Nefud Çölü’nde astronomi koruma alanı kuruluyor

Söz konusu alanın uluslararası standartlarda olacağı duyuruldu.

Nefud Çölü’ndeki ‘karanlık gökyüzü’ alanı, astronomi turizmi için en iyi bölgelerden biri olarak kabul ediliyor. (SPA)
Nefud Çölü’ndeki ‘karanlık gökyüzü’ alanı, astronomi turizmi için en iyi bölgelerden biri olarak kabul ediliyor. (SPA)
TT

Nefud Çölü’nde astronomi koruma alanı kuruluyor

Nefud Çölü’ndeki ‘karanlık gökyüzü’ alanı, astronomi turizmi için en iyi bölgelerden biri olarak kabul ediliyor. (SPA)
Nefud Çölü’ndeki ‘karanlık gökyüzü’ alanı, astronomi turizmi için en iyi bölgelerden biri olarak kabul ediliyor. (SPA)

Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren İmam Türki Bin Abdullah Doğa Koruma Alanı Geliştirme Kurumu, ışık kirliliğinin olmaması nedeniyle gökyüzünü, yıldızları, gezegenleri ve uzaydaki astronomik olayları yüksek netlikte görüntülemek için olağanüstü fırsatlar sağlıyor. Uluslararası Karanlık Gökyüzü Derneği'ne (IDA) göre Nefud Çölü’nün bir kısmı, astronomi turizmi için en öne çıkan alanlardan biri olacak şekilde uluslararası standartlarda astronomi koruma alanına dönüştürülebilir.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre alan, bölgedeki bilimsel, eğitimsel, doğal ve miras amaçlı amaçların desteklenmesine olanak sağlayacak. Gece gökyüzünü gözlemlemek yalnızca parlayan yıldızları izlemekle sınırlı değil daha ziyade Ay 'ın çeşitli evrelerini, Dünya'ya düşen meteorları, yıldızların patlaması sonucu oluşan ve gökyüzünde kendine özgü renkler oluşturan nebulaları görüntüleme olanağı sağlayacak. Misal Sirius, Aquila, Antares, Süheyl ve Pleiades gibi yıldızlar yüz milyarlarca yıldız arasında gözlemlenen en ünlü ve en parlak yıldızlar arasında sayılıyor.

Kurum, gökyüzündeki yıldızları ve gezegenleri gözlemleyebilecekleri karanlık bölgeleri aramak için dünyanın çeşitli yerlerine seyahat eden ve bunları en güzel profesyonel fotoğraf ve videolarla belgeleyen çok sayıda astronomi turistinin bulunduğunu belirtti. SPA’nın haberine göre bu bölgede görülebilen yıldız ve gezegenler dünyanın diğer bölgelerinden görülemeyebilir.

Nefud Çölü içerisinde yer alan ‘karanlık gökyüzü’ alanı, astronomi turizmi açısından en iyi bölgelerden biri olarak kabul ediliyor ve Kurum, burayı uluslararası standartlarda astronomi koruma alanına dönüştürmek için çalışıyor.

Nefud Çölü, Arap Yarımadası’nın kuzeyindeki en ünlü bölgelerden biri. Doğudan batıya uzunluğu 350 km, kuzeyden güneye genişliği ise 225 km. Çöl kendisine zengin ve benzersiz bir ortam sağlayan kumullarının yoğunluğu ile karakterize ediliyor. Ayrıca sulu, etli ve bahar otlarıyla dolu kendine özgü bir bitki örtüsüne sahip.

ABD merkezli IDA 1988 yılında, gökbilimci David Crawford ile doktor ve amatör gökbilimci Tim Hunter tarafından kurulan, kâr amacı gütmeyen bir dernek ve organizasyon kuruluşu olarak ön plana çıkıyor.



Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
TT

Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)

İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların İran'a da sıçramasıyla Ortadoğu'da topyekun savaş riski her geçen gün artıyor. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın analizinde, Sünni bir koalisyon oluşturan Körfez ülkelerinin İran'a ya da onun desteklediği milislere doğal olarak sıcak yaklaşmadığı belirtiliyor.

