğramış, kalesi olan Gazze ile halkı katliama ve yıkıma maruz kalmıştı.

Kcjfj
Gazze'de yaralanan bir İsrail askerini taşıyan İsrail Hava Kuvvetleri askerleri, Ocak 2024 (AFP)

Ancak Genelkurmay Başkanı Zamir, Gazze'deki başarısızlıkları diğer cephelerdeki kazanımlarla telafi etmenin mümkün olduğunu düşünüyor. Savaşı bu aşamada sona erdirmeyi tercih eden Zamir, “Gazze'de kalmak bir kumar ve dünyanın en güçlü orduları bile işgalci örgütlerle savaşamaz” diyor.

Bununla birlikte Zamir, farklı bir görüşe sahip olsa bile siyasi liderliğin emirlerine uymaya hazır olduğunu söyledi.

Sızıntılar öfkeye neden oldu

Ancak sorun şu ki, Netanyahu'nun hükümetteki arkadaşları, sadece Ben-Gvir ve Smotrich değil, Likud Partisi’nden milletvekilleri ve bakanlar da Netanyahu'nun açıklamalarıyla yetinmiyor ve bunları Beyaz Saray'da olacakları örtbas etme girişimi olarak görüyorlar.

Bu yüzden pazar günü Zamir ve Netanyahu'yu eşit şekilde eleştiren açıklamalarda bulunan Smotrich, “Kabinet’ten sızdırılan bilgiler, devletin güvenliğini tehdit eden kabul edilemez bir durumdur ve buna bir son verilmeli” ifadelerini kullandı.

Jgjfj
Netanyahu ve Smotrich Kabinet toplantılarından birinde (Reuters)

İsrail Maliye Bakanı Smotrich, eleştşirilerini şöyle sürdürdü:

“Gerçek şu ki tüm cephelerdeki büyük başarılara rağmen, insani yardımların Hamas'a ulaşmasını engellemek konusunda Genelkurmay Başkanı görevini yerine getirmiyor ve siyasi liderliği Hamas'a yardım ulaştırmaya zorluyor. Bu yardımlar savaş sırasında düşmanın lojistik tedarikine dönüşüyor. Tüm saygımla, eleştirilerim aynı zamanda savaşın sürdüğü aylar boyunca siyasi düzeyde alınan kararları uygulamaya koyamayan ve ordunun üst düzey komutanlarına dayatamayan Başbakan’a da yöneliktir. Bu kararlar, Hamas'ı ortadan kaldırmak ve rehineleri geri almaktı.”