Kuzey Kore, "daimi tehdit" olarak nitelendirildiği Pentagon raporunu eleştirdi

Kuzey Kore, Pyongyang'ın "daimi tehdit" olarak nitelendirildiği ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) raporunu kabul etmediklerini ve "en büyük tehdidin ABD" olduğunu belirtti

Kim Jong Un, Pazar günü Kuzey Kore'nin kuruluşunun 75. yıldönümü kutlamalarına katılanlarla birlikte (AFP)
Kim Jong Un, Pazar günü Kuzey Kore'nin kuruluşunun 75. yıldönümü kutlamalarına katılanlarla birlikte (AFP)
TT

Kuzey Kore, "daimi tehdit" olarak nitelendirildiği Pentagon raporunu eleştirdi

Kim Jong Un, Pazar günü Kuzey Kore'nin kuruluşunun 75. yıldönümü kutlamalarına katılanlarla birlikte (AFP)
Kim Jong Un, Pazar günü Kuzey Kore'nin kuruluşunun 75. yıldönümü kutlamalarına katılanlarla birlikte (AFP)

Kuzey Kore'nin resmi Kore Merkezi Haber Ajansına (KCNA) göre, Kuzey Kore Savunma Bakanlığı, ABD Kitle İmha Silahlarıyla Mücadele Dairesi (CWMD) tarafından hazırlanan rapora tepki gösterdi.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Pentagon'un Pyongyang için raporda kullandığı "daimi tehdit" ifadesinin, "asıl dünyanın en büyük kitle imha silahlarına sahip ve atom bombası kullanan ABD'yi tanımlamak için uygun" olduğu belirtildi.

En büyük tehdidin "ABD'den geldiği" ifade edilen açıklamada, Washington'un Pyongyang'ı "düşman" olarak etiketlediği ve ABD'nin kendilerine "şantaj yaptığı" kaydedildi.

CWMD'nin güncellenen raporunda, İran ve Kuzey Kore "daimi tehdit" olarak nitelendirilirken, Çin "artan tehdit", Rusya ise "akut tehdit" olarak isimlendirilmişti.

Kuzey Kore'de, Güney Kore-ABD-Japonya işbirliğinin "korkunç bir tehdit" oluşturduğu gerekçesiyle "ülkenin varlığı ve gelişimini güvence altına almak, bölgesel ve küresel huzuru korumak" için nükleer silah üretiminin hızlandırılması yönünde yasa yürürlüğe girmişti.



Çin Rüyası bitti mi?

Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)
Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)
TT

Çin Rüyası bitti mi?

Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)
Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)

Dünyanın hegemonik gücü olma yolunda ilerleyen Çin'de gençler, sınıf atlamanın artık mümkün olmadığından yakınıyor.

Onlarca yıldır okulda ve işte sıkı çalışarak daha rahat yaşamlar sürme hayali kuran gençler artık bu rüyaya pek inanmıyor. 

Halbuki 1980'lerden beri 800 milyonu aşkın Çinli yoksulluktan kurtuldu. Önceden ülkede orta sınıfın emaresi yokken artık bu kesim, 400 milyon kişiye ulaştı. 

Ailelerinde üniversiteye giden ilk kişi olanların sayısı, on milyonlarla ifade ediliyor. 

Ancak artık işçi sınıfından çıkmaya çalışan gençler; ekonomik büyümenin yavaşlaması, iş kıtlığı ve artmayan maaşlardan şikayetçi. 

New York Times, Çin Rüyası'nı yaşayamayan bir kişinin hikayesini aktardı.

Boris Gao'nun ebeveynleri devlet fabrikalarındaki işlerinden çıkarıldıktan sonra annesi ev hanımı, babasıysa taksici olmuş.  

Zar zor geçinen bu ailede büyüyen Gao, 2016'da üniversiteden mezun olduktan sonra biriktirdiği paralarla Hong Kong'da yüksek lisans yapmış.

2024'ten beri doğru düzgün iş bulamadığını anlatıyor. Bir şirket, deneme süresince maaş veremeyeceğini belirtmiş. 

Bir başka firma iki ay maaş vermeyince Boris Gao işten ayrılmış. 

Üçüncü bir şirketse Gao'nun Çin anakarası dışında eğitim almasını şüpheli bulmuş. 

Boris Gao, Çin'de sıklıkla görüldüğü gibi bir iş mülakatında "Ebeveynlerin ne iş yapıyor?" sorusuna maruz kalıp yanıt verince "Ailenin sosyal statüsü düşük" denerek reddedilmiş:

Onlar için azimli olmak bir kusur. Mücadele etmek zorundaysanız yeterince iyi olmadığınızı düşünüyorlar.

Çin'de işçi sınıfının en önemli şikayetlerinden biri, elitlerin çocuklarına servetleriyle birlikte prestijli işleri de miras bırakması. 

Varlıklı kesimlerin çocukları hem iyi eğitim alıyor hem de önemli pozisyonlarda tanıdıklara sahip oluyor. 

Köylü ve işçilerin çocuklarıysa cam tavanlara çarpıyor. Bu şikayetler, internette de dile getiriliyor. 

25-49 yaşlarındaki 5 Çinli erkeğin hikayelerini dinleyen New York Times muhabiri Li Yuan, "Daha iyi bir hayata erişilemiyor" ifadesini kullandı.

Devlet ya da özel sektör fark etmeksizin bu sorunların görüldüğü vurgulandı. 

Amerikan gazetesindeki haberde, benzer durumların ABD gibi gelişmiş ülkelerde de yaşandığına işaret ediliyor. 

Independent Türkçe, New York Times, AP