Guardian'ın diplomasi editörü Patrick Wintour'un kaleme aldığı analizde, Körfez ülkelerinin İsrail'in İran'a karşı saldırıları artırmasını istemediği ve gerilimi düşürmek için ABD'nin devreye girmesini talep ettiği aktarılıyor. 

Irak, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede istikrar ve refaha giden tek yol olduğunu vurguladığı belirtiliyor. 

Ayrıca analizde, Körfez ülkelerinin Filistinlilere insani yardım ve siyasi destek dışında bir şey sağlamamaya yönelik ortak stratejilerini değiştirmeyeceği savunuluyor. 

Son çatışmaların ardından İsrail'in misilleme olarak İran'daki petrol altyapısını ve nükleer tesisleri hedef alabileceği de öne sürülüyor. Wintour, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin (GCC) bu olasılıktan epey tedirgin olduğunu aktarıyor. 

GCC'nin Lübnan'daki saldırılarını durdurması için İsrail'e çağrı yaptığı fakat İran'in İsrail'e misillemesini destekleyen bir açıklamada bulunmadığına işaret ediliyor. 

Analizde, İsrail'in saldırılarını genişletmesiyle Körfez ülkelerinin bir ikilemle karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Bir yandan İran'ın bölgedeki etkisinin uzun vadede zayıflaması, burada sadece İsrail'in egemen olduğu istikrarsızlaştırıcı bir güç boşluğu yaratabilir. Diğer yandan bu boşluk, Körfez ülkeleri için İran'ın zayıflığından faydalanma ve Tahran'ın desteklediği milisleri geri püskürtme fırsatı yaratabilir. 

Analize göre İran'ın zayıflaması, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'ye Tahran destekli grupları dizginlemesi için daha fazla alan sağlayabilir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da Lübnan'daki nüfuzunu yeniden kazanabilir.

Wintour, en önemli denge unsurunun Suudi Arabistan-İran ilişkileri olduğunu belirtiyor. İki ülke, Çin'in ev sahipliğiyle 10 Mart 2023'te bir araya gelerek ilişkileri normalleştirme kararı almıştı. 7 yıl aradan sonra diplomatik ilişkiler tekrar başlatılmıştı.

Berlin merkezli Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin pazartesi yayımladığı raporda da Riyad ve Tahran arasındaki ilişkilerin bölgede barışı sağlamaya yönelik kilit önem taşıdığına dikkat çekilmişti.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Ferhan'la Katar'da dün yaptığı görüşmede, İsrail'in bölgedeki saldırganlığına karşı İslam ülkelerine birlik çağrısı yapmıştı.

İsrail'in bir sonraki adımı ne olacak?

İsrail'in önce Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, sonra da Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran da aylardır beklenen misillemeyi salı gecesi yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylerken, ABD de Tel Aviv yönetimine destek veriyor. 

Amerikan medya kuruluşu CNN, "bölgesel savaşın fiilen başladığını" yazıyor. Kimliğinin açıklanmamasını isteyen İsrailli bir eski üst düzey askeri yetkili, Tel Aviv yönetiminin seçeneklerini değerlendirdiğini belirtiyor. 

Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran'a kapsamlı saldırı düzenlenmesini savunuyor fakat CNN'e konuşan yetkili, Tel Aviv'in fevri davranmayacağını ve daha ölçülü bir saldırı planı yapabileceğini öne sürüyor. 

Öte yandan Amerikan gazetesi New York Times (NYT), İsrail ordusunun İran'a güçlü bir misilleme düzenleyebileceğini yazıyor. İsrail'in Ulusal Güvenlik Konseyi'nde İran stratejisinden sorumlu eski yetkili Yoel Guzansky, şunları söylüyor: 

İsrail'de ordu, savunma uzmanları, analistler ve siyasetçiler arasında İran'ın saldırısına güçlü şekilde karşılık verilmesine dair fikir birliği var.

NYT'ye konuşan yetkililer, Tel Aviv'in misillemeye yönelik kararını büyük ihtimalle cuma akşamı Roş Haşanah'ın sona ermesiyle vereceğini belirtiyor. Roş Haşanah'ta Yahudiler, İbrani takvimine göre yeni yılın gelişini kutluyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times, CNN