Evde fizik tedavi için algılama özellikli kumaş

Sensörler sayesinde evde doğru ve sorunsuz bir şekilde egzersiz yapılabiliyor.
Sensörler sayesinde evde doğru ve sorunsuz bir şekilde egzersiz yapılabiliyor.
TT

Evde fizik tedavi için algılama özellikli kumaş

Sensörler sayesinde evde doğru ve sorunsuz bir şekilde egzersiz yapılabiliyor.
Sensörler sayesinde evde doğru ve sorunsuz bir şekilde egzersiz yapılabiliyor.

Canterbury Üniversitesi'nden, bilgisayar bilimleri ve yazılım mühendisliği alanında çalışmalar yürüten öğretim görevlisi Alona Everett liderliğindeki bir ekip, sensörlerle donatılmış etkileşimli, gerilebilir kumaş yüzeyler geliştirdi. Bu yüzeylerin ilk deneysel modeli, fizik tedavi ve sağlık hizmetleri alanlarındaki potansiyel uygulamalarda kullanılması amacıyla Kanada'nın Ottawa kentindeki Carleton Üniversitesi'ne yaptığı ziyaret sırasında oluşturuldu.

Söz konusu yeni inovasyonun vizyonu, giysilerle sorunsuz bir şekilde entegre olan, vücudun hareketini ve esnekliğini izleyerek kullanıcıya gerçek bir deneyim yaşatan giyilebilir bir cihaz geliştirilmesine dayanıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Everett konuya dair şu açıklamada bulundu:

“Fizik tedavi görenlerin uzmanla randevuları sırasında egzersizleri doğru bir şekilde yaptıklarını, ancak evde doğru şekilde uygulamaya devam etmelerinin zor olduğunu gördük. Ancak bu cihaz, kullanıcıların egzersizleri doğru bir şekilde ve bir fizyoterapistin gözetimine ihtiyaç duymadan yapmalarına yardımcı olabilir.”

Yarattığı dinamik malzeme, birbirine bağlı 3D baskılı çiplerden oluşuyor. Bu malzeme, iletken bir filamentle birbirine bağlanan elektronik bileşenleri içererek baskı işlemi sırasında kazanılan yeteneklere sahip ve bu bileşenler vücudun şekline ve hareketine tepki veriyor. Bireysel ihtiyaçları karşılamak üzere de özelleştirilebiliyor.

Söz konusu yeniliğin potansiyel uygulamaları, dijital kumaşların giysi ve aksesuarlara dahil edilmesinden, LED ışıklı dizlikler ve doğru açıyı ve cilt temasını algıladığında çalışan pillere kadar uzanıyor. Everett bir sonraki çalışmasında, malzemeyle kaplı hareketli disklerin yaydığı titreşimler aracılığıyla dokunsal etkileşimi de inovatif ürünlerine dahil etmeyi planlıyor.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